Avatar
Murat Bölükbaşı

Histerik zaferler

featured

Murat Bölükbaşı yazdı…

Dün akşam Hırvatistan’nın Osijek şehrinde oynadığımız çok önemli ve kritik bir virajda 2018 Dünya Kupası ikincisi, 2022 Dünya Kupası üçüncüsü ve maç eksiğiyle averajla gurup lideri olan güçlü ve zor rakip Hırvatistan’ı deplasmanda 1-0 lık sonuçla mağlup etmeyi başaran Türk Milli takımımız eğer bir sakarlık yapmazsa 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası biletini cebine koymuş gözüküyor.

Maç öncesi takım kadro kurulumuna baktığımda defansın göbeğinde görevlendirilen Abdülkadir ve Samet’li tandem konusunda Montella’nın büyük risk aldığı, Hırvatistan karşısında çok ağır kalacağı ve hataya açık bir oyuncu tercihi olarak bende mutlak gol yeriz ve kazanmak için bir fazlasını atmak zorundayız düşüncesini doğurdu. Nitekim Montella’nın maç sonu toplantısında, “stoperdeki ikilimiz birlikte ne zaman oynadı bilmiyorum” açıklaması onun da benim kadar tedirgin olduğu maç öncesi yorumumu doğrular nitelikteydi. Maç başladığında ise maçın hikayesi maçtan önce benim kurguladığım senaryodan çok farklı bir yöne evrildi.

Maçta ilk tehlikeli atak Barış Alper’le Milli Takımımız adına gelişti. Barış’ın net gol vuruşunda Livakovic başarılıydı. İlerleyen dakikalarda yine Barış’la gelişen ve Kerem’in ceza sahasına girerken yaptığı vuruşta usta eldiven yine başarılıydı. Hırvat seyirci takımlarından maça asılmasını ve artık Hırvatistan gibi oynamasını beklerken, Uğurcan’ın 60 metrelik nokta ve uzun pasıyla Hırvatistan savunmasının arkasında topla buluşan Kerem’in son vuruşu yine Livakoviç’in müdahalesiyle hanemize gol olarak değil, net gol girişimi olarak yazıldı.

Maçta ilk 15 dakika geçilirken rakip Hırvatistan sahada hiçbir varlık gösteremezken, milli takımımızın üç net gol pozisyonuna girmesi maç öncesi tahminlerimi de revize etmemi sağladı. Sahada her hattıyla sağlam ve güçlü bir blok savunma ortaya koyan ve özellikle Barış ve Kerem ikilisiyle Hırvat savunmasının arkasına hızlı ve çabuk hücumlarla sarkarak tehlikeli olan bir Türk Milli takımı karşısında bırak rakip yarı alanda etkili pas organizasyonu yapmayı, dirençli ve doğru koşmayı bile beceremeyen Hırvat takımının sergilediği performans maçla ilgili umutlarımızın artmasına sebep oldu. Hırvatistan’ın maç başından beri üstünden atamadığı ölü toprağına gol çiçeğini eken sahanın iyilerinden Barış Alper oldu.

Salih’in ara pasında santra çizgisine yakın bir noktada Guardiol ile baş başa kalan Barış, Guardiol’un hatalı bir savunma tercihiyle içeri kayması sonucunda bir anda topla baş başa kaldı. Livakovic gibi bir kaleciden beklenmeyen hatalı çıkış sonucunda topu rakip ağlara göndermek için doğru dokunuşu yapması gereken Barış Alper, takımımızı 1-0 öne geçiren ve 2024 Avrupa Finalleri kapısını ardına kadar açan golü Hırvatistan ağlarıyla buluşturdu. İlk yarıda rakip kalede çoğu kontra olmak üzere 4-5 tehlikeli atak geliştiren ve birini golle sonuçlandıran millilerimiz karşısında Hırvatistan kalemize tek bir şut bile çekecek performansı gösteremedi.

Rakip Hırvatistan ikinci devrede biraz derlenip toparlansa da, ‘’yumurta kapıya dayandığında’’ kendiliğinden gelişen ve duygu patlaması, mücadele azmi, kazanma ruhu ve coşkusuyla harekete geçen genlerimiz süreklilik arz etmese de, zaman zaman bizi histerik zaferlerle taçlandırmayı başarmıştır. Nitekim millilerimiz Avrupa finallerine gitme arzusuyla hedefe kitlenmiş ölümcül bir silah gibi 52,54,61,84 dakikalarda rakip kalede etkili ve tehlikeli pozisyonlar bulurken, Hırvatistan da ilerleyen dakikalarda baskısını artırarak kalemizde yarattığı çok tehlikeli pozisyonlarla skoru eşitlemeye çalıştı. Hırvatistan, 65 de Kovacic, 70 ve 81 de Petkovic, 79 da Majer’le bulduğu net pozisyonlardan gol çıkaramayınca müsabaka milli takımımızın Osijek zaferiyle sonuçlandı.

Skora ve sonuca dayalı yapılan yorumlarda ‘’Kuntz gitti milli ruh geldi. Milli Takımda Montella farkı ve imzası, iyi ki Montella geldi’’ gibi basında ve sosyal medyada karşılaştığımız portakal bıçaklama, sahte dolar yakma, sahte iPhone telefon kırma gibi akıl süzgecinden geçmeyen anlık yorum ve davranışlar maçtan sonra galibiyet sevinciyle dizlerinin üstüne çöküp zafer yumruğunu göğe kaldıran her bir oyuncunun ulusal başarıya susamış ve bu turnuvaya gitmeyi arzulayan ben merkezcil bir başarı mücadelesinin aslan payı da sahada nefesini harcayan ve terini son damlasına kadar akıtıp al bayraklı milli formayı sırılsıklam ıslatan ve hakkını veren futbolcularımızındır. Montella da maç sonu konuşmasında bunu zaten vurgulamıştır. Montella ile ilgili ayağı yere basan yorumlar ve yapılacaksa eğer güzellemeler 2024 Avrupa Şampiyonası gurup aşaması çerçevesi için yapılabilir. Yabancıya gösterdiği ilgi, alaka ve desteği kendi çocuğuna göstermeyen kompleksli bir anlayışın bir an önce terkedilmesi ülkenin ve Türk Futbolunun iyiliğinedir.

Histerik zaferler

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!