Her koşulda yaratı

featured

16. İstanbul Bienali 14 Eylül – 10 Kasım 2019 tarihleri arasında yapılıyor.

Her zaman her yerde har koşulda yaratı” başlığıyla yapılacak olan 16. İstanbul Bienali’ne 25 ülkeden 56 sanatçı katılıyor.

Bienal yönetim kurulunun duyurusu şöyle:

HER ZAMAN, HER YERDE, HER KOŞULDA YARATI

Yaratı hayatı canlandırır, yeni alanlar açar ve yeni güçler yaratır.

İstanbul, politik, sosyo ekonomik dönüşümlerin olduğu 1980’lerden başlayarak, uluslararası anlamı olan sanatsal etkinliklerin düzenlendiği bir kent oldu.

Çağdaş sanatsal gelişmeleri ve vizyonları araştırıp açığa çıkarma işlevi taşıyan bu etkinlikler, sanatçılar ve sanat severler için uluslararası düzeyde mıknatıs görevi gördüler.

Bilgi ve deneyim alışverişi yapılması, yaratıcılığın canlanması ve yaygınlaştırılması için zemin oluşturdular.

Öte yandan, belirli bir tarihsel, sosyolojik, politik ve felsefi temayla yapılan etkinliklerin örgütlenme biçimine, seçilen iddialı temaların hakkının verilmediği ve beklentileri karşılamadığı şeklinde yapılan eleştirilerin doğruluk payını da kabul etmeliyiz.
Çünkü sanatçının zamana ihtiyacı vardır, yaratıcılık, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerden etkilenir ama, onların zamanlamasına ve ayarına uymayabilir de.
Sanatçılara ev ödevi veren konulu bienaller, konunun güçlü vurgulanması adına sanat ekseninden kayma tehlikesi taşırlar ve sanatsal tatminden uzaklaşabilirler.
İşte, Beşiktaş Jimnastik Kulubünün desteğiyle “HER ZAMAN, HER YERDE, HER KOŞULDA YARATI” adı altında 9 Eylül – 18 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Bienali’nin amacı yalnızca güncel sanat dünyasından yaratıcılığın sınırsız yeni örneklerini sunarak sanatsal etkileşime hizmet etmektir.
Beşiktaş Vodafone Park’ta gerçekleşecek olan etkinlikte türk ve yabancı ülkelerden gelen sanatçılar özel yetenekleriyle ortaya koydukları çağdaş yaratıcılığın son ürünlerini sergileyecektir.

9 Eylül’de İstanbul’da olmaya, kültür dünyası için ve özellikle sizin için çok anlamlı olacak bu Bienal’i kaçırmamaya çalışın.

Resepsiyon : Vodafone Park Beşiktaş /İstanbul

Açılış : 9 Eylül 2019

Saat : 18.00

 

16. İSTANBUL BİENALİ’NE KATILAN SANATÇILAR

Deniz Aktaş

Diyarbakır’da doğdu, Diyarbakır’da yaşıyor

Deniz Aktaş (d. 1987, Diyarbakır, Türkiye) Diyarbakır’da yaşıyor ve çalışıyor. Marmara Üniversitesi GSF Resim Bölümü’nün ardından Yeditepe Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çizimlerinde kent hafızasının travmalarını irdeleyen sanatçı; kentsel dönüşüm, zorla tahliye, yıkım ve toplumsal çatışmaların izlerini taşıyan görüntüleri ele alıyor. 2016’da Paris’teki Cité Internationale des Arts misafir sanatçı programına katılan Aktaş’ın ilk kişisel sergisi Yok Yerler, artSümer, İstanbul (2018) öncesinde katıldığı ikili/karma sergiler arasında İmkansız Uzam, Kasa Galeri, İstanbul (2017); Poser Son Temps [Zamanını Bırakmak], On-Off Site, Paris (2017); Wider den Grautönen [Gri Tonlara Karşı], Pasinger Fabrik Gmbh, Münih (2016); Açık Şehir, Pilot, İstanbul (2016) ve Mitolojiler, 3. Mardin Bienali (2015) yer alıyor.

Özlem Altın

Goch’da doğdu, Berlin’de yaşıyor

Özlem Altın (d. 1977, Goch, Almanya) Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor. Altın, geniş bir buluntu imge koleksiyonundan seçtiği; kitaplar, dergiler ya da internetten aldığı kopya ve baskıları; yoğun kolajlar ve karmaşık yerleştirmeler içinde kavramsallaştırıyor. Kaynak malzemenin içinde hiçbir hiyerarşi gözetmeyerek, bu malzemeyi kendi resim ve fotoğraflarıyla yan yana koyarak, insanın varoluşunun iç durumlarını ve dışsal kısıtlamalarını meydana çıkaran, bir hayli çağrışımsal bir görsel anlambilim geliştiriyor. Yakın tarihli kişisel sergileri arasında Lens [Mercek], Merano Arte, Meran (2019); Processing [İşleniyor], Camera Austria, Graz (2017); Untitled (Touch or Melancholy) [İsimsiz (Temas ya da Melankoli)], Lentos, Linz (2016) sayılabilir. Katıldığı karma sergiler arasında ise Part of the Labyrinth [Labirentin Parçası], Göteburg International Biennial for Contemporary Art (2019); We Don’t Need Another Hero [Bir Kahramana Daha İhtiyacımız Yok], 10. Berlin Bienali (2018); Sözden Öte, 4. Mardin Bienali (2018) bulunuyor.

Jonathas de Andrade

Maceió’da doğdu, Recife’de yaşıyor

Jonathas de Andrade (d. 1982, Maceió, Brezilya) Recife’de yaşıyor ve çalışıyor. Sanatçı fotoğraf, yerleştirme ve videolarında kurgu ve gerçeklik arasında yer değiştiren stratejilerden yararlanarak ortak hafıza ve tarih kavramlarını inceliyor. Mimari, imgeler, metinler ile hayat hikayeleri toplayan ve bunları kişisel bir geçmiş anlatısında yeniden düzenleyen sanatçının geçmiş kişisel sergileri ​Museu de Arte de ​São Paulo (2016-17); ​The Power Plant, Toronto (2017); New Museum, New York (2017); ve MCA Şikago’da (2019) gerçekleşti. Katıldığı grup sergileri arasında ise 32. São Paulo Bienali (2016); Unfinished Conversations: New Work from the Collection [Yarım Kalmış Sohbetler: Koleksiyondan Yeni Eser], The Museum of Modern Art, New York (2017); ve Padiglione d’Arte Contemporanea, Milano (2018) bulunuyor.

Anzo

Utiel’de doğdu, Valencia’da vefat etti

Anzo ismiyle de tanınan ressam, tasarımcı ve heykeltıraş José Iranzo Almonacid (d. 1931, Utiel, İspanya; ö. 2006, Valencia, İspanya), 20. yüzyıl İspanyol sanatçılarının en önemlilerinden biri olarak kabul ediliyor. Estampa Popular grubunun Valencia ayağının kurucu üyelerinden olan Anzo, Valencia’da Sanat ve Zanaat Okulu’na, Barselona’da ise Mimarlık Okulu’na gitti. Nueva Generación grubuna 1960 sonlarında katıldıktan sonra yapıtları Madrid’de tanınır oldu. Kazandığı çok sayıda ödülün içinde Generalitat de Valencia Visual Arts Prize da bulunuyor (2003). En son kişisel sergileri: Anzo. Isolation (1967-1985) [Anzo. Soyutlanma], Institut Valencià d’Art Modern, Valencia (2017); Anzo. Tribute [Anzo’ya Saygıyla], Muro Gallery, Valencia (2014); Aislamientos [Soyutlanmalar], Valle Ortí Gallery, Valencia (2010). Yakın zamanda eserleri şu sergilerde yer aldı: Art Collectives in Valencia under the Francoism [Franco döneminde Valencia’da Sanat Kolektifleri], Valencian Institute of Modern Art, Valencia (2015); America, America, Valencian Institute of Modern Art, Valencia (2012); Behind the wall there is sun [Duvarın Ardında Güneş Var], Museum of Contemporary Art of Alicante (2011).

Pia Arke

Grönland’da doğdu, Danimarka’da vefat etti

Pia Arke (d. 1958, Ittoqqortoormiit, Grönland, ö. 2007, Kopenhag, Danimarka) Grönlandlı-Danimarkalı görsel ve performans sanatçısı, yazar ve fotoğrafçı. Arke çoğunlukla otoportreleri, Grönland’da çektiği manzara fotoğrafları ve Danimarka ile Grönland arasındaki karmaşık etnik ve kültürel ilişkileri ele aldığı resim ve yazılarıyla tanınıyor. 1980’lerde resimlerini sergilemeye başlayan sanatçı, 1988’de Grönland’da çocukken öğrendiği yerlerin manzara fotoğraflarını çekmek üzere kendi elleriyle insan ebadında bir iğne deliği kamerası inşa etti. Sergileri ve doğurdukları açıklamalar Danimarka’nın Grönland’daki sömürge tarihini tekrar incelemesine katkıda bulundu. Arke, yirmi yıla uzanan sanatsal araştırmasının bir sonucu olarak İskandinav bölgesinin en önemli sömürge sonrası eleştirmen ve sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor.

Korakrit Arunanondchai

Bangkok’ta doğdu, New York ve Bangkok’ta yaşıyor

Korakrit Arunanondchai (d. 1986, Bangkok, Tayland) New York ve Bangkok’ta yaşıyor. Bir görsel sanatçı, film yapımcısı ve hikaye anlatıcı olarak çok yönlü pratiğini kültürel aktarım ve melezlik konularıyla bütünleşik hikâyeler anlatmak için kullanıyor. Yapıtları kurgu ve şiiri birleştirerek başta aile, arkadaşlar ve iş arkadaşlarının hayatları olmak üzere yerel mitlere de dayanan çok sayıda konuyla bağlantılı sinestezik deneyler sunuyor. 2018 yılı başlarında Arunanondchai, Tayland’da gerçekleştirilen “GHOST” adlı video ve performans sanatı serisini desteklemek amacıyla Ghost Foundation adlı kâr amacı gütmeyen organizasyonu kurdu ve Bangkok’da düzenlenen Ghost:2561 adlı açılış serisinin küratörlüğünü üstlendi.

Ozan Atalan

Gelibolu’da doğdu, İzmir’de yaşıyor

Ozan Atalan (d. 1985, Gelibolu, Türkiye) İzmir ve İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Atalan, multimedya yerleştirmelerinde insanın kendisi ve dünyayla olan ilişkisini sorgulamak adına alternatif algı alanları yaratıyor ve bu ilişkide yabancılaşmayı temel alıyor. İçinde fiziksel ve dijitalin birlikte var olduğu, gerçekliğe ondan kopmayacak kadar yakın ama aynı zamanda gerçeklikten onu eleştirebilecek kadar uzak duran spekülatif deneyimler sunmaya odaklanıyor. Yakın tarihli kişisel sergileri arasında AnthropoScene [AntropoSahne], State University of New York, Cortland (2016); The Dark Sides[Karanlık Yanlar], The Michael Sickler Gallery, Syracuse University Shaffer Art Building, Syracuse (2014); Chosen Reality [Seçilmiş Gerçeklik], K2 Contemporary Art Center, İzmir (2013) bulunuyor. Eserleri 5th International Moscow Biennale for Young Art, Moskova (2016); PØST Los Angeles (2016); Rogue Space Chelsea, New York (2016) gibi uluslararası sergilerde gösterildi.

Charles Avery

Oban’da doğdu, Londra ve Mull’da yaşıyor

Charles Avery (d. 1973, Oban, Birleşik Krallık) Londra ve Mull’da yaşıyor. Avery 2004 yılından bu yana kendini hayali bir adanın keşfine adadı. Bu adanın yeni köşelerini çizimler, heykeller, metinler, eski belgeler, daha ender olarak 16mm animasyonlar ve bizim dünyamıza yaptığı canlı hücumlarla haritalandırmaya devam ediyor. Sanatçının deyimiyle Ada, olağanüstü bitki örtüsü ve faunası; tuhaf kozmolojisi ve gelenekleriyle, “düşünmesine yardım eden” bir yer. Avery’nin yakın tarihli kişisel sergileri arasında The Gates of Onomatopoeia [Onomatopoeia’nın Kapıları], Ingleby Gallery, Edinburgh (2019); These Waters [Bu Sular], GRIMM, New York (2017); Study #15: Charles Avery [Etüt #15: Charles Avery], David Roberts Art Foundation, Londra (2017) What’s the matter with Idealism? [İdealizmin Sorunu Ne?], Gemeentemuseum, Lahey (2015) bulunuyor. Yer aldığı karma sergiler ise Pluriverse[ÇokluEvren], La Panacée, Montpellier (2017); GLASSTRESS, Palazzo Franchetti, 57. Venedik Bienali (2017); Art Night [Sanat Gecesi], Whitechapel Gallery, Londra (2017). Avery 52. Venedik Bienali (2007) İskoçya Pavyonu’nda ülkesini temsil etti.

Radcliffe Bailey

New Jersey’de doğdu, Georgia’da yaşıyor

Radcliffe Bailey (d. 1968, New Jersey, ABD) Georgia’da yaşıyor ve çalışıyor. Diyaspora hikayelerini potansiyel geleceklerle bağlayarak; ırk, köken, göç ve kolektif hafızayı ele alan dokulu kompozisyonlarına buluntu nesneleri ve fotoğrafları dahil ediyor. Kişisel sergileri arasında Travelogue [Gezi Günlüğü], Jack Shainman Gallery, The School, New York (2018); Radcliffe Bailey: Recent Works [Radcliffe Bailey: Son Yapıtlar], Contemporary Arts Center, New Orleans (2015) ve Memory as Medicine [Deva Olarak Hafıza]High Museum of Art, Atlanta (2011-12). Bailey’nin yapıtlarının bulunduğu koleksiyonlar arasında Metropolitan Museum of Art, New York; Smithsonian Institution, Washington, D.C.; Art Institute of Chicago, Illinois sayılabilir.

Rebecca Belmore

Upsala’da doğdu, Toronto’da yaşıyor

Rebecca Belmore (d. 1960, Upsala, Kanada) Toronto, Kanada’da yaşıyor. Köklerini yerli toplulukların siyasi ve toplumsal gerçekliklerinden alan eserlerinde Belmore, bedenler, toprak ve dil arasında çağrışıma açık bağlantılar kuruyor. Yakın zamandaki kişisel sergileri arasında Facing the Monumental [Anıtsala Yüzünü Dönmek], Art Gallery of Ontario, Toronto (2018); At Pelican Falls [Pelikan Şelalesinde], Platform Centre for Photographic and Digital Art, Winnipeg (2017); Somewhere Else [Başka Yerde], Oboro, Montreal (2015) sayılabilir. Karma sergileri arasında ise LandMarks/Repères[Sınır İşaretleri], çeşitli ulusal parklar, Kanada (2017); documenta 14, Atina ve Kassel (2017); Venedik Bienali (2005) bulunuyor.

Dora Budor

Zagreb’de doğdu, New York’ta yaşıyor

Dora Budor (d. 1984, Zagreb, Hırvatistan) New York’ta yaşıyor ve çalışıyor. Yerleştirme ve heykelleri, sinematik ekosistemlerde ve değişken mimari mekânlarda var oluyor. Karmaşık sistemler olarak yapılandırılmış çalışmalarındaki her bir unsur diğerlerine bağlı. Son kişisel sergileri arasında I am Gong [Ben Gong’um], Kunsthalle Basel, Basel (2019); Benedick, or Else [Benedick, Ya Da Başkası], 80WSE, New York (2018) ve Spring [Bahar], Swiss Institute of Contemporary Art, New York (2015) bulunuyor. Çalışmaları, Baltık Trienali 13, Contemporary Art Centre, Vilnius (2018); Dreamlands: Immersive Cinema and Art, 1905–2016 [Masal Alemleri: Kuşatan Sinema ve Sanat], Whitney Museum of American Art, New York (2016) ve Inhuman[İnsan Olmayan], Fridericianum, Kassel (2015) gibi etkinliklerde sergilendi.

Johannes Büttner

Frankfurt am Main’da doğdu, Amsterdam’da yaşıyor

Johannes Büttner (d. 1985, Frankfurt am Main, Almanya) performans geleneği ve toplumsal örgütlenme üzerinde çalışıyor. Büttner, çağımızın yaygınlaşmış güvencesizliğini gerek enerji, kentlilik, new age akımı ve ezoterizm; gerekse küresel ve siyasi krizler üzerinden inceliyor. Beşeri ve mekanize iş gücü arasındaki ilişki, yerleştirmelerinde ve performanslarında tekrar eden bir motif olmanın yanı sıra sanatçının kendi anlatılarının yaratılmasında da çıkış noktası. Sanatçı Palais de Tokyo, Paris (2018); La Panacée, Montpellier (2018) ve Basis, Frankfurt am Main’daki (2017) karma sergilere katıldı. 2018 yılında Kunstraum C28, Hanover ve Simultanhalle, Köln’de kişisel sergileri gerçekleşti. Performansları ise Stedelijk Museum, De Appel Art Center ve Art Weekend in Amsterdam’da yer aldı.

En Man Chang

Taitung’da doğdu, Taipei’de yaşıyor

En Man Chang (d. 1967, Taitung, Tayvan) Taipei’de yaşıyor ve çalışıyor. Kimliği, ona yaşadığı adada bir yolculuğa çıkmaya esin veriyor, pratiği ise insan topluluğunun ya da dünyanın tüm resmini kapsıyor ve sanatın dönüştürücü gücünü keşfediyor. Son kişisel sergileri arasında As Heavy as a Feather [Bir Tüy Kadar Ağır], Taiwan Academy, Los Angeles (2017); Centre A [A Merkezi], Vancouver (2016) ve Snail Paradise [Salyangoz Cenneti], Open Contemporary Art Center, Taipei (2013) bulunuyor. Ayrıca eserleri yakın zamanda National Taiwan Museum of Fine Arts, Taichung (2018) ve Taipei Cultural Center, New York’taki (2018) karma sergilerde yer aldı.

Monster Chetwynd

Londra’da doğdu, Glasgow’da yaşıyor

Monster Chetwynd (d. 1973, Londra, Birleşik Krallık) Glasgow’da yaşıyor ve çalışıyor. Çeşitli nesneleri bir araya getirerek gerçekleştirdiği; el yapımı kostümlerin, aksesuarların ve dekorların kullanıldığı performansları ile tanınan Chetwynd, yapıtlarını “sabırsızca yapılmış” olarak nitelendiriyor; işlenmesi ve performanslarına davet ettiği sanatçılar için kullanması kolay ucuz malzemeleri tekrar tekrar kullanıyor ve böylelikle birçok yapıtını tanımlayan “kolektif geliştirme” kavramını vurguluyor. Son kişisel sergileri arasında De Pont, Tilburg (2019); Villa Arson, Nice (2019); Winter Commission, Tate Britain, Londra (2018); The Owl with the Laser Eyes [Lazer Gözlü Baykuş], Fondazione Sandretto Re Rebaudengo, Torino (2018); Uptight uprightupside down [Gergin Dimdik, Tepetakla], Centre for Contemporary Arts, Glasgow (2018) ve Camshafts in the Rain [Yağmurdaki Kam Milleri], Bonner Kunstverein, Bonn (2016) sayılabilir.

 

Norman Daly

Pittsburgh’de doğdu, New York’ta vefat etti

Norman Daly (d. 1911, Pittburgh; ö. 2008, New York) ABD ve Fransa’da güzel sanatlar eğitimi gördü. 24 yılı emeritus profesör olarak olmak üzere 57 yıl boyunca (1943-1999) Cornell Üniversitesi Sanat Bölümü’nde resim ve desen öğretti. Ressam olarak kariyeri 1940’lar ve 1950’lerde New York’ta düzenlenen sergiler ve müzelerin eserlerini satın almasıyla parladı. 1960’larda heykele dönüşü ve asamblajlar ile mermer alçak rölyeflere odaklanması Daly’yi karmaşık bir ‘hayali’ uygarlık fikrine götürdü. Bu çalışmanın çok katmanlı üretimi, bir multimedya yerleştirmeye dönüştü. Llhuros Medeniyeti adlı anıtsal yapıtı arkeolojik sanatın ilk ve halen rakipsiz sunumu olarak kabul ediliyor. Daly’nin bu eseri Amerika ve Almanya’da 1972-1975 seneleri arasında birçok yerde sergilendi; eserden bir seçki 2004’te Cornell Üniversitesi, Herbert F. Johnson Museum of Art’ta küçük ölçekli bir sergide sunuldu ve yakın zamanda La Panacée, Montpellier’deki Pluriverse sergisinde (2017-2018) yer aldı.

Mariechen Danz

Dublin’de doğdu, Berlin’de yaşıyor

Mariechen Danz (d. 1980, Dublin, İrlanda) Berlin, Almanya’da yaşıyor ve çalışıyor. Sanatçı heykel, yerleştirme ve performanslarında dilin anlatımsal yeterlilik ve yetersizliklerini, işaretlerin okunabilirliğini ve hiyerarşisini, Batılı akıl kavramının üstünlüğünü sorguluyor. İnsan vücudu, hem bir metafor hem de köken ve kalıntı olarak Danz’in çalışmalarında birincil araştırma mekanı olarak işlev görüyor. Yakın tarihli kişisel sergileri Wentrup Gallery, Berlin (2018); Centre d’art Neuchâtel (2014) ve GAK Gesellschaft für Aktuelle Kunst Bremen’de (2012) gerçekleşti. Katıldığı karma sergiler arasında ise Haus der Kunst, Münih (2018); Venedik Bienali (2017) ve Centre Pompidou, Paris (2016) bulunuyor.

Elmas Deniz

Bergama’da doğdu, İstanbul’da yaşıyor

Elmas Deniz (d. 1981, Bergama, Türkiye), İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Deniz’in çalışmaları ekonomi ile doğa arasındaki kesişimleri ve bu ikisinin iç içe geçtiği noktaları araştırıyor. Doğanın kapitalizm eliyle uğradığı tahribata, insan-doğa ilişkisine, tarih boyunca doğa fikrine ve ekolojik kaygılara odaklanıyor. Kişisel sergileri arasında Yazsız Yıl, PİLOT, İstanbul (2018); Siyah Panteri Görebilmek, PİLOT, İstanbul, (2014); Elmas, Maçka Sanat Galerisi, İstanbul (2012) sayılabilir. Katıldığı karma sergiler arasında Nature in Art [Sanatta Doğa], MOCAK, Polonya (2019); VIDEO FOREVER [VİDEO DAİMA], Musée de la Chasse et de la Nature, Paris (2016); TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine, 14. İstanbul Bienali (2015) bulunuyor.

David Douard

Perpignan’da doğdu, Paris’te yaşıyor

David Douard (d. 1983, Perpignan, Fransa) Paris’te yaşıyor ve çalışıyor. Dil, Douard’ın çalışmalarının temelini oluşturuyor. İnternetten topladığı metin ve şiirler, değiştirilerek yaşayan bir akışa dönüştürülüyor ve heykellerine dahil oluyor. Çalışmaları birçok uluslararası kurumda yer aldı. Bunlardan bazıları; KURA. c/o Fonderia Artistica Battaglia, Milano (2018); Palais de Tokyo, Paris (2014 ve 2018); Musée d’Art Moderne de la Ville de Paris (2015 and 2017); Kunstverein Braunschweig, Braunschweig (2016); Fridericianum, Kassel (2015); Sculpture Center, New York (2014); Astrup Fearnley Museet, Oslo (2014); Fondation d’entreprise Ricard, Paris (2012). Douard’ın yapıtları çok sayıda bienalde de yer aldı: 12. Lyon Bienali, Fransa (2013); Taipei Bienali, Tayvan (2014); Asia Culture Center-Gwangju Bienali, Güney Kore (2018).

Evru/Zush

Barselona’da doğdu ve yaşıyor

Önce Zush, ardından Evru takma ismini benimseyen Alberto Porta (d. 1946, Barselona, İspanya) resimleri ve desenlerinde kendi alfabesi, ulusal marşı, bayrağı, pasaportu ya da para birimi olan özel bir kodlar evreni yaratıyor. Kişisel sergileri Duo Lun MoMA, Shanghai (2007); Today Art Museum, Pekin (2007); NUS Museum, Singapur (2006); Museum of Contemporary Art Barcelona (2001); Museum Reina Sofia – MNCARS, Madrid’de (2000) gerçekleştirildi. Documenta VI, Kassel (1977) ile Les Magiciens de la Terre [Yeryüzü Büyücüleri], Centre Pompidou, Paris (1989) sergilerine de katılan sanatçının yapıtları dünyanın farklı yerlerindeki çok sayıda müzenin kalıcı koleksiyonlarında yer alıyor.

Feral Atlas Kolektifi

Feral Atlas biliminsanlarını, hümanistleri ve sanatçıları Antroposen adı verilen bu insandan-öte çağa dair saha temelli gözlemlerini bir araya getiriyor. AURA (Aarhus Üniversitesi Antroposen Araştırması) ve James Cook Üniversitesi, Avustralya ile işbirliği içerisinde geliştirilen projenin küratörlüğünü görsel antropologlar Jennifer Deger (d. 1962, Sidney, Avustralya) ile Victoria Baskin Coffey (d. 1985, Newcastle, Avustralya); mimar Feifei Zhou (d. 1992, Jiangsu, Çin) ve Dünyanın Sonundaki Mantar: Kapitalist Harabelerde Yaşam Olasılığına Dair (2017) adlı kitabın yazarı antropolog Anna Tsing (d. 1952, San Francisco, ABD) üstleniyor.

Simon Fujiwara

Londra’da doğdu, Berlin’de yaşıyor

Simon Fujiwara (d. 1982, Londra, Birleşik Krallık) çoğunlukla turistik yerler, ünlü ikonlar, tarihi anlatılar ve kitle iletişimi imgelerini sorguluyor ve yapıtlarını üretmek için zaman zaman reklamcılık ve eğlence sektörleriyle işbirlikleri kuruyor. “Hiper angajman” ismini verdiği bir süreçte eserleri bir medya neslinin ilgi çekici ama kimi zaman rahatsız edici portresini çiziyor. Son kişisel sergileri arasında Hope House [Umut Evi], Kunsthaus Bregenz (2018); Revolution [Devrim], Lafayette Anticipations, Paris (2018); The Humanizer [İnsanlaştırıcı], Irish Museum of Modern Art, Dublin (2017) sayılabilir. Katıldığı karma sergiler arasında ise Guggenheim Museum, New York (2015); Centre Pompidou, Paris (2018) ve the MoMA Tokyo (2019) bulunuyor.

Ernst Haeckel

Potsdam’da doğdu, Jena’da vefat etti

Ernst Haeckel (d. 1834, Potsdam, ö. 1919, Jena), Darwinizm’in güçlü bir savunucusu olan bir Alman doğabilimci, zoolog, evrimci, filozof ve sanatçıydı. Binlerce türü keşfeden, tanımlayan ve adlandıran Haeckel, tüm yaşam formlarını kapsayan bir soy ağacının haritasını çıkardı ve biyoloji alanında pek çok terimi literatüre kazandırdı. Tıp eğitimi gören ve kısa süreliğine bu alanda çalışan Haeckel, daha sonra resim yapmaya İtalya’ya gitti ve burada profesyonel bir sanatçı olmayı düşündü. Charles Darwin’in 1859 tarihli Türlerin Kökeni kitabından çok etkilenen Haeckel akademik çalışmalarına geri döndü. 1862’de zooloji bölümünde doçent oldu ve 1909 yılına dek üniversitede kaldı. Haeckel’in 100’den fazla ayrıntılı, çok renkli hayvan ve deniz canlısı illüstrasyonları, Doğa’nın Sanat Formları başlıklı kitapta toplandı.

Pakui Hardware

Klaipėda ve Vilnius’ta doğdular, Berlin ve Vilnius’ta yaşıyorlar

Pakui Hardware, Neringa Černiauskaitė (d. 1984, Klaipeda, Litvanya) ve Ugnius Gelguda (d. 1977, Vilnius, Litvanya) tarafından 2014 yılında kuruldu. İkilinin üretimi; heykelsi brikolajlar, yerleştirmeler ve performatif konuşmalar aracılığıyla, teknolojinin güncel ekonomiyi ve insan bedeni de dahil olmak üzere, fiziksel gerçekliği nasıl şekillendirdiğini inceliyor. Yakın tarihli kişisel sergileri arasında Underbelly [Zayıf Nokta], Museum der Bildenden Künste Leipzig, Leipzig (2019); Extrakorporal [Ekstrabedensel], Bielefelder Kunstverein (2018); Vanilla Eyes [Vanilya Gözler], MUMOK, Viyana (2016) sayılabilir. Karma sergilerinin yer aldığı kurumlar arasında ise MAXXI, Roma (2018); Musée d’Orsay, Paris (2018) ve Kunsthalle Basel, Basel (2017) bulunuyor.

Eloise Hawser

Londra’da doğdu ve yaşıyor

Eloise Hawser (d. 1985, Londra, Birleşik Krallık) Londra’da yaşıyor ve çalışıyor. Sanatçı heykel, film ve yerleştirmeleri kapsayan çalışmalarında kişisel olmayan yapıntı, nesne ve altyapılardan, bedensel ve duygusal tınıları özenle ortaya çıkarıyor. Çalışmaları Tate Britain gibi belli başlı kurumların koleksiyonlarında bulunan sanatçının kişisel ve iki kişilik sergileri arasında Lives on Wire [Telde Hayatlar], ICA, Londra, 2015; Hawser/Hofer, MUMOK, Viyana (2016); Sol Lewitt and Eloise Hawser [Sol Lewitt ve Eloise Hawser], Vistamare, Pescara (2016) ile Somerset House, Londra’da gerçekleşen By the deep, by the mark [Derinden, İzinden], (2018) sergisi bulunuyor. Katıldığı önemli karma sergiler arasında ise The History of Nothing [Hiçbir Şeyin Tarihi], White Cube, Londra, (2016); The Weight of Data [Verinin Ağırlığı], Tate Britain, Londra (2015); Surround Audience [İzleyiciyi Kuşatmak], New Museum Trienali, New York (2015); Emotional Supply Chains [Duygusal Tedarik Zincirleri], Zabludowicz Collection, Londra (2016) sayılabilir.

Marguerite Humeau

Cholet’de doğdu, Londra’da yaşıyor

Marguerite Humeau (d. 1986, Cholet, Fransa) Londra, Birleşik Krallık’ta yaşıyor ve çalışıyor. Humeau’nun çalışmaları zamanda ve mekanda uzun menzillerin kesişme noktalarını, hayvan ve mineral arasındaki geçişleri ve kişisel arzular ile doğal güçler arasındaki karşılaşmaları sahneliyor. Humeau gerçeklere dayanan olayları spekülatif anlatılarla iç içe örerek; bilinmeyen, görünmeyen ve soyu tükenmiş hayat formlarının görkemli bir şekilde ortaya çıkmasını sağlıyor. Kişisel sergileri New Museum, New York (2018); Tate Britain, Londra (2017); Haus Konstruktiv, Zürih (2017); Schinkel Pavillon, Berlin (2017); Nottingham Contemporary (2016) ve Palais de Tokyo, Paris’te (2016) düzenlendi. Eserlerinin yer aldığı karma sergiler arasında ise High Line, New York (2017); Château de Versailles, Paris (2017); Kunsthal Charlottenborg, Kopenhag (2017); FRAC Midi-Pyrénées, Toulouse (2017); Serpentine Gallery, Londra (2014) ile Victoria and Albert Museum, Sculpture Gallery, Londra (2014) sayılabilir.

Suzanne Husky

Bazas’ta doğdu, San Francisco’da yaşıyor

Suzanna Husky (d. 1975, Bazas, Fransa) San Francisco, ABD ve Bazas, Fransa’da yaşıyor ve çalışıyor. Bahçecilik, permakültür ve bitkisel tedavi alanlarında eğitim gören Husky, çalışmaları insanların doğal ortamla ilişkilerini inceleyen bir multimedya sanatçısı. Yapıtları, etnobotanik ve bitki bilgisi içeren kültürel temsilleri yeniden değerlendiriyor. Husky, aynı zamanda tarım endüstrisi ve tarım teknolojisiyle alakalı eleştirel yapıtlar üreten Le Nouveau Ministère de l’Agriculture [Yeni Tarım Bakanlığı] adlı sanatçı ikilisinin kurucularından. Kişisel sergileri Bay Area Now 5 YBCA, San Francisco, the De Young Museum, Southern Exposure, Out of the Box Biennale, İsviçre ve The Headlands Center for the Arts’da yer aldı.

Rashid Johnson

Şikago’da doğdu, New York‘ta yaşıyor

Ra​shid Johnson (d. 1977, Şikago, ABD) New York’ta yaşıyor. Johnson sanat tarihi, bireysel ve paylaşılan kültürel kimlikler, kişisel anlatılar, edebiyat, felsefe, maddesellik ve eleştirel tarih konularını araştırmak için çok sayıda medyum kullanıyor.  Çalışmaları, sık sık çocukluğuyla ilişkili olan ve Afro-Amerikan entelektüel tarihi ile kültürel kimliğinin kolektif yönlerine atıfta bulunan bir dizi gündelik dokunaklı malzeme ve nesnenin gömülü olduğu anlatımıyla biliniyor. Son kişisel sergileri arasında The Rainbow Sign [Gökkuşağı İşareti], David Kordansky Gallery, Los Angeles (2018); Rashid Johnson. Hail We Now Sing Joy [Rashid Johson. Yüce Artık Coşkuyu Söylüyoruz], Milwaukee Art Museum, Milwaukee ve Kemper Museum of Contemporary Art, Kansas City (2017); Rashid Johnson. Within Our Gates [Rashid Johson. Kapılarımızdan İçeri], Garage Museum of Contemporary Art, Moskova (2016) ve Fly Away [Uzaklara Uçmak], Hauser & Wirth, New York (2016) bulunuyor.

Sanam Khatibi

Tahran’da doğdu, Brüksel’de yaşıyor

Sanam Khatibi (d. 1979, Tahran, İran) Brüksel’de yaşıyor. Sanam Khatibi’nin eserleri hayvan doğası ve insanın ilkel dürtülerini ele alıyor; pratiğinin merkezinde ise insanın iktidar yapıları ile olan ilişkisi irdeleniyor. Khatibi insanın aşırılık, kontrol kaybı, vahşilik, hükmetme ve boyun eğme ile olan ilişkisini sorguluyor. İnsan ile hayvan, geçmiş ile gelecek, zalimlik ile baştan çıkarma gibi ikilikleri yan yana koymadaki müphemlik ile oynuyor. Resim, nakış, dokuma, heykel ve yerleştirmeler üreten sanatçının son kişisel sergileri arasında De ta salive qui mord [Isıran Tükürüğünden], BPS22, Charleroi (2019); The Murders of the Green River

Her koşulda yaratı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!