Avatar
Ceyhun Balcı

Kuryeler

featured

Ceyhun Balcı yazdı…

Öncesi de olmakla birlikte motokuryeler küresel salgınla birlikte yaşamın içinde daha çok yer kaplamaya başladılar.

Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun çarparak ölümüne yol açtığı kuryeden sonra kamuoyunun bu konuya daha fazla odaklandığı görüldü.

Türkiye’de karayollarında yolcu/sürücü/yaya olmak başlı başına tehlike ve risk kaynağıdır. Üzerinde bulunduğunuz araç iki tekerlekliyse bu olumsuzluk geometrik olarak artmış olur. 

Tehlikeler hem iki tekerlekli araç sürücülerinden hem de diğer taşıt sürücülerinden kaynaklansa da sınırı ve sorumluluğu belirsiz kuryelik işinin her geçen gün büyüdüğü ve daha fazla soruna yol açmakta olduğu görülmektedir.

İşim gereği kazaya uğrayan kuryelerle sıkça karşılaşıyorum.

Bu son derece tehlikeli işi yapmakta olanların herhangi bir güvenceden yoksun oluşları karşısında ürpermekten alamıyorum kendimi.

Birkaç yıl önceydi sanırım.

Motokuryeler hem çalışma koşulları hem de ücretleri konusunda eylemlilik içinde olmuşlardı. Sorun tek tek kuryelerden hizmet alımıyla çözüme kavuşturuldu. Elbette bu işten para basarcasına kazanç sağlayan şirketler açısından. Tekilleştir ve kendine bağla ilkesi bir kez daha çalışanı yenilgiye uğrattı.

İş oylumları kestirilemez boyutlara varan e ticaret kurumları motokuryelerden hizmet satın alma yoluna giderek kendi başlarındaki önemli bir dertten kurtulmuş oldular.

Sonuçta tehlikeli bir işi sosyal güvenceden yoksun şekilde yapanlar ve bu acıklı duruma izleyici olan devlet gerçeğiyle baş başa kaldık. 

Motokuryelerin şirketlere verdikleri hizmet geçmişte işçi-işveren ilişkisi çerçevesindeydi. Dolayısı ile SGK kapsamında güvenceye sahipti bu çalışanlar. 

Bu ilişkinin yerini “hizmet satın almaya” bırakmasıyla çalışanlar BAĞ-KUR şemsiyesi altına girdiler. Böylelikle “iş kazası” kavramı da ortadan kalkmış oldu.

Geriye yalnızca trafik kazası kavramı kaldı. O da tutanakla belgeleştirilirse.

Azımsanmayacak sayıda motokurye çeşitli nedenlerle primlerini aksattıkları/ödemedikleri için güvencesizdir. BAĞ-KUR kapsamındaki sigortalılıkta prim ödeme kişinin kendi isteğine bağlı olduğu için aksamalara sık rastlanır. Bu durumdaki kişiler geçirdikleri kazalar ya da başka sağlık sorunları nedeniyle çalışamaz duruma düştüklerinde istirahat hakkından da yoksun kalırlar. Kuşkusuz zorunlu olarak istirahat edeceklerdir. Ancak, sorun bu istirahatin ücretten yoksun oluşuyla ilgilidir.

Denebilir ki, buna benzer ne örnekler var.

Doğrudur.

Ama, yaşamın her anında, her yerinde yer alan motokuryelerin yaptıkları işin riskiyle ters orantılı güvenceye sahip olmaları (ya da hiç olmamaları) üzerinde düşünmeyi gerektirir.

Bu kabul edilemezliğin devlet gücünün (belki de güçsüzlüğünün) gözü önünde oluşu da göz ardı edilmemeli. 

Bir sosyal medya paylaşımını akla gelmeyecek hızla ve duyarlılıkla izleme alan, soruşturan ve kovuşturan devletin bu konudaki edilgenliği düşündürücüdür.

Öteden beri bu eğilimde olan devletimizin kuryeler örneğinde olduğu gibi tümüyle patrondan yana konumlanmış olduğu iyice belirginleşmiş durumdadır.

Her fırsatta konuşmaya “aziz milletim” sözüyle başlayanların söylemlerinin içtenlikten yoksunluğu olarak da okunabilir kurye sorunu olarak gözlerimizin önüne serilenler.

Kuryeler

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!