Alman Dışişleri Bakanı Baerbock’un hadsizlikleri

Gönül Kenter yazdı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Tahran’da Rusya ve İran Cumhurbaşkanlarıyla birlikte grup fotoğrafında poz vermesi nedeniyle eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kremlin şefi Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı İbrahim Reisi‘nin Tahran’da gerçekleştirilen zirve toplantısında çekilen fotoğrafında, üç devlet başkanı el ele tutuşmuş gülümserken görülüyor.

BAERBOCK: PUTİN İLE BU FOTOĞRAF MEYDAN OKUMA!

Rusya’ya karşı diplomasi sınırlarını fersah fersah aşan düşmanca söylemleri havalarda uçuşan Alman Yeşiller siyasetçisi Bearbock, Tahran Zirvesi nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin “saldırgan Rusya’ya” karşı savaşta Ukrayna’ya “büyük askeri destek” verdiğini ve aynı zamanda Ukrayna’nın tahıl ihracatını güvence altına almak için yapılan son anlaşmaya dahil olduğunu belirterek

“Bu yüzden bu fotoğraf benim için, özellikle de bir NATO üyesi açısından anlaşılmaz olmaktan çok daha fazlası” dedi.

Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock: “Fotoğraftaki grup ayrıca sadece uluslararası kurallara inanmakla kalmayıp aynı zamanda onları savunmanın; ortak değerlerimiz için bir arada durmamızın ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Çünkü değerlerimize sahip çıkmayan başka aktörler de var ve şüpheye düştüğümüzde onlar da güçlerini birleştiriyorlar.“

Bearbock, aklınca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirirken aba altından sopa gösteriyor: “NATO üyesisiniz ama NATO üyesi olmayan ülkelerle yan yana gelmeniz, el sıkışmanız caiz değil, yaptırımsız kalmaz” demek istiyor.

Satır arasından da “Avrupa’nın ortak değerlerini savunmuyorsunuz” suçlamasını yapıyor. Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne dahil etmemek için pek sık kullandıkları “aynı kültürden değiliz” argümanını eskimiş olmasına rağmen bu sefer de NATO üyeliğini sorgulamak için servis ediyorlar.

Diğer bir husus; Alman Bakan’ın, Tahran’dan gelen zirve fotoğraflarına itirazda, üst perdeden “uluslararası kurallardan” ve “ortak değerlerden” bahsederken inandırıcılığını yitirdiğinin farkında bile olmaması.

Baerbock’un resim eleştirisi taşları yerine oturtmak için, CIA’nın Tahran Zirvesi’nden sonra İran’ı “Rusya’ya bağımlılık” konusundaki uyarısıyla birlikte okunmalıdır.

HANGİ ORTAK DEĞERLER

Alman Bakan Baerbock’a elbette “Hangi uluslararası kurallar” ve “Ortak değerler” diye sorulur.

Kimyasal yalanıyla Irak’ın işgalindeki değerler mi?

Yoksa Suriye’ye açılan meşru olmayan paylaşım savaşında rafa kaldırılan uluslararası hukuk mu?…

Veya yaptırımlarla açlık ölümüne mahkum edilen Yemenli çocukları görmezden gelmeniz mi sizin Batılı değerleriniz?

NATO’nun stratejik saldırganlıkları karşısında teslimiyet mi, hangisi sizin değerleriniz?

Müslüman coğrafyada “demokrasi” “insan hakları” anlayışınız Irak’ın işgalinde Ebu Gureyb işkenceleriyle mi tanımlanıyor?

ANNALENA BAERBOCK

Ukrayna savaşının başında Washington’un kanatları altından Rusya’ya “sizi mahvedeceğiz” tehditleri savurabilen, ülkelere yaptırımların sıkı savunucusu Alman Dışişleri Bakanı Baerbock’un göreve geldiği günden beri skandal olmayan, diplomatik cehaletini ifşa etmeyen tek açıklaması yok.

Baerbock “Ukrayna’ya daha fazla silah” lobisinin öncüsü Ursula von der Leyen gibi “savaş kışkırtıcısı” kadın siyasetçiler olarak eleştiri oklarını üstüne çekenlerin başında.

 “Vasat altı siyasi kariyeri” ve “Ülkemizi Nasıl Yenileriz” başlığıyla yayımladığı kitabının pek çok yerinin intihal olduğu Alman kamuoyunda sıkça tartışılıyor.

Bearbock’un Tahran Zirvesi sonrası açıklamaları Alman sosyal medyasında da eleştiriliyor.

Baerbock’un “diplomasiden sıfır çektiği”, “tutarsız gevezeliklerinin anlaşılmaz olmaktan öte olduğu” vurgusu öne çıkıyor “beceriksizlikle” suçlanıyor:

“İdeolojik, duygusal olarak olgunlaşmamış, çok zeki olmayan bir kişi bu dünyanın karışıklığını anlayamaz. Sorun olan şu ki, bu kişi beceriksizliğinden utanmıyor, dünyanın kendi aptallığına boyun eğmesini bekliyor.”

Umarız Baerbock’un içinden ikinci Hillary Clinton çıkmaz!

Tahran Zirvesi’nden gelen güçlü kareler Alman Bakanı endişelendirmiş görünüyor. Atlantikçi Baerbock o karelerde coğrafyanın kaderini NATO’nun kanlı pençelerinden kurtaracak Avrasya çağının simgesini görüyor, nasıl endişelenmesin?

Almanya’nın çok üzün süredir “Türkiye’yi kaybedersek stratejik çok şey kaybederiz”, “Türkiye’yi AB, NATO kapısına bağlayıp istediğimiz doğrultuda kullanmalıyız”, “Türkiye’yi Avrasya cephesine kaptırırsak, sonumuz olur” diye kapalı kapılar arkasında ödlerinin koptuğunu, Merkel’dan bu yana eteklerinin tutuştuğunu çok iyi biliyoruz. Ancak korkunun ecele faydası yok!

NATO’nun genişleme hamlesi olarak bakıldığında Ukrayna savaşının izdüşümü Avrasyacılığı güçlendiren hamleleri peş peşe getiriyor.

Hazar Denizi Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşmeyi senkronize etmek için bugün Putin, Hazar kıyıdaş ülkeleriyle Türkmenistan, Azerbaycan, İran ve Kazakistan ile Aşkabat’ta yan yana geldi. Tahran Zirvesi’nden sonra Aşkabat Zirvesi tesadüf değildir. ABD’nin hedefinde Rusya ve Çin’in olduğu, Kafkasya ve Orta Asya’daki oynanan gizli oyunlar biliniyor. İç cephe sıklaştırılıyor. Yeni dünya düzeni modelini şekillendirecek önemli hamleler…

Atlantik’in Avrupa’daki baş vesayet memuru Almanya, Türkiye’nin sonunda Avrasya cephesine dahil olacağını biliyor.

Ukrayna savaşıyla, kendi ülkesinin çıkarlarını baltalayacak kadar NATO körleşmesine tutulan Berlin için Türkiye’yi her zaman istediği hizaya sokabileceğini sandığı dönemlerin sonu geliyor.