Erdem Atay
Erdem Atay

Kandil için rota yeniden oluşturuldu: CHP’nin alt ‘takımları’…

featured

Erdem Atay yazdı…

Şimdi okuyacağınız bu ‘hikayede’ tüm karakterler ve olaylar gerçektir ve kurumlarla ilgisi vardır. Hiçbir şekilde hayal ürünü değildir!

Çünkü bu bir film değildir.

Bu ‘hikayedeAtatürk’ün partisine uzunca bir süredir yapılagelen ve devam eden operasyonun çok önemli bir ayağı anlatılmaktadır.

CHP’den Y(eni)-CHP’ye, oradan da D(eğişim)-CHP’sine giden süreçte ‘PKK ile ortaklığa’ kadar gidebilecek tehlike işaret edilmektedir.

Başlayalım…

***

Mesut Yeğen…

ODTÜ’de Sosyoloji bölümünde Kürt sorunu” üzerine çalışan bir doçentti. Bölümün etkili profesörlerinden ve daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu CHP’sinde Parti Meclisi ve MYK üyeliği görevlerini de bulunan Sencer Ayata’nın başını çektiği bir klik tarafından, ODTÜ’nün bilimsel özerklik alanını ayrılıkçı Kürtçü”lük yapmak için paravan haline getirdiği gerekçesi ile 2010’da profesörlüğü verilmeyerek ODTÜ’den uzaklaştırıldı.

Mesut Yeğen’in yaşadığı bu ‘haksızlığa’ dayanamamış olacak ki, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu doçenti sahibi olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi’ne aldırdı ve kendisine profesörlük unvanı verdirdi.

Mesut Yeğen’i anlatmaya sayfalar yetmez. Net ifade edelim, isteyen yazılarına girer bakar.

Kendisi sürekli çözüm süreci ve PKK ile müzakereler üzerinde durdu, Selahattin Demirtaş’ın politikasına güzellemeler yaptı, 6’lı masanın HDP ile direkt ittifak kurması için yazılar yazdı…

Hatta 2011 yılında Radikal gazetesine verdiği bir söyleşide, PKK ile açılımın olması için PKK’ya, o dönem tutuklu bulunan Balyoz ve Ergenekon tutuklularına af çıkarılması çağrısı yaptı. Yani hepsini eş değer gösterdi.

Aynı söyleşisinde, PKK ile çözüm olmadığı sürece Kürtlerin başka bir devlet kurmak için yola çıkacağını belirtti.

2013 yılındaki başka bir yazısında, PKK’nın taleplerinin konuşulması gerektiğini söyledi ve ekledi, esas mesele PKKnın yasal siyasete katılımı’

2017 yılına gelelim. Malum foncuların kralı Medyascope’ta yaptığı yayında, “Çözüm süreci, ABDnin arabuluculuğuyla PKKnin daha mutedil bir aktöre dönüştürülmesiyle yeniden başlayabilir” bile dedi. Baktı ki Ankara gerekli adımı atmıyor, gözünü Vaşington’a dikti.

Abdullah Öcalan’ın ‘Demokratik Özerklik’ planını Türkiye’ye anlatmak için uğraşlar verdi.

Bağımsız Kürdistan olması için Mesut Barzani’ye sonsuz desteklerini sundu.

TESEV’e 2011 ve 2012’de iki proje yazdı. Yine aynı konu… Kürtler ve PKK.

***

Çok uzatmaya gerek yok.

Mesut Yeğen’in tek derdi PKK’yı siyasetin içerisinde tutmak ve PKK ile açılımın yeni versiyonunu siyasetçilerin gündemine sokmaktı.

Bunun için de siyasetin içerisinde kendine azımsanmayacak kadar da yer buldu.

Bu arada gel zaman git zaman CHP’nin ortanın sağına yelken açarak iktidar olacağı furyasının önde gelen paydaşlarından ve FETÖ’cü Aykan Erdemir’i ODTÜ Sosyolojiden getirip CHP’de milletvekili yapan Sencer Ayata, 2016 kurultayında CHP yönetiminden tasfiye edildi. Kaderin cilvesine bakın ki, kendisini istemeyen Ayata’nın boşluğunu iyi değerlendiren Mesut Yeğen karşımıza çıkacaktı.

Yeğen, iki arkadaşıyla birlikte uzun yıllar sürecek bir yola girdi.

***

Şimdi gelelim Mesut Yeğen’in arkadaşlarına.

***

Mehmet Ali Çalışkan…

ODTÜ Kamu Yönetimi bölümü mezunu.

Mezun olduktan sonra uzun süre akademiye girmeye çalıştı. Siyaseten sürekli bir oraya bir buraya yakın durdu.

***

Bir başka isim daha…

Uğraş Ulaş Tol.

O da ODTÜ’den… İnşaat mühendisi.

O da akademisyen olmak istemişti.

***

Bu ikili Yaşama Dair Vakıf (YADA) adında bir vakıf kurdu. Yıl 2005’ti.

Burada Kürt ve Alevi çalışmaları, çevre, cinsiyet eşitliliği ve sivil toplum üzerinde çok sayıda çalışmalar yaptılar.

Kurdukları sistemle Avrupa Birliği ve birçok yurt dışı fon merkezleriyle iş birliği içindeydiler. Yani her rapor başına paralar aldılar.

Ayrıntılı yazmaya gerek yok, biraz araştıran zaten bunları açık kaynaklarda bulabilir.

Yetmedi…

2009’da Ad Hoc adında bir araştırma şirketi ve Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi (TEAM) adında bir araştırma merkezi kurdular.

Oldu mu elimizde üç ayrı kurum…

Yaşama Dair Vakıf (YADA), Ad Hoc ve TEAM.

Hepsinin sitesine giriyoruz, zaten hepsi birbirini referans ve çalışma ortağı göstermiş.

Birçok büyük firmalarla da iş yapılmış.

Neyse…

Bu ikili, 2010’lu yıllarında bu vakıf-şirketler üzerinden TÜBİTAK’ın projelerinin anket ayağını aldı. O dönemde bu kurumla onlarca iş yaptılar.

Şimdi sormak lazım. TÜBİTAK’ta FETÖ’nün en güçlü olduğu dönemde Bilimsel Araştırma Projelerinde bu ikili nasıl bu kadar çok iş aldı, insan merak ediyor.

İddia o ki, bu projelerden oldukça iyi bir kazanç sağladılar.

Allah daha çok versin!

***

İşte bu ikiliye her zaman yoldaşlık eden kişi de Mesut Yeğen’di. Ne yaptılarsa birlikte yaptılar.

***

Yıl oldu 2016.

İletişim Yayınları’ndan bir kitap çıktı.

Adı Kürtler Ne İstiyor? Kürdistanda Etnik Kimlik, Dindarlık, Sınıf ve Seçimler”

Yazarları kim mi?

Mesut Yeğen, Mehmet Ali Çalışkan ve Ulaş Tol.

Muhtemelen, Madem anketler yapıyoruz, Avrupa Birliği fonlarıyla raporlar çıkarıyoruz, neden Kürtlere ne istediklerini sormayalım” demiş olacaklar ki, saha çalışması için doğu illerimize, pardon ‘rdistan’a gitmişler.

Kitabın tanıtımında aynen şu yazıyor:

(Kürtlerin) Siyasi beklentileri nedir? Kürtçe eğitim talebine, özerklik, demokratik özerklik, federasyon, bağımsızlık seçeneklerine nasıl bakıyorlar?”

Yani bağımsız devlet”, demokratik özerklik” vefederasyon” Kürtlerin “seçenekleriymiş!”

Ha bir de tanıtıma göre bu kişiler bu kitapta,rt beşeri coğrafyasının geniş bir panoramasını sunuyorlar”mış!

Sonuç ne çıkmış dersiniz?

Değerli okuyucular, bana lütfen cevabı bilinen soruları sormayın.

***

Ne anlatıyor bu adam” diye soruyorsunuz biliyorum.

Sonuca gelince anlayacaksınız işin nereye vardığını…

***

Yıl hala 2016.

Aylardan Ocak.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Merkez Yönetim Kurulu’nu belirlemiş, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’u getirmişti.

Seyit Torun ise hemen işe koyuldu ve ilk işlerinden biri de Yeğen-Çalışkan ve Tol’un TEAM adlı merkezine şahsi danışmanı Selami İnci’yi yönetici yapmak oldu. Tabiri caizse, ‘kasaya adamını oturtmuştu’.

Böylece bu takıma Seyit Torun da eklenmiş oldu.

İşte bu TEAM bu kez CHP’ye raporlar hazırlamaya anketler yapmaya başladı.

Genel Merkez’e ve yerel yönetimlere yaptığı anket çalışmaları karşılığında ne kadar fatura kesti onu bilmiyorum. Ama söylenen bu miktarın oldukça fazla olduğu. Yıllara yayılan 10’larca milyon TL.

***

Yıl oldu 2019.

Kılıçdaroğlu belediyelerin iyi yönetilmesi için harekete geçme kararı aldı. Genel Merkez’de Belediyeler Danışma ve Koordinasyon Merkezi” kurulması talimatını verdi.

Ama bu merkez kurulmadı. Kurulmamasına neden olan kişi de ne tesadüftür ki Seyit Torun.

Bu merkezin kurulması yerine çok parlak bir fikir geldi Seyit Torun’un aklına! Belediye başkanları için performans değerlendirmesi yapmanın doğru olacağına karar verdi.

İşte bu TEAM de bu performansı değerlendirecek merkez olmalıydı. Öyle de oldu. Buna göre, hazırlanan performans raporu sonucunda en başarılı kişi yeniden belediye başkanı adayı olacaktı.

Bunu bilen belediye başkanları da performansını yükseltmek için Seyit Torun’la ve perde arkasında sahibi olduğu TEAM ile ne tür ilişkiler kurdular, o bir gün gelir ortaya çıkar. Ama siz anlamışsınızdır zaten.

***

14 Mayıs seçimine gelirken TEAM yine görevini yapıyor, Kılıçdaroğlu’na sürekli ‘HDP’nin önemini anlatıyordu.

2019 İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimde alınan zafer bir şehir efsanesi şeklinde HDP seçmenine ve bu seçmeni CHP’ye keşfettiren TEAM ekibine mal edildi.

2019 İstanbul seçimleri ve TEAM’ın süper gerçekçi anketleri Kemal Kılıçdaroğlu ve onun başında olduğu CHP yönetimini sistematik bir biçimde HDPizme ikna-mecbur etti.

Kılıçdaroğlu’nun masasına getirilen anketlerde MHP’nin oyunu 4-5’lere düşürüp, HDP’nin oyunu 15’ler yükselttikleri bile olmuştu. Hatta Eylül 2021’de Oğuz Kaan Salıcı’nın Erbil seyahati bile TEAM’ın telkinleri üzerine gerçekleştirildi.

Seçime bu koşullarda gidildi ve büyük hevesle beklenen doğudaki oylar istenen boyuta varmadı. Zira katılım düşüktü.

HDP’ye yaklaşan Kılıçdaroğlu da Orta ve Batı Anadolu’dan oyları alamadı.

İkinci turda bir anda ‘milliyetçi’ olan Kılıçdaroğlu için cumhurbaşkanlığı koltuğu artık çok uzaktı ve bu söylemler ve Zafer Partisi’yle ittifak kimseyi ikna etmedi.

***

Yani, Y-CHP’yi PKK’nın siyasi ayağına angaje eden TEAM ikinci turda yoktu.

Sonrası malum…

Kılıçdaroğlu gitti.

Ekrem İmamoğlu, pardon Özgür Özel geldi.

Peki TEAM ekibine ne oldu dersiniz?

***

Özgür Özel’in soprano Pervin Chakar’ın elini öptüğü gün Genel Merkez’de Seyit Torun’la fotoğrafı çıktı.

… ve öğrendim ki, geçen hafta cumartesi günü CHP Genel Merkezi’nde TEAM ekibi D-CHP yöneticilerine kapsamlı bir sunum yapmış iyi mi!

Yeni yönetim de TEAM ile çalışıyor yoksa derken, Mesut Yeğen, Mehmet Ali Çalışkan ve Uğraş Ulaş Tol’un 3 kurumunun internet sitesindeki iş ortaklıklarına girdim, bir de ne göreyim!

Ekrem İmamoğlu’nun yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İstanbul Planlama Ajansı yani İPA da orada!

Yani yeni değişim döneminde de TEAM, İPA’nın çözüm ortağı…

***

Türkçesi şu: Artık daha sert açılımlara hazırlanın…

Seçimin birinci turunda ‘gitti’ denilen takım yeni yönetimle tekrar karşımızda.

***

Kısaca…

TEAM yeni anketlerle kazancına kazanç katacak.

D-CHP de PKK’nın siyasi ayağıyla tam ittifak kurup o çok hayalini ettiği ‘seçmenin‘ oyunu alacak.

Yeni yönetimin göreve başlar başlamaz ‘eşit yurttaşlık’ ve benzeri açıklamalarının temeli de buydu zaten.

Plan ‘Değişim değil, ‘Tam dönüşümdü’…

Rota yeniden oluşturuldu.

… ve geliyorlar.

***

Değerli CHP’liler…

Daha ne olmalı ki rotayı görebilesiniz?

Son söz:

D-CHP’nin muhtaç olduğu kudret oy verenlerinde mevcuttur.

Kandil için rota yeniden oluşturuldu: CHP’nin alt ‘takımları’…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. merak etmeyin izmirli teyzeler onlara da oy atar.ha akpli ha chpli.

  2. bu chpyi hala meşru görüp oy atan destek veren her seçmen hdpkkyla oy atanla aynı kapta değerlendirilecektir.

  3. 26 Kasım 2023, 09:33

    herkes chp ye girmeli bu istilanın önüne geçmeli başka çare yok anlayın artık….

  4. Emeğinize sağlık sizin sayenizde bilgilerimiz çoğalıyor.

  5. Önemli bir yazı. Sonunda “değerli CHP’liler” diyerek CHP’lilere “artık gözünüzün önünde olan biteni lütfen görün, kul olmayın, vatandaş olun” demek istiyor. Ancak perdenin arkasındaki emperyaller CHP seçmenini çok iyi tanıyor; Kör bir nefreti pompala, sonra istediğin her yöne tıpış tıpış sür! Proje zaten en başından belliydi: Baykal’ın bir FETÖ kumpası ile devrilmesi devamında onun yerine bu operasyondan bağımsız birinin gelmesi mümkün müydü? Zaten getirilen de “Ben Dersimli Kemalim” diyerek kendini gelir gelmez deşifre etmemiş miydi? Yaptığı taktik hatalar nedeni ile kredisi bitti ve değiştirildi. Hepsi bu.

  6. CHP’ yi istila edenler, kendilerine yeni parti kursunlar, istedikleri rotada yolculuk yapsınlar. diye daha önce de yazmıştım. Herhalde çok sevdikleri tıpış tıpışları, bulamayacakları için iyice yerleştiiler…

  7. 25 Kasım 2023, 15:08

    D-CHP ye oy vereceklerin yazınızı okunmasını diliyorum,varolunuz.

  8. 25 Kasım 2023, 14:39

    Erdem bey, Chp’yi yazmayi birakin artik, degmez. Bunlar bir partiyi yonetmekten acizler. Iktidar olsalar kimbilir ne yolsuzluklar olacakti. O nedenle bizler Kemalist’lerin ve laik kesimin oylarini alacak yeni olusuma odaklanalim.

  9. 25 Kasım 2023, 13:15

    Burada anlatılanlar doğrudur. Bide AKP için yapın bu analizi. Benim gördüğüm şudur: Türkiye’de Kürdistancı olmayan kalmamıştır. Kimi yeşil, kimi pembe, kimi de kızıl Kürdistancı olmuştur. Yeşil ve pembe Kürdistancıların ortak bir diğer özelliği de Amerikancı olmalarıdır.

  10. Büyük oy beklentileri var.

  11. Kemal Kılıçdaroğlu öyle istedi ve oldu diyelim. Liderlik yoktu işte, liderliği buydu.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!