Pencere açmak mı?

Naci Beştepe yazdı…

RTE adına “pencere açmak” dese de yeni bir açılım/çözüm süreci başlatıldı.

Sonunda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim.

Einstein’a atfedilen bir deyiş vardır, “ Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir”

İşte diyeceğim söz budur.

GEÇMİŞ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE

2000 yılında 40 bin kişinin ve bebeklerin katili terörist Öcalan yakalanıp içeri tıkıldığında örgüte çağrı yaptı.

“Silahlarınızı bırakıp dağları terk edin” şeklinde özetlenebilir bir talimat idi.

Ben o dönemde İç Güvenlik Tugay komutanı olarak arazide idim.

İzledik.

Dağdakiler tartıştılar. Baş eşkıyanın bu kararı özgür iradesi ile vermediği kanısı vardı.

Kritik gördükleri alanları boşaltmadan ve silahlarını bırakmadan kısmen terk ettiler.

Yani Apo’yu dinlemediler.

Şaşkınlık ve dağınıklık yaşadılar. Ancak AKP’nin tutarsız politikalarını görünce 2007’den itibaren terörü tekrar tırmandırdılar.

2013 yılındaki “çözüm süreci” diye adlandırılan açılım ise tam bir rezalet ve felaketti.

Askeri kışlaya ve Silivri’ye hapsetme, bayrak indirilmesi, hendeklerin kazılması, Seyyar mahkemeler, Habur girişli terörist şovları gözlerimizin önünden gitmedi daha.

Apo’nun çağrıları, mektupları da beş para etmedi. Örgüt onu yine dinlemedi.

2015 Haziran seçimlerini kaybeden AKP mücadeleye döndü.

NE ALMAK İÇİN NE VERİYORSUN?

Terörün bitmesini istemeyen insanlıktan yoksundur.

Ancak devlet terör örgütü ile eşit/aynı seviyede olamaz.

Pazarlık masasına oturulamaz.

Şartları koyarsınız uyarlarsa ne ala.

2000’den sonra, 2013’te PKK neden tekrar terörist eylemlere başladı?

Verdiklerinizi az buldular.

Şimdi ne vereceksiniz ki silahı bıraksınlar?

Bu kez de Apo’nun konuşması değil sizin verecekleriniz esas alınacak.

Talepler belli değil mi;

a. Eşit vatandaşlık (Anayasa’dan Türk milletini çıkar veya Kürt milletini ekle),

b. Ana dilde eğitim,

c. Yerel özerklik,

d. Apo dahil dağdakilere özgürlük..

Bunları vermeden örgüt silah bırakır mı?

Asla…

Siz bunları verebilir misiniz?

Sıkar…

BAHÇELİ, ERDOĞAN, ÖZEL VEYA MHP-AKP-CHP

RTE’ye idam için ip atan, DEM’i kapatmadığı için AYM’yi kapattırmak isteyen Bahçeli’ye ne oldu?

O artık devletin değil RTE’nin bekasının peşinde. Çünkü beyni, dili zincirli. Çekilen yere gider.

APO’yu TBMM’ne davet etmesi akli dengesi konusunda şüphe yaratıyor.

RTE, ölene kadar iktidarda kalarak yargılanmaktan kurtulmak istiyor.

Ne terör, ne ekonomi, ne ölen bebekler umurunda.

Kullanışa elverişli kişileri koltuğunun altına alarak yoluna devam ediyor.

Özgür Özel kendinde ve partisinde bu açılıma karşı duracak gücü göremediği için puan ve Kürt oylarında pay kapma yolunu yeğliyor.

“Analar ağlamasın diye atılacak her adımı destekliyoruz” diyerek peşin taviz verdi ve devletin taviz vermesine sessiz kalmaya mahkum oldu.

İP

Şurası gerçek ki bunlar son bir-iki haftada ortaya çıkmadı.

AKP’yi de CHP’yi de bu yola sürükleyen üst akıl devrede olmalı.

İp yukarıda.

Kimin elinde olduğunu bilmeyen var mı?

PYD-YPG NE OLACAK?

PKK bazı tavizler alarak silah bırakmayı kabul etti diyelim.

Terör biter mi?

PKK son yıllarda zaten yurt içinde etkili değil.

Neden?

Önceliği Suriye kuzeyine verdi. Suriye-Irak kuzeyini birleştirip Türkiye güneydoğusuna daha güçlü yüklenme stratejisine döndüler de ondan.

Ayrıca bu pencere ile PKK’nın önü sonuna kadar açılmış olur.

Neden mi?

ABD-AB ve İsrail destekçileri ne der? “PKK bitti. Biz Suriye’deki PYD-YPG’yi destekliyoruz. IŞID’e karşı savaşıyorlar”

Aldınız mı başınıza püsküllü belayı.

SOZ SÖZ

Son sözü başta söylemiştim.

Eyyy parti liderleri, ey kendini milliyetçi diye tanıtanlar aklınızı başınıza toplayın.

Adımlarınızı dikkatli atın.

Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…