Avatar
Nihat Genç

Flu Tv, Babala Tv, İlker Canikligil, Oğuzhan Uğur

featured

Nihat Genç yazdı…

Her internet kanalı istediğiyle röportaj yapar, bize ne, kendi meşrepleridir!

Babala TV, Gergerlioğlu’nu milyonlarca genç takipçisinin önüne çıkardı!

Gerekçeleri: ‘Konuşalım! Biz konuşmaktan yanayız!’

Biz de fikir özgürlüğümüzü kullanıp: ‘PKK’yla’ ne konuşacaksınız?’ dedik!

Akıllanmamışlar demek, liberal ağbileri de otuz yıl önce bu ağızlarla memleketin içine ettiler!

Sonra geldiğimiz yerde, hendeklerde binlerce gaza getirilmiş çocuk öldü ve 500’ün üstünde askerimiz şehit oldu!

Ülkemizden Fetö’den PKK’dan daha tehlikeli bir ‘konuşalım (örgütü) tarikatı’ var!

Bu ‘konuşalım’ lafını da ağbileri liberaller gibi en evrensel en insancıl en büyük gazetecilik etiği olarak kendilerine kalkan yapıyorlar!

Tarikatlar hu hu Allah Allah diye zikir çeker, ancak, sadece Allah demez, ‘suphanallah’ da der, ‘ya Muhammed’ de der, bizimkilerin zikri tek kelime: ‘konuşalım’… Peki ne konuşacaksın, ses yok!

Bu cafcaflı havalı ‘konuşalım’ lafıyla genç zihinleri tahrip ettiklerinin hala yine farkında değiller ya da ‘planlı’ bir çabayla yeni bir ‘konuşalım’ (açılım) tezgahına bilip bilmeden bilemem işte alet oluyorlar!

Önceki ağbileri de ‘konuşalım’ dediklerinde biz tehlikenin farkına varıp yırtındık, ama onlar, kibirlerine bilmişliklerine maaşlarına ve atandıkları gazete ve ekranlarına çok güveniyorlardı, sonuç: Bitmeyen bir İç Savaş! Sonuç: PKK’ya alan açmak! PKK’yı meşrulaştırmak! PKK’yı sempatikleştirmek! Ve katillere saz çaldırıp dünden olan bitenden habersiz gençlerden oy toplamak!

Asıl sonuç: ‘konuşalım’ diyenler cici demokrat liberal en ileri aydın türü, ödülleniyorlar ağırlanıyor maaşlanıyorlar ve cani ve katillerle ne konuşacaksınız diyen, bizlerse, faşist ırkçı… Kısır döngüye ikinci kez hoş geldiniz!

Velhasıl, bunca trajedi felaket hiç yaşanmamış gibi, yeniden başa sardık, yine birileri ‘konuşalım’ teranesine başladı!

Sağduyulu vatansever insanları irrite etme sıkıştırma kışkırtma dayatma hevesleri bir bitmedi, yavruladıkça yavruluyorlar! Bizim Seymenler Parkı’nda kargaları çok seven bir ablamız var, her gün kargaları yemliyor! Ne güzel değil mi? Ancak iki yıl sonra bugün parkta tek bir serçe kalmadı, kargalar serçeleri imha etmiş! Yetmedi, dün yine uğradım, bu sefer kargalar sincaplara dadanmış!

Yani park yine kargalara kaldı!

Gergerlioğlu röportajından sonra Babala TV bu sefer, Hakan Şükür’le röportaj yapacağım, dedi..

Biz de CIA ajanı katil örgüt şeytan Fetöcülerle ne konuşacaksınız, deyince, eleştirilere dayanamayıp çark etti, ve…

Araya Flu TV’den İlker Canikligil ‘biz konuşuruz’ dedi!

Ve Fetöcüyü üç buçuk saat konuşturup mal mal dinlediler!

Araya girip tek laf edemediler!

Anladık ki, röportaj yapan çocuklar, çok yeteneksiz!

Sahi Fetö’yle ne konuştunuz?

Konuşabildiniz mi?

Be terbiyesizler Habertürk, CNN ekranlarında aralıksız yirmi yıl sabahlara kadar konuştular, ne anladınız, ki, ne umdunuz, ki, bir daha konuşma merakı sardı!

Anladık ki, Türk ordusunu hukukunu eğitimini bürokrasisini on yıllarca onarılmayacak şekilde felaketlere sürükleyen Fetö’yü bu içler acısı zavallı gençler hiç tanımıyorlarmış!

Bütün bu felaketler gözünüzün önünde oldu, nasıl tanımazsınız, nasıl olur da bunca davadan ihanetten yalan hain belgeden haberdar olamazsınız?

Mesela Fetö röportajından sonra Mirgün Cabas, İlker Canikligil’le program yaptı ve Canikligil’e, aynen bizim dediklerimizi söyledi, dersinize çalışmadan ve Fetö’yü hiç tanımadan programa çıkmışsınız, Canikligil’i yerin dibine soktu, ancak, yerin dibini de bilemeyecek kadar şımarıklar!

İlker Canikligil de Mirgün Cabas’a karşı kendini şöyle savundu: ‘Dünyanın en büyük golcüsünü görmezden gelmek bana Stalincilik gibi geliyor, defterden silmek politbüro gibi bir şey!’

Mirgün Cabas da karşılık olarak, dikkat et, Hakan Şükür’de politbüro üyesi gibi konuşuyor, canlı yaşanmış kişisel tarihini senin programında yeni baştan temize çekip yepyeni bir hikayeyle anlatıyor!

Ki, böyle oldu, Hakan Şükür, gelmiş geçmiş tarihin en büyük ve en zengin casusluk örgütünün mensubu, Flu ekranlarından ‘bir gömleğim dahi yok’ deyip bizleri azaplar içinde bırakan ahlak dersi verdi!

Bizim de içimiz acıdı, vah vah vah, bir gömleği dahi yokmuş ve darbe gecesi Gölbaşı’na atılan bombayla yataklarında kömüre dönüşen ve kömürler kefene sarılmış defnedilen elli özel harekat polisini ve acılarını ne güzel unutmuş olduk!

Yedikleri halta-boka doymamış olacaklar ki, bu sefer, İlker Canikligil ve Oğuzhan Uğur, Özlem Gürses’in programına çıkıp yılışık bir savunma yaptılar!

Özlem Gürses, kim, şu Ekmeleddin’in basın danışmanı: Gülnaz Şırınga!

Bir dakika içinde üç yüz kez ‘gazeteciyim’ diye ortalıkta dönen zavallı bir meczup hanım kızımız!

Geveze çenesi düşük Naciye teyzenin konuşmasıyla ‘konuşma’ dediği, oraya buraya salça ve maydanoz olmakla aynı şey sanıyor!

Hepsi kafayı ‘gazetecilikle’ yemiş! Gazeteciyim, dediklerinde, dünya duruyor, yasaların ve ahlakın çok üstünde dokunulmaz bir makama yerleşiyorlar ve niyeyse bu gazeteciler de hep PKK ve Fetö açılımlarında hep kahraman ‘gazeteci’ oluyorlar!

Özlem Gürses, İlker Canikligil’e Fetö röportajının tepkilerini soruyor, İlker Canikligil, çok şamata eğlenceli bir filmden çıkmış gibi gülerek Fetöcüler ve Ulusalcılar saldırdı, linç yedik, diyor!

Fetöcüler saldırdı, düpedüz yalan! Gerçek, onbinlerce Fetöcü hesap, cesur kahraman gazeteci diye twit atıp kutladı!

Cesur, denilince aklıma geldi, gençken, üniversitede bir şizofren arkadaş dördüncü kattan aşağı attı kendini, ve sonra alçıya sarıldı ve ama gitti kendisi gibi bir şizofrenin müridi oldu, şeyhinin .ötünden kantinde sokakta kahvede hiç ayrılmıyor…

Bu alçılı arkadaşın psikiyatristi de bizim arkadaş, cesur çocuğa demiş ki, niye şeyhine bağlanıyorsun, cesur olan sensin, şeyhinin dördüncü kattan atlamışlığı mı var, atlayan sensin, o sana bağlansın!

Hakan Şükür Fetöcüsü, Flu TV’ye mi yoksa cesur Flu TV’mi Hakan Şükür’e bağlandı, anlayamadım!

Aynı cümlede geçirdiği ulusalcılardan kastı da biz, adımı da geçirdi!

Ulusalcılık kavramını kriminalize ve marjinalize etmek için en çok kullanan liberal ağbilerinden kulak dolgunluğu duymuş olmalı!

Hatırlamayan olabilir, ulusalcılığın siyaset bilimi sözlüğünde karşılığı: federasyoncu olmamak!

Yani arkadaşa göre ‘toprak bütünlüğünden’ yana olmak bir suç, bir arıza, gazetecilik etiğine göre, alay edilecek dalga geçilecek bir şey!

Neyse, İlker Canikligil, ulusalcı lincine uğradık deyince, aynı programın ikinci konuğu Oğuzhan Uğur destek ‘kahkahaları’ basıyor, ben de ben de diye…

Ve İlker Canikligil’e: (çokta şakacı muzip çocuklar) sen de hoş geldin lince, diyor, yani ben senden önce çok ulusalcı linci yaşadım anlamında…

Sonra, Oğuzhan Uğur, biz de büyüdük geliştik öğrendik, insanların öğrenip kendini geliştirmesi ne güzel gibi laflar etti! Dolayısıyla Oğuzhan Uğur’un yeni hayatını yönelimlerini öğrenmiş olduk! Artık öğrenmiş büyümüş ağbisi artık herkesle konuşacakmış, ne var yağ ağbi….

Tabii ki insanın yaşıyla öğrenmesi kendini geliştirmesi çok güzel!

Ama kendini nasıl geliştirmişsin ki ‘ulusalcılık’ lafı karşısında dalgayla alayla kahkahalar boşaltacak kadar kendinden geçiyorsun!

Belki de hayat hikayesini takipçi sayısı büyüyüp gelişince Hakan Şükür gibi farklı mı senaryo etmeye başladı, yani şöyle mi oldu, Babala TV’yi ulusalcılık ve vatansever nutuklarıyla kurduk, milyonlara ulaştık, tabii bu arada biz de büyüdük ve fikirlerimizi geliştirdik, artık, herkesle konuşulsun istiyoruz ve artık Ulusalcı lafı duyunca ya irrite oluyoruz ya taşak geçiyoruz, yağ ağbi! Çünkü, artık milyonlarca genç takipçimiz var, bize bir şey olmaz, biz artık parayı ve şöhreti bulduk, dokunulmaz olduk, böyle mi oldu, yağ ağbi…

Evet, siz, gelişmiş geliştirilmiş olabilirsiniz ama milyonlarca takipçiniz içinde belki hala Cumhuriyetçi olan vardır!

Siz değiştiniz diye onların da hemen değişmesini bekleyemeyiz, yağ ağbi!

Soruyu biraz da ben de geliştireyim, belki siz geliştiniz ama Fetö ve PKK’nın gelişmemiş olabileceğini neden hiç öngöremediniz!

Biraz sosyoloji bilginiz olsaydı, bu kanlı casus örgütlerinin hayalle ortak bir paranoyayı bölüşerek yaşadıklarını bilirdiniz, ve, bu paranoya yıkılmadan hüsrana uğramadan bu örgütlerden tek bir kişi şahsiyet bağımsız konuşamaz!

Biraz sosyoloji bilginiz olsaydı, siz onlarla konuşunca, onlar, bakın büyüyoruz, bize acayip destek var, önümüzü açıyorlar, aslında çok insan gizli gizli bizi destekliyor, diye hayallerini umutlarını beslediğinizi ve sizin de bu ortak paranoyaya katılmış olduğunuzu görürdünüz! Ve bu bölüşülmüş paranoya sonunda gencecik çocukların sayenizde niyazi olduğunu anlardınız!

Ve biraz sosyoloji bilginiz olsaydı, bu kanlı casus örgütler istedikleri iç savaş ya da Türkiye’yi bölünceye kadar merhamet ve insaf bilmeden gaddarca ve haince zerre geri adım atmadan hedefe odaklanmış adanmış mahkûm köle hayatlar yaşadıklarını bilirdiniz!

Anladığım şu, yüksek takipçi sayılarıyla popüler olmuşlar ve bu popülerlik onlara artık her renge girmelerini her lafı etmelerine kanaat önderi olmalarına rol ve ahkam kesmelerine sebep olmuş!

Hatırlatmak da fayda var, henüz internet çağı başlamadan, otuza yakın kitabımın iki üç tanesi 200 baskı, onlarcası ortalama 20-30 baskı, kitaplarım toplamda bir milyon ve korsanlarıyla, bir buçuk milyon insana ulaştı! Ve kimsenin yaşamadığı akla zarar sansür ve ambargolara rağmen!

Yani nacizane sizin takipçi sayınız kadar bizim kitap satışımız var ve onlarca yıl SKY, Halk TV gibi bir çok ekranda beşyüzün üstünde yüksek reytingli programlar yaptık!

Valla, .ötümüz sizin gibi kalkmadı!

Aksine iktidarlara karşı yüksek riskler içeren binlerce konuşma ve onbinlerce sayfa yazılar yazdık!

Ve geniş kitlelere ulaşmak için Batı’nın ve ajanların ve uluslararası şirketlerin dayattığı Fetö ve PKK sempatisiyle tek konuşmam ve yazım olmamıştır! Halen bu kafadayım, ağbi ya!

İsterse hiç kimse okumasın dinlemesin! Vatana ihanete geçit yok!

Bu yazıyı yazmama sebep ise, şu ‘büyüdüm, geliştim’ lafı…

Yani Fetö’yle ve PKK’yla mı konuşunca insan gelişiyor büyüyor!

Büyümenin ve gelişmenin bu ülkede başka türü yok mu?

Şöyle mi oluyor, PKK’lıya ya da Kandil’e gidiyorsun, ağbiler, ben çok büyüdüm geliştim bu yüzden sizinle konuşmaya geldim, böyle mi!

Bu yüzden mi Anadolu köy ve kasabalarından Fetö ve PKK onbinlerce yoksul parasız çocuğu toplayıp ajan ya da dağa çıkartıp katil yapıyor!

Herhalde Fetö’nün ve PKK’nın devşirdiği bu onbinlerce çocuk da gelişmek ve büyümek için sizler gibi başka bir sosyal merdiven bulamamış, mı, diyelim!

Yoksa, o çocuklar yoksul ve sahipsizdi ve Fetö ve PKK’nın ağından kurtulacak şansları hiç yoktu, ama maşallah sizin arabanız eviniz şekliniz var! O yurtsuz burssuz kandırılmış çocuklardan bir farkınız olmalı! Fetö ve PKK’nın devşirip büyüme fırsatı hiç bulamayan o çocuklardan farklı olarak sizin şehirlerde kolejlerde büyüme gelişme şansınız olmalıydı!

Oysa tam tersi, içinde ulusalcılık geçen bir cümleyle kafa bulacak kadar bir kişilik kaybı!

Bu arkadaşların bir daha oturup ‘Cumhuriyet’i öğrenme şansları hiç kalmamış!

Cumhuriyetçilik, evrensel bir siyasettir, her ülkede, seçim, meclis, kuvvetler ayrılığı, yargı, millet iradesi, milli egemenlik ve her ülkede hukuk karşısında herkesin eşitliği demektir!

Oysa hem İslamcılık hem Fetöcülük hem PKK’cılık bir liderin diktatörün şeyhin çete reisinin adamı müridi tebası olmak demektir! Mesela liberaller de patronların holdinglerin sözcüleri maaşlı yazarlarıdır!

Ve hepsi demokrasiyi kullanıp iktidara gelince seni beni kimseyi konuşturmaz ve kendi adamlarını yargılayan denetim mekanizmalarını derebeylik gibi nüfuzlarına geçirir!

Biz Fetöcüler ve PKK’lılar ve liberallerle, kendilerini başkalarıyla ve herkesle ‘eşit’ görmedikleri ve milli irade düşmanı oldukları için konuşmayız! Bu kanlı örgüt ve yapılar Ortaçağ’dan kalmadır, demokrasi ve fikir özgürlüğü diye bir niyetleri köprüyü karşıya geçtikten sonra hiç olmamıştır, tarihte hiç görülmemiştir!

Ancak İlker Canikligil arkadaş, sizi tanıdıktan sonra fikrim değişti, artık Fetö ya da PKK iktidar olursa sizin gül yüzünüze hatırınıza çok demokrat olacaklardır, umuyorum, ya ağbi…

Fetöcüler PKK’lılar ve liberaller ve İslamcılar vatan ve insanlık  ve hepimizi bir arada tutan anayasa idealleri için hiç değil ya patronlarını ya liderlerini ya şeyhlerini hepimizi bir arada tutan kutsal değerlerin ve varlıklarının önüne koyarlar!

Ancak sizin gibi özgür kafalar sizin gibi kuyruklu yıldız sizin gibi alametlere, sizin gibi her boku bilenlere, sizin gibi kıvıranlara, sizin gibi çılgın fenomenlere, sizin gibi volkan ateşi gazetecilere, insanı, toplumu, eşitlikleri, vatan savunmasını ve yasalara saygıyı, anlatmak ne mümkün, ya ağbi!

Önceki otuz yılda liberal ağbilerinizin kaldığı yerdesiniz, yedikleri bokları aynı tabaktan yemekte aynı Fetö boklarını aynı dondan tüp çikolata gibi vakumlayıp emmekte maşallah pek iştahlısınız!

Toplumlar, sosyal ve siyasal ölçülerini, yasalardan çok, yaşadıkları felaketlerden ders çıkartarak alır! Kimse sizi ‘ölçülü’ olmaya pek tabii zorlayamaz!

Ama insanlar ölmüş iç savaşlar ve darbeler yaşanmış, işte bunlar size bir fikir verir, bu fikir, sınırlarınızı belirler!

Yani, annenizi kardeşinizi öldüren katili kardeşinizin öldürüldüğü o gün taziye çadırında ağırlayarak onunla helalleşip ‘KONUŞARAK’ ahlaki siyasi kişilik ölçüsü edinemezsiniz!

Yahu, size ne, ben yasakçı değilim, ben gazeteciyim, annemi kardeşimi öldürse dahi, konuşmaktan yanayım, dediğinizde, iradesiz savunmasız kişiliksiz jöle gibi balgam gibi şekilsiz bir yaratık çıkar ortaya, sümüklüböcek gibi, solucan gibi bir yaratık, kimse de sizi ciddiye almaz!

Bakın, sizin de, bir-iki yaşında çocuğunuz ya da yeğeniniz olmuştur, bir şeyi yapma dediğinizde ya da ikaz ettiğinizde o minicik çocuğun size ‘hayır’ dediğine çokça şahit olmuşsunuzdur!

O minik çocuğun ‘hayır’ demesi kişiliğinin oluşmaya başladığını gösterir!

Anayasa ve ülke savunmasında ve toplum sağlığında ‘hayır’ demeyi bilmeyenlerin bağımsız kişilikleri yoktur ve hayır iradesi göstermedikçe bağımsız ve özgür bir vatanları olamaz!

Mesela, ben, Ekmeleddin’e hayır dediğim için Halk TV’den kovuldum, ama, Babala TV’de baş köşeye büyük kahraman gazeteci diye oturttuğunuz Uğur Dündar, Ekmeleddin’e oy vermeyenler evlerine Atatürk posteri asmasın, dediği için olmalı, yani ‘hayır’ diyemediği için alayla valayla el etek öpmeyle ağırlanıyor!

Namus dediğimiz flörtte mini etekte apış arasında değil, namus dediğin, fikirdedir, kalpte ve beyinde oluşur!

Fikir namusu, hiç duymadınız mı?

Ödünsüz tavizsiz ve bir ömür her türlü yasak eziyet işkence azap çekerek yaşanan!

Yoksa, bu postmodern bir moda mı, takipçi sayısı çoğalınca, fikir namus haysiyet dondan düşüyor, özetle ‘yağ ağbi’ oluveriyor!

Hatırlatırım, liberal ağbilerinizde ekranlarda milyonları buldu, hatta, Ergenekon süreci başladığında üçyüzün üstünde miting yaptık ve miting meydanında yanımızda yüz kişi evet rakamla 100 kişi dahi bulamadık! Ama dışarda kalmış bir avuç aydın Silivri’yi yıkıverdi! Yani o milyonlarca takipçiye çok güvenmeyin! Rakamlar .ötünüzü kaldırır ama kavgaya gelince bulamazsınız!

Korkak ve zayıf oldukları için değil kitle hareketlerinin sosyolojisi böyledir, işinde gücünde meşguliyetinde ekmek derdiyle angajmanları olan insanlardır, kavgayı verenler doğuda batıda hep öncü aydınlardır! Ancak o milyonlar sizin fikir namusunuza bakıp olup biteni ülkeyi izleyip sorumluluklarını harekete geçirip maşeri vicdan olarak nihai kararlarını verirler! Yani akıntıya karşı sayılara ve milyonlara karşı kürek çekmesini bilmeyenler fikirden namustan söz edemez! Mesela siz youtuber gençler, kılıç çektiğim kaç yüzüncü yel değirmesiniz şimdi karşımda!

Parayı serveti ve takipçiyi vs. kaybetmek her şeyi kaybetmek değildir!

Fikrin namusunu yani haysiyeti kaybetmek, size verilen bedenin ve beynin ve kişiliğin ve hayatın ve dünyanın, sonudur!

Her şeyi bilen, kibirle küstahlıkla ve tepeden konuşan liberal ağbileriniz gibi olmayın!

Bu ağbilerinizle ortak özellikleriniz var, şöhrettiler ama hiç biri gerçek bir eser sahibi değildi! 80’li yıllarda neo-liberal bir kumpanyaya katılmışlardı, Irak’ın başına, seyredilmiş adı altında Japonya’dan çok atom bombasını çığlıklarla işte özgürlük geliyor alkışlarıyla attılar ve sonra Suriye’de müslümanı müslümana kırdırıp on milyonları göç ettirdiler, şu programa aldığınız Davutoğlu ve yardımcıları gibi.

Onlar gibi olmayın, mutlaka okuyun: 1776 Amerika Bağımsızlık bildirisi, 1688 İngiliz Devrimi, 1789 Fransız İhtilali, 1848 Fransız devrimi, 1871 Paris Komünü, Tanzimat, 1. ve II. Meşrutiyet, Cumhuriyet, Bolşevik ihtilali, Mao, Gandhi, I. ve II. Dünya Savaşı ve 1960-70-80 darbeleri, Yugoslavya iç savaşı, Balkanlaşma ve etnik ve mezhep savaşları ve Orta-Doğu’nun parçalanması, ve Cezayir ve Vietnam ve Afganistan savaşları, sonra, peşi gelir! Sıkılırsanız aynı tarihlerin film listesini yapıp vereyim! Ulus devlet nedir? Etnik kışkırtma nedir? Sömürge savaşları! Batı’nın kolonizasyonu! Batı dışı topraklara Batı’nın dayatıp kullandıkları ‘enstrümanlar’ nelerdir kimlerdir! Mustafa Sabri efendi kimdir, Dürrizade kime denir, Peyami Sabah yazarı Ali Kemal’in Türk aydınlarını tutuklatması! Az buçuk şöyle bir göz gezdirin, hepsi İngiliz gemilerinin sayılarına altınlarına müridlerine tebalarına güvendi, sonra, konuşalım, sonra ‘gazeteciyim’ dersiniz!

Bilmeden anlamadan öğrenmeden acısını çekmeden bedelini ödemeden, neyi kimle konuşacaksınız!

Sizi ne cesursunuz diye gazlayanlar, bir ülke nasıl ortaya çıktı, acımasız karanlık tarikat ve kanlı örgüt odalarında kaldıkları için duymamış öğrenmemiş olabilirler, ama sizler gençsiniz henüz kendinizi ve dünyayı tanıyacak ‘zamanınız’ ve ‘imkanınız’ var!

Özgürlük, özgürce konuşmak, hafife alınacak ‘ya ağbi’ gibi bir şey hiç değil! Özgürlük uğruna milyonlar ölmüş, ‘ya ağbi ya’yla hiç alakası yok!

Özgürlük, Vietnam’a Cezayir’e Türkiye’ye insanlığa çok büyük tarih kadar çok ağır bedellere mal olmuştur, yok ya ağbi ağzı, hiç değil!

Toprak bütünlüğü ve Cumhuriyet’i hafife almak, toprak bütünlüğü ve Cumhuriyet’in düşmanlarıyla masaya oturmak, geyik yapmak, taşağa sarmak.. Sadece bizlerin değil insanlığın ruhunu yaralar!

Bir insan hayatında kaldırılması en ağır yük hakikat ve sorumluluktur! Bu ‘ağır yükü’ kaldıramayan toplumların ve insanların konuşma hakkı yoktur, ‘ya ağbi ya’ bir konuşma türü değildir, siyasi ve felsefi iddiası olan bir cümle değildir! Eğlenceli muzip yılışık ağızlarla takipçileriniz olur ama memlekete hayırlı evlat olamazsınız!

Herkesin ‘konuşabilmesi’ için herkesin önce aş, iş ve asayiş, güvenlikte olması lazım, aşı, işi, asayişi olmayan örgüt yuvaları ve karanlık tarikatlarda kimse ‘konuşamaz’!

Aş’ı işi asayişi olmayan insanların özgürlüğü zaten olamaz!

Özgürce konuşmak mı diyorsunuz, işte, aşı, işi, asayişi, işte toplumu köleliğe tarikatlara örgütlere mahkûm eden bu çıplak yoksulluğumuzu konuşun!

Toplumun en derin yaralarından sıyrılıp/yırtıp kendi konforunuza özel bir alan açmak için pek tabii istediğiniz kankilerle meyhanede kerhanede canınız çektiğiniz kadar ‘yağ abi’ diye konuşun, bana ne?

Ama, konuşmanız, Cumhuriyet ve ulusalcılıkla alay etmeye ve tescilli vatan düşmanları PKK ve Fetö’yü aklamaya-önünü açmaya-açılımlara-yeni bir perde aralamaya gelince…

Orda, kal!

Burası vatan toprağıdır, giremezsin, tek adım attırmayız!

Yemeyiz, yedirmeyiz!

Sahi çok merak ettim PKK terör örgütünün kuklası olmuş, Fetö’nün adanmış müridi olmuş, yani, kendi özgürlüğünü hiç ama hiç dert etmemiş düşünmemiş köpeklerle, neyi konuşuyorsunuz!

Şehid kanlarını takipçilerinize beğen tuşu yaptırtmayız!

Bizler havalı şekilli ve paralı .am üstünde .öt yaşayacağız diye bunca yazıyı yazıp büyümedik!

Ancak bağımsız ve özgür insan konuşur, bağımsız ve özgür vatanlarında!

Biri oy almak için vatan hainleriyle helalleşiyor diğeri takipçi kasmak için büyüdüm geliştim ayaklarında…

Ne diyelim, vay ağbi, yağ ağbi, helal olsun be ağbi!

Bunca yıl ağzımızı açıp bahsi geçenlere tek laf etmişliğim de hiç yok, hatta iltifat etmişimdir, ancak görüyoruz ki yanlış yere büyüyüp gelişenler var, demek öyle, Nihat Genç’in nice budaklar kesmiş kalemine siz de hoş geldiniz, bu girizgahı, başlangıç kabul ediniz, yağ ağbi!

Flu Tv, Babala Tv, İlker Canikligil, Oğuzhan Uğur

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

33 Yorum

  1. 15 temmuzda, terörde gazi olanları çıkar Babala TV ye, yada 15 temmuzda yada terörle mücadelede şehit olmuş bir askerin bir vatandaşımızın yakınını çıkar Babala TV ye.

    Çıkarmazsınız çünkü onlar tıklama sayınızı, reyting’inizi arttırmaz , değilmi?

    tıklanmak için reyting için , teröristleri , terör sevicileri çıkarırsanız Tv ye Youtube a, normalleştirirsiniz terörü ve teröristleri. Çok yanlış.

    Nihat abi eline sağlık.

    Oğuzhan Uğur için tam yerinde bir yazı ve kendine gelmesi lazımdı.
    Ders niteliğinde yazı.

  2. Oğuzhan’ı da ne kadar tanıyorsun da bu kadar kesin yargılı konuşuyorsun. Fetö’den dolayı yıllarca acılar çeken de Oğuzhan ve ailesidir. Babası emekli albay Hasan Attila Uğur yıllarca fetönün oyunlarından mağdur olup Ergenekon davasında yıllarca haksız yere hapis yatırıldı. Gergerlioğlu meselesine gelince “Mevzular Açık Mikrofon”a gelen konuklar özel olarak davet edilmiyor. Siyasiler katılmak istediğini belirtiyor ve uygun tarih belirtilip konuk alınıyor yayın çekiliyor karşısındaki seyirciler de gelen konuğun aksi görüşündeki kişiler. Gergerlioğlu katılmak istiyorum diyince meclisteki bir milletvekili olduğu için kabul ediliyor. Eğer yargı bu ve bunun gibi kişileri meclisimizden atarsa zaten konuşma fırsatı da verilmeyecektir. Oğuzhan da zaten Hdp=PKK görüşünde. Sizin dedikleriniz doğru olsaydı Gergerlioğlunun karşısına onun görüşlerini destekleyen kişiler çıkartılır saatlerce hdp ve pkk övgüsü izlerdik ama karşısındaki seyirciler hep onun yüzüne yüzüne pkk destekçisi olduklarını vurguladılar. Gergerlioğlu ise sorulan soruların hepsine beklenildiği üzere yuvarlak cevaplar verdi. Ortada herhangi bir hdp veya pkk propagandası yapılmadı. Babala’daki diğer Mevzular porgramlarını izlerseniz Oğuzhan’ı daha yakından tanırsınız.

  3. 27 Ekim 2022, 12:55

    Ellerin dert görmesin,yüreğine sağlık.

  4. Bazen acaba Kenan Evren haklı olabilir mi diye düşünüyorum. Bir sağdan bir soldan budamak lazım yamuk büyüyen dalları.

  5. Ağır yazı, anlayana,
    ama dibine kadar hakettiler,
    Kalemine sağlık.

  6. 27 Ekim 2022, 00:56

    Bilmiyorum babala tv nin programlarımı izlediniz mi ?
    Bu programlar çok değerli..
    Mesele Gergerlioğlunun katıldığı ve diğer liderlerin katıldığı programlarda seyirciler özellikle karşıt görüşten seçiliyor ve de destekleyici veya programa çıkan kişinin görüşüne sahip kimseler alınmıyor..
    Ben programı izledim ve eminin izleyenlerin de hdp nin ne kadar bölücü bir parti olduğunu gördü tekrar..
    Sırtına PKK’ya dayandığını da..
    Diğer programları izlemedim ama Oğuzhan uğurun yaptığı programlar çok çok değerli..
    Gençler soruyor..
    Sizde çok sevdiğim ve değer verdiğim iyi bir yazarsınız ve hemşeriniz olarak ama haddim olmayarak biraz daha duvarlarınızı ve önyargılarınızı incelemenizi tavsiye ederim..

    Farkında yaşamak ve daha refah , mutlu cumhuriyetimize kavuşmak dileğiyle..

  7. Ellerin dert görmesin, eline, koluna, zihnine sağlık Nihat abi!!!

  8. bunlar cocuk degil, oyle kanarak yapacak yasi da coktan gectiler. Adam gol kraliymis da silemezmis. Cok biliyorsun ya, hakan sukur denen labutun ne kadar beceriksiz bir futbolcu oldugu o zamanlardan beri konusulur. Attigi uc bes tane gol de zorlama paslarla diger fetocu gardaslarinin destegi ile. Adam olsaniz Omer Halisdemir’in ailesini cikartirsiniz, fetonun iskence mangalarinda hayati kararanlari, onu kesilen nice gencleri. Hatirlarmisiniz mesela akapenin ilk yillarinda “intihar” eden muhendislerimizi. Yok, hatirlarmazsiniz, ancak top lolipop hatirlarsiniz. Babala TV’de, onceden saygideger dedigim babasi da bitmistir benim icin.

  9. Bu Atatürk ve Atatürkçülerle alıp veremediğiiz nedir hala çözemedim. Keşke leman yazarı Nihat Genç olarak kalabilsydiniz. Oğuzhan Uğur her kesimden insanı konuşturuyor Atatürkçü ve ülkücü olması dışında taraf tuttuğunu da görmedim. Onun ve babasının bu vatana yaptığı hizmetlerin yarısı kadar faydanız dokundu mu bu ülkeye?

  10. 26 Ekim 2022, 17:41

    Yaratıcılık, hayal gücü, zeka, tespit, eleştiri, ince duyu… Her şey var ve parçalamış burada, yırtıcı gibi. Lütfen uzun yazılarına devam et Sn. Genç, okudukça felsefe bilgim artıyor. Öğrenciyim ve kitap aldığımdan çok sana destek veriyorum çünkü daha çok şey öğretiyorsun. Sevgiler.

  11. Tamamen katılıyorum yazdıklarınıza.
    O. Uğur’un videolarında her şeyi ben bilirim – ergen havası, aşırı bir kibir görünce birkaç kezden sonra izlemeyi bırakmıştım. Şimdi yaptıklarını görünce doğru karar vermiş olduğumu anlıyorum. Biraz olgunluk, biraz bilgi birikimi ve çokça vatan- millet sevgisi gerekiyor bu tür gençlere.
    Elinize, yüreğinize sağlık Nihat bey.

  12. 26 Ekim 2022, 15:38

    Oğuzhan Uğur Hasan Atilla Uğur albayımızın evladı diye biliyorum. Elbette, babalar oğullarından sorumlu tutulamazlar. Evlatlar da tornadan çıkmış gibi babalarına öykünemezler. Ama, söz konusu FETÖ olunca çok ironik bir durum gibi geldi bana.

  13. PKK/hdp ve Fetö gibi suç örgütlerini öven adamları saatlerce konuşturup sizin Türk halkından somut isteğiniz nedir diye soramıyorsan, sorup da kaçamak içiboş yanıtlarını kabul ediyorsan gazeteci falan değilsin. Yurttaşlık hakları değil Etnik haklar/Kürtçe EğitimDili istiyoruz diyen adamların Kürdistan istemiyoruz demesine inanacak kadar aptalmısınız..

  14. 26 Ekim 2022, 14:35

    “Fikir ve konuşma özgürlüğü” kavramsal bir ifadeymiş gibi ekran-gazete köşesinde parltıldığında yapılması gereken tek şey, ortama bir tutam KOKAİN koklatmak. Kolonya koklatır gibi, ama KOKAİN. Bu kavramlarla bu örgütlerin havadan para basan KOKAİN darphaneleri, cinayet şebekeleri, fuhuş bistroları ve gasp çeteleri, ve nizami kıravatlı ve topuklu bay ve bayan efelerini harita harita ortaya sermedikçe PKK’yla Gülen Gülene kucak kucağa çatır çatır ve bata çıka yaşamını sürdürür bu batık geminin son pespayeleri.

  15. Nihat hocam virgül koysa altını imzalarım

  16. 26 Ekim 2022, 12:06

    Babalada gergerlioğlunu baştan sona dinledim ve Nihat Genç in bu bütün yazdıklarının ne kadar gerçek olduğunu gördüm. Dalgayla alayla saatlerce gergerlioğlunun aklandığını tertemiz yıkandığını arındığını gördüm. Şirret, vicdansız, vatan duygusu, vatandaşlık duygusu olmayan adam pişkin pişkin propaganda yaptı. İğrendiğim adamın elini öpessim geldi.ne kadar mazlummuş…

  17. bunlar reyting hamdi… takipçi için her yol mübah… yakında onlyfans’ e videoları da düşer…

  18. 26 Ekim 2022, 11:32

    Fikir namusu!
    İçimdekileri okudum sanki.
    Alıp hepsini karşıma, yüksek perdeden çektim fırçayı gibi oldu.
    Biraz rahatladım belki.
    Fakat anlarlar mı?
    Hayır.

  19. Flu TV için konuşmayacağım fakat Oğuzhan’ın yapmış olduğu bilmem kaç seneden beri İktidar ve Muhalefet medyalarının arasında sıkışmış halk için yapılmış bir program olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki soruları Oğuzhan değil izleyiciler soruyor ve burada Oğuzhan’ın asıl yapmak istediği kişiler ile halkı karşı karşıya oturtup konuşarak vatandaşın bilgi edinmesini sağlamak. Bu arkadaşımız her kesimden insanları buraya davet ederek halk ile konuşturmak çabasında olan bir arkadaşımız.

    Köşe doldurmak için yazılmış bir yazıl olduğunu düşünüyorum.

  20. Konu-şmak için konu lazım; halbuki konuşalım diyenler çıkardıkları ne idüğü belirsizlerinde bizim gibi insan olduğunu ve yedikleri haltların her ademoglunun yapabileceği şeyler olduğunu ‘ilham’ ediyorlar, duygulara oynayıp bunu sözümona ‘herşeyi konuşabiliriz’ diyerekten normallestiriyorlar.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!