Avatar
Hümay Göbel

İntikam paradoksu: Hem mağdur hem maktul

featured

Hümay Göbel yazdı…

“İşin gerçeği şu ki insan; aceleci/hırslı/sabırsız/tahammülsüz yaratılmıştır.” (Mearic Suresi – 19. Ayet)

Kabil, Habil’i neden öldürdü? Hangi duygu bir insanı kardeşini öldürecek kadar etkisi altına alabilir? İntikam… Kendi ürünlerinin Yaratıcı tarafından beğenilmediğini ancak kardeşi Habil’in emeklerinin görkemli bir şekilde yine aynı Yaratıcı tarafından takdir edildiğini gören Kabil kusursuz bir intikam planıyla kardeşini katleder. İntikam denen zehir de belki böylece işler hamurumuza. Oysa Kabil, Ayet’teki gibi “aceleci/hırslı/sabırsız/tahammülsüz” yaratılmış olmasaydı belki de sabretmeyi bilecek, hak ettiği takdiri görecekti. Ama yaratılışı, ilk kardeş katili olarak insanlık tarihindeki kara sayfalarda, adının en başa yazılmasına neden oldu.

İntikam figürleri, özellikle semavi dinlerde farklı anlatılarla karşımıza çıkar. Kabil tümünde ortak bir figürken örneğin Lilith figürü İslamiyet’te açık bir şekilde yer almaz. Yalnız semavi dinlerde değil, arkaik uygarlıklarda da mitlerin ve efsanelerin temel ortak noktasını intikam arzusu oluşturur.

Antik Yunan mitleri, Kosmos’un düzeni, Yunan Tanrıları’nın ödipal kompleksleri ve insanların da hikâyeye katıldığı yerde, iktidar ve siyasi istikrarsızlık krizlerinin etrafında şekillenir. Bu mitlerde ana kahramanlar genellikle erkektir. Çünkü toplumsal cinsiyet kavramı sandığımız kadar yeni ve taze bir kavram değildir. Aksine insanlığın varlığıyla yaşıt bir kavramdır. Zaten az da olsa aşina olanlar bileceklerdir ki Antik Yunan’da kadının durumu günümüz dünyasının çok ilkel bir izdüşümüdür aslında. Söz hakkı ya da hareket kabiliyeti olmayan, bir hizmete özgülenmiş adeta cansız bir varlık gibidir kadın.

Kadının bu pasif konumlandırılışı, her ne hikmetse, karmaşanın ve kötülüğün olduğu tüm olaylarda ters yüz edilir ve kadın her türlü meşum olayın nirengi noktası gibi tasvir edilir. Arkaik toplumlarda kadın, hayatın olağan akışı içinde mümkün olduğunca görünmez bir alanda konumlanırken kötülüğün baş gösterdiği her durumda sahne ışıkları önce ve daima kadına yönelir. Bu nedenle de gerek tragedyalarda gerekse diğer edebi anlatılarda kadın, kötülüklerin arasında ve hatta kaynağı olarak betimlenmiştir.

“Kimse beni çaresiz, korkak ve zayıf sanmasın,

Tam aksine, düşmanlarıma karşı acımasız,

Sevdiklerime karşı sağdığım.” (Medea – Euripides)

Feminist perspektifin Lilith’ten sonraki en yerleşik figürü olan Medea, tarihin en kana susamış kadın modelidir. Varoluş temelini intikam olarak seçmiştir Medea. Bu uğurda sahip olduklarını katletmiş katlettikçe içindeki yangını büyütmüştür. “İntikam bir yangın gibidir, yakıp yok ettikçe oburlaşır” diyen Coetzee’yi haklı çıkarır bir hayat sürmüştür. Medea’nın Antik Yunan’ın ve Seneca’nın anlatısıyla Roma’nın edebiyat hayatına katılışı Altın Post efsanesine dayanır.

 /></p><p>Altın Post ile ilgili en bilinen kaynak Rodoslu Apollonios’a ait Argonautika’dır. Buradaki anlatıya göre; Iolcus Kralı Cretheus’un, biri üvey olmak üzere iki oğlu vardır. Üvey oğlunun adı Pelias, öz oğlunun adıysa Aeson’dur. Altın Post miti, kahramanın bir Tanrı ya da titan olmadığı, doğrudan insan olduğu bir mittir. Bu nedenle, yukarıdaki satırlarda belirtildiği gibi, bir iktidar krizinin etrafında şekillenir.</p><p>Cretheus ölünce üvey oğlu Pelias tahtı zorbalıkla ele geçirir ve meşru varis Aeson’u hapse atar. Aeson’un oğlu Iason, (kimi kaynaklarda Jason olarak geçer) Kheiron’un gözetiminde Pelias’ın olası zulmünden uzak olarak büyütülür. Pelias bir gaspçı olduğu için, anlaşılır bir şekilde, kendini sürekli ölüm tehdidi altında hissetmektedir. Bu tehditlerden kurtulma umuduyla da kahinlerin kapısını aşındırır. Monosandalos (tek sandalet) kehaneti onun korkulu rüyası olur. Bu kehanete göre tek sandaletli biri onu tahtından edecek, ölümlerin en acısını tatmasına neden olacaktır.</p><p>Bir gün Iolcus’ta deniz tanrısı Poseidon namına bir ayin düzenlenir. Iason da bu ayine katılmak üzere Iolcus’a gelir. Lakin yolda bir bataklığa saplanır ve sandaletinin biri bataklıkta kaybolur. Tek sandaletle şehre varan Iason ayin sonrasında üvey amcasının yanına gider. Tek sandaletle karşısında dikilen yeğenini görünce Pelias hemen ondan kurtulmanın çaresini düşünmeye başlar. Iason, tahtın meşru varisinin babası olduğunu ve hakkın gerçek sahibine teslim edilmesi gerektiğini söylediğinde Pelias kurnaz planını devreye sokar. Eğer Altın Post’u getirirse tahtı babasına iade edeceğini söyler Iason’a.</p><p>Boeotya Kralı Athamas’ın ilk evliliğinden iki çocuğu vardır. Helle ve Phriksos. İkinci karısı Ino, kendi çocuklarının meşru varis olmasını istediğinden bu iki çocuğu bir tehdit olarak görmektedir ve onlardan kurtulmak istemektedir. Athamas’ın ölen karısı Nephele, cennetten olan biteni izlemektedir. Çocuklarının tehlike altında olduğunu gören Nephele tanrılardan onları korumaları için yardım ister. Bunun üzerine Hermes çocukları kaçırması için bir sihirli koç gönderir. Ino’nun gözleri önünde gökten adeta bir <em>deus ex machina</em> gibi inen altın koç çocukları sırtına aldığı gibi havalanır. Bugün <em>Çanakkale Boğazı</em> olarak bildiğimiz yerin üstünden geçerlerken Helle koçun sırtından düşer sulara karışır. Bu nedenle arkaik dönemden beri burası Helles Pontos (Helle’nin Denizi) olarak anılmaktadır.</p><p><em>“Derler ki tanrıları bile ikna edermiş armağanlar.” (Medea – Euripides)</em></p><p>Koç, Phriksos’u; Kafkas Dağları’nın güneyinde, Karadeniz kıyısındaki Colchis <em>(bugünkü adıyla Gürcistan)</em> kentine getirir. Phriksos kurtuluşu adına tanrılara minnetini gösterebilmek için koçu kurban eder. Postu Ares Korusu’na asılır ve hiç uyumayan bir ejderha <em>(kimi kaynaklara göre yılan)</em> tarafından korunur. Kurban edilen koç gökyüzünde Aries (Koç) Takımyıldızı’nı oluşturur.</p><p>İşte Iason Colchis’teki bu Altın Post’un peşine düşecektir. Zorlu bir yolculuğun onu beklediğini bildiğinden önce sağlam bir gemi inşa ettirir. Gemici Argus tarafından Tanrı Athena’nın yardımıyla yapılan Argo Gemisi’nin pruvası bir kâhin gibi gemicileri tehlikelerden koruyacak kehanetler söylemektedir.</p><p><em>“Kahramanlar bulutların arasında yıldızlar gibi ışıldıyordu.” (Argonautika – Rodoslu Apollonios)</em></p><p>Argo Gemisi’nin yolcularını, Yunanistan’ın en büyük kahramanları arasından seçer Iason. Bunların arasında Herakles, Orpheus, Theseus, sonradan Zeus tarafından Gemini (İkizler) Takımyıdızı’na dönüştürülen Kastor-Polydeuces ikizleri vardır. Yolculukları esnasında düştükleri adada Kral Amycus’la girdiği boks mücadelesini kazanan Polydeuces’in boksun mucidi olduğu bilinmektedir.</p><p>Birtakım zorlu mücadelelerle karşılaşsalar da Tanrı Hera ve Athena’nın da yardımıyla Argo Gemicileri Colchis’e ulaşırlar. Colchis Kralı Aietes postu hemen vermeye yanaşmaz bu nedenle Iason’un önüne birtakım zorlu engeller koyar. Bir tarlaya ejderha tohumu (kimi kaynaklarda yılan dişi olarak geçer) ekmesini ister. Bu tohumları ekebilmek için sabanı sürecek iki boğaya ihtiyacı olacaktır. Boğalarsa nefesleri ateş saçan, oldukça güçlü canavarlardır. Iason’un destek almadan bu engelleri aşması olanaksızdır.</p><p>Athena ve Hera Afrodit’le anlaşılırlar. Böylelikle Eros vasıtasıyla Aietes’in kızı Medea’yı Iason’a aşık ederler. Medea, Yeraltı Tanrıçası Hekate’nin rahibesi ve Güneş Tanrısı Helios’un torunu olması sayesinde büyü ve şifa ilimleri konusunda oldukça kabiliyetlidir. Iason’a tutkulu bir aşkla bağlanan Medea, Iason’un önündeki engelleri aşması için gereken tüm tılsımları anlatır. Diğer tüm engelleri aşarak Ares Korusu’ndaki Post’u almaya geldiğinde Iason’un geçmesi gereken son engel Post’un koruyucusu canavardır. Burada anlatılar farklılaşır. Kimilerine göre Iason, Medea’nın hazırladığı bir iksir sayesinde canavarı geçerek Postu almıştır. Kimilerine göreyse Argo Gemicileri’nden Orpheus’un sihirli müziği ile canavar uykuya dalmış ve Iason Post’u böylelikle ele geçirmiştir.</p><p><img decoding=

İntikam paradoksu: Hem mağdur hem maktul

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!