Avatar
Ceyhun Balcı

Seçime doğru: Türkiye nereye?

featured

Ceyhun Balcı yazdı…

Seçime gün sayarken Türkiye’nin iktidar sorununu hemen her sorunun önüne koymak gerekir. Hem de ivedilikle çözüme kavuş(turul)ması gereken.

Önemi yadsınamaz bu sorunun ülkenin tekil sorunu olmadığının altı çizilmeli.

İktidar değişikliği bir şekilde erişilecek hedeftir.

Buna karşılık, Türkiye Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı ekonomik krizini yaşamaktadır.

Her 7-10 yılda bir yaşanan bu krizlerin bir daha yaşanmaması için yapılacaklardan söz eden var mı?

Son krizde rolü olmadığı rolü yapmayı yeğleyen iktidar Cumhuriyet’in 100. yılına damga vuracak yapıt olarak yeni İstanbul Havaalanını öne çıkartarak çapını ortaya koymuştu.

Seçime doğru ise ederi göklere çıkan soğana karşı TOGG’u koyabildiği görüldü.

Bir de Karadeniz gazı…

İktidarın bir şekilde ortaya koydukları doymaya ya da doyurmaya yetebilir! Karnı guruldamayan kalabalıklar iktidarın biricik isteğidir. Sormayan, sorgulamayan hatta her söylenene tamam diyen yığınlar iktidarın tutunacağı sağlam daldır.

Ya kalkınma?

Bu bakımdan muhalefetin de farklı olmadığını anlamak zor değil.

300 milyar dolar dış kaynaktan söz ediliyor etkileyici proje olarak.

Neyin karşılığında sorusu havada kalıyor.

Dış kaynak bul, harca ve geri ödeme zamanı gelince krize gir!

Gazetede rastladığım bir haber can alıcı soruyu ve elbette çözümü gözler önüne serecek türdendi. 

Neyse ki kendisine yer bulmuştu bu haber, kıyıya köşeye sıkışsa da!

Tonu 384 dolara dışarıya satılan bor cevherinin Türkiye’ye dönüşü muhteşem olmakta haberden anlaşıldığınca. Türkiye’nin bor madeniyle olan serüveni sözcüğün tam anlamıyla bir edilgenlik ve miskinlik hikâyesidir.

İşlenip, uç ürüne dönüşen bora binlerce dolar ödemek siyasetimizin ilgisini çekmiyor mu sorusu geliyor akla doğal olarak.

Cumhuriyet, 26.04.2023

Mutlaka ilgilerini çekiyordur.

Ama, ne söylemlerinde ne de eylemlerinde buna ilişkin ipucuna rastlayabilene aşk olsun!

Bir kaynakta rastlamıştım!

Her yıl rekorlar kıran Türkiye dışsatımının kilogramı 2 USD bile etmiyor.

Oysa, dışsatımının kilogramı binlerce dolar eden ülkeler var dünyada.

Nicelik-nitelik ikiliği bu denli çarpıcı olabilir mi?

Sözün özü!

Üretiminiz ve dolayısı ile de dışsatımınız “yükte hafif, pahada ağır” olacak! Başka deyişle AR-GE’ye ve teknolojiye dayanacak. 

İşin ucu dönüp dolaşıp bilimsel üretime uzanacak!

Daha bir yıl önce ülkenin en eğitimli, öğretimli tabakasına “giderlerse gitsinler” diye efelenen iktidar sözünden dönecekmiş. Bir kamu spotuyla da somutlaştırılacakmış “geri dönün” yakarışı. Yakarış hiç yoktan iyidir. Elbette, içi doldurulmak koşuluyla.

Bu arada, iktidarın akademiyle bilek güreşi alanına dönüşen Boğaziçi Üniversitesi’nde geri adım atması öncelikli beklenti olacaktır. Böyle bir geri adımın gerçekleşme olasılığı nedir sorusunu sormuş olalım.

“Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir!” diyen kurtarıcı, kurucu ve devrimcinin bırakın ilkelerini rehber edineni adını anana rastlamanın olanaksız olduğu bir seçimden olumlu beklenti olası olabilir mi? 

Son söz olarak dünyada gündem olan iki başlığı aktarmış olalım.

Yapaz Zekâ küresel ölçekli yenilik. Kimi bilimciler yapay zekâlı aygıtların fişlerini çekme olasılığı olan insanlara yönelik kimi iyilikler (!) düşünebileceğini tartışıyorlar. Başka deyişle, biz onların fişini çekemeden onların gazabına uğrayabilirizden kaygılı kimileri.

Bir başka olası gelişme çok daha ilginç!

Transhumanist devrim kapımızda. Ayrıntısına girmek bu yazının sınırlarını aşacağı için bir tümceyle anlatmak gerekirse!

Transhumanist devrimle insanın niteliklerinin yapay seçilimden doğal seçilime evrilmesi amaçlanıyor!

Biz bu çağ açıcı gelişmelerin neresinde miyiz?

Siyasete bakarsanız anlarsınız!

Seçime doğru: Türkiye nereye?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Hükümet birkaç ay evvel Bandırma’da Eti Bor Maden altında Terrabor ve Ferrobor üretim tesislerini kurdu. Hatta geçenlerde Cumhurbaşkanı açılışını yapmıştı diye hatırlıyorum. Ne kadar üretim yapıyordur bilmiyorum. Bilginize.

  2. 29 Nisan 2023, 16:12

    Ceyhun Bey, son cümlenizin cevabı basit. Atatürk’ün Türkiyesi, Orta Çağ’ında gerisinde kaldı. bilimsellik ise Kıble’nin yönünün belirlenmesi demek yalnızca.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!