12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen Anayasa değişikliği referandumu ile yargı tamamen FETÖ’cülerin eline geçmişti. Geçtiğimiz yıl FETÖ’cülerin hayali olan “paralel baro” yasalaştı. Bir dönem FETÖ kumpaslarının savunuculuğunu yapan Cahit Özkan, yeni anayasa için “Yeniden Kuruluş Anayasası” dedi.
VERYANSIN TV
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa yapılmasıyla ilgili açıklamasının ardından gözler sürecin nasıl işleyeceğine ve değişikliklerin hangi kapsamda olacağına çevrildi.
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, yeni anayasayla ilgili sürecin 4 aşamadan oluşacağını söyledi. Özkan “Bu anayasanın ismi ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacak” ifadelerini kullandı.
İLGİLİ HABER: AKP’li Cahit Özkan: Bu anayasanın ismi ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacak
Son olarak Baroların bölünmesi projesinde öne çıkan Cahit Özkan, geçmişte FETÖ’cülerle olan yakın ilişkileriyle biliniyor.
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın, 27. Dönem için Meclis’te hazırlanan albümde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan derneklerden İstanbul Genç Girişimciler Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu özgeçmişi bölümüne eklediği ortaya çıkmıştı. (İLGİLİ HABER: AKP Grup Başkanvekili FETÖ’den kapatılan derneği özgeçmişine eklemiş)
Cahit Özkan’ın geçmişi İstanbul Genç Girişimciler Derneği ile sınırlı değil. Özkan, FETÖ’nün kumpas davaları sürecinde yaptığı savunmalarıyla da tanınan biri.
KANAL KANAL DOLAŞIP KUMPAS DAVALARI SAVUNDU
Bir dönem Hukukçular Derneği Genel Başkanlığı yapan Cahit Özkan, kanal kanal dolaşarak Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını savunmuştu. Özkan, Balyoz davasında Özgür-Der (Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği) adına davaya müdahil olmuştu.
ASKERLER TUTUKLANSIN DİYE ORDUEVİNİN ÖNÜNDE PROTESTO ETMİŞTİ
Yine aynı Cahit Özkan, 2010 yılında Fenerbahçe Orduevi önünde Hukukçular Derneği üyesi bir grup avukatla toplanarak, Balyoz davasında haklarında tutuklama kararı çıkan askerlerin ordu evinde saklandıklarını iddia etmişti. Bu durumu protesto eden Özkan, ‘askerlerin Genelkurmay Başkanlığı tarafından himaye edildiğini’ öne sürmüştü.

Ergenekon davasına Danıştay ve Dink cinayetlerinin dahil edilmesini de savunan Özkan, o dönemde basında çıkan açıklamalarında “Ergenekon sadece darbeye teşebbüs davası değildir. Darbe girişimi davaları olan Balyoz ile Ergenekon’u birbirinden ayıran en önemli fark da Ergenekon’un aynı zamanda bir cinayet davası da olmasıdır. Dink cinayetine giden yoldur” iddiasında bulunmuştu.
FETÖ’CÜ HAKİMLERE SAHİP ÇIKMIŞTI
Özkan, Ergenekon davasından yargılanan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı tahliye etmedikleri gerekçesiyle hakkında tazminat davası açılan hakimlere ilişkin kararın Yargıtay tarafından onanmasını da tepkiyle karşılamıştı.
FETÖ’nün İlhan Cihaner’e yönelik kumpasını da canhıraş savunan Özkan, dönemin Erzincan Başsavcısı Cihaner’in tahliyesinden sonra göreve dönmesine de tepki göstermişti. Cihaner’in, hakkındaki delilleri karartabileceği iddiasında bulunan Özkan, “Başsavcıya derhal görevden el çektirilmeli” çağrısını yapmıştı.
CEMAAT TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL
AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan 2011 yılında katıldığı TV programında MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin “Cemaat faaliyetlerini askıya alsın” çağrısını “Cemaatin faaliyetleri cemaat hukuki ve siyasi bir çalışma içerisindedir. Burada bir terör örgütü mantığıyla yaklaşması öncelikle o cemaate yapılan bir yanlıştır. Bir siyasetçiye asla yakışmayan bir tavırdır” şeklinde değerlendiriyor.
Özkan, Bahçeli’nin “Cemaat faaliyetlerini askıya alsın” çağrısı ile ilgili şunları söylüyor;
“Davaların, cemaat, siyasi parti iltica bağlamında değerlendirip özellikle darbe iddiası davalarının itibarsızlaştırılması. Yargıçların itibarsızlaştırılması ve davanın akamete uğratılması gayreti olarka görüyorum. Davalar hukuk çerçevesinde devam etmektedir. Delil ve iddianamelerle kabul edilen önergeler söz konusudur. Cemaat terör örgütü değildir ki, terör örgütüyle ateşkes ilan edermiş gibi bir yaklaşım içerisinde bulunulsun. Cemaatin faaliyetleri cemaat hukuki ve siyasi bir çalışma içerisindedir. Burada bir terör örgütü mantığıyla yaklaşması öncelikle o cemaate yapılan bir yanlıştır. Bir siyasetçiye asla yakışmayan bir tavırdır. Ayrıca bir siyasetçinin kendi oy potansiyeli olan bir cemaate böyle yaklaşması bir hezeyandır”
‘VÜCUT DİLİNİ UNUTMAYACAĞIM’
Balyoz kumpasıyla hedef alınan komutanlardan emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel, Cahit Özkan’la ilgili yaptığı paylaşımda “Silivri’de bizim davaya müdahil avukatı olarak gelmişti!
Vücut dilini unutmayacağım…” ifadelerini kullanmıştı!
Şaşırdık mı? Kendi sürgünde fikirleri iktidarda. Bahçeli denen kişi de 15 Temmuz sonrası bu operasyonun devamını sağlayan kişidir. En kritik kararların hepsi FETÖ nün amaçlarına uygun. Bahçeli o kadar vatansever olsaydı vatansever askerlerin tasfiyesi devam etmezdi.
Fetonun siyasi ayaginin parmagi. Olan Omer Halisdemir’e ve diger sehitlerimize ve gazilerimize oldu.Bes para etmez insan bile degilsiniz. Fetocularin ve bademlerin ilk ozelligi, omuzsuz ve .otsuz oluslaridir.
30 Temmuz 2008 tarihinde saat 18.00’de başlayan basın toplantısında Başkan Haşim Kılıç, AK Parti’nin kapatılmamasına, ancak laiklik karşıtı eylemlere odak olmaktan, hazine yardımının yarısının kesilmesine karar verildiğini açıkladı.[3][4]
Ergenekon ve balyoz davaları ordumuza yapılan bir operasyon olduğuna göre bunu savunanlar haindir. Bu kadar net.
Bunlar sabah akşam “Yeniden Kuruluş Osman” izleye izleye artık kayışı kopartıp ellerinde kılıç kalkanla yeniden kuruluş anayasa yapmaya kalkışma hezeyanı gösterebiliyorlar…
Hayinler
Bu heriflerin fetö yada başkalarıyla yaptıkları mücadele yalnızca kendi kellelerini kurtama mücadelesi… Har okullarını kapatıp Türk Silahlı Kuvvetlerini parçalamalarının nedeni de bu zaten.