Ceyhun Balcı yazdı…
Ana muhalefet partisi CHP kurucu ilkeleri bir yana bırakalı partiyi var eden altı ok birer birer kırıldı. Bu yapılırken altı oktan yana olanlar da özenle etkisizleştirildi. Parti yönetiminde bu görüşte insan bırakılmazken örgütün kapıları da kurucu ilkelerin yanı sıra o ilkelerin yılmaz savunucularına sıkı sıkı kapatıldı.
Yerel seçime gün saydığımız şu sırada dinci gericisinden, etnikçisine, liberalinden sosyal demokratına varıncaya dek pek çok eğilimden insana listelerde yer verilirken bir cumhuriyetçi vatanseverler özenle uzak tutuldu.
Sonu gelmek bilmeyen nakarat bu kez de kulaklarımızdan eksik değil!
“Aman oylar bölünmesin! Hesaplaşma seçim sonrasına bırakılsın!”
Bu tılsımlı söylemin tadına varanlar partiyi olmadık yerlere sürüklerken o sürüklenmeye karşı çıkabilecekleri de partiden uzaklaştırmakta güçlük çekmediler.
Sözcüğün tam anlamıyla bir kısır döngüdür yaşanan. Bu kısır döngü partiyi kimliğinden ve ilkelerinden uzaklaştırırken buna karşı çıkanları umarsızlığa sürüklemiştir.
AKP iktidarının görmezden gelinemez yanlışları ve kabul edilemez yaklaşımları da umarsızların edilgenliğini katmerlemiştir.
“Aman AKP kazanmasın!” anlayışını kötüye kullananlara bir şekilde karşılık vermenin olanaksız olduğu kanısı iyice yerleşikleşmiştir.
Geçen yerel seçimlerdeki Kırklareli deneyimi de çıkış yolu arayışı içindekilere ışık olamamıştır.
Bu seçimde İstanbul Beşiktaş’ta yaşanmakta olan bir gelişme irdelenmeye değer gözükmektedir.
Beşiktaş adaylığı için başvuran Nasuh Mahruki beklendiği gibi CHP yönetimince aday gösterilmemiştir.
Bu adıma karşılık Mahruki bağımsız aday olmuştur.
Bu gelişmeyi “AKP’ye kazandırma hamlesi” olarak değerlendiren sosyal medya trollerine verilecek yanıt somut ve aritmetikseldir.
Mahruki’nin vurguladığı gibi önceki seçimdeki iktidar blokunun oy oranı cumhuriyetçilerin oylarıyla karşılaştırıldığında seçimi kazanmasına yetecek gibi görünmemektedir. Mahruki’nin adaylığı nedeniyle Cumhuriyetçi oylar ortadan ikiye bölünse bile Cumhur İttifakı adayının seçiden yengiyle çıkması olanaklı değildir.
Beşiktaş Cumhuriyetçilerin sıkışıp kaldıkları kapanın kilidini açmada önemli işlev görebilir. Böyle bir deneye girişmeye değer olduğu açıktır. Böyle bir deney için Beşiktaş son derece elverişli bir yerdir.
Keşke erken davranılıp Beşiktaş’a Ankara Çankaya ve İzmir Karşıyaka gibi başka elverişli yerler eklenmiş olsaydı demekten alamıyor insan kendisini.
Beşiktaş deneyi olumlu deneyime dönüşürse Cumhuriyetçi vatanseverleri siyasetin dışında bırakma hatasına düşen son CHP yönetimlerinin aklını başına getirmede etkili olabilir diye umutlanabilir miyiz?
Yanıtı yakında!
