“Halkı isyan ve irticaya teşvik” ettiği ve Milli Mücadele’de başkanı olduğu Teali İslam Cemiyeti’nin “ihanet bildirilerinden” dolayı Ceza Kanunu’nun 55. maddesi gereği “vatana ihanetten” idam edilen İskilipli Atıf, Çorum’da anıldı.
Vatana ihanetten 1926 yılında idam edilen İskilipli Atıf, Çorum Valisi, milletvekili ve belediye başkanlarının katılımıyla anıldı.
Milli Mücadele döneminde İngilizlerin desteği ile Kuvayi Milliye’ye düşmanlık yapan Teali İslam Cemiyeti’nin yöneticisi İskilipli Atıf, Çorum’un İskilip ilçesindeki mezarı başında anıldı.
4 Şubat 1926 yılında “Anayasayı Tağyir” suçlundan idam edilen İskilipli Atıf’ın anmasına Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk katıldı.
GEÇEN YILLARDA DA ANILMIŞTI
İskilipli Atıf için devlet erkanının katılımıyla düzenlenen anma etkinliği ilk değil.
Çorum Valisinin karıldığı geçen yılki anma büyük tepki çekmişti.
Geçen yılki anmaya Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Çorum Belediye Başkanı Halili İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, İskilip Kaymakamı Muharrem Eligül, Atıf Derneği Başkanı Mustafa Lek ve Çorum Müftüsü Muharrem Biçer katılmıştı.
AKP Milletvekili Erol Kavuncu, burada yaptığı konuşmada, İskilipli Atıf Hoca’yı asan zihniyetin bugün Atıf Hoca’ya özür borcu olduğunu öne sürdürerek ihanetten asılan İsklipliye iadei itibar istemişti.
2020’deki anmada İskilipli Atıf Hoca’yı göklere çıkaran AKP’li Numan Kurtulmuş, Atatürk dönemini hedef almıştı. Genç Cumhuriyet dönemini işaret eden Kurtulmuş, “Türk modernleşmesi dünyadaki en problemli en sakat modernleşmedir” demişti.
İSKİLİPLİ ATIF NEDEN ASILDI?
İskilipli Atıf, Milli Mücadele döneminde İngilizlerin kurduğu Teali İslam Cemiyeti’nde Kurtuluş Savaşı’nın aleyhinde faaliyetlerde buludu ve İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmasının sonucunda 4 Şubat 1926’da idam edildi.
Teali İslam Cemiyeti’nin başkanlığını yapan İskilipli Atıf, Türkiye’yi işgale karşı yürütülen Milli Mücadele’ye karşı çıktı. İngiliz Dostları Cemiyeti kurucusu olan Sait Molla yakın çalışma arkadaşıdır. Gâvur İmam ve Anzavur ayaklanmalarında da isyancılara destek vermiştir.
Milli Mücadele karşı yazılan ve Kuvayi Milliyecilere “adi”, “eşkıya”, “kudurmuş haydutlar” diye hakaret edilen bildiride İskilipli Atıf’ın da imzası bulunuyordu.
Atıf’ın başkanı olduğu Teali İslam Cemiyeti, Milli Mücadeleyi yürüten Kuvayi Milliyeciler aleyhine yazılan bir başka bildiri de Mustafa Kemal ve tüm Kuvayi Milliyeciler için “Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücudlarını külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur.” denildi.
Cumhuriyet’in ilanı sonrasında Ankara İstiklal Mahkemesi, İskilipli Atıf’ı, “ayaklanma çıkarmak”, “halkı kışkırtmak”, “dini politikaya alet etmek” ve “vatana ihanet etmek”(İngilizlerle işbirliği yapmak) suçlarından idama mahkum etti.
Ayrıca aynı mahkeme İskilipli Âtıf’la birlikte yargılanan Babaeski Müftüsü Ali Rıza’ya da idam cezası vermiştir. Çünkü Mahkeme, Müftü Ali Rıza’nın da Yunan işgaline karşı direnilmemesi için çalışmalar yaptığını belgelemiştir.
İSKİLİPLİ’NİN İHANET BİLDİRİLERİ
İskilipli Atıf’ın neden idam edildiği ve Kurtuluş Savaşı döneminde nasıl ihanet ettiğini tarihçi Sinan Meydan şöyle anlatmıştı:
“Teali İslam Cemiyeti’nin ihanet bildirileri Mustafa Sabri’nin başkan, İskilipli Atıf’ın ikinci başkan olduğu Müderrisler Cemiyeti (Teali İslam Cemiyeti’nin öncüsü) 26 Eylül 1919’da Milli Mücadele karşıtı bir bildiri yayımladı. Bu bildiride, Kuvayı Milliyecilere “adi eşkıya”, “deli”, “cani”, “kudurmuş haydutlar” suçlamaları yer aldı.
İskilipli Atıf’ın başkanlığındaki Teali İslam Cemiyeti bu bildiriyi halk için hazırlamıştı. Bu ihanet bildirisi 30 Ağustos 1920’de Yunan uçaklarıyla Anadolu’ya atıldı.
İskilipli Atıf’ın Teali İslam Cemiyeti, Ağustos 1920’de ikinci bir “ihanet bildirisi” daha hazırladı. Aydınlar için hazırlanan o bildiride de millet, “Kuvayı Milliye eşkıyasını ortadan kaldırmak için yemin etmeye” davet ediliyordu…
Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtları yayınlanmıştır. Bu zabıtlara göre İskilipli Atıf, şapka karşıtı kitap yazmaktan değil, yazdığı bu kitabı – kitabın toplatılması ve satılmaması kararına rağmen- özellikle isyan çıkan bölgelere gönderip halkı Cumhuriyete karşı isyana ve irticaya teşvikten ve başkanı olduğu cemiyetin Milli Mücadele’deki ihanet bildirilerinden yargılanıyor.”
İttihat ve Terakki ile Hürriyet ve İtilaf kavgasıdır bu; bitmez…Bu kavga yüzünden vatan elden gitti. Kanla geri alındı. Uslandılar mı? Hayır! Çünkü vatan için bir damla kanları akmadı Hürriyet ve İtilafçıların. Hal böyleyken, vatan hakkında değil eylemde bulunmak tek söz söylemeleri bile abestir. Cumhuriyetin savcıları olan ”Cumhuriyet Savcıları” görevini yapmalıdır.Yapmazlarsa ya da yapmıyorlarsa o zaman Cumhuriyetin savcıları olamazlar…
Tarih bilmediklerinden her hocayı mübarek zat sanıyorlar sonra başımıza bela ediyorlar zira fetö içindinde mübarek zat özledik hasret duyuyoruz diyolardı sonra kandırıldık diyip çekildiler bumkadar basit
Keser döner sap döner gün gelir hesap döner
Türkiye Cumhuriyeti’ni yoktan var edenlere “Sarhoşlar”
TC Dışişleri deneyimli personellerine “Monşerler”
TSK Genel Kurmay Başkanına “Terörist”
ilan edenlerden ne bekliyordunuz?
Siz ineklerin at doğurduğunu gördünüz mü?
Katranı pişirsen olur mu şeker, cinsleri kuruyacısalar cinslerine çeker