‘Türk demek Müslüman’ demekse uzaya giden ilk Türk’e ne diyeceğiz? 

Gürbüz Evren yazdı…

Okuyucunun dikkatini çeken türden bir başlık atmaya özen gösterdim.

Çünkü böylesi bir başlık, bu hassas konuya ait bilgileri geniş kesimlere ulaştırarak, ‘Doğru bilinen birçok yanlışı’ da düzeltecektir diye düşündüm.  

“Türk demek, aynı zamanda Müslüman demektir” sözleri üzerinden yapılan tartışmaları bir süre izlemeyi tercih ettim.

Amacım, değerlendirmeleri ve yorumları görmekti.

Konu hakkında yazmak için tartışmaların bitmesini bekledim.

Çünkü bu tür konuların hemen ardından hızla kaleme alınan yazıların çoğu kez gerçekleri yeterince yansıtmadığını, duygusallık içerdiğini ve gereksiz tartışmalara yol açtığını bilirim.

“Türk demek, aynı zamanda Müslüman demektir” yorumu tarihsel, etnolojik, teolojik, dilbilim ve coğrafi gerçeklerle çelişmektedir.

Birkaç dakika ayırıp yazıyı okursanız, belki sonunda bana hak verirsiniz.

Moldova Cumhuriyeti sınırları içindeki Gagavuzya Özerk Bölgesinde yaklaşık 175 bin Gagavuz Türk’ü yaşamaktadır.

Gagavuz Türkleri Ortodoks Hristiyan inancındandır.

Görüldüğü üzere, Türk demek aynı zamanda Müslüman demek değilmiş.

Rusya Federasyonu sınırları içindeki Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti’nde yaklaşık 2 milyon Çuvaş Türk’ü yaşamaktadır. 

Orta Rusya’da bulunan bu özerk bölgedeki Çuvaş Türklerinin tamamına yakını Hristiyan dinindendir. 

Yani Türk demek aynı zamanda Müslüman demek değilmiş.

Yazının başlığının anlamını da Çuvaşlar üzerinden açıklayalım. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği vatandaşı Andrian Nikolaev, 11 Ağustos 1962 tarihinde uzaya çıkan üçüncü insandır.

Kozmonot Nikolaev’in asıl adı ise Çuvaş Türkleri arasında yaygın olan Huzangay’dır.

Çuvaşistan’ın Alikovo bölgesinden olan Andrian Nikolaev Huzangay uzaya giden ilk Türk’tür. 

Gururumuz Alper Gezeravcı ise uzaya giden ilk Türk vatandaşıdır.

Bu da Türkiye Cumhuriyeti’nin başarısıdır.

Ayrıca Alper Gezeravcı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘İstikbal göklerdedir’ sözlerini uzayda dile getirdiği için bize çok anlamlı bir gurur daha yaşatmıştır. 

Yine Rusya Federasyonu içindeki Sibirya’nın Yakutistan Özerk Bölgesinde Saha ya da Yakut Türkleri yaşamaktadır.

Yakut Türklerinin nüfusu 480 bin civarındadır.

Yakutların bir bölümü Hristiyan bir bölümü de Şamanizm yani eski Türklerin inancı olan Gök Tanrı ya da Gök Tengri dinindendir.

Görüldüğü üzere Türk demek aynı zamanda Müslüman demek değilmiş.

Rusya Federasyonu’na bağlı Tuva Özerk Cumhuriyeti de bir Türk yurdudur.

Sibirya’nın güney bölgesindeki bu özerk cumhuriyette yaklaşık 310 bin Tuva Türk’ü yaşamaktadır.

Tuvalar, Şamanizm ve Lamaizm (Budizm’in Tibet kolu) dinlerine inanmaktadır.

Bu da Türk demek aynı zamanda Müslüman demek değilmiş durumunun bir örneğidir.

Rusya Federasyonu’na bağlı Hakasya Özerk Cumhuriyeti Orta Sibirya’da yer alır.

Hakas Türklerinin yaşadığı bu Özerk yapının nüfusu yaklaşık 142 bindir.

Hakas Türkleri arasında Hristiyanlık ve Şamanizm yaygındır.

Görüldüğü üzere Türk demek aynı zamanda Müslüman demek değilmiş.

Rusya Federasyonu’na bağlı Altay Özerk Cumhuriyeti son örneğimiz olacak.

Kazakistan ve Moğolistan ile sınır olan bu özerk bölgede yaklaşık 220 bin Altay Türk’ü yaşamaktadır.

Buradaki halk da Hristiyanlık ve Şamanizm inançlarına bağlıdır.

Bu da Türk demek aynı zamanda Müslüman demektir tespitini çürüten bir örnektir.

Ayrıca Duha Türkleri başta olmak üzere başka inançlara bağlı birçok küçük Türk grupları da saymadığımı hatırlatmak isterim. 

Sonuç olarak, ‘Türk demek aynı zamanda Müslüman demektir’ sözleriyle, “Müslüman olmayan Türk, bizden değildir” mesajı verilmek isteniyorsa o zaman konu bambaşka bir yere gidecektir.

Oysa dünya genelindeki Türklerin büyük bir bölümü Müslümandır denilseydi, bu konu hiç tartışılmazdı.