Murat Bölükbaşı yazdı…
UEFA C Liginde, gurubunda Avrupa ve Dünya klasmanında yer bulamayan rakiplerini yenerek UEFA B Ligine yükselen millilerimiz, yine aynı ayarda Ermenistan’ı 2-1 sonuçla geçerek başladığı 2024 Avrupa Futbol Şampiyonasında bu akşam evinde son Dünya Kupası üçüncüsü Hırvatistan’ı ağırladı. 56.414 km yüzölçümü ve 4 milyon nüfusu olan ve tarihinde iki kez dünya kupası üçüncülüğü olan Hırvatistan, Avrupa Futbolunda boyumuzu ve kilomuzu ölçebilmek adına ağır sıklet bir rakipti. Şahsen gelişini onaylamadığım ve Türk Milli Takım Teknik Direktörlüğü makamında oturmasını Türk antrenörlüğüne yapılmış bir saygısızlık olarak gördüğüm Stefan Kuntz açısından da önemli bir sınav olduğunu düşündüğüm müsabakada ekibimiz Kalede Mert, savunmada Zeki, Merih, Çağlar, Ferdi, orta sahada Hakan, Salih, Orkun, ileride Cengiz, Enes, Kerem tertibinde 4/3/3 sisteminde yerini aldı. Hırvatistan sa, kalede Livakovic, savunmada Stanisic, Sutalo, Gvardiol, Barisic, orta sahada, Modric, Brozovic, Kovacic, İleri uçta Pasalic, Kramaric, Perisic tertibinde ve yine 4/3/3 sistemiyle sahaya çıktı.
Maçın ilk dört dakikasında top 3.30 dakika Hırvat ekibinde kalırken, ekibimiz topu rakibe bırakan ama top bize geçtiğinde hızlı hücumlarla Hırvat kalesinde etkili olmayı planlayan bir taktik anlayışla oyuna başladı. Bu senaryo etkisini hemen gösterdi. Rakibi pas oyununda hataya zorlayarak orta alan ve hücum hattında rakipten çaldığı toplarla ilk 15 dakika içinde üç net gol pozisyonu yakalayıp sonuca gidemeyen takımımız, 20. dakikada gelişen Hırvatistan atağında golü kalesinde gördü. Defans arkasına uzun topla gelişen Hırvat atağında çabuk ve dengeli müdahale becerisi gösteremeyen ve sadece topa odaklanan savunmamız Kovacic’in ceza sahası içinden yaptığı gol vuruşuna engel olamadı. (0-1) Maçın ilerleyen dakikalarında her iki takımda sahada var gücüyle mücadele etmesine rağmen gol bölgelerinde etkili olamadı. İlk yarı bu skorla biter diye düşünürken, ani bir Hırvat atağında kalemizde ikinci golü gördük. 45+4’te Pasalic’in sol çaprazdan çektiği şutu kalecimiz mert karşıladı boşta kalan topa yetişen Kovacic takımının ve kendinin ikinci golünü ağlarla buluşturdu. (0-2) İlk yarıdaki oyunu değerlendirdiğimizde ekibimizin kaos futbolunu tercih ettiği, bir oyun stratejisinin olmadığı, mağlubiyet halinde bir geri dönüş senaryosunu yazamadığı görüldü. Hırvatistan sa, tecrübe ve dinamizmi oyunun ve sahanın her bölümünde göstermeyi başardı.
Hakan Çalhanoğlu’nun ilk yarıdaki zorunlu değişikliği dışında takımlar ikinci yarıya aynı kadroyla başladı. Bu, Hırvat takımı için makul olabilir ama soyunma odasına 2-0 mağlup giden bir takımın teknik patronu için de düşündürücü olabilir! Takımımız ikinci yarıya skor dengesini kurmak adına önde baskıyla başladı. Ancak ikinci yarının ilk 15 dakikasında en net gol pozisyonu yine Hırvat rakibimizden geldi. Rakip kaleyi tehdit etmede etkili olamayan takımımızda teknik müdahale 67. dakikada geldi. Kuntz’un Kerem-Barış, Orkun-Arda değişikliği ile oyuna müdahalesi sonrasında oyun anlamında pozitif bir değişim sahaya yansımadı. Dakika 81 de oyunda kaldığı süre boyunca olumlu bir katkı sağlamayan Enes’i Umut, Cengiz’i de Cenk Tosun’la değiştiren Kuntz, çift santrafor hamlesiyle son taktiksel müdahaleyi gerçekleştirdi. Maçın kalan dakikalarında takımımıza gol şansı tanımayan Hırvatistan ilk yarıda bulduğu iki golle maçı koparıp götürdü. Uzun zaman sonra ilk defa ele dişe gelir bir rakip karşısına çıktığımız er meydanında Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Avrupa futbolunda da kimsenin bizi kıskanmadığını 37750 seyirci önünde Bursa Büyükşehir Stadyumunun çimlerine yapışarak öğrenmiş olduk.
