Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, terör örgütü PKK’nın ‘fesih’ açıklamasını değerlendirdi.
Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, fesih kararının sadece PKK ile sınırlı tutulmasına değindi ve bildirideki soykırım ifadesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
‘SOYKIRIM İFADESİ KABUL EDİLEMEZ’
Tayyar, açıklamasında şunları kaydetti:
“Terör örgütü PKK, fesih ve silah bırakma kararını kamuoyuna duyurdu. Karar, KCK’nın Türkiye kolu ‘PKK’ ile sınırlı tutuldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 100 yıllık tarihinde Kürtlere soykırım uygulamakla suçlandı. Öcalan’ın süreci yürütüp yönlendirmesi, demokratik siyaset hakkının tanınması ve hukuki güvence sağlanması istendi.
Öncelikle şunu belirtelim. 47 yıldır kan ve gözyaşından beslenen bir terör örgütünün varlığını sonlandırması, kuşkusuz, tarihi kırılmadır, kıymetlidir. Bildirideki soykırım ifadesi ise tarihi çarpıtmadır, kabul edilemez.
Taleplere ve kararın PKK ile sınırlı tutulmasına gelince. Süreci başından beri sağduyuyla takip eden Cumhurbaşkanımızın ferasetine güveniyorum. Devleti ve toplumu zaafa sürükleyecek, incitecek bir tutum içinde olmayacağını düşünüyorum.
‘BU YAKLAŞIM GÜVEN VERİCİDİR’
Nitekim, Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilinde açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in şu ifadeleri önemli:
-Karar, Terörsüz Türkiye hedefi açısından önemli aşamadır.
-Kararın, PKK’nın tüm şube ve uzantılarıyla illegal yapılarını kapsayacak şekilde somut olarak ve eksiksiz hayata geçirilmesi gerekir.
-Devletimizin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda hiçbir tartışma yoktur.
Bu yaklaşım, güven vericidir.
Terör örgütünün ne istediğini değil, devletin ne yapmaya çalıştığını, sahadaki uygulamayı önemsiyorum.”
Terör örgütü PKK, fesih ve silah bırakma kararını kamuoyuna duyurdu.
Karar, KCK’nın Türkiye kolu ‘PKK’ ile sınırlı tutuldu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 100 yıllık tarihinde Kürtlere soykırım uygulamakla suçlandı.
Öcalan’ın süreci yürütüp yönlendirmesi, demokratik siyaset…
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) May 12, 2025
İŞTE PKK’NIN ‘FESİH’ AÇIKLAMASINDA DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki konuşmasının ardından başlayan süreçte terörist başı Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısını yaptığı terör örgütü PKK, kongresinin ardından kendini feshettiğini duyurdu.
Örgütün açıklamasında “PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırıldığı ve silahlı mücadelenin sona erdiği” ifade edildi. Açıklamada PKK adı ile sona erdirilen ‘mücadelenin’ bundan sonra başka bir örgüt çatısı (YPG) adı altında devam edip etmeyeceğine dair bir detay görülmedi. YPG’nin yanı sıra PKK’nın çatı örgütü olan KCK’nın faaliyetlerinin devam edip etmeyeceği, fesih kararına dahil olup olmadığına ilişkin bir açıklama yapılmadı.
LOZAN ANTLAŞMASI HEDEF ALINDI
PKK’nın açıklamasında dikkat çeken ve rahatsızlık yaratan bir başka detay ise ‘Lozan’ antlaşması hedef alınması ‘1924 Anayası’nın Kürtleri inkar ettiğinin’ ifade edilmesi oldu. PKK’nın 1924 anayasası ve Lozan Antlaşması ile ‘soykırım ve asimilasyon politikalarının’ etkili olduğu bir dönemde şekillendiği ifade edildi.
PKK’nın açıklamasında şöyle denildi:
“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi. 1978’den başlayarak yürüttüğü özgürlük mücadelesiyle Kürt varlığını kabul ettirmeyi ve Kürt sorununun Türkiye’nin temel realitesi olarak görülmesini esas aldı.”
‘3. DÜNYA SAVAŞI KAPSAMINDA…’
Açıklamada 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşananlara karşın, “Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz” olduğu sözlerle ifade edildi:
“Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları, 1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık Önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.”
TBMM, İKTİDAR VE MUHALEFETE ÇAĞRI
PKK’nın açıklamasında Meclis’e ve muhalefete atıfta bulunulan kısmında ise şu ifadeler aldı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere Meclis’te temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.”