Avatar
Ceyhun Balcı

Papanın ölümü

Ceyhun Balcı yazdı...

Önceki Papa XVI. Benediktus 1 milyar Katolikliğin 2005-2013 tarihleri arasındaki ruhani lideriydi. Bundan 10 yıl önce istifa ederek yerini şimdiki Papa’ya bıraktı.

Papanın ruhani önder olmasının yanı sıra taşınır/taşınmaz nitelikte milyarlarca Avro tutarındaki varlığın da yöneticisi olduğu unutulmamalı.

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren XVI. Benediktus’tan söz edilirken “ortaçağdan bu yana istifayla görevi bırakan tek Papa” olduğu bilgisinin altı çizildi.

Beş yüz yıla varan zaman aralığı için göz ardı edilemeyecek bir özellik olduğu kuşkusuzdur.

Görevi bırakma gerekçesi olarak “sağlık durumu” gösterilmişti. Böyle bir gerekçenin üzerine 10 yıl yaşam sürüldüyse bu gerekçenin çok da akla yatkın olmadığı söylenebilir.

Tümcenin ya da bir başka öykünün içinde “istifa” sözcüğünün geçmesi bile bu kuruma hasret kalan biz Türklerde ilgi uyandırmaya yetip de artıyor. Türkiye dışında da alıcısı olduğu anlaşılıyor uluslararası haber kurumlarının bu noktaya odaklanmasından.

Şeytanın gör dediğini görelim.

XVI. Benediktus’un yaşamına şöyle bir göz atmak yararlı olacaktır. Elbette Papalığa ya da dinselliğe tutkuyla bağlılığımızdan yapmayacağız bunu.

  • Down sendromlu kuzeninin yaşamına Nazilerce öjeni politikası kapsamında son verilmesinin yaşamını etkileyen ilk önemli olay olduğu yazılıyor kaynaklarda.
  • İlahiyat öğrenimine II. Dünya Savaşı nedeniyle ara vermek zorunda kalmış. Kendisini Nazi hava kuvvetlerinde asker olarak bulmuş. Hatta, savaş sonunda kısa süreli savaş tutsaklığı bile olmuş.
  • Yaşamında derin iz bırakan bir başka gelişme 68 olayları olmuş. Bir dersinin bu olaylar sırasında yarım kalması sonrasında din konusunda köktencileşmiş. Dini ve dolayısı ile Katolikliği yaşamın önemli bir öğesine dönüştürmeye bu olaydan sonra karar vermiş.
  • Benediktus, dinsel çevrelerde kendisini gösteren daha özgürlükçü yaklaşımlara ve yorumlara yakınlaşmak yerine daha katı bir anlayışı yaşama geçirme çabası içinde olmuş. XVI. Benediktus’un bu tutumuyla kendisinden önceki Papa II. Jean Paul’ün izinden gittiği de söylenebilir.
  • Bir Alman olan ve Hıristiyanlıkta reformun da öncüsü sayılan Martin Luther’e yanıt olarak Papa seçildiğinden bile söz edenler olmuş.
  • Katolik köktenciliği kapsamında Müslümanlardan ve Müslümanlıktan da esirgememiş katılığını.
  • Papa II. Jean Paul’ün Polonyalı olması ve bu göreve soğuk savaş sırasındaki dengeleri değiştirmek amacıyla da seçilmiş olması unutulacak gibi değildir. Onun “rottweileri” olarak da gösterilen XVI. Benediktus çözüme kavuşturulan soğuk savaş sorunundan sonra bu kez Latin Amerika’daki emperyal işbirlikçisi yönetimlere verdiği ustaca destekle üzerine yüklenen işlevi başarıyla yerine getirmiştir.

Yazının başında XVI. Benediktus’un istifası için gösterilen sağlık gerekçesinin inandırıcılıktan uzak olduğuna değinmiştik. Görünürdeki sağlık nedenlerinin derininde “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışının olduğundan söz edildiğini anımsıyoruz.

Bizim de tanışık olduğumuz bir gerekçe 10 yıl önceki istifanın ana nedeni olarak belirleniyor : “Çocuk istismarı” ve “cinsel taciz

İstifasıyla yüceltilen önceki Papa en iyi olasılıkla Vatikan’da yaygınlaşmış olan çocuklara yönelik suçların örtbas edicisi olarak geçti tarihe. İstifası üzerinden yüceltilmesi yerine neden hesap vermediği sorgulanması gerekenlerden biri olduğu da açıktır.

Diğer yandan, kapalı kapılar ardındaki gizemi bir türlü açığa çıkartılamayan cinsel içerikli olgulardan akçeli işlere sıra gelmez. Geçmişte cennet pazarlamacılığıyla varsıllaşanların günümüzde dünya malı üzerinden hatırı sayılır kazançlar sağladıklarını eklememiş olmayalım. Vatikan hiçbir şey değilse bile milyarlarca avroluk servete sahip olan, o serveti serbest piyasa kuralları çerçevesinde büyüten yükte hafif pahada ağır bir devletçiktir demek yanıltıcı olmayacaktır.

XVI. Benediktus’un görece özgürlükçü din anlayışına açtığı savaşın sonrasında genelde Hıristiyan çevrelerde özelde ise Katoliklik ortamında kilisenin serbest düşüşe geçtiğini öne sürenlere sıkça rastlanıyor çeşitli ortamlarda.

Her nedense bu durum bana bizdeki “deizm yükselişte” kaygılanmalarını çağrıştırdı.

Papanın ölüm haberinde öne çıkartılan ayrıntının bir şeyleri karartma amaçlı olduğu kuşkusuz. Milyara yakın insanı etkileme gücüne sahip bir aygıtın el altında tutulması isteği şaşırtıcı değil.

Papanın ölümü

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!