Avatar
Murat Bölükbaşı

Penaltıbahçe

featured

Murat Bölükbaşı yazdı…

Yunanistan’da oynanan çeyrek final ilk karşılaşmasında merkez orta sahada doğru kadro seçimi yapamayan ve Olimpiakos’un kestiği cezayı İsmail ve Fred hamlesiyle hafifleten, böylelikle turu İstanbul’a taşıyan İsmail Kartal, ben de tahtaya bu kadroyu yazardım diyebileceğim bir onbiri sahaya sürerek dersini iyi çalıştığını gösterdi.

Lakin Szymanski sezon başına yakın bir performans sergiler, Tadic, üst düzey oyun bilgisinden daha fazlasını ortaya koyar ve diğer dokuz oyuncu sahaya iştah ve açlık duygusuyla çıkar, 12. Adam tribünde Olympiakos üstünde baskıyı kurar ve futbol şansı Fenerbahçe’nin yanında olursa, yarı final cepte diye düşünürken maç Olympiakos’un vuruşuyla başladı.

Gol perdesi 12. dakikada İrfan can’ın ustalığını gösterdiği gol vuruşuyla açıldı. Tadic paralel pasta ceza sahası yuvarlağında Szymanski’yi, o da paralel pasta İrfan’ı gördüğünde içimdeki Rıdvan Dilmen ‘’gol olur’’ diyemeden yakın direğe muhteşem vuran usta ayak, Fenerbahçe’nin hem skor, hem de psikolojik üstünlüğü ele geçirmesini sağladı.

Dakika 34’te, yine sahne alan İrfan, seri çalımlarla girdiği ceza sahası sağ çaprazında yine sol ayağıyla kapattı ama, Tzolakis bu sefer gole izin vermedi. Fenerbahçe’nin ilk yarıda bu iki pozisyon dışında rakip kalede tehlike yaratan bir pozisyonu olmadı.

İlk yarıda Fenerbahçe savunmasının göbeğinde oynayan Becao ve Dijiku adeta bir demir perde görevi yaparak Olympiakos hücumcularına geçit vermedi.

Ferdi ve Osai-Samuel iki kanatta ileri geri çalışarak görevlerini başarıyla yerine getirdi. Özellikle Ferdi, sol bek mevkiğinde üstlendiği oyun kurcu göreviyle kendini izleyen büyük kulüplere olumlu mesaj verdi.

Fred beklentilerin çok altında bir performansla ilk yarının hayal kırıklığı oldu. İsmail haddini bilerek oynadığında vazgeçilmez olduğunu kanıtladı.

Szymanski son haftalardaki formsuzluğunu üstünden atmış gibiydi. Savunmada takıma katkısı oldukça iyiydi. Dzeko mobil oyunuyla rakip savunmanın dengesini bozdu.

Ön hatta zaman zaman soyunduğu oyun krucu göreviyle ekstra katkı sağladı. Tadiç, her zaman olduğu gibi oyun bilgisiyle sahadaydı; Gözle görülür bir katkı sağlamadı..!

İrfan, rakibi tehdit eden Fenerbahçe’nin sahadaki en tehlikeli silahı olarak ön plana çıktı. Olympiakos’un atletik performansı Fenerbahçeye göre daha iyiydi.

Bu, Fenerbahçe adına bir sorun olur mu diye düşünürken hakemin düdüğüyle ikinci devre başladı. Bu yarıda da Fenerbahçe özellikle sol dış ve sol iç kulvar hücum varyasyonlarıyla rakip kalede etkili olmaya çalışsa da, Olympiakos savunması kalesinde ikinci bir gole izin vermedi.

Kartal, fiziksel olarak iyice düşen Dzeko yerine 72 de Batshuayi’yi oyuna aldı. 75. dakikadan sonra oyun bir an git gele döndü ki, bu bir takım için en tehlikeli senaryolardan biridir.

Maçın 80. dakikasında böyle bir pozisyonda Masouras, Livakoviç’le karşı karşıya kaldı. Livakoviç, Olympiokos’un bu dakikaya kadar girdiği tek pozisyonda  başarılıydı.

Kartal, ikinci teknik müdahaleyi 86. Dakikada yaptı. Fred ve İrfan Can kenara gelirken, oyuna Cengiz ve Zajc girdi. Fred niye ben diye şaşırırken, Fred gibi bir oyuncunun maç boyunca kötü bir performans sergilediğinin farkında olmamasına ben de şaşırdım.

Tadic bu yarıda belli bir alan içerisinde oynasa da, daha fazla sorumluluk alarak atakların bu kanattan kurulmasında etkin görev aldı. İlk yarıda olduğu gibi pozisyon anlamında kısır geçen müsabaka uzatmalara giderken, özellikle Fenerbahçeli oyuncularda yorgunluk emareleri rakibe göre daha fazla görülmeye başladı.

Uzatmanın ilk bölümünde Olympiakos topla daha çok oynayan taraftı. Dakika 103’te önce Livakovic ve direk, sonra Djiku Fenerbahçe kalesinde golü önledi. Oyuna sonradan giren oyuncular artı bir değer katmak şöyle dursun; maç boyunca büyük efor sarf eden oyuncuların iş yükünün artmasına sebep oldu.

Alman hakem Stieler’in bitiş düdüğü yarı finalistin penaltılarla belirleneceğinin bir ifadesiydi. Bu vuruşlarda kurtaran yönünden Fenerbahçe daha şanslıydı.

Ama atan; Penaltı atmayı bilmiyor diye yazdığım Tadic ise, bu büyük bir problemdi. Tadic yine kaçırdı, Livakovic yine kurtardı. Batshuayi gereğini yaptı, Horta karşılık verdi.

Oyunda birşey yapmadığı gibi penaltıda da bir şey yapmayan Cengiz, topu Tzolakis’e teslim etti. Olimpiakos kaçtı, Djiku kovaladı. Sonra yine sahneye Livakoviç çıktı. Bonucci penaltı atmak için oyuna girmişti. Girmez olaydı…  

Penaltıbahçe

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!