Nabza göre şerbet

Murat Bölükbaşı yazdı…

Soru: İki dönem AKP milletvekili, partinin kurucu üyesi Ankaragücü Futbol Kulübü Başkanı Faruk Koca tek adam rejiminin ülkeyi getirdiği durumu tüm dünyanın gözüne sokmasaydı acaba tutuklanır mıydı?

Ya da; bu yumruk soyunma odası koridorlarında atılmış olsaydı iktidar gücüyle üstü kapatılır mıydı? 

Dün akşamdan beri ‘Türk futbolu bitmiştir’ diye bir vaveyladır gidiyor. Yeni mi anladınız bittiğini? Pazartesi akşamı Halil Umut Meler’in yediği yumruk  sonucunda çıkarımınız futbolun bittiği şeklindeyse, bence çok yanılıyorsunuz.

Çünkü ülkede bu olaylar çok sık yaşanıyor ve oyun her hafta farklı bir senaryoyla sahnelenmeye devam ediyor. Daha iki hafta önce Hopaspor-İnegöl Kafkasspor maçının orta hakemi Serkan Gürbüz, tribünlerden gelen Halil Umut Meler benzeri yumruklu bir saldırıya uğramadı mı?

Bugün ‘yeteeer’ diye bağıran ve ligleri tatil eden Mehmet Büyükekşi’nin PFDK’sı sadece 5 maç seyircisiz oynama ve 140 bin TL para cezasıyla konuyu kapatmadı mı?

Hakem Serkan Gürbüz’ü yumruklayanların tutuklandığını ben duymadım; Ya siz duydunuz mu? Bugün ortalığı velveleye verenler iki hafta önce aynı olayın benzeri yaşanırken mezarlıkta ıslık mı çalıyordu acaba!

Şimdi bu olayın ekmeğini birkaç gün görsel ve yazılı medya yiyecek. Spor yorumcuları konuşacak, eski hakemler konuşacak, taraftarlar, sporseverler, bilenler bilmeyenler konuşacak. Kamuoyunun gazı alınacak ama bu arada asgari ücret zammı konuşulmayacak, emeklinin durumu, çarşının pazarın pahalılığı, fahiş kira rakamları, kiracı ev sahibi kavagası, kadın cinayetleri, kaçak ve sığınmacı sorunları konuşulmayacak.

Faruk Koca birkaç gün Sincan Cezaevi’nde misafir edilecek, sonra çıkacak. Ama 11 yaşında hayatını kaybeden fakat  sorumluları bulunamayan Rabia Naz’ın babası, Çorlu tren faciasında hayatını kaybeden 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in annesi, genç yaşında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Dorukhan’ın general babası, sabıkalı bir tetikçinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Sinan Ateş’in eşi, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar uygulanmadığı için hala ceaevinde tutuklu olan Can Atalay’ın babası, Türk insanı ve Türk vatanının geleceği için endişe duyan, bunu sosyal medyada paylaşan ve sırf bu sebepten dolayı cezaevinde tutuklu olan Türk milliyetçilerinin tüm yakınları ve daha niceleri kör karanlıkta adalet ararken, bir futbol adamı olarak ‘’futbolumuz bitti ah vah’’ diye dizlerimi dövüp ağlamaktan hicap duyarım.

Biz adalet isterken ve ararken bile Halil Umut Meler’le Serkan Gürbüz’ü aynı kefeye koymazken bu ülkeyi yönetenlerden adil olmasını nasıl bekleyebiliriz? Sözün özü, kişi kendinden bilir işi… Kulüpler, başkanlar, hakemler, basın, federasyon ve siyasiler nezdinde söyleyecek çok lafım olmasına rağmen sözü fazla uzatmayacağım. Açıkçası bu orta oyunun pişekarlığına soyunmayacağım. Kalın sağlıcakla!