VERYANSIN TV/ÖZEL
Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde uğradığı silahlı saldırıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Terör örgütü FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile firari emekli Albay Levent Göktaş’ın da aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında dava açıldı.
İddianamede adı böyle kondu: ‘Levent Göktaş Silahlı Suç Örgütü’
Gülen ile örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve Enver Altaylı, Hablemitoğlu’nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlanıyor. Levent Göktaş ise cinayeti işleten kişi olarak suçlanıyor. İddianamedeki tanık anlatımlarında, Hablemitoğlu’nun öldürülmesi için yapılan tetikçi arayışı konusunda çarpıcı iddialar yer alıyor.
İddianameye göre, Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen yapılanmasını anlatan bir kitap hazırlığında olduğu bilgisini alan FETÖ’nün “Türkiye İmamı” Mustafa Özcan ile eski MİT mensubu Enver Altaylı, infaz için görüşmeler yapıyor. Özcan’ın talebiyle Altaylı tetikçi arayışına giriyor. Bu trafiğin ayrıntılarını ise Altaylı’nın en yakınındaki isimlerden Nizamettin Afşar tanık ifadesinde anlatıyor. Afşar, Altaylı’nın hem şoförü hem de özel işlerinin takipçisi. Kendi anlatımına göre 23-24 yıldır Enver Altaylı’ya çalışıyor. Afşar, Özcan ile Altaylı arasındaki irtibatlara da aracılık ediyor.
‘HİZMET HAREKETİNE ZARAR VERİYOR, BU İŞİ HALLETMELİYİZ’
İddianameye göre Afşar, 13 Şubat 2022’de Ankara TEM Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinde, “tetikçi trafiği”ni şöyle anlatıyor:
“Enver Altaylı ve Mustafa Özcan isimli şahıslar 2002 yılı içerisinde Enver Altaylı isimli şahsın ikametinde yine bir buluşmalannda mutfakta konuşmalarına şahit oldum. Mustafa Özcan isimli şahıs Enver Altaylı’ya “Necip ile ilgili konuyu Halil Şıvgın ile halledemedik, bu adam Hizmet Hareketine zarar veriyor, bu işi halletmemiz lazım” dedi.
Enver Altaylı isimli şahıs da “evet hocam nasıl yardımcı olabilirim” dedi. Enver Altaylı isimli şahıs “Cezaevinde bir arkadaşımız var yaklaşık onunda çıkmasına bir, bir buçuk yılı var, bana kalırsa onu bekleyelim” dedi. Bunun üzerine Mustafa Özcan isimli şahıs da “bir, bir buçuk yıl bekleyemeyiz bunun için çok geç olur” dedi. Bunun üzerine Enver Altaylı isimli şahıs “Ben bu konuyu Almanya’da Serhat ile konuşayım, belki bu konuda o bize yardımcı olur” dedi. “Almanya dönüşü sizi arayacağım” dedi.
Ben bu konuşma devam ederken mutfak kısmından ayrıldım. Daha sonrasında ne konuştuklarını bilmiyorum. Bu konuşmadan yaklaşık üç veya beş gün sonra Enver Altaylı Almanya ülkesine gitti. Tahminen üç veya beş gün sonra Enver Altaylı isimli şahıs Almanya ülkesinden döndü. Kendisini havaalanından aldım ve Turan Güneş’de bulunan ikametine getirdim.
‘SİZ ÇALIŞMALARINIZA BAŞLAYIN’
Eve girdikten sonra Mustafa Özcan isimli şahsı telefonla aradı ve görüşme içeriğinde benim duyduğum kadarıyla “Hocam bu konuda Serhat bize yardımcı olamayacak, bilginiz olsun” dedi ve görüşmeyi sonlandırdı.
Bu görüşmeden yaklaşık on gün sonra Enver Altaylı isimli şahıs ikametinde kullandığı güvenli telefondan Serhat Ilıcak aradı ve “Serhatcığım ben Levent Göktaş ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz çalışmalarınıza başlayın, bundan sonraki süreçte bir sıkıntı olursa beni ararsın” dedi.
ALTAYLI İLE ILICAK ARASINDA ÖZEL HAT
Güvenli telefon olarak kullandığı cihazı; Enver Altaylı isimli şahıs Siemens firması ile yapmış olduğu bir ticaretten sonra Siemens firması çalışanları tarafından getirildi. Bu cihazdan bir tane de Almanya da bulunan Serhat Ilıcak da bulunduğunu, cihazları karşılıklı olarak eşleştirerek güvenli bir şekilde iki telefon arasında görüşme olacağını söylediler. Bu telefon cihazını Telekom hattına bağladılar. Serhat Ilıcak ile genellikle bu telefondan görüşürdü. Bu telefon cihazı 2002 yılı içerisinde kuruldu ve 2003 yılı içerisinde çıkardı ve kullanmadı…
Enver Altaylı ile Serhat Ilıcak arasında sıkı bir ilişki vardır. Günde 3-4 defa görüşürlerdi. Enver Altaylı’dan, 12 Eylül 1980’den bu yana Serhat Ilıcak ile tanıştığını biliyorum. Serhat Ilıcak için “Bu benim ruhumu satın aldı, dünyadaki bir kaç dostumdan biri Serhat’tır” derdi. Serhat Ilıcak’ın o tarihlerde matbaaları vardı, bir ara Tercüman Gazetesini çıkarıyordu. Ekonomik durumunun iyi olduğunu biliyorum…
ALTAYLI- LEVENT GÖKTAŞ BULUŞMALARI
2002 yılı sonbahar ya da kış başı gibi bir gün akşam Enver Altaylı beni ev telefonundan aradı, “Yarın sabah gel, Özel Kuvvetler Komutanlığına gideceğiz” dedi. Ben de yarın sabah için daha önceden dişimle yaşadığım bir sıkıntıdan dolayı, dişçiden randevu aldığımı kendisine söyledim. O da bana “İyi sen git ben başımın çaresine bakarım” dedi…
Cumhuriyet Başsavcılığınızca gözaltına alındıktan sonra ikinci gözaltı süresinin uzatımı için nezarethanede beklerken Aydın Köstem ile yan yana geldim. Aydın Köstem burada bana “Sen yokken biz Enver abiyle Özel Kuvvetlere gitmiştik, onun tarihini, ayını hatırlıyor musun? 2003 müydü 2004 müydü” diye bana sordu. Ben de kendisine cevap vermedim. Aydın Köstem bana bu defa “sonbahar olduğunu hatırlıyorum” dedi. Ancak Enver Altaylı ile Özel Kuvvetler Komutanlığına gitmek için olan bu diyalog 2002 yılı sonbahar ya da kış aylarının başıydı, çünkü Enver Altaylı 2002 yılı Nisan ayında Turan Güneş Bulvarındaki adresine taşınmıştı. Bu dişçiyi de Turan Güneş Bulvarına yakın olduğu için bulmuştum. Bu sebeple 2002 yılı içerisinde gittiğime eminim.”