Hüseyin Baş: Ülke servetini betona değil, bilime gömseydik milli aşıyı konuşurduk

featured

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, koronavirüs aşısı hakkında açıklamalarda bulundu.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, ” Ülke servetini betona değil, bilime gömseydik şimdi Alman veya Çin aşısı yerine Milli Aşımızı konuşuyorduk.” dedi.

BTP Genel Başkanı Baş yaptığı açıklamada, “Korona aşısını bulan iki Türk bilim insanı ile övünüyoruz. Bu başarının arkasında aşı araştırmalarına 750 milyon avro ayıran Alman Devleti olduğunu unutmayalım” diyerek “Ülke olarak servetimizi betona değil bilime gömseydik şimdi Alman veya Çin aşısı yerine Milli Aşımızı konuşuyorduk.”dedi.

Hüseyin Baş: Ülke servetini betona değil, bilime gömseydik milli aşıyı konuşurduk

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Rahmetli Haydar hocanın kıymetini bu millet anlamadı. Seçmediler. Haydi seçmediler anlattıklarından ders de almadılar. Varsa yoksa üfürükçülere değer verdiler. Tek bir şeye kızdım partisine. Seçimlerde çok düşük oy aldıkları halde tv lerinde hep yüksek ( %2) göstermekte ısrar ettiler. Bunun için inancım sarsıldı partiye. Yine de seviyorum kndilerini. Kapalı devre değil biraz açılım gösterip farklı kesimden insanları tv lerine davet ederlerse önleri açılır diye acizane düşünüyorum. saygılarımla

  2. “Mülkün sahibi”nin gercekte kim olduğunu bildiğimiz halde, “Dünyada mekan ahirette iman” diyerek kamu arazilerini yağmaladık. Rantı yani ribayi meşrulaştırdık, onu da çoğunlukla öz kaynaklarla değil borçla ve krediyle yaptık. Yani imanımızı kurban ettiğimiz o mekanlarımızin çoğu reasuror sermayeye ipotekli, küresel siyonist sermayeye harac ödeyerek “güya sahip oldugumuzu sandık”. Sonuçta milli sermaye birikimimizi “helal” olan emek üzerine değil “haram” olan rant üzerine yapılandırmış olduk. Böylece hem iman şirke bulaştı hem de dünyamız çarpık, mutsuz, kimseye hayrı olmayan bir dünya oldu. Tarim arazilerini katlederek betona ve ranta kurban etmemiz de cabası. Yüzyıl önce küllerinden doğan onurlu bir ülke iken, riba yüzünden, yüzyıl sonra borçlu ve de yoksul ve de dizleri üzerinde çökertilmiş bir ülke olarak kalakaldık. Maide100 der ki, aklini kullanmayıp hırslarının peşine takılırsan, ‘Menfaat x Hak’ ikileminde yanlış ata oynarsan, kaybedersin, ve biz cok fena kaybettik. Nankör kuşağın hakkı kötektir. Küresel şeytanla kanka olmanın, veya Nazım’larin kuşağına edilen eziyetin ve haksızlıkların bedeli olmayacak mi sandık? Çok yakın zamanda, az daha ülkemiz bölünüyordu, daha ne olsun, ilahi Merhamet sayesinde hala ayaktaysak, bunun değerini bilelim ve şükredelim. Suçlu emperyalizm ve işbirlikçileri, tamam da, biz gene de önce kendi kusurlarımızı düzeltmeye odaklanalım. Geleceğimizi Hak kavramı üzerine ve insanin yegane helal kazancı olan ve Kitap’a göre “yegane değer” olan emek üzerine kuralım, kaynaklarımızı da elaleme kaptirmayalim. Özellikle kamusal kaynaklara “Allah’ın emaneti” misali sahip çıkalım. Haydar hocanın anısına ve fikirlerine de sahip çıkalım, saygıyla yaklaşalım, nankörlük etmeyelim.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!