Enver Aysever, o fotoğraftaki ayıbı da anlatacak mı?

featured

Yıl 2009… Prof. Dr. Server Tanilli tekerlekli sandalyesiyle Taksim’e yürüyen kortejin en önünde. Bir elinde 1 Mayıs bayrağı diğerinde ters çevrilmiş bir pankart. O günleri anlatan Enver Aysever, o pankartın neden ters çevrildiğini neden anlatmıyor?

Ergün Gedek

1 Mayıs 2009… Yer: Taksim.

Farklı kollardan sendikalar ve bazı siyasi partiler Taksim’i zorluyor.

Biber gazı, tazyikli su, Taksim toz duman.

Televizyonlar canlı yayında.

Prof. Dr. Server Tanilli tekerlekli sandalyesinde Taksim’e yürüyen kortejin en önünde. Bir elinde 1 Mayıs bayrağı diğerinde ters çevrilmiş bir pankart.

O dönem Taksim’de 1 Mayıs’ı izleyen Enver Aysever, diğer gün yayımlanan haberinde o anları şöyle anlatıyor:

Maske yoksa, eğer gaza yakalandıysanız, bir limon kesip mendile sıkarak koklamak, hasarı azaltmaya yarıyor. DİSK, KESK ve gönüldaşları bolca biber gazı yedikleri için deneyimliydiler… Yine de bayılma tehlikesi atlatanlar, yaşlılar ve hastalar büyük sıkıntı yaşadılar. Ama Server Tanilli’nin tekerlekli sandalyeyle, topluluğun önünden ilerleyerek meydana gelmesi ve gazın üzerine üzerine gitmesi görülmeye değerdi. Sanki dünyanın derin dengesi bu yürekli insanlarca sağlanıyordu…”

Aysever, o gün yaşananları bugünkü Cumhuriyet gazetesinde yeniden anlatıyor.

Aysever şöyle diyor: “O gün (2009 1 Mayıs’ı), tekerlekli sandalyesinde, en önde, elinde devrimin bayrağı ile Server Tanilli girdi, manzarayı asla unutamam. Tarihe tanıklık ediyorduk.”

Ancak Aysever o anın en önemli olayını anlatmıyor. Ya da anlatmaktan kaçınıyor.

O anı anlatmadan önce 2009 yılının siyasi atmosferini tekrar hatırlamak gerekir.

FETÖ’nün iktidar desteğiyle yürüttüğü Ergenekon ve Balyoz kumpasları dalga dalga geliyor. Vatansever aydın, sanatçı, siyasetçi ve subaylar dalga dalga Silivri’ye gönderiliyor. FETÖ karabasanı polisiyle, yargısıyla, savcısıyla kasırga gibi esiyor.

İşte böyle bir ortamda, kasırgaya direnen bir avuç aydından biri Server Tanilli…

Başta söylediğim elindeki ters çevrilmiş pankart, biber gazı ve tazyikli sudan çok FETÖ kasırgasına kalkan oluyor.

O pankartta, Ergenekon kumpasıyla hapsedilen Erol Manisalı, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın fotoğrafları var. Altında da “Yanınızdayız” yazıyor. Tanilli Taksim’e aynı zamanda FETÖ kumpasına karşı mücadele için çıkıyor.

Aysever’in anlatmadığı kısım ise burada başlıyor.

Bazı KESK ve DİSK üyeleri, Server Tanilli’ye Burada Ergenekon propagandası yapamazsınız. İndirin o pankartı diye çıkışıyor.

Tekerlekli sandalyesinin üstünde Tanilli’nin gözleri doluyor. Ancak Tanilli ısrarlı, indirmiyor. Bir sendika yöneticisinin kulağına eğilerek Tanilli’yi ikna etmeye çalıştığı görülüyordu. Sonra Tanilli o pankartı indirdi.

O gün, FETÖ’ye karşı mücadelede ne kadar yalnız olduğumuzu anladık. “Çok devrimci” sendikacılar da, sözde “solcular” da vatanseverlerin karşısında.

Zaten o dönem, DİSK-KESK çevresi ve liberal solcular, “Yesinler birbirlerini”, “Kontrgerilla açığa çıkartılsın” sloganlarıyla Ergenekon operasyonlarına destek veriyor.

Hatta bugün Taksim şovu yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun “mücadele arkadaşı” Figen Yüksedağ, Silivri’nin kapısına kadar gelip “Darbecilerden hesap sorulsun” sloganları atıyordu.

Yüksekdağ gibi sonradan HDP’li olacak olan dönemin Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Filiz Koçali, “çok devrimci” bir gazeteye o anlarla ilgili şunları söylüyor:

“Yok artık! O da ne? En önde tekerlekli sandalyesindeki Server Tanilli, elinde kimi Ergenekon sanıklarının adını yazdığı ve serbest bırakılmasını istediği bir döviz taşıyor. Kimileri umursamıyor. Neyseki rahatsız olanlar hemen uyarıyorlar. Tanilli, dövizini ters çevirmek zorunda kalıyor.”

Belki bu “ayrıntılar” Enver Aysever’in o güne ilişkin hafızasını tazelemesine yardımcı olur.

Enver Aysever, o fotoğraftaki ayıbı da anlatacak mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Server Tanilli’nin o tarihteki tutumu ne kadar uzak görüşlü ve sağduyulu.
    Liberal-radikal-etnikçi sosyalist çevrelerin Tanilli Hoca’ya karşı tepkisi ise ne kadar kırıcı ve utanç verici.
    Şimdi yaptıklarını hatırlıyor ve üzüntü duyuyorlar mı acaba?
    Sanmıyorum. Siyaseten yanılmak, o türden dogmatik çevrelerin kitabında yazmıyor.
    Daima, her halukarda haklıdılar, amenna.
    Militarist-dogmatik çevreler her dönemde siyasi gerçekliklerden kopuklar ve
    yaptıklarıyla son kertede düzenin-oyun kurucuların değirmenine su taşıyorlar.
    Gün gelir, gün gelir, yepyeni bir güneş doğar.

  2. 2 Mayıs 2020, 07:38

    sımdı feto ıle ılıcaklarla altanlarla kolkolalar ya alınmasınlar dıye anlatmamıstır.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!