Engin Balım yazdı…
İzmir’de başkan değişti ama CHP’de sanki, büyükşehiri AKP’den devralmış gibi hızlı bir tasfiye süreci yaşanıyor.
Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’na açıktan destek veren Tunç Soyer’in yöneticileri, müdürleri hatta düz memurları bile tek tek görevden alınıyor.
Karşıyaka belediye başkanı iken, kurultay sürecinde, sırf Özgür Özel’in adaylığını İzmir genelinde tek destekleyen ilçe belediye başkanı olduğu için, büyükşehir adayı yapılan Cemil Tugay, Soyercileri görevden almakla yetinmedi, kendine yakın isimlerle kadrolaşmaya da hız verdi.
Tugay, Karşıyaka belediye başkan yardımcısı olan Zeki Yıldırım’ı genel sekreter yardımcısı atarken, karısı Eylem Yıldırım’ı da iletişim başkanı olarak atayıverdi.
Eylem Hanım’ın Karşıyaka belediyesinde şef kadrosuyla çalıştığı belirtiliyor.
Kılıçdaroğlu tarafından 2019 seçimlerinde yeniden aday yapılmayan, önceki Başkan Aziz Kocaoğlu’nun yerine, o dönem Seferhisar belediye başkanı olan Tunç Soyer atanmıştı. Halef selef olan, Kocaoğlu ile Soyer’in arasının iyi olmadığı da İzmir genelinde bilinen bir gerçek.
CHP Genel Başkanı Özel’in, Ümraniye’den aday olup kazanamayan yakın dostu Aykut Erdoğdu’yu, Tugay’a genel sekreter olarak önerdiği ama Tugay’ın reddetmesi üzerine, Özel ve Veli Ağbaba ile aralarının da şu sıralar limoni olduğu bir başka ayrıntı.
Genel başkan tarafından bir süredir telefonlarına cevap verilmeyen Tugay’ın, şu sıralar en çok önceki belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nu dinlediğinin de altını çizelim.
Görüşüne başvurduğum kaynaklarım, Soyer ile arası iyi olmayan Tugay’ın, Kocaoğlu’na yakın bürokratları yeniden önemli makamlara atadığını ve Soyer’e yakın isimleri hızlıca tırpanladığını aktardılar.
İzmir koca bir gecekondu kenti olarak 1960’lardan bu yana değişmeden varlığını sürdürüyor. AKP’ye seçim vermiyor ama dışarıdan bakılınca yanlış bir izlenim veren İzmir, Atatürk ve solun kalesi falan değil.
Demokrat Parti’nin 1950’lerdeki kalesi olan İzmir özünde merkez sağa yatkın bir kent. Ancak AKP’nin 22 sene önce iktidara gelmesi ile seçmenin tek meselesi yaşam biçimi haline geldi dersek yanlış olmaz.
Tugay’ın baş danışmanı olan Ali Sabuktay da ilgi çekici bir figür olarak karşımıza çıkıyor. ÖDP kökenli bir siyasetçi olan Sabuktay, Rahmetli Piriştina, ÖDP’nin de seçimdeki desteği ile seçilince, 25 kişilik bir listenin içinde ÖDP’den geliyor, Priştina da alfabetik sırada en başta bulunan, Ali Bey’i ÖDP kontenjanından müdür yapıyor. Piriştina’nın vefatı sonrası, Kocaoğlu tarafından Sabuktay, İZSU’ya yine müdür atanıyor.
Şimdi HDP-DEM Parti’ye de yakınlığı ile bilinen Sabuktay, Cemil Tugay’ın siyasal iletişim ve politika başdanışmanı oldu.
Bu arada Özgür Özel’in manevi ağabeyi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın yeğeni Nermin Özgül de Büyükşehir’e özel kalem olarak atandı iyi mi?!
Zaten Nermin Hanım’ın daha önce de yine Veli Bey’in torpiliyle Karabağlar Belediyesi’nde özel kalem olmuştu.
Saadet zinciri sürüyor.
Sayın Engin Balım,
Büyük bir işinsanı müteahhit, Cemil Tugay İzmir bşb başkan adayı olsun diye chp’ye 20 milyon dolar vermiş. Bu konuya değinmemilsiniz.
“Koca bir gecekondu” tabiriniz ne kadar doğru olmuş. İşin üzücü tarafı, yazdıklarınızı gözleriyle görseler bile yine de hiçbir şekilde sorgulamayacaklar, bir şekilde aklamak için ne mümkünse yapacaklar. Hiçbir şekilde değişmeyecek olan sadece şehrin görüntüsü değil, yaşayan insanların zihniyeti aynı zamanda. Burada ne Atatürkçülük’ten söz edilebilir, ne ideolojilerden, ne de demokrasiden. Burada artık sadece “bir futbol takımı tutar gibi fanatizm” olgusundan söz edilebilir.
Yazı için teşekkür. Sözüm ona İzmir’deyiz. Dünyadan habersizmişiz.