1. Haberler
  2. Analiz
  3. Sandalye kapmaca

Sandalye kapmaca

featured

Jale Ak Altunel yazdı…

Bir yanda ‘Benim en büyük eserim Cumhuriyettir’ diyen Atatürk, bir yanda ‘Cumhuriyetin ne hıyırını gördük’ diyen birine methiyeler düzen AÇILIMCI asfalt feodalleri.

Sırrı, Cumhuriyet’in hıyırını göremediğini söyleye söyleye Cumhuriyet’in nimetlerini, parasını, servetini, hanuduyla götürmüş, ama doyamadan gitmiştir. Sen Cumhuriyetin hıyırını bir türlü göremedin ama biz feodalizmin çok hıyarını gördük…

Cenaze töreni, eseri Cumhuriyetle her fırsatta övünen Atatürk’ün adıyla anılan AKM’de gerçekleşti. Heh, Atatürk’e yine yeniden bir operasyon. Atatürk güneş, pkk sempatizanı bölücü Sırrı Süreyya da adeta balçık. Tüh ya yine güneşi balçıkla sıvayamadınız ama. İkinci operasyon şehidimin al kanına boyanmış Türk Bayrağıydı. Ona da ancak güldük. Alınanlar isyan edenler oldu biliyorum. Sakın ola ki üzülmeyin. Onca şehidin ruhu şenlenir ancak bu komediye. Çünkü Sırrı bölücü terör örgütü sempatizanıydı. Türk bayrağına herhangi bir sempatisi yoktu. Ve sizin bayrağa çektiğinizi sandığınız operasyon öyle çürük öyle kötü bir film senaryosuydu ki, onu ne kadar da AKM gibi mükemmel bir film setine koysanız da kâr etmedi. İyi komedyenlerin arkasından hani, ‘bu sefer güldürmedi’ filan derler ya, yahu vallahi bu sefer de güldürdü. Sırrı Süreyya’nın ruhunu kim bilir nasıl kahretmiştir o al bayrak. Ona böylesi bir ‘tören’ hazırlayanları düşününce Tanju Cılızoğlu’nun 1968’de ilk basımını yaptığı hikâyeler kitabı geldi aklıma. Adı HOŞT AMERİKA. Tamamen serbest çağrışım tabii. Hiç fesatlık aramayın. Hoşt Amerika. Hoşt, hoşt!

Bir de Sırrı Süreyya’nın ardından başsağlığı ve methiye düzücü allame-i cihan medyamız var tabii. Ortaokul çağlarında arkadaşlarımızla evlerde toplanıp sandalye kapmaca oyunu oynardık. Bir sandalye eksik konulur ve etrafında dans etmeye başlardık sandalyelerin. Tak, müziğin sesi kapatılır ve çoluk çocuk ani ataklarla sandalye kapmaya çalışırdık. Nasıl komik nasıl eğlenceli bir oyundur anlatamam. Sandalyesiz kalmamak için yapılan o ‘şen’ mücadeleye benzetiyorum sıraya girenleri. Youtube’çular dahil tüm o medyayı ve sanat sepet camiasını izliyorum. Aman Allahım dün bölücülük yaptı diye reddiyeler düzenler, lanetler okuyanlar, nasıl da role girivermişler bir anda. Nasıl hızlı, nasıl atak, nasıl cansiperhane koştular sıraya dizildiler tespih boncukları gibi. Nasıl da üzüldüler Sırrı Abileri için. E tabii, herkes methiyesini düzecek. Çünkü konjöktür böyle. Çünkü açılım var. Herkes onun hakkında iyi şeyler söyleyip safını belli edecek. Hay sizin safınızı eşekler tepsin. Hay sizin söyleme mecburiyetinizi çiyanlar yesin. Koşun koşun yetişin, haykırın, boğazınız patlasın, burnunuzdan sümükler fırlasın, osura osura koşun, coşarak koşun, koşarken sıçın, sonra sıvayın. Sırrı Süreyya’yı öve öve gırtlağınız kurusun… Aman ha açıkta kalmayın, kapın yerinizi. Kıçınızı da kaptığınız sandalyeye öyle bir yerleştirin ki, göbeklerinizin ağırlığından kaptığınız sandalye kırılsın. Biz Türk milleti de izleyelim. Şehidimizin kızı Alyacığa ağlarken sizin yer kapış arsızlığınıza şaşıralım. ‘Oha öküze bak, sandalyeyi kırdı’ diyebilelim. ‘Oturmayı bile beceremedi angut’ diyebilelim. ‘Gitti Amerika’nın kucağına oturdu’ diyebilelim. Faşizm söyleme mecburiyeti ne de olsa. Mecbursunuz Sırrı Süreyya Önder’e bugünlerde övgüler, methiyeler, incikler, boncuklar düzmeye. Çünkü Açılım geldi. İyi de arkadaş, hangisine inanalım? Bir sene önce dediklerinize mi şimdi dediklerinize mi? Açılım Öncesi Açılım Sonrası. A.Ö. – A.S. Ama şimdi bundan güzel turnusol mu olur? ‘Ah şekerim bu millet balık hafızalıdır’, ‘Bu milletten bi .ok olmaz’, ‘Zaten yüzde altmışı bikbikbik’… Yok öyle yağma, bu millet öyle de bir hatırlar ki, hiç merak etmeyin, hepsini kayda alıyoruz. Sinema sektörüne Türk filmi yerine ‘yerli film’ yavşaklığıyla giren güruh, Sırrı Abileri’ni TÜRK bayrağına sarıyor. Bombaya bak bombaya. Bayrağımıza da yerli bayrak filan der şimdi bu aklıeveller. Yine Tanju Cılızoğlu’nu andım; HOŞT AMERİKA.

Günlerdir Sırrı Süreyya’nın mal varlığını konuşuyoruz. Niye? Çünkü Cumhuriyet’i benimseyemeyenlerdendir kendisi. Karşıtı nedir peki? Feodalizm. Bir ülkede dincilik yapılmaya başlanmışsa, halkı iki lokma bir hırka edebiyatıyla kandırmak içindir. Çoğunluk fakirlikten açlıktan kıvranırken, birilerinin haksız zenginliklerini, o çoğunluğun gözünden kaçırmak içindir. Yolsuzluğu, hırsızlığı, haksızlığı hukuksuzluğu ört bas etmek içindir. Feodalizmin olmazsa olmazıdır din bezirgânlığı. Eşit olmaya asla tahammül edemeyen hırsızların rejimidir asfalt feodalizmi. Cemaatokrasidir. İşin tuhafı, feodalizm de eski feodalizm olsa, bunların evlatları da kendileri de en ön saflarda savaşa giderdi. Çünkü eski çağlarda bu böyleydi. Şövalye ruhu filan falan. Ama şimdi hırsız yolsuz bir yığın servete sahip olanlar göt göbek büyütüyor, fakir fukara aç sefil, bunların servetini korumak için savaşıyor, ölüyor. Sınıfsal yarık açıldıkça açılıyor. Ve yüzsüz yüzsüz din adamı adı altındaki bilumum ‘kanaat önderi’, ‘peygamberimiz de az yerdi’ filan palavraları sıkıyor. İçimi en çok acıtan görüntü zenginin önünde düğme ilikleme yarışına giren fakirlerdir. Bir insana sırf parası var diye saygı duyanlar midemi bulandırıyor. Eskiden kurban bayramlarını seviyordum. Ki eski haliyle kalmış olsa, Zenginle fakir arasındaki uçurum bu kadar açılmasa yine severdim. Ama bunun da bir tür sadaka kültürü olduğunu fark ettikten sonra kanıma dokundu. Yahu ben neden zenginin sıktığı o tombul yumruğundan damlayan bir damla yağ ile yetinmek zorundayım ki? Zenginlerin bayramı, fakirlerin oturup sadaka beklediği o 4 günü bir de, ‘bakın ne kadar güzel bizim kültürümüzde dayanışma var yardımlaşma var’ mavallarıyla aklamaya çalışıyorlar. Kim demiş kast sistemi Hindistan’da var diye. Dünyanın her yerinde var. Cumhuriyeti içine sindirememiş tüm halkların lânetidir sınıf farkı. Ve güçlüler bu farkın kapanmasını asla istemeyecek, Cumhuriyet rejimini asla benimsemeyecektir. O kadar parayı ne yapacaksınız yahu? Alın işte ölüp gidiliyor bu dünyadan. Üstelik sırası filan da yok. Onun adamı ol, cukkayı götür. Bunun cücüğü ol, malı götür. Şunun teröristi ol, İsrail tepelesin seni. İsrail aslında bu feodal ağaları tepelemez. Bunların maraba olarak gördüğü zavallı Kürt halkını tepeler. Feodaller karar verir, garibanlar ölür. Yukardakiler anlaşır, el sıkışır, malı götürür. Hoşt Amerika!

Bu memleketi bölebilecek olan her tür açılıma, emperyalistlerin ağzından öten her tür hokkabazlığa, bölücü terörün ve destekçilerinin her türlü palavrasına her zaman karşıydım, şimdi de karşıyım. Benim safım belli. Dosdoğru Atatürk’ten ve onun ilkelerinden yanayım. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Türk milleti.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!