Selcan Taşçı: Eşik çoktan aşıldı!

featured

“Lafla ‘tek millet’ olunmuyor. Türkiye, en azından Libya’daki kadar, en azından Suriye’deki kadar, Azerbaycan’da da “sahada” olmadığı sürece, kuracağımız cümlelerin, riyakarlıktan başka anlamı olmayacağını düşünüyorum.”

Yeniçağ yazarı, gazeteci Selcan Taşçı, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı üzerine sınır hattında alevlenen çatışmayı Veryansın Tv’ye değerlendirdi.

Taşçı “Bugün’ü tartışarak sonuç alacak, sorun çözecek eşik çoktan aşıldı. Ermenistan, Azerbaycan topraklarının işgal ettiği son metrekaresini de terk etmeden varılabilecek bir çözüm yok. Tek Azerbaycan da değil, Ermenistan, Türkiye Cumhuriyeti ile olan sınırını “tanımadan”, gözünü Türk topraklarından çekmeden, duvarlarındaki işgal haritalarını indirmeden, okullarındaki nefret nesilleri oluşturucu müfredatı değiştirmeden varılabilecek bir çözüm yok” ifadelerini kullandı.

Selcan Taşçı’nın değerlendirmesi şöyle:

“Erzurum’da, Van’da, Iğdır’da, Kars’ta; topraklarından, Ermeni komitacılarca katledilmiş Türklerin kemikleri fışkıran bir ülkede yaşıyoruz. Hem bu yüzden, hem de Azerbaycan’da, başta Hocalı olmak üzere Nahçıvan’dan Şerür’e, Zagezur’dan Culfa’ya, Ordubad’dan Sumgayıt’a Ermenilerin, bugüne kadar bir tekinin dahi bedelini ödemedikleri, hesabını vermedikleri “soykırım”a varan seri canilikleri yüzünden, “Ermenistan, sivil yerleşimlere saldırdı” cümlesi, benim algımda “haber değeri”ni yitirdi; bu “köpeğin insanı ısırması” gibi vakayı adiye haline geldi! İlk değil. Son olacağına dair hiçbir emare de yok ne yazık ki.

“Ateşkes ihlali uluslararası hukuka aykırı”ymış; yahu ateşkese sebep olan işgal uluslararası hukuka uygun mu sanki?

“Sorunun çözülmesi” için MİNSK Grubu’nu göreve davet ediyormuşuz; ama hangi sorunun?

Önce adını koyalım.

Ermenistan, son azgınlığını sonlandırdığında “sorun çözüldü” sayıp savaş halinden çıkıp “barış yoluyla”lı cümlelerle flörtleşmeye başlayacaksak yeniden, şimdiden bir sonraki Ermenistan saldırısının yasına hazırlanın derim ben.

Ermenistan, oynadığımız topu alıp kesmedi ki; Türk kadınlarının karınlarındaki doğmamış bebekleri çıkarıp “top” diye tekmeledi!

Ermenistan ile Azerbaycan ve Türkiye arasındaki “sorun”, “bugünkü saldırıları” değil, “dünkü saldırıları” da değil, “iki ay önceki saldırıları” da değil. Azerbaycan topraklarının beşte biri çeyrek asırdır Ermenistan işgali altında. Ermenistan, Azerbaycan’da resmen de, fiilen de işgalci. Bu işgalin çeşitli evrelerinde işlenen insanlık suçları bütün dünyanın malumu ve zaten tanıklıklarında oldu.

“Bugün”ü tartışarak sonuç alacak, sorun çözecek eşik çoktan aşıldı. Ermenistan, Azerbaycan topraklarının işgal ettiği son metrekaresini de terk etmeden varılabilecek bir çözüm yok. Tek Azerbaycan da değil, Ermenistan, Türkiye Cumhuriyeti ile olan sınırını “tanımadan”, gözünü Türk topraklarından çekmeden, duvarlarındaki işgal haritalarını indirmeden, okullarındaki nefret nesilleri oluşturucu müfredatı değiştirmeden varılabilecek bir çözüm yok.

En önemlisi “uluslararası toplum”dan beklenilebilecek bir bir çözüm yok.

Gün boyunca ve hâlâ “uluslararası toplumun çifte standardı”ndan yakınmak dışında ne yaptık Allah aşkına?

Onlar zaten çifte standartlı, zaten taraf, zaten adaletsiz; Ermenistan zaten sırtını askeri olarak Rusya, stratejik olarak ABD’den oluşan çift başlı bir ejderhaya dayamış durumda.

Soru; biz neredeyiz?

Biz ne yapıyoruz?

Lafla “tek millet” olunmuyor.

Türkiye, en azından Libya’daki kadar, en azından Suriye’deki kadar, en azından dünya haritasında yerini bile gösteremeyeceğimiz Afrika ülkelerindeki kadar, NATO’nun emrinde yahut BOP’un hedefi doğrultusunda Ortadoğu’nun bütün bataklıklarında olduğu kadar Azerbaycan’da da “sahada” olmadığı sürece, kuracağımız cümlelerin, riyakarlıktan başka anlamı olmayacağını düşünüyorum ben.”

Selcan Taşçı: Eşik çoktan aşıldı!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. “Ermeni güçlerine anında karşılık veren Azerbaycan ordusu komuta merkezleri, hava savunma merkezlerini SİHA’larla vurdu. ”

    Türkiye İHA ve SiHAlarıyla orada zaten, diğer taraftan, Türkiye Azerbaycan’a destek verilirirken;
    Sizin mahallenin gazetecilerinden Can Ataklı’nın;
    “Bir cephe de Azerbaycan’da açılmasın” sözleri
    Asıl eleştirilmesi gereken sözler..
    1945’de adalar konusunda neden pısırık davranıldı??
    Sıradaki soru da bu olsun..
    Cesaretle yüzleşme diliyorum.

  2. Yüreğine bileğine sağlık ne güzel özetlemişsin herşeyi Selcan hanım sağol!

  3. Bak Selcan TAŞÇI ,sen ki bir zamanlar Abdullah GÜL tarafından rektör yapılan türlü suçlara karışmış,sayıştay raporlarına yansımış, FETÖ ile anılan, sulh halindeki iki ülkeyi bile birbirine katacak şekilde Şahan üzerinden sıçramalar yapan kişiye çok sahip çıkmıştın.Sen yorum yapacağına kendine bir çeki düzen versen iyi olur..

  4. Olup bitenin aslinda ne Ermenistanla nede Azerbaycan’in milli menfaatleri ile dogrudan bir alakasi var. Bu iki ulkede kullanisli piyonlar. Azerbaycan’in petrol yataklari ve azili siyonist Netanyahu’ya yakinligi onu jeo-stratejik baglamda onemli kilmakta. Hadise kureselci-siyonist mafya’nin, Trump ile vucut bulan siyonist-evangelist ittifak arasinda devam eden paylasim savasidir. Bu Dogu Akdeniz’dede boyledir, Libya’dada, Suriye’dede boyledir. Ermenistan birkac yil once renkli devrim gecirmis ve kureselci mafyanin eline gecmis kullanisli kucuk bir ulke. Kureselciler Rusya’yi ve Turkiye’yi cevrelemek icin bu bolgedeki ulkeleri, ozellikle Rusya ve Turkiye’ye komsu kafkas ulkelerini ele gecirmeye calisiyorlar. Gurcistan uzun zamandir zaten Ingiltere City of London gudumlu kureselcilerin elinde. Azerbaycan ise Trump-Netanyahu grubunun yanindadir. Israil basbakani Netanyahu, Aliev’in bir numarali yakin dostudur (internette cikan sayisiz haberlere, demeclere bakiniz).Turkiye’de hem D.Akdenizde hemde bu olayda Trump cephesinin yanindadir (Dolayisiyla AKP iktidari perde arkasinda Netanyahu’nun Israil’i ile beraberdir ve bu Suriye’de ve Libya’da neden tek ileri adim atilamadigini, Iran’in destekledigi Esat ile neden bir turlu barisilmadigini aciklamiyor mu?). Rusya’da Trump grubunun cephesindedir (Dikkat buyurun Israil’in Suriye’de Iran mevkilerini bombalamasina Putin agzini acip tek kelime etmez). Yani Turkiye bu baglamda hem Suriye’de hem Libya’da hemde Kafkaslarda Rusya ile muttefiktir ve Trump’a yakin Rusya’da Ermenistandaki su anki rejimin gitmesini istemektedir.Olaylarin ve bu fitilin ateslenmesinin amaci, Ermenistandaki kureselci rejimin devrilmesini tetiklemekten ibarettir. Bunun gerisi, yani bizim zubukvari politikacilarin eeeeyyy diye baslayan nutuklari ic politikaya yonelik, oy avciligi ve hamasetten oteye gecmez. Bu bolgedeki gercekleri ne Aliyev ne Tayyip nede Putin belirleyebilir. Gercekleri belirleyen jeopolitik satranc ve onun ardindaki buyuk oligarsi yada daha genel anlamda bati dunyasini yoneten plutokratik guclerdir.

  5. Eyvallah ta, Türkiye Suriye‘de, Libya’da ve Irak‘ta, adalar Denizin‘de ve Akdeniz‘de ve hatta güney dogunun Daglarinda dünyanin var gücüyle para ve silah pompalatigi terörist gruplar ve düzenli ordulara karsi sahada ayni anda varolus kavgasi verirken, bizim de bu tek milletin diger fertlerinden ayni destegi Türkiye icin sadece lafta degil sahada da beklemek hakkimiz degil mi?

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!