1. Haberler
  2. Analiz
  3. Politikacı yalan konuşur, demokrasi dinleyici bulur

Politikacı yalan konuşur, demokrasi dinleyici bulur

featured

Serkan Arslan yazdı…

Antik çağda TANRI KRAL vardı. Kral tanrının emriyle hüküm sürer ve kutsalı yönetirdi. Ancak günümüz dünyasında KRAL TANRILAR var. Önce saltanatını ilan eden siyasi otorite, hemen arkasından her şeye gücünün yetebileceği bir sistem kurarak Tanrı gibi davranmanın bir yolunu buldu. Dünya bir simülasyonu yaşıyorsa bu yaşadıklarımızın Reset tuşu ‘Demokrasi’dir.

Siyasiler birbirlerine politik doğrucu söylemler yönetirken toplumun kendi içinde tarafını seçmesini bekliyor. Ama bir politikacının niyetini sözlerinden değil, eylemlerinden aramanın doğru olduğunu bir türlü kabullenemiyoruz. ‘Güya’ ile eleştirilen popüler konuların arkasına saklanmış sinsiliğin neleri değiştirdiğini görmek istemiyoruz.

Bunca bayındır söz, özgürlükçü düşünde, eşitlik bildirileri, masumiyetin korunması, adaletin yazılı halde uygulanması gibi insan yapımı düzenlemelerinin geldiği konum, başladığımız yere geri gelmek oldu.

Kötülük aklını kullandı. Aptallar aptal kadı. Kötüler, iyileri kaç ya da saldır seçeneği ile yönetir.

Yüzyıllardır süregelen daha adil dünya düzeni arayışı, umutla uzatılmış işkence kolonileri yaratmayı başardı. Kral Tanrıların bu güce ulaşması çok da zor olmadı. Demokrasi yetti de arttı bile.

Ahlaktan bağımsız din fanatikliği ile başlayan medeniyet savaşlarını, bir türlü bulunamayan Mesih aldatmacası, gerçeği örtmek için insanları gökyüzüne bakıp zembil ile aklını aptallaştırdı. Yeryüzü politikacının yalanlarıyla doldu.

Farkında değilmiş gibi yapıyor olsak da bir arşın yol alamadığımız düzen içerisinde kendi yarattığımız korkunçluğun bir de cehennemi ile sus payımızı kullanıyoruz.

Bu dünyanın tek yönetileni ve tek yöneticisi vardır. Okuyan çoban olur. Cahil olan sürüde kalır. Çoban gerçeği bilir ama susar. Sürü ise gerçeği duymamak için kulaklarını kapatır. İyilerin cenneti, kötülerin cehennemi varsa bu tarafsızlıkla sessiz kalanların yeri neresidir, bilen söylesin.

Siyaset ve politika bütün yolları kendine gidilebilir görür. Çünkü kaybolduğunu söylerse arkasından gelen olmaz. Bu çağın hastalığı da budur. Demokrasi, koyunların çok sevildiği toplumlarda sınırlı-süreli intihar bekleyişidir. Bir bal kovanına giren eşek arısı kovanın kendisinden korktuğunu bildiği için kendini kral ilan edebilir. Ama bal arıları bir araya gelirse eşek arısının sonu çabuk gelir. Ama bal arıları kaçarlarsa kovan yok olur. Yaşam yok olur.

Platon’un Mağara Alegorisi, cehaletin mutluluğu ve gerçeği anlatanlara duyulan öfkeyi önümüze koyalı yüzlerce yıl geçti.

Aptallığın lüzumu yok. Yok olma kaygısı duyan bir insan, yaşamını korkuyla yaşar. Onu her şeyin yaralayacağını düşünerek, herkesin ona zarar vereceğini düşünerek yaşamak, sadece hayatta kalmaktır. Bir bitki gibi, bir hayvan gibi, bir böcek gibi.

Karanlığa uzun süre bakarsanız, karanlıkta size bakar. Karanlıkta uzun süre kalırsanız, karanlıkla bir olursunuz. Bunca kötülüğe hizmet edenler içinde, yaşama hizmet eden iyileri TANRI korumayacaksa yaptığınız iyiliklerle siz Tanrıyı koruyunuz.

İronik bir politikanın tek tip yünlü, etli, kuzu sesli sürüsü olmaktan vazgeçin.

Yalan söylüyorlar, gerçeği söylemiyorlar, sizleri kandırıyorlar, sizleri aldatıyorlar, sizleri gerçekten uzaklaştırıyorlar. Sizi olmadığınız her şeye dönüştürüyorlar. Dinlemek zorunda değilsiniz.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!