Nejat Eslen yazdı…
Farklı bir rüya gördüm o gece.
2021 Yılını 2022 yılına bağlayan geceydi.
İşte o gece farklı bir rüya gördüm.
Hayırdır demeyi ihmal etmeyin.
Sıradan bir gündü.
Ben vardım, sen vardın, biz vardık bir de onlar vardı rüyamda.
Nihat Genç, Erdem, Mihriban da yanımdaydı.
Söyledim ya sıradan bir gündü.
Sonra gökyüzü birden kararmaya başladı, simsiyah oldu gökyüzü.
Aniden güçlü bir hortum belirdi, bize doğru gelmeye başladı.
Hortum giderek şiddetini artırıyordu. Hortum ilerledikçe insanları içine alıp göğe fırlatıyordu. İnsanlar hortumun içinde parçalara ayrılıyordu…
Epey yaklaşmıştı hortum ama bize etkisi olmuyordu.
Nihat Genç, Erdem, Mihriban, ben, sen, biz dikkatle izliyorduk.
Rüya bu ya!
Sonra hortum konuşmaya başladı bize bakarak; ‘’Sakin olun, ben görevliyim, sadece ‘’işbirlikçileri’’ almaya geldim’’ dedi. Hortumun içinde işbirlikçiler parçalara ayrılarak yükseliyordu…
Ben, sen ve biz oradaydık ve onların bir kısmını zaten tanıyorduk.
Sonra hortum yavaş yavaş uzaklaştı.
Tam ortalık sakinleşti derken ayaklarımızın altından yer kaymaya başladı, uğultu şeklinde gürültü duyuyorduk,
Erdem ‘’deprem oluyor’’ dedi.
Galiba kırılan fay hattı hemen önümüzdeydi.
Yerküre ikiye bölünmüştü sanki. İnsanları içine çekiyordu.
Derecesini söyleyemem ama deprem çok şiddetliydi. Hemen önümüzde insanlar bağırarak toprağın derinliğine gömülüyordu…
Ben, sen, biz, Nihat Genç, Erdem ve Mihriban fay hattının hemen yanındaydık ama deprem bizi etkilemiyordu.
Sonra deprem bize döndü ve konuşmaya başladı; ‘’Kaygılanmayın, ben görevliyim, ben sadece ‘’hainleri’’ içime çekmekle görevliyim’’ dedi.
Demek ki bağırarak yarılan toprağın içine düşenler onlardı diye düşündüm.
Biz onların bazılarını zaten tanıyorduk.
Rüya bu ya!
Depremle birlikte çok şiddetli bir yangın da başladı.
Sanki cehennem ateşi yere düşmüştü. İnsanlar cayır cayır yanıyorlardı.
Yangın hemen bizim önümüzde idi ama bizi etkilemiyordu.
Ben, sen ve biz sadece izliyorduk.
Yangın ateşi konuşmaya başladı; ‘’Sakin olun’’ dedi ve devam etti; ‘’Ben sadece kendilerine emanet edilenlerin değerini bilmeyen, onları inkar eden ‘’nankörler’’ için buradayım’’ dedi.
Biz zaten onların bir kısmını tanıyorduk.
Ben, sen ve biz hep birlikte bunları izledik.
Sonra her şey sakinleşti.
Yeni bir gün başlıyordu.
Rüya bu ya!
Ankara kalesinin tam karşısındaydık.
Ben, sen, biz.
Nihat Genç, Erdem ve Mihriban.
Ama onlar yoktu!
Ankara kalesi tam karşımızdaydı.
Nihat Genç eli ile gösterdi.
Ankara kalesinin üstünde güneş yeniden doğuyordu.
Ankara kalesinin üstünde kocaman bir Türk bayrağı dalgalanıyordu.
Ankara kalesinin üstünde kocaman harflerle ‘’Ne mutlu Türk’üm diyene’’ yazıyordu.
Ben, sen ve biz oradaydık.
Onlar yoktu!
Ve biz çok mutluyduk…
Bu rüyanı gerçekten gördünüz veya arzu ettiğinizi yazdınız bilemiyorum ama arzu ediyorum ki bu rüyanı görmüş olsanız. Rüyalarda gökten gelen her şey Allah’ın iradesini temsil eder, gördüğünüz bu olay, üç büyük Allah’ın göndereceği felaketi veya üç büyük savaşçı insanı temsil ediyor ki vatan hainlerini yok edecek ve Ankara’da gördüğünüz güneş ve Türk bayrağı ve ne mutlu Türküm diyene lafı, güneş kraldır bayrak devlet sahibi ve ne mutlu Türküm diyene şunu temsil eder ki Allah iradesi ile türk imparatorluğu bir ermiş kral eli ile kurulacak. Ve bu felaketler size hiçbir zarar vermediği için, rüyada Allah şunu diyor ki siz korkmadan yola çıkın ve vatan dayanışması sizdedir ben sizi koruyacağım, gireceğiniz yol çetin ve tehlikelidir ama Allah iradesi ile size hiçbir zarar olmayacak, Bu rüyanın tabiridir
Hayırdır inş komutanım,böyle bir rüyayı ancak sizin gibi kıymetli komutanımız görebilir.Hep beraber başaracağız, şanlı bayrağımız sahada bir yükseklerde dalgalanacak inş.Ne mutlu Türküm diyene
Değerli Komutanım anlattıklarınız çok zor da olsa gerçekleşecek inşallah.Şanlı Türk Bayrağı vatanımızın her yerinde dalgalanacak sonsuza kadar.Hainler kahrolacaklar.
Komutanım ne güzel bir rüyaymış, hayır olsun İnşallah….
Hayırdır İnşallah, Amiin.
Hayirdir dilerim.
Ne Mutlu Turk’um demekten irkciligi ancak Turk olmayanlar cikartir. Ne Mutlu Turk’um diyen hicbir vatan evladi irkci degildir, olamazda. Cunku bu Turk’lugun genlerinde kodlanmamistir. Bize has diger uluslarda olmayan bir ozelliktir bu. Biz birisi bizimle parca boluk Turkce konusmaya calistiginda ustten bakmayiz, mutlu oluruz, anlamaya calisiriz, koruruz, kollariz. Lakin sorunlarda orada baslar, sonra bir bakmisiz esat 8 milyon suriyeli ile bizi isgal etmis. Allah’in bize verdigi topraklarimizda misafir ederiz, koruruz, kollariz ama misafirlik bitti artik. Herkes evine donsun. Cok gelmek isteyen varsa, kapimiz yine acik, isteyen basvurusunu yapsin. Ama misafirlikten vatandasliga gecis diye birsey yok. Eve aldigin adam evin tapusunu kendi uzerine gecirmeye calisiyor. Durum bundan ibaret. Aksini iddia eden, insan haklari ile, acindirma ile soslayan tek kelime ile ya haindir ya da salak. Bu arada osmanli hanedani, ve diger hanedanlarin hicbirisi Turk degildi. Onu da belirtelim.
Doğan o güneş işaret fişeğimi Komutanım?
Emrinizi bekliyorum.