Erdem Atay
Erdem Atay

Katilden Buğra Kavuncu’ya mektup: Sana kardeşliğimi yaptım ama sen…

featured

Erdem Atay yazdı…

Şimdi okuyacağınız yazı size çok soru sorduracak. Muhtemelen, bambaşka gerçeklerin aralanmasının önünü de açabilecek, bilemiyorum.

Ben haberi vereyim, gerisini yaşayarak öğreneceğiz.

***

2009 yılında yaşanan bir cinayete götüreceğim önce sizi…

Sonra günümüze geleceğiz.

Cinayetle ilgili ayrıntılar daha önce gazeteciler Ersin Ramoğlu ve Celal Eren Çelik tarafından kaleme alınmıştı. Ama o olayla ilgili çok çarpıcı bir gelişme oldu.

O nedenle cinayetle ilgili ayrıntıları anlatarak başlayacağım.

***

Tarih 7 Ekim 2009.

Yer, İstanbul Ümraniye…

Bank Asya Genel Merkezi’nin hemen önü…

Kırmızı ışıkta duran Mercedes marka bir aracın arka koltuğuna kurşun yağdırılır.

Hayri Ersoy adlı kişi aracın içinde hayatını kaybederken, Zeki Pilge adlı kişi de ağır yaralanır.

Zeki Pilge bu saldırı sonrası felç kalacaktır.

Peki kimdir bu kişiler?

Ve kim ya da kimler tarafından hedef alınmıştır?

En başa dönelim…

*

Zeki Pilge ve İsmail Kavuncu

Çocukluktan arkadaşlar.

Önce 1991 yılında İstanbul’da, ardından 1994 yılında Kazakistan’da bir şirket kurdular. Sonra bu şirketleri birleştirdiler ve merkezi Almatı olan Turkuaz Şirketler Grubunu hayata geçirdiler.

Büyük işler yaptılar.

Hatta öyle ki, şirketin bir yıllık cirosu 1 milyar dolardan fazla olmaya başladı.

Düşünün 1 milyar dolar!

Bu arada yanlarına iki ortak daha aldılar.

Onlardan birinin ismi jdat Güler.

Şirketin ortaklık yapısı kesinleşmişti.

İsmail Kavuncu yüzde 35, Zeki Pilge yüzde 35, jdat Güler de yüzde 15 olarak şirkete ortaktı.

***

2000’li yılların başında İsmail Kavuncu ile Zeki Pilge arasında tartışmalar başladı. Aralarına soğukluk girdi. Ancak işlerin devam etmesi gerekiyordu. Öyle de oldu.

Şirketler grubu çok büyük işler yapıyordu. Ta ki ortaklardan bazıları siyasete girmeye çalışıncaya kadar…

Şirkete sonradan ortak olan jdat Güler

Siyasete girmeye karar vermiş, ancak ortağı Zeki Pilge buna şiddetle karşı çıkmıştı. Pilge, Güler’in siyasete girmesi durumunda şirket ortaklığından çıkmasını istemiş, eğer kabul etmezse kendisinin de şirket ortaklığından ayrılabileceğini söylemişti.

jdat Güler ısrarcıydı. Zeki Pilge ise kararlı.

İşte burada devreye İsmail Kavuncu girdi.

Peki o ne diyecekti?

Kavuncu kararını jdat Güler tarafından yana kullandı, Zeki Pilge ile arasındaki gerginlik artmaya başladı.

jdat Güler, Zeki Pilge’yi dinlemedi ve 2007 yılında Demokrat Parti Tekirdağ Milletvekili adayı oldu.

Kazanamadı.

Sonrasında da AKP Yönetim Kurulu üyesi oldu

Zeki Pilge buna çok sinirlendi. jdat Güler’in ortaklıktan kesin olarak ayrılmasını talep etti.

Hayat o ya!

İsmail Kavuncu da siyasete girmeye karar verdi.

Bir anda AKP’den Eyüp Belediye Başkanı oluvermişti!

İşte tam o aralar, yine bir iş için yine çalışma arkadaşı olan Hayri Ersoy ile Bank Asya ile bir anlaşma yapmak için Ümraniye’deki genel merkeze gitti.

7 Aralık 2009 günü, saat 19.40 sularında İstanbul’daki Küçüksu Caddesi ile Akçakoca Sokak’ın kesiştiği noktadaki ışıklarda katil pusuya yatmıştı.

Ersoy ve Pilge Bank Asya’daki işini bitirip çıktı ve aracına bindi. İlk ışıklarda katil onları orada bekliyordu.

Hayri Ersoy ölmüş, Zeki Pilge ise yaralanmış ve sonrasında da felç kalmıştı.

Cenazede ve hastanede jdat Güler çok fazla gözyaşı dökmüştü!

***

Sonra neler mi oldu?

Emniyet hiçbir şey bulamadı!

Ne olay örgüsünü buldu ne azmettireni ne de olayda kullanılan silahı!

Ne HTS kayıtlarına bakıldı ne de adam akıllı soruşturma yapıldı.

Evet, tam 6 yıl boyunca dosya faili meçhul olarak kaldı.

Gerçek ise 2015 yılında katilin gönderdiği mektup sonrasında ortaya çıktı.

Tüm cinayeti FETÖ örtmüştü!

Emniyet ve yargı içindeki FETÖ’cüler işbirliği yapmış ve bu cinayeti kapatmışlardı.

O mektup her şeyi açık etmişti.

Mektup incelendi ve dava yeniden açıldı.

***

Cinayeti kiralık bir katil olan Ali Başaran adındaki şahıs işlemiş, bu talimatı da bizzat arkadaşları için gözyaşı döken jdat Güler vermişti.

Kiralık katil Ali Başaran’a cinayeti işlemesi için 1 buçuk milyon dolar para teklif edilmiş, Başaran da bu teklifi kabul etmiş.

Anlaşmaya göre jdat Güler, Ali Başaran’a başlangıçta 100 bin dolar verilecek, iş bitiminde ise paranın geri kalanını verecekti.

100 bin dolar verilmiş, cinayet işlendikten sonra da bir 100 bin dolar daha Ali Başaran’a iletilmiş. Ama ne yapmış ne etmişlerse 6 yıl boyunca kiralık katil Ali Başaran’a verilmesi gereken 1 milyon 300 bin doları vermemişlerdi.

İşte katil Başaran da 2015’te parasını vermeyen azmettiricileri bir mektupla ortaya çıkarmıştı!

***

Dava yeniden başlamıştı.

Tutuklu bulunan jdat Güler, ne hikmetse davanın sonlarına doğru tahliye edildi ve bir sonraki celsede cinayete azmettirmekten 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Fakat artık jdat Güler yoktu, kaçmıştı.

Kaçıran da bizzat Fetullahçılardı.

***

Peki ya İsmail Kavuncu?

İşte o da cinayet öncesi azmettirici jdat Güler’le 155 kez telefonla görüşmüş, cinayetten bir gün önce de bir araya gelmişti. Hazırlanan polis fezlekesine göre bizzat azmettirenler ve cinayeti kurgulayanlar arasında o da şüpheliydi.

İsmail Kavuncu ne yapmış etmiş, bu olaydan yırtmıştı. Ancak bugün bile bu cinayetin arkasında İsmail Kavuncu olduğu söylendi.

Cinayetin örtbas edildiği 2009 yılından itibaren FETÖ’cü polislere ve üst düzey yetkililere akıl almayacak kadar paralar verdiği belirtildi.

Hatta iddiaya göre, FETÖ’den ceza alan ancak sonra nasıl olduysa beraat eden dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a 3 milyon dolar değerinde bir ev vermişti.

Kendini kurtardığı söylenen İsmail Kavuncu’nun polis fezlekesine göre HTS kayıtlarından cinayetin azmettiricilerinden olduğu belirtilse de o da kayıplara karıştı. Ardından yeniden Türkiye’ye geldi.

Şimdi nerede bilinmiyor.

***

Şu ayrıntıyı vermeden de geçmeyelim.

AKP’ye Eyüp belediye başkanı olması için İsmail Kavuncu’ya referans olanlar arasında kim var biliyor musunuz?

Hakan Şükür(Diğer referansları başka bir zaman yazarız)

Kendisinin en yakın arkadaşlarından. Hatta öyle ki, Hakan Şükür Amerika’ya kaçtıktan sonra Kavuncu’nun kızıyla restaurant bile açtığı belirtildi.

***

Peki kimdir İsmail Kavuncu?

Amcası İyi Parti İstanbul Belediye Başkan adayı Buğra Kavuncu’nun babası Orhan Kavuncu. Yani Buğra Kavuncu’nun kuzeni.

Meşhur Kavuncu ailesinden (Bu konuyla ilgili Gaflet ve Dalalet kitaplarıma bakabilirsiniz).

***

Şimdi bir ayrıntı daha söylemek zorundayım.

Vurulan ve felç kalan ve asıl hedef olan Zeki Pilge o tarihlerde Kazakistan İş Adamları Derneği (KATİAD) Başkanıydı.

Başkan Yardımcısı kimdi hatırlıyor musunuz?

Buğra Kavuncu.

KATİAD ise FETÖ’cülerin kontrolündeydi.

Her ne kadar Buğra Kavuncu, derneğin kendisinden sonra FETÖ’nün kontrolüne geçtiğini söylese de ortaya çıkan fotoğraflar ve yönetim kurulundaki isimler pek de gerçeğin böyle olmadığını ortaya koyuyor.

***

Evet…

Buraya kadar her şey anlaşıldıysa geldik yeni gelişmeye.

***

Katil Ali Başaran

Eylül 2023 yılında Rize L Tipi Kapalı Cezaevinden bir mektup postalar.

Zarfın üstüne de çok kritik bir not yazar: “ÖZEL EVRAKTIR MERAL HANIMDAN BAŞKASI AÇIP OKUMASIN”

***

Sadece Meral Akşener’e özel gelen bu ‘görülmüştür’ mühürlü mektupta şunlar yazar:

(Aynen alınmıştır. Yazım ve imla hataları tamamen Ali Başarana aittir.)

Sayın Genel Başkanım Konuya Girmeden önce yeniden Genel Başkan olmanızı Kutlarım

Sayın Başkanım Size mektup yazmamın Sebebi Buğra Kavuncuya bir şekilde uğraşamıyorum (E.A. notu: ulaşamıyorumdemek istiyor sanırım). Sayın Başkanım Size Göndereceğim evraktan az çok ne demek istediğimi Anlarsınız. Ben Buğra Kavuncuya ve Arkadaşlarına Kardeşliğimi yaptım. Onlar ise Abiliğini yapamadılar.

Sizden isteğim bir şekilde bana ulaşmalarını istiyorum. Siz Genel Başkan olarak Sizin tek Kelimenizle herşey yoluna girer

Sayın Başkanım bu Konuda Sizi Rahatsız ettiğim için Kusura Bakmayın. Siyasi hayatınızda başarılar dilerim. Tek istediğim Sayın Başkanım bu Konuyu çözmenizi istiyorum

Kendinize iyi Bakın Allaha emanet olun

SAYGILARIMLA

ALİ BAŞARAN

***

Adam öldürmekten cezaevinde yatan Ali Başaran’ın ‘Size göndereceğim evraktan az çok ne demek istediğimi anlarsınız sözündeki evrak ne biliyor musunuz?

Gazeteci arkadaşım Celal Eren Çelik’in bu cinayette İsmail Kavuncu’nun parmağının olduğunu belirttiği yazısının çıktısı.

… ve işte bu evraklara vurgu yaptıktan sonra katil Ali Başaran, Ben Buğra Kavuncuya ve arkadaşlarına kardeşliğimi yaptım. Onlar ise abiliğini yapmadı’ sözünü okuyoruz.

***

Şimdi gelelim bu mektubun asıl muhatabına… Yani İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e?

Bu mektubu Meral Akşener okudu mu?

***

Mektup elime geçer geçmez Meral Akşener’e birebir olmasa da aracı yoluyla ulaştım. Mektubu kendisine ilettim. Şu soruları sordum:

Bu mektuptan haberdar mısınız, böyle bir mektup okudunuz mu?”

Partinizin kayıtlarında böyle bir mektubun girişi var mı?

Yine aracı yoluyla yanıt geldi.

Sadece kendisine özel olarak gönderilen mektubu Akşener hiçbir şekilde görmemiş, okumamış. Bilgisi dahi yokmuş.

Partinin TBMM ve Genel Merkez kayıtlarında da böyle bir mektubun geldiğine dair bir veri yer almıyormuş.

***

O zaman soru başka!

Bu mektup neden Meral Akşener’in masasına gitmedi?

Kimler bu mektubun kendisine ulaşmasını engelledi?

***

Edindiğim bir iddia ise şu…

Ali Başaran, bu ve buna benzer yaklaşık 3-4 mektup daha göndermiş. Hatta bizzat Buğra Kavuncu adına bile mektup yollamış! O mektuplar muhataplarına ulaşmış mı bilmiyorum.

***

Evet, mektupta ne anlatılmak isteniyor bilmiyorum. Bir suçlunun sözüne ne kadar güvenilir onu da sizin takdirinize bırakıyorum. Ancak aynı Ali Başaran 6 yıl sonra yani 2015, parasını vermeyen azmettiricilerin isimlerini ve cinayeti nasıl işlediğini anlatan bir mektup yazmış ve dedikleri doğru çıkmıştı.

Ali Başaran bu mektubu neden yazmıştı?

Muhtemelen bunu taraflar açıklamadığı sürece öğrenemeyeceğiz.

Biz gazetecilik görevimiz gereği bilgiyi verip çekiliyoruz.

Takdiri de okurlara bırakıyoruz.

***

Yazı burada bitti sandınız ama yanıldınız!

Son bir bilgi daha var.

Öldürülmek istenen, suikast sonrasında belden aşağısı felç olan ve yaşamını bu şekilde sürdüren olayın baş aktörlerinden Zeki Pilge’nin avukatı kim dersiniz?

Şoke olmaya hazır mısınız?

Avukat Sedat Aksakallı!

Hani ‘beşli çete’ diye anılan şirketlerin varlıklı avukatı!

Yani İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı.

***

Haydi hepinize iyi beyin yakmalar!

Katilden Buğra Kavuncu’ya mektup: Sana kardeşliğimi yaptım ama sen…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. 29 Ocak 2024, 22:16

    Aman Allahım! Eyvah eyvah!

  2. Meral de sahsi gibi, hep cevresi kotu, bir kendisi iyi. Haberi yok, duymamis, gormemis, bilmiyor. Tabiki boyle bir bilgisizlik hayatin genel akisina uygun degil. Guvenilmez, ne idugu belirsiz saibeli sahislar hepsi. Butun parti kavuncu ve sulalesinin iliskileri uzerine oturtulmus resmen. Tepede de merap apla. Yukarinin hakkini toplamak icin. Aklima yesildaglar ve sahsi geldi. Bu da bir varyant. Sagolun Erdem bey.

  3. Kanunlara kurallara uyan insanların bunlara karşı hiçbir şansı olamaz ki zaten. Bir de ikide bir 90’ları diline dolayanlar var. Sanki sonra düzeldi. Herşey kurumsallaştı. Sistemli, profesyonel, hepsi normal, herkes işinde gücünde.

  4. Ne güzel!CIA,fetö,elin bilmem nerelisinin Türk Yurdu’nda Türk’ün kanını emmesi ve utanmadan Türk’e Türklük satması,biri hırsız diğeri Kaşif Ağabey’in yok edilmesi için fetöye (CIA) muhbirlikten öbürü il başkanlığı belediye filan ve niyeyse hepsinin tepesinde bir abla (niye ki abla?) ve bu partiye diğerleri gibi illa da oy verecem diyen yığın.Deh Türkiye deh!

  5. Meralin bizim zamanımızda şerefli cinayetler işlendi açıklaması oldukça manidardır.hepsinin eli kanlı vesselam

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!