Avatar
Nihat Genç

Cumhuriyetin adı yok

featured

Nihat Genç yazdı…

Cumhur ittifakı ve Millet İttifakı ve Muharrem İnce opsiyonu ve Ata İttifakı: Sinan Oğan’la seçimde yarışacak siyasi yelpazeler-renklilik-çeşitlilik ortaya nihayet çıktı!

Allah yollarını açık etsin, memleket için hayırlı olsun!

Ayranımız budur yarısı sudur derseniz işte tercihleriniz ortada!

Ancak biz de okuyucuya bu satırlarda bir hesap vermek zorundayız, baştan söyleyeyim yüksek beklentilere hiç girmedik ve hayal edilebilecek bir mükemmel aday peşinde hiç olmadık!

Ortak derdimiz: Cumhuriyet, oldu!

Seçim önceleri hep böyle olur, seçmen kutuplaşır ve tahammülsüzleşir ve sesinizi duyurmakta güçlük çekersiniz!

Kısa  özeti, deprem altında kalan ve günlerce sesi duyulmayan ve soğuktan açlıktan ölen insanlarımız gibi, Cumhuriyet fikri de deprem altında kaldı, ve feryadımız duyulmadı.

Sesimizi duymak kimsenin işine gelmiyor ya da Cumhuriyetçilerin sesi kimsenin planına hesabına uymuyor.

Ya da kader sizi kısıtlı dar bir ideolojik alanda Cumhuriyet’i aramaya zorluyorsa…

O meşhur fıkra, rahip selde kalır ve Tanrı’ya kendisini kurtarması için yalvarır, bu arada kayıklar ve helikopter rahibi kurtarmaya gelir, rahip kabul etmez, Tanrı’nın kendini kurtarmasını bekler, sonra ölüp öte dünyaya gittiğinde Tanrı’ya sitem eder, niye beni kurtarmadın, diye ve Tanrı cevap verir, kayık ve helikopter gönderdim ya, der..

Bir Cumhuriyetçi fikri ve adayı olsun istedik ancak halimiz fıkradan da beter çünkü ortada dua edeceğimiz bir Tanrı(?) ve kayık ve helikopter gelmedi!

Her şey gayet açık kendi kararı kendi iradesi olan Cumhuriyetçi bir kurum olmadan kayık ve helikopter beklemek aptalca!

Acı ve amansız gerçeğimiz selde felakette kaderin peşinde sürüklenmekten kurtulacak donanımda değilmişiz!

Cumhuriyet’e bir can simidi atan ya da bu ülkenin kuruluşu varlığı bekası Cumhuriyet’tir, Cumhuriyet fikri ve adayı olmadan nereye gidiyoruz, diye bir ses çıkmayışının sebebini ise çok derin görüyorum: şu ‘meşhur’ kader mi yoksa kader diye sıkıştığımız yer: 90 uzun yıldır mayası artık çok yatkın, kurulu bir tezgah mı?

Gördüğüm şu, 80 uzun yıldır bu ülkenin genleriyle oynandı, partiler fikirler Fetösü PKK’sı ideolojileri sağ yapılar ve tarikatlar, göz gözü görmüyor, neredeyse hepsi soğuk savaş yıllarından kalma ve kolonlar un ufak tuz buz olmuş, iskelet ve omurga kalmamış, 90 yıllık Nato tecrübesinin acı ve felaket sonuçları!

İçlerinde ne ararsan var ama Cumhuriyet yok, geçtim Cumhuriyet hassasiyeti Cumhuriyet fikri, bir bağımsız devlet için herkesi eşit şekilde ve hukuk önünde kucaklayacak Cumhuriyet siyaseti yok!

Ve Cumhuriyet’i kuran asaleti ciddiye alan hiç yok! Daha önce sağcı muhafazakar yapılar tarikatlar ve Amerikancı darbeler tarafından defalarca çürümüş çökmüş bu sütunsuz kolonsuz bu hurda demirlerden geçtim Cumhuriyet inşasını Cumhuriyet nedir ne değildir diye konuşabileceğimiz müzakere edebileceğimiz kimse yok!

Artık gün geçtikçe Urartuların kaybolmuş diline benzeyen Cumhuriyet fikrini bu son şanstır düşünmeye vaktimiz yok şartlar aciliyet istiyor diye geçici bir süre de olsa unutabilir miyiz?

Herkes ideolojisi gereği birisi göldeki kurbağaları diğeri balıkları diğeri sinekleri diğeri kelebekleri diğeri ördekleri kimlikleştirmiş ve etiketlemiş ve ideolojileştirmiş, hararetle ve ölümüne savunuyor. Oysa bir Cumhuriyetçi gölün tümünü eko-sistemi savunur ve kurbağayı da ördeği de cins ve tür adıyla değil ‘herkes’ olarak eşitler!

Seçim öncesi bu toz dumanda beka konusunda bu hayati ayrıntılar pek duyulmasa görülmese de Cumhuriyet’e inanmış aydınlar Cumhuriyet’in en temel taşlarına ve varlığına hassasiyet göstermek zorundadır!

Ülkemi başta bu satırları okuyan sonra ülkeyi AKP’den kurtarmak için ittifaklara girmiş ya da can havliyle önüne kim gelirse sarılıp bir çıkış arayan hiç kimseden daha çok sevdiğimi iddia etmiyorum, sadece tecrübelerim ve birikimim ışığında Cumhuriyet’in asli değerlerinin hiçbir siyaset ve pazarlık uğruna gözardı edilemeyeceğini eritilemeyeceğini söylemeye çalışıyorum!

Ben, adı sanı narası ve şöhreti olan bir yazar olarak kendimi Cumhuriyet fikrinden sorumlu hissediyorum, pek tabii ittifaklar yapılabilir ama Cumhuriyet fikri çıkışı kullanılışı anlam ve kavramları çok farklı ideolojiler içine lehimlenmesine izin veremeyiz!

Kısaca an itibariyle yaşasın oley deyip destekleyeceğimiz bir siyasi tercihimiz yok ancak kerhen zorunlu başka şans mı var diye ya da Nasreddin Hoca’nın ona değdi buna değmedi diyen fıkrası gibi bollukta tercih şansı pek tabii ki var!

İtiraf edeyim ki hangi kapıyı çalsanız daha önce kurulmuş bir senaryoyla karşılaşıyorsunuz, hem size figüran ya da yama rolü veriliyor ve hem de o senaryonun sorumluluğu sırtınıza yükleniyor ve iteleme kakalama ve gargarayla  merkezi Cumhuriyetçilik olmayan yan yollara üstelik milli heyecanlarınız aleyhinize kullanılarak ittiriliyorsunuz!

Cumhuriyetçilerin ıskalama şansı yok ve Cumhuriyetçiler dayatma ve aciliyet karşısında meze çeşni olamaz, oysa aydınların, Cumhuriyet’in her şeyi olan asli siyasi değerleri ideoloji ve partiler üstü ve şahsi çıkarlar üstünde görmek gibi bir sorumluluğu var!

Evet, depremde gördünüz, yüzbinlerce çeşitte bina var ve istisnasız hepsi çürük çıktı, özgür karar alıcı bir irademiz olabilmesi için binanın temelden Cumhuriyet fikriyle sağlam inşası hayati bir meseledir, ittifak gereği kaçak kat ya da balkon çıkamayız, ittifak gereği sağlam kolonları kesip kendi kafa konforumuza havuz yapamayız!

Her bir muhalifi de anlıyorum, seçim öncesi gök gürlüyor şimşekler çakıyor ve herkes acil olarak sığınacak bir yer arıyor, iyi de Cumhuriyet’in çatısı nerede, Batı dışı toprakların ilk ve en büyük İstiklal Savaşıyla kurulmuş Cumhuriyet değerlerine bir çadır dahi bulamamanın milli endişesi milli refleksi ve milli utancı nerede?

Cumhuriyet temelli bir binamız yoksa kontrol edemediğimiz ve farkında olmadığımız ne olduğunu tam bilemediğimiz mekanizmalar ideolojiler devreye giriyor ve bir oldu bitti maşallah’a hayatınızı adadığınız Cumhuriyet’i feda etmek zorunda kalıyorsunuz!

Yani özgür irademize müdahale eden ya da ciddiye almayan ama sizi de bir şekilde kontrol altında tutmak isteyen bir seri kader gibi görünen tuhaflıklar hatta tehlikeler içinde yine kaderin feleğin çemberinde selde boşlukta sürüklenmeye başlarsınız!

İşte gördünüz, hayati denilen bu seçim öncesi aciliyetleri bahane eden yüzlerce Cumhuriyetçi aydın kendi meşrebine uygun ittifaklarda Cumhuriyet düşmanlarıyla aynı cephede mevzilendiler!

Ve girdikleri hain ittifak toprak bütünlüğü ve 1924 anayasası gibi temel kolonlara açıkça meydan okuyarak reddettiklerini deklare ettiler!

Ve bir memleketin en temel vazgeçilmezlerini pazarlığa ve masaya ve Fetö ve PKK ve tarikatlarla işbirliğine girip Cumhuriyet’e ihanet ettiler.

Ve öncü kadro umut olabilecek medya ve aydın enerjisini bu çirkin pazarlıklarla hayal kırıklıkları içinde boşa düştüler, düşürdüler!

Kardeşlerim, kısaca, Cumhuriyet’in neden vazgeçilmez olduğunu bugünlerde siyasi figürlere ve kitlelere anlatabilmemiz an ve vakit itibariyle mümkün görünmüyor.

Dürüstçe söyleyelim 90 yıllık ideolojik karışıklıklarla zehirlenmiş bu toprağın bir müddet daha aç kalıp çıplak kalıp kaos ve çaresizlikler içinde çırpınıp fidan ve tohum neymiş anlamaları lazım!

Ya da kırk ikindi yağmurlarıyla bu tarlaların kendine gelebilmesi için bir müddet daha ‘nadas’ yani sabır gerekiyor!

O halde, bize düşen Cumhuriyet ateşiyle yazıp konuşmaya aynı iştah ve heves ve coşkuyla kaldığımız yerden eleştiriye sorgulamaya uzun koşuya devam!

Yüksek tahminim bugünlerde sesimizi hiç duymayan gözler figürler kitleler seçim sonrası günlerde Cumhuriyet merkezli konuşan bizleri daha çok arayacak!

Enerjimize ve Cumhuriyet ve bağımsızlık idealine ve tarafsızlık ve eyvallahsızlığımıza ve ayrım gayrım demeyen hukuk aşkımıza seçim sonrası çok daha büyük ihtiyaç ve aciliyetler çıktığında biz buradayız!

Ülkemizi bu kadar dik bir tepeden aşağı koşmaya zorlayan geçmiş seksen yılın ideolojileri ve Natosu ve işbirlikçi sağcı muhafazakar yapılar ve tarikatlardır! Bu doksan yılda dinler mensubiyetler kavramlar ve anlamlar ve zihniyet ve iman değişmiş. Biz bu tepeden aşağı nereye koşuyoruz diyecek kadar insanımıza zaman verilmemiş ya da yoksulluk içinde siyasi iradesine sahip çıkacak gücü olmamış. Cumhuriyet değerlerini milletçe anlayana kadar on yıllarca tepetaklak yuvarlanacağımız gerçeği hiçte öngörü değil. İşbirlikçiler kafa üstü çakıldığında Cumhuriyeti onlara hatırlatacak Cumhuriyet değerlerinden taviz vermemiş kirletmemiş zekasıyla oynanmamış bize tertemiz Cumhuriyetçiler lazım!

Allah hayırlısını versin, devletimize milletimize zeval gelmesin!

Yaşasın Cumhuriyet!

Cumhuriyetin adı yok

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. 14 Mart 2023, 20:20

    Atatürk dışındaki o dönem siyasetçileri, meclis ve devlet, Cumhuriyet ve Devrimler’e sahip çıkmadı. tek vatansever Atatürk’tü. işte bugünkü durumumuzun nedeni bu.

  2. 14 Mart 2023, 14:05

    Nihat Genç oldukça Cumhuriyet emin ellerdedir. Her daim yanındayız.

  3. Umit Kocasakal’ı tarif ettiniz. “Cumhuriyet değerlerinden taviz vermemiş kirletmemiş zekasıyla oynanmamış bize tertemiz Cumhuriyetçiler lazım!” Peki neyini beğenmediniz ona bir şans vermediniz.

    • 14 Mart 2023, 15:33

      çünkü Ü. Kocasakal, Adnan Oktar Örgütü üyelerininin avukatlığını yapıyor. yani ilke aşınması.

  4. Muharrem İnce bencil çıktı.Ümit Özdağ ümitlerimizi kırdı.Bir ivme yakalanmıştı el birliğiyle bozuldu ve herkesin hesabının farklı olduğu anlaşıldı.Sinan Oğan iyi biridir fakat kitleleri hareket ettirme kabiliyeti olduğunu zannetmiyorum yine de oyumuz onadır ancak Nihat abimin dediği gibi merkezi cumhuriyet olmayan yan yollara itildik..Hangi kapıya umut etsek bir senaryo çıktı..

  5. 13 Mart 2023, 19:04

    Çıkarını düşünmeden, ortak iyi için, sorumluğunun bilinciyle konuşan Nihat Genç’e selam olsun. Duygularımıza, yani hayal kırıklıklarımıza tercüman oldu.

  6. Ata ittifakının metnin de cumhuriyetle ilgili sizin savunduklarınız ile ilgili eksik olan ne var. Gerçekten merak ediyorum bilmediğimiz bir sıkıntı varsa söyleyin bilelim. Diğer türlü beklediğiniz kuryarıcı isa mesihin gökten inmesini ummak gibi birşey

  7. 13 Mart 2023, 13:43

    İnce hesaplarla ümitlerimiz boşa çıktı.

  8. 13 Mart 2023, 13:04

    Muharrem İnce hiç şaşırtmadı. Eski bir Y-CHP’li gibi davranmak tam da ona ‘yakışan’dı. ‘Ben dümdüz bir adamım’ laflarının altından, siyasi hesaplara boğulmuş, çürük bir ikbal hırsı çıktı.

  9. Cumhur Millet ve Muharremin Kürdistan Açılımcısı olduğu 1924 anayasasına karşı olduğu apaçık ortaya çıktı benim oyum tartışmasız Sinan Oğan’a.. 13 milyon yabancının işgalinden kurtulmanın başka yolu kalmadı.

  10. İçimizde burukluk, elimiz böğrümüzde Cumhuriyet tohumunu yeşerteceğimiz alan bakıyorduk ki kalakaldık, derken iyi ki sen varsın iyi ki siz varsınız VeryansınTv, alayının ….

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!