1. Haberler
  2. Gündem
  3. Erdoğan’dan ‘ilk 4 madde’ açıklaması

Erdoğan’dan ‘ilk 4 madde’ açıklaması

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur" dedi. Türkiye'nin dış politikada 'eksen kayması' yaşadığı tartışmalarıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Türkiye'nin oralarda ne işi var" demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır" ifadelerini kullandı.

featured

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, JW Marriott Otel’de Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni’nde konuştu.

Erdoğan, konuşmasında, Türk müteahhitlik sektörüyle ilgili “Firma sayısı itibarıyla Çin’den sonra ikinci sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz” dedi.

Türkiye’nin dış politikada ‘eksen kayması’ yaşadığı iddialarına ilişkin de konuşan Erdoğan, “Türkiye’nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır. Dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 3’ünün bulunduğu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla işbirliğini güçlendirmemizden doğal bir şey olamaz. Türkiye olarak yüzümüz elbette Batı’ya dönüktür. Ancak bu Doğu’ya sırtımızı döneceğimiz, ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına gelmez” dedi.

Erdoğan, BRICS üyeliği tartışmalarına işaret ederek “‘Türkiye’nin oralarda ne işi var’ demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz. Türkiye’yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın 4. maddesinin değiştirilmesine ilişkin sözlerinin ardından başlayan tartışmalara da değinen Erdoğan, “Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur” açıklamasını yaptı.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satırlar şu şekilde:

Başarı ödülü alan firmalarımızı ve temsilcilerini tebrik ediyorum. Türkiye’nin en güçlü sektörleri arasında müteahhitlik geliyor. Dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Çin Halk Cumhuriyetinden sonra firma sayısında 2. sıradayız. Ülkemizin büyüklüğüne uluslararası konumuna yarışır çizgide bizleri temsil eden sizlerle iftihar ediyoruz.

Koronavirüs salgınıyla beraber, global ekonomideki dengelerin hala yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Enflasyonun biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Birçok bölgede yeni çatışmalarla karşılaşıyoruz. İsrail gerilimi tırmandırıyor.

Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar konusunda aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiğinin farkındayız. Avrupa’daki birçok ülke büyüme oranlarını düşürmektedir.

‘MÜTEAHHİTLİKTE DÜNYADA SÖZ SAHİBİYİZ’

Bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine yönelik her adımımıza israf yaftası vuruldu. Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışında yazdığı başarı görmezden gelindi. Her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. Biraz ekonomi bilseler inşaat sektörünün ne kadar kritik bir konu olduğunu anlayabilirlerdi. Sadece ülkemizde 6 milyon insan dolaylı ve doğrudan bu sektörden geçimini sağlıyor. Müteahhitlikte dünyada söz sahibiyiz. Sektördeki başarımız ekonomimizin gücünü gösteriyor.

52 yıllık sürede firmalarımız 137 ülkede 515 milyar dolar değerinde 12 bin 777 proje üstlendi. 2012-2013-2021 yıllarında 30-32 milyarlık proje tutarlarıyla bu alanda rekor kırdık. 2000’li yılların başında ortalama proje bedeli ortalama 20 milyon dolar iken 2020 başında bu rakam 60 milyon dolar dolaylarına çıktı. Sektörün geleceğiyle ilgili tahminler bu noktada umutlarımızı artırıyor.

Sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Yurt dışındaki başarılarınızla sadece ekonomimize değil, ülkemizin itibarına da katkı sağlıyorsunuz. Biz de her meselede sizlerin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.

‘EKONOMİDEN DIŞ POLİTİKAYA DEVRİM NİTELİĞİNDE ADIMLAR ATTIK’

Son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniş yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık, atıyoruz. Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük bir karaktere sahipti. Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim anlayışı kendi yakın coğrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye’yi uzun yıllar ülkeyi tribüne mahkum etti. 2002’den itibaren dış politikamızda köklü bir paradigma değişimine gittik. Komşularımızla ilişkilerimizi farklı mekanizmalarla güçlendirdik.

Afrika açılımından Latin Amerika açılımına, yeniden Asya girişimine kadar yeni köprüler kurduk. Tüm bu açılımların meyvesini her alanda topladık.

‘İHRACATIMIZ 256 MİLYAR DOLARA ÇIKTI’

2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Öyle ki bugün Türk ürünlerinin girmediği ülke kalmadı. Turizmde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Ekonomimiz yüzde 5,4 büyüdü. Milli gelirmiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık.

‘EKSEN KAYMASI’ TARTIŞMALARI

Dış politikada bu atılımları yaparken çok sık eleştrilere maruz kaldık. Eksen kayması tartışması bunlardan biriydi. Türkiye, Batı’dan uzaklaşıyor’ iftirası bunlardan biriydi. 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu mücadelenin sonunda şu gerçeği çok iyi görüyoruz. 2024 Türkiye’sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize çok büyük haksızlıktır.

Türkiye’nin dış politikada kendine yeni politikalar üretmesi övgüyle karşılanacak bir çabadır. “Türkiye’nin oralarda ne işi var” demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz. Türkiye’yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz.

Dünyanın en büyük 5 ekonomisinden 3’ünün bulunduğu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla iş birliğini güçlendirmemizden doğal bir şey olamaz. Türkiye’nin ekseni de rotası da bellidir. Türkiye olarak yüzümüz Batı’ya dönüktür ancak bu Doğu’yu ihmal edeceğimiz, Doğu’yla ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına gelmez. Siyah-beyaz bir dünyada artık yaşamıyoruz. Kazan kazan temelinde dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla işbirliğimizi tüm ülke ve aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Son 22 yılda bunu yaptık ve önemli başarılar elde ettik.

YENİ ANAYASA MESAJI

Türkiye’nin ekonomide, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedefe ulaşabilmesi için yeni anayasa ihtiyacını sık sık dile getiriyoruz. Yeni sivil bir anayasa 15 Temmuz’da göğsünü tanklara siper eden milletimize borcumuzdur. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletimizi yeni, sivil ve kuşatıcı bir anayasayla buluşturma amacımızı ortaya koyduk. Demokratik siyasette düşüncenin ifade edilmesine elbette engel olamaz. Şiddeti teşvik etmediği sürece katılmasak dahi farklı fikirlere müsamaha ile yaklaşmak zorundayız. Ancak maksimalist söylemlerin anayasa tartışmalarına katkı sunmak yerine ket verecek.

‘İLK 4 MADDEYLE SIKINTIMIZ YOK’

Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki yaklaşımı açıktır. Biz yeni anayasa sürecini yönetmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe anayasasından kurtarmak ve milletimizin önünü açmak istiyoruz.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. elinden gelse yaparsin da, yemiyor.

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!