Avatar
Metin Aydoğan

Fatsalı Terzi Fikri

featured

KENAN EVREN VE FATSA

Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, yanına Kuvvet Komutanlarını alarak 9 Temmuz 1980 günü, düşmanla savaşa giden bir komutan edasıyla Karadeniz’in küçük bir ilçesi olan Fatsa’ya geldi. Burada, yeşermekte olan halk dayanışmasını ezecekti. İki gün önce savaş donanımlı askeri birlikler bölgeye yerleşmişti…

Fatsa’ya işgal ordusunu aratacak bir acımasızlıkla girildi. Karadeniz’in özgürlüğüne tutkun barışsever halkına; kadın-erkek, genç-yaşlı demeden şiddet uygulandı. Evren, Fatsa Belediyesi’nin yaptığı işler için; ‘Terzi Fikri diye biri çıkmış devlet benim diyor. Komiteler kurmuş Fatsa’yı bunlarla yönetiyor. Yapılacak işlere halk karar veriyor’ diye açıklamalar yapıyordu. Halkın, yerel de olsa yönetime katılıp karar verir duruma gelmesinin örnek olacağını bunun da büyük bir tehlike oluşturacağını söylüyordu.

Emrindeki birlikleri halkın üzerine sürdü ve bu güzel ilçeyi açık hapishane haline getirdi. Fatsa’da söyledikleri ve yaptıklarıyla, Türkiye için ne denli tehlikeli bir adam olduğunu, darbeden 2 ay önce ortaya koymuş oluyordu.

FATSA’DA OLAN

Fatsa, o günlerin karanlığı içinde Türkiye için bir umut kaynağı olmuştu. Benzersiz bir halk örgütlenmesiyle, gelecekteki aydınlık günlerin habercisi gibiydi. Eşitliğin, dayanışmanın ve paylaşımın simgesi olmuştu. Karadeniz’in bu güzel ilçesinde, özgüvene dayalı, özgür ve onurlu bir yaşam filizleniyordu.

Yolsuzluğa bulaşmış, iş yapmayan yerel yönetimlerden bıkan Fatsa halkı, gerçek bir halk adamı olan Devrimci Fikri Sönmez’i 14 Ekim 1979’da yapılan ara seçimde Belediye Başkanı seçmişti. Sönmez, halka o denli güven vermişti ki, Ecevit’in CHP’si ve Demirel’in AP’sinin aldığı toplam oydan yüzde 50 daha çok oy almıştı.

FİKRİ SÖNMEZ’İN YAPTIĞI

Fikri Sönmez, yapılacak işleri, önce 11 mahallede oluşturduğu ve adına Halk Komiteleri dediği toplantılarda tartışıyor ve önerileri Belediye Meclisi’nin onayına sunuyordu. Halkı, belediyenin aldığı resmi kararların parçası haline getirmişti. Kararlara katılan halk uygulamaya da katılıyor ve girişilen her iş maddi yetersizliklere karşın başarıyla sonuçlanıyordu.

Fatsa’nın şehir içi yolları onunla birlikte açıldı. Bataklıkları onunla kurutuldu. Kamulaştırmaya parası yetmezse, sözlü olarak borçlanıyor, belediyeye para gelince de ödüyordu. Terzi Fikri’nin sözü bütün kağıt senetlerin üzerinde bir itibara sahipti. Ne diyorsa onu yapıyordu.

 w=

HALK İMECESİ

Yedişer kişilik komiteler sorunları saptıyor, Komite Başkanı Fikri Sönmez’e iletiyordu. Kısa bir süre sonra sorun çözülüyordu. Komitelere, siyasi görüşleri farklı, örneğin CHP’li, AP’li, MSP’li insanlar da katılıyor, parti ayrımı aşılarak çalışmalar, eski bir Türk geleneği olan halk imecesine dönüştürülüyordu.

Fatsa’da gerçek bir halk dayanışması ortaya çıkmıştı. Beden gücü isteyen işlerde gençler öne düşüyorlar, halk da onlara katılıyordu. Bu çalışmayla, ihale yolsuzlukları ortadan kalkıyor, sürüncemede kalan işler kısa sürede bitiriliyordu. Fikri Sönmez, çalışmalara fiili olarak katılıyor, iş gruplarıyla birlikte ‘sabahın alacasından gece karanlığına kadar’ çalışıyordu.

8 AYDA YAPILANLAR

1979 yılında kimi tüketim malları bulunmuyor, vurguncular karaborsayla halka pahalı mal satıyordu. Fatsa’da karaborsa mal satışı sonlandırıldı. Mahalle Komiteleri, bir yerde mal depolandığını saptadığında, belediyeye bildiriyor zabıtalar komite üyeleriyle birlikte mallara el koyuyordu. Malların ederi, fatura bedeli üzerinden mal sahibine ödeniyor, halka gerçek değeri üzerinden satılıyordu…

Bu işleyişin yasalara aykırı bir yanı yoktu ve tümüyle meşru bir girişimdi. Fatsa, tartışma toplantılarının yapıldığı, kitap şenliklerinin düzenlendiği benzeri olmayan bir demokrasi okulu olmuştu.

BASKIN

Kenan Evren ve Kuvvet Komutanları’nın Fatsa’ya gelişinden 2 gün sonra, 11 Temmuz günü sabaha karşı, Fatsa askeri birlikler ve polis güçleri tarafından sarıldı ve ilçeye fethedilen yabancı toprağına girer gibi girildi.

Operasyondan önce CHP, AP ve MSP ilçe başkanları; hükümete seslenen ortak bir bildiri yayınlamış ve Fatsa’da operasyona gerekçe oluşturacak çatışmalı bir ortamın olmadığını, barış ve huzurun olduğunu açıklamıştı. Buna karşın, Fatsa sokak sokak ve ev ev arandı, halk aşağılandı, dövüldü ve 300 kişi gözaltına alındı.

ÖLÜMSÜZLEŞMEK

Ağır işkence gören Fikri Sönmez tutuklandı. Beş yıl sonra, 4 Mayıs 1985’te tutuklu olduğu Amasya Cezaevi’nde öldü. Fatsa halkı, içinden çıkardıkları bu halk önderini, bu alçakgönüllü devrimciyi unutmadı. Mezar taşına, ‘ben ne yaptıysam halkım için, halkımla birlikte yaptım’ yazdı.

Kenan Evren’ne duyulan nefret, o günlerde Başbakan olan ve Çorum’da Alevilere karşı kitlesel kırım yapılırken; ‘Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın’ diyen Süleyman Demirel’e karşı da duyuldu.

Fatsalı Terzi Fikri

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. Bu ne biçim yazı ? Memleket idaresinin anayasa ve yasalarla konulmuş esasları vardır. Yasadışı örgütlerin gücüyle bu düzenin dışına çıkılması kabul edilemez. Nihat Genç bu siteye bir daha adım atmam ben, yazıklar olsun..

  2. 4 Mayıs 2020, 19:14

    Halil Kutlu, Ünye’ deki cerrahoğulları gibi astığı astık, kestiği kestik, ailelerden biriydiniz Fatsa da değil mi ? Fatsa yı sömüren adeta padişahlık gibi hükümranlık sürenlerdendiniz. Gariban halkı sizlerin şerrinden koruduğu, sizin gibilerin çıkarına dokunduğu için yalan yazıyor, iftira atıyorsunuz. O dönemde ki gücüyle, Fikri Abi isteseydi, bırak seni, sülalende bir kişi bile bırakmazdı, ama onların böyle bir amacı hiç olmadı, zorunlu kalmadıkça, saldırı olmadıkça hiç silah kullanılmadı. Hatta kavgaya cinayete karışmayan ülkücülere bile kimse bir şey demedi. O dönemde Fatsa ya operasyona zemin yaratmak için gazeteciler, sağcı partilerden, MSP nin AP nin ilçe başkanlarına çanak sorular sormalarına rağmen, baskı görmediklerini, belediye’ den Fikri başkandan şikayetleri olmadığını söylemişlerdir. Çamura son kampanyasında, provokatif saldırılara karşı nöbet tutan MSP li yaşlı amca, yanımdaki Fatsalı arkadaşa “yeğenim şu silahı al ben namazımı kılıp geleyim” dediğine tanık olmuş biriyim. Türkiye de (1978-79-80 de) kan gövdeyi götürürken, Fatsa da Terzi Fikri, başkan olduktan sonra doğru düzgün olay olmamıştır. Eski emniyet kayıtlarına bakılabilir. Güneş balçıkla sıvanmaz, tarih artık her şeyi kayıt altına alıyor. Bu yüreği tertemiz insanı yazdığınız, onun saygın hatırasını bizlere anımsattığınız için çok teşekkür ederim. Sayenizde Vatanıma ve onun namuslu insanlarına, aydınlarına olan umudum daha çok arttı. Selamlar Saygılar.

  3. 4 Mayıs 2020, 16:31

    Sayın Aydoğan tüm kitaplarınızı büyük bir istekle okudum.Sizden çok şeyler öğrendiğimi söyleyebilirim.Meğerse bu ülkede yaşamamıza rağmen çoğu şeyi ıskalamışız.Bir de sizin akıcı anlatımınızla okumak , sizin değerlendirmeniz ışığında bilgilenmek büyük bir gurur.Bu yazınız ile ilgili yorumum ise ufak bir nostalji olarak görüyorum.o zamanki şartlar dahilinde düşününce , Fatsa’da bir Anarşizm uygulaması değil,aksine; kendini kurtarma gayreti olsa gerek..yoksa Devlete baş kaldırma değil anladığım kadarıyla.

  4. 4 Mayıs 2020, 14:46

    Sayı Vatandaş, Sayın Kutlu, Yazılarınızdan Terzi Fikri’yi ve yaptıklarını anlayabilecek nitelike oladığınız anlaşılıyor. Size, konuyu inceleyip yeniden düşünmenizden başka birşey öneremem.

  5. Ne yapalim yani sayin aydogan..Insanlarin esitlik, adalet ozgurluk gibi asil duygularini suistimal ederek halk ayaklanmasi mi tavsiye ediyorsunuz.. Ya da hazir secilmis belediye baskanlarina kendi adaletinizi yani kendi yerel yonetimlerinizi ilan edin mi diyorsunuz? Bu denenmisti yakin zamanda ama….Tam olarak bu yazidan hicbir sey anlamadik…Cok iyi bir strateji ile de karsiya Abd darbesinin kuklasi kenan evreni koyunca tek dogru birakmissiniz yazinizda zaten.. Diger tum dogrulari kapatmissiniz..Akillica

  6. 4 Mayıs 2020, 12:42

    Cok Abartmışsınız. Ben Fatsalıyım, Fatsa’nın En Kalabalık Ailesi Olan Inoğlu Sülalesine Mensubum. Rahmetli Terzi Fikri’de Terzimdi. Fatsa da Öylesine Beyin Yıkadıkı Adama Kayınbiraderini Yolcu Otobüsünden Indirip Öldüttürüyordu. Çok Ananın Evladını Elinden Aldı Çocukları Yetim Bıraktı. Fatsa’yı 1960 Sonrası Atanan Solcu Öğretmenler Beyin Yıkayarak Bu Hale Getirdi. Terzi Fikri’nin Babası AP’Liydi, Kendisi Solcu Ve Egitimli biri Değildi. Fatsa’lı Ziya Yılmaz’a Askerlik Şubesi Yanında Ev Tutup Evde Deniz Gezmiş Ve Arkadaşlarının Kaldığı Ortaya Çıkınca Sol Siyadet ile Tanıştı. Aslında Demirelci Bir Aileye Mensuptu. Rahmetli Fikri Sönmez EL KOYDUĞU MALLARIM PARASINI ÖDEDİĢINİ HİÇ DUYMADIM, AKSİNE HARAÇ ALIYORDU. Yarı Yarıya Kocelinde Oturuyordum, Fatsa’ya Gezmeye Gitim Yaz Tatilinde, Ben Adalet Partisi Gençlik Kollarında Olduğum için Rahatsız Olup Amcamın Magazasına Gelip Benim Derhal Fatsa’Dan Gitmemi İstedi. Bende Belimdeki Silahı Çıkarrıp Masaya Koyup “Fikri Abi Bu Caddeden Bir Tane Solcu Geçmeyecek, Geçerse, Gelir Dükkanını Kafana Geçiririm” Demiştim. Bizim Sülaleden Bir Kişi Bile Öldürmeye Cesaret Edemediler, Hep Zayıf Aile Çocuklarını Öldürdüler. FAIZ/ TEFECİLİK SÖMÜRÜ Düzeni Sadece Fatsada Yoktu, Hala Çok Daha Acımasızı Devam Ediyor. Veryansın TV gibi Bir Haber Sitesinde Terzi Fikrinin Övülmesini Tasvip Etmem.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!