Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen ve avukat Mihriban Ünal Türkiye’de bulunan Suriyeli ve Afganların kanunda karşılık bulan statülerini, Türkiye’nin demografik yapısına tehditlerini ve ülkelerine nasıl gönderileceği konusunu Veryansın Tv’ye anlattı.
VERYANSIN TV
Taliban’ın Afganistan’da kontrol sağlamasının ardından Türkiye’de bulunan Suriyeli ve Afganların ülkelerine nasıl gönderileceği konusu bir kez daha Türkiye’nin gündemine oturdu.
Sığınmacıların yarattığı tehditleri, kanunda ve mevzuatlarda yer alan hükümleri Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen
Ve avukat Mihriban Ünal Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay’ın sunduğu Pankuş programında anlattı.
‘İKİ TEHDİT VAR’
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen sığınmacıların Türkiye’nin demografik yapısına iki yönden tehdit oluşturduğunu anlattı.
Eslen şunları söyledi:
‘ASOLAN İÇ CEPHEDİR’
“Atatürk’ten girelim olaya. Büyük Taarruz’dan önce Atatürk Meclis’te bir konuşma yapıyor. ‘Dış cephede yeneriz, yeniliriz, bunu telafi etmek mümkün olabilir ama iç cephe çökerse bunun telafisi olmaz, asolan iç cephedir’ diyor. Bugün de öyle. Bugün iç cephenin karşı karşıya olduğu birçok sorun var. Ekonomi, mali, cumhuriyet değerlerini aşındırma, bunlar iç cephenin saldırı altında olduğunu gösteriyor. Ayrıca PKK, FETÖ… İç cephe ile dış cephenin birbirine karıştığını da söylemek lazım burada.
‘BATI İÇ CEPHENİN DİZAYNI İÇİN KULLANIYOR’
Ve tabii ki sığınmacılar konusu… Batılılar şöyle ifade ediyorlar: ‘Hedef ülkeleri şekillendirmek için artık mülteci stratejik araç’. Bu konuda tezler yazıyorlar, konuyu devlet politikalarına dahil ediyorlar.
Türkiye de sığınmacılar üzerinden hedef yapılan bir ülke. Sığınmacılar Türkiye’yi iç cepheyi dizayn etmek için yaratılan çok ciddi bir güvenlik problemidir.
Sığınmacı konusu iki yönlü bir tehdit oluşturuyor yanlış politikalarımız nedeniyle.
Eğer biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyorsak o zaman buna karşı tehdit olan PKK’ya karşı mücadele eden Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile birlik oluruz. Biz bunun tam tersini yapıyoruz.
‘SIĞINMACILAR GELDİKÇE PKK YERLEŞİYOR’
Biz sığınmacı aldıkça Suriye’deki boşalan bölgelere PKK/PYD yerleşiyor.
Bunu engellemenin yolu sığınmacıları göndermektir. Birinci tehdit budur.
‘SURİYELİ KUŞAĞI OLUŞUYOR’
İkinci tehdit demografik ve sosyal yapının değişmesi. Bazı illerde Suriyeli kuşağı oluşuyor.
PKK, Akdeniz koridoru oluşturmaya çalışıyordu. Şimdi PKK’nın başaramadığı işi Suriyeli sığınmacıların yapma tehlikesi var. Bu ciddi bir problem. Suriyeli kadınların doğum oranı Türk kadınlardan çok yüksek. Zaman içerisinde sınırlarımızda Suriyeli sayısı çok artacak, Türkler azınlık olacak.
GÖÇMEN Mİ MÜLTECİ Mİ ‘GEÇİCİ KORUNAN’ MI?
Avukat Mihriban Ünal da Türkiye’de bulunan Suriyeli ve Afganlara “mülteci” ya da “göçmen” denilmesinin yanlış olduğunu, bu kişilerin 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Geçici Koruma Yönetmeliği ile “geçici korunan” olarak tanımlandığını söyledi.
“Geçici korunan” kişilerden bazılarının bayramda ülkelerine gittiğini hatırlatan Ünal’a göre, bu kişiler Türkiye’ye döndüğünde hukuki statüleri ortadan kalkmış oluyor:
“Bu kişilerin gönderilmeleriyle ilgili mevzuatımızda dayanaklarımız var.
Kanunda, yönetmelikte diyor ki; ‘bu kişiler statü verilmesi koşulları ortadan kalktığı zaman veya terk ettiği ya da zulüm koşulları nedeniyle ayrıldığı ülkesine geri döndüğü zaman hukuki statüsü ortadan kalkar.‘
Aslında çok net… Baktığımızda Suriye’den gelen insanlar ‘bazen hasat için bazen düğün, bayram için ülkeme gidiyorum’ diyor. Kendi ülkesine dönebiliyor. O bakımda zulümden, korkudan bahsedemiyoruz ve bu kişiler Türkiye’ye döndükleri anda aslında hukuki statüleri ortadan kalkmış oluyor. Ülkemizde bulunmaları hukuka aykırı hale gelmiş oluyor. Geçici korumayla ilgili yönetmelikte kapsamı, sınırlamasında, tüm kararlarda cumhurbaşkanının yetkili olduğunu görüyoruz.
‘CUMHURBAŞKANI BİR KARAR ALARAK SINIRLANDIRABİLİR’
Dolayısıyla cumhurbaşkanı bir karar alarak sınırlandırabilir. Bundan sonra geçici koruma statüsünde kimseyi kabul etmeyeceğiz. Hatta mevzuatımız, kamu güvenliği ve kamu sağlığını gerekçe gösterebiliyoruz.
Cumhurbaşkanı ‘Giriş çıkış yapanları ülkesine gönderebiliriz, bir süre belirledim. Bu süre zarfında sığınmacılar dönmeli’ diyebilir. “
Programın tamamı için tıklayın: