Erdem Atay yazdı…
İlk kez duyacağınız birçok yeni bilgi paylaşacağım size.
Bunlar belgeli olacak.
Konumuz ise CHP ve Rusya ilişkisi…
***
Ama önce son iki günün konuşulan cümlesini hatırlatmakta fayda var.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem…
Önceki gün bir televizyon programında “Kemal Bey’in rakibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan değildi. (…) Kemal Bey’in rakibi bu seçimde Putin’di. (…) Kemal Bey yedi düvele karşı mücadele etti” sözlerini sarf etti.
Bu sözler tartışma konusu oldu.
E tabii birileri Kılıçdaroğlu’nun TESEV üyeliğini hatırlattı, kimi CHP’nin son yıllarda ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’yle olan yakınlaşmasını…
***
Biz şimdi seçimden çok kısa bir süre önceye gidelim.
11 Mayıs 2023 tarihine.
Biliyorsunuz, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye bir kaset kumpası kuruldu. Bir porno filminden İnce’ye benzeyen birinin görüntüsü sosyal medyada ve vatsap’ta dolaştı, dolaştırıldı.
Uzun bir süre bu kumpasa sessiz kalan CHP sessizliğini işte bu tarihte bozdu ve çok çarpıcı bir ifade kullandı.
Muharrem İnce’ye kurulan ve gerçeği yansıtmayan kaset kumpasına değinen Kılıçdaroğlu, Türkçe ve Rusça birer tivit paylaştı ve şu sözleri söyledi:
“Sevgili Rus Dostlarımız, dün bu ülkede ortaya saçılan montajlar, kumpaslar, Deep Fake içerikler, kasetlerin arkasında siz varsınız. Eğer 15 Mayıs sonrası dostluğumuzun devamını istiyorsanız, elinizi Türk’ün devletinden çekin. Biz hala işbirlikten ve dostluktan yanayız.”
Burada Kılıçdaroğlu’nun ‘Türk’ün devleti’ sözü ilgimi çekmişti, ‘Acaba bu tiviti Kılıçdaroğlu mu attı’ sorusunu sormama neden olmuştu ama konumuz bu değil.
Bu paylaşım sonrası Türkiye’deki Amerikancı medya, Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin doğru olduğunu, Amerika’da yapılan üst düzey ve uzman toplantılarında sürekli bu konuların konuşulduğunu ve bu konuda uyarıların yapıldığını, Erdoğan’a yakın Rusya’nın istihbaratının harekete geçebileceğini söylemişti.
Rusya’dan yapılan açıklamada ise, iddia reddedildi ve ‘Ana muhalefetin adayına bu yöndeki iddiaları ileten her kimse yalancıdır’ ifadesi kullanıldı.
Yalanlamaya rağmen CHP Genel Başkanı çıtayı yükseltti, ‘elimde kanıtlar var’ dedi. O kanıtları bugüne kadar hiç açıklamadı.
Yetmedi, NATO’nun genişlemesine olumlu katkı vereceklerini, Rusya-Ukrayna savaşında direkt Ukrayna’nın yanında yer aldıklarını, işgali doğru bulmadıklarını belirtti.
Yani Kılıçdaroğlu, alenen Moskova’nın Türkiye’deki seçimlere direkt müdahale ettiğini vurgulamış oldu.
Geldiğimiz son nokta ise Kılıçdaroğlu’nun rakibinin Putin olduğu!
***
Şimdi 12 Aralık 2022 tarihine gidelim.
Kılıçdaroğlu’nun ABD seyahati yapmasından tam 2 ay sonraya…
… ve yarıda bıraktığı Almanya seyahatinden tam 2 gün önce…
Rusya’dan önemli bir davet mektubu geliyor CHP liderine.
Daveti yapan Rusya Bilimler Akademisi (RAN) Doğu Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Vitaly Naumkin.
Naumkin aynı zamanda Putin’in Ortadoğu danışmanı.
RAN ise Rusya’nın en eski ve en güçlü araştırma merkezlerinden biri.
Direkt Kremlin’e bağlı desek yanlış olmaz.
Rusya’nın siyasal iletişimi sağlayan enstitülerden biri.
Kılıçdaroğlu’na hitaben yazılan davet mektubunda, Rusya’da 2023 yılı Ocak ayının ikinci yarısında Rus uzmanların, siyaset bilimi topluluğu üyelerinin bir programı olduğu, burada da Rusya Federasyonu’nun devlet kurumlarının bazı önemli temsilcileriyle buluşmalar organize etmeyi planladıkları belirtiliyor.
Vitaly Naumkin, direkt bu organizasyona Kemal Kılıçdaroğlu’nu özel olarak davet ediyor.
***
… ve öğreniyorum ki, bu toplantılar sonrası Kremlin’de Kılıçdaroğlu ile görüşmesi için Putin’den randevu günü ve saati alınmış. Yani Kılıçdaroğlu’na 20 dakikadan fazla Putin ile görüşme şansı tanınmış.
ABD’de tek bir yetkili ile görüşmeyen Kılıçdaroğlu’na direkt Putin ile görüşme teklif edilmiş yani.
Kılıçdaroğlu’nu Duma’da ve Senato’da da bazı yetkililerle görüştürme kararı almışlar.
Peki Kılıçdaroğlu bu önemli davet mektubuna ne yanıt vermiş biliyor musunuz?
***
Tarih 11 Ocak 2023.
Rusya’nın davet mektubundan tam 30 gün sonra.
“Sayın Vitaliy Naumkin,…” hitabıyla başlayan Kılıçdaroğlu imzalı yanıt metninde, CHP lideri, Rusya’ya çok teşekkür etmiş ancak davete katılamayacağını belirtmiş.
Gerekçe, seçim öncesi iç siyasi faaliyetlerin artarak sürmesi gösterilmiş.
Davet mektubuna resmi yanıtta Kılıçdaroğlu şunları söylemiş:
“Bildiğiniz gibi bu yıl en geç Haziran ayında olmak üzere Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri yapılacaktır. Türkiye’de iç siyaset yaklaşan seçimler nedeniyle oldukça hareketli bir döneme girmiştir. Her gün yeni bir gelişme ile karşılaştığımız bu dönemde iç siyasi faaliyetlerimiz de artarak sürmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ile ilgili gelişmeler nedeniyle ani olarak sonlandırmamız gereken Almanya seyahatimizi Ocak ayının ikinci yarısında tamamlayacağım. Bu koşullarda, kısa bir süre için dahi olsa, yurt dışına yeni bir ziyarette bulunmamızın bu hareketli ortam açısından oldukça zor olacağını takdir edeceğinizi düşünüyorum. Bu nedenle, ülkenize yapacağım ziyareti daha ileri bir tarihte koşulların elverdiği müsait bir ortamda gerçekleştirmenin daha uygun olacağını düşünüyor, davetiniz için tekrar çok teşekkür ediyorum….”
***
Evet, Kılıçdaroğlu yoğunluğuna vurgu yaparak, yurt dışına çıkamayacağını belirtmiş.
Öğrendiğime göre, bu davet ilk geldiğinde, Kılıçdaroğlu Rusya’ya mutlak surette gideceğini söylemiş ancak sonra işte bu mektupla reddetmiş.
***
Kılıçdaroğlu’nun ret cevabını bilen bir Türk işadamı konuyu yine Putin’e çok yakın biri olarak bilinen ve şu anda Putin’e bağlı ‘Kırım Daimi Temsilcisi’ olan Dr. Georgy L. Muradov’a sormuş.
Muradov’un verdiği yanıt ise çok çarpıcı ve ağır:
“Biz mektubun altındaki imzanın dışında bu yazıda Kılıçdaroğlu’na ait olan bir şey olduğunu düşünmüyoruz.”
***
Şimdi bazı şeyler açığa çıkmalı!
Kılıçdaroğlu’nun Moskova’nın bu çağrısına neden olumsuz yanıt verdiğini açıklaması gerekiyor.
Seçim öncesi yoğunluktan Rusya’ya gidemeyen Kılıçdaroğlu, Amerika ve Almanya’ya gitmeye nasıl zaman yaratabilmiş?
Gittiği ülkede tek bir devlet yetkilisiyle görüşemeyen CHP liderinin kararıdır, karışamayız. Belki de gitmemesi hayırlı olmuştur, onu bilemeyiz.
Fakat şu soruyu sormak zorundayız:
Kılıçdaroğlu’na sufle verenler mi var?
***
Herkesin atladığı ancak üzerinden geçilmemesi gereken konu‘Rusya’nın seçimlere müdahale ettiğine’ ilişkin iddiası sonrası açıkladığı, ‘elimde kanıtlar var’ sözünü Kılıçdaroğlu aydınlatmalı!
Seçimi Rusya mı kaybettirdi?
Elinizde ne var?
***
Bakın Sayın Kılıçdaroğlu!
Bu ülkeye birileri operasyon çekiyorsa ve siz bu ülkenin bir evladı olduğunuzu söyleyip, operasyon çeken bir devletle ilgili elinizde kanıt varsa açıklamak zorundasınız!
Eğer açıklamıyorsanız, siz kime hizmet etmiş oluyorsunuz?
Kimin adına konuşmuş oluyorsunuz?
Yapın açıklamanızı, verin belgeleri, hepimiz size destek çıkalım.
Ama yoksa!!!
Sizi kim konuşturdu sorusunu sormak hakkımız!
Eren Erdem’in ‘Kemal Bey’in rakibi Putin’di’ derken ne demek istediğini de açın lütfen!
Yoksa ‘söz söyleyen’ değil, ‘sufle verilen’ olarak anılacaksınız.
***
Yalnız bir şeyden eminiz ki, CHP’nin danışman atamalarından da, aldığı kararlardan da, burada yazdığı mektuptan da anlıyoruz ki, imza Kılıçdaroğlu’na ait!
Ya gerisi?
NOT:
Yazıyı dün sabah yayınlayacaktım. Ancak bu belgeleri ve konuyu CHP’ye sorayım istedim. Belki söyleyecek sözleri vardır diye. CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem’e sorularımı vatsap üzerinden ilettim. Yanıt alamayınca aradım. Konuştum. Sorularımın yanıtlarını talep ettim.
Saatler geçti. MYK toplantısı yapıldı.
Kendisine bir kez daha mesaj çektim. Dönüş yapacağını söyledi ama dönmedi.
Ya işlerin yoğunluğundan ya da yanıt vermek istemediklerinden… Artık orasını siz değerlendirin.
Kendisi hiçbir zaman aday da olmamış zaten. Onu hep örgüt aday göstermiş. Biz demek ki tanımadığımız, bilmediğimiz birilerine oy vermişiz.
Ekmelettin’i kim CB adayi yatırdıysa, Putin ile gorusmesini de o merkez istememistir.
Kemal bey her iddasinda elimde belge var dedi su ana kadar hangisini acikladi
KK’nın kendini adamış bir Kürt milliyetçisi olduğunun kanıtlarını kaç kez gösterdik ama sansürlendik. KK’nın Kürdistana tam destek veren batının yanında Rusyanın karşısında olacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yoktu zaten..
Görüşmez tabii, ABD ve NATO izin vermemiştir.
Kılıçdaroğlu ne zaman ve kimlerin operasyonu ile CHP nin başına getirilmişti?
Kılıçdaroğlu kimlerin düzenlediği operasyon sonuncunda CHP nin başına getirilmişti? Yukarıdaki haber ilginç, ancak çelişki yok: 2+2=4..
Birinci olasılık, Kknin yerine oradaki fetocular dan biri basıp göndermiştir. İkinci olasılık, kk okumadan imzalamistir. Üçüncü olasılık, okuyarak ve isteyerek imzalamistir. Üç ucu.. ucgen. Bkz, gaflet, dalalet ve hıyanet.