FETÖ işkence davasında karara doğru

13.06.2019 tarihinde Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ ilk kez “işkence” suçundan yargılanmaya başladı.

Bilindiği üzere özellikle 2006-2014 yılları arasında Fetullahçı sözde subaylar, askeri okullarda kendilerinden olmayan yaklaşık 4000 öğrenciyi çeşitli hile ve işkencelerle tasfiye etmişti.

Bu mahkemede ise Sanık Ayhan Y. hem “silahlı terör örgütüne üye olmak” hem de “işkence yapmak” suçlamasıyla yargı önünde.

Konuyla ilgili daha önceki yazılarım:  İşkence mağduru askeri öğrenciler şizofren mi?[1]; FETÖ işkence davasında mağdurlar ne diyor?[2]; Örgüt imamı FETÖ işkencelerini anlattı[3]; FETÖ ilk kez işkence suçundan yargılanıyor[4]

***

21.07.2020 tarihinde görülen celsede esas hakkında mütalaa verildi.

FETÖ’DEN İŞKENCE EMRİ

Mütalaada; Sanık Ayhan Y.’nin FETÖ’den aldığı talimatlar doğrultusunda Kara Harp Okulu’nda örgüt mensubu olmayan öğrencilere “sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde, insanlık onuru ile bağdaşmayan, katılanların bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine neden olacak şekilde davranışlarıyla kendisi ile birlikte görev yapan diğer komutanlar ile iştirak iradesi içerisinde hareket ederek üzerine atılı işkence suçunu işlediğinin sabit olduğu” ve “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle” cezanın üst sınırdan belirlenmesi talep edildi.

“FETULLAH GÜLEN” DİNLEYEN ÖĞRENCİYE CEZA YOK

Mütalaada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan eski Harbiyeli Tanık R. C. B.’nin yasak olmasına rağmen Sanık Ayhan Y.’nin elindeki MP3’ü aldığını ve içinde Fetullah Gülen’e ait vaazların bulunmasına rağmen kendisine bir tepki göstermediğini beyan ettiği bilgisi de bulunuyor.

Normal şartlarda askeri öğrencilerin MP3 bulundurması bile suçken Fetullahçılarla dolup taşan Kara Harp Okulu’nda o dönem bu askeri öğrenci hakkında hiç bir işlem yapılmıyor.

İNSAF SINIRI ZORLAYAN EYLEMLER

Bir önceki duruşmada dinlenilen eski Harbiyeli Tanık İ. G.; “2012-2016 yılları arasında Kara Harp Okulu’nda okuduğunu, üniversite sınavına hazırlandığı süreçte FETÖ ile tanıştığını, örgütün sohbet toplantılarına 2016 yılında son sınıfa kadar katıldığını, Sanık Ayhan Y.’yi Kara Harp Okulu’nda eğitim görürken Malazgirt Takım Komutanı olması nedeniyle tanıdığını, şok mangasındaki öğrencilere insaf sınırını zorlayacak şekilde eğitim yaptırıldığını ve daha çok askeri liseden gelen öğrencilere bu şekilde davranıldığını” ifade etti.

FETÖ MENSUBU OLMAYAN ÖĞRENCİLERE KÖTÜ MUAMELE

Yine aynı duruşmada dinlenilen eski Harbiyeli Tanık Ö. F. B.; “2012-2016 yılları arasında Kara Harp Okulu’nda öğrenci olduğunu, Sanık Ayhan Y.’yi okulda takım komutanı olması nedeniyle tanıdığını, FETÖ ile 2009 yılında dershaneye giderken tanıştığını, 2012 yılına kadar bu yapının sohbet toplantılarına katıldığını, Kara Harp Okulu’nda da ilk 2 yıl bu sohbet toplantılarına devam ettiğini, 3. ve 4. sınıflarda bu yapıdan ayrılmaya çalıştığını fakat mümkün olmadığını, peşini bırakmadıklarını, sohbet toplantılarında Fetullah Gülen’in kitaplarının okunduğunu, konuşmalarını içeren CD’lerin izlendiğini, ‘Osman’ kod adını verdiklerini, Kara Harp Okulu’nda örgütün kendisinden olmayan kişilere kötü davrandığını” söyledi.

İŞKENCE SUÇU SABİT

21 Temmuz 2020 tarihinde görülen duruşmada müşteki avukatı Ali Işıner Hamşioğlu; “sanığın örgüt üyesi olduğunun kesin kanaatinde olduklarını, eylemlerinin işkence unsurlarını taşıdığının sabit olduğunu ve özellikle işkence suçundan cezalandırılmasını talep ettiklerini” ifade etti. 

Diğer müşteki avukatı Mürsel Yiğit ise “Sanığın FETÖ diliyle konuştuğunu, kendisinin de askeri lise mezunu olduğunu, aynı sıralarda bulunduğunu, 2001-2008 yıllarında Harp Okullarından ayrılma sayısının 145 iken, 2008-2016 yılları arasında bu sayının 3500’lere vardığını, zorlu eğitimler şeklindeki savunmaların gerçeği yansıtmadığını, kanlı idrar atan öğrencilerin olduğunu ve bu kapsamda sanığın özellikle işkence suçundan cezalandırılmasını talep ettiklerini” söyledi.

FETÖ’DEN AYRILINCA OKULDAN DA AYRILMAK ZORUNDA KALDI

Tanık olarak dinlenen eski Harbiyeli G. K.; “Sanık Ayhan Y.’yi takım komutanı olması nedeniyle tanıdığını, sivil liseden Kara Harp Okulu’na 2012 yılında geçtiğini ve 2014 Ocak ayında okuldan ayrılmak zorunda kaldığını, FETÖ ile bir dönem bağının bulunduğunu, 2012 yılında okula girdikten sonra birkaç kez sohbet toplantılarına katıldığını, daha sonra 2013 yılında örgütle görüşmek istemediğini ilettiğini ve bu nedenle okuldan ayrılmak zorunda kaldığını,

örgütün dediklerinin kendisine mantıklı gelmediğini, hep kendileriyle görüşmek istediklerini, oysa kendi kararlarını alabilecek yaşta olduklarını, örgütten ayrılma isteğini ilettikten 1 hafta sonra psikolojik-fiziksel baskıların başladığını, şok mangasında farklı muameleler yapıldığını, örgütün kendisini aradığını fakat görüşmediğini, çarşı izinlerini kendisinin değerlendirmek istediğini ve böylece okulda işkencelerin başladığını, şok mangasına dahil olduğunu, bu mangaya okuldan ayrılması istenen kişilerin eklendiğini,

müştekilerden Emrah G. ile Sanık Ayhan Y.’nin uğraştığını, okulda iyi-kötü polis şeklinde komutanların olduğunu, Ayhan’ın kötü polisi temsil ettiğini ve genelde öğrencilere eziyet eden bir konumda bulunduğunu, fiziksel olarak yapılan işkencenin Menteş kampında ağırlıklı olduğunu, okulda ise haddinden fazla görev verilerek en ufak bir hatada ceza verildiğini, angarya işler yüklendiğini,

TAZMİNATLAR DÜŞTÜ, OKULDAN AYRILIN

Sanık Ayhan Y.’nin örgütle görüşmeme kararı aldıktan sonra kendisine bağırıp çağırmaya başladığını, kendisine angarya işler yüklediğini, ilk başta bu durumu kavrayamadığını, sanığın ‘tazminatlar düştü, okuldan ayrılın’ dediğini,

BEDEN EĞİTİMİ DERSİNDEN BIRAKTILAR

Bu süreçte beden eğitimi dersinden sınıfta bırakıldığını, beden eğitimi dersini veren komutanın duruma şaşırdığını ve kendisine ‘kötü not verin, gözlerini korkutun, sınıfı geçireceğiz’ dendiğini, sınıfta kalınca okuldan ayrılma kararı aldığını,

BİZİ BIRAKTI, BİZ DE ONU BIRAKACAĞIZ

örgütün babasını arayıp ‘G. bizi bıraktı, biz de onu bırakacağız’ dediklerini, böylece sınıfta kalma nedenini anladığını, 2013 Eylül ayında okuldan ayrılmak için başvurduğunu fakat okuldan o ara çok kişi ayrılırsa denetleme olur diye ayrılmasına izin vermediklerini ve ancak 2014 yılı Ocak ayında okuldan ayrılabildiğini” ifade etti.

***

Önemli noktalarını özetle aktardığım bu duruşma, 27 Ağustos 2020 saat 14.00’e ertelendi.

Bu tarihte verilecek karar, FETÖ tarafından çeşitli işkencelere ve kumpaslara uğrayarak askeri okullardan ayrılmak zorunda kalan öğrenciler adına çok önemli.

Eğer sanık işkence suçundan ceza alırsa ilk defa FETÖ işkenceden hüküm giymiş olacak ve 2006-2016 yılları arasında bu suçu işleyen diğer Fetullahçılar için de emsal bir karar teşkil edecek.

Böylece bir dönem askeri okullarda akıl almaz “FETÖ işkencelerinin” yaşandığı resmi olarak da kayıtlara geçmiş olacak. 

[1] https://www.veryansintv.com/iskence-magduru-askeri-ogrenciler-sizofren-mi

[2] https://www.veryansintv.com/feto-iskence-davasinda-magdurlar-ne-diyor

[3] https://www.veryansintv.com/orgut-imami-feto-iskencelerini-anlatti

[4] https://www.veryansintv.com/feto-ilk-kez-iskence-sucundan-yargilaniyor