Hüseyin Vodinalı yazdı…
Bugün Venyansıntv.com’da iki yazıyı mutlaka okumalısınız.
Birincisi Amiral Cem Gürdeniz’in “Amerikan Barışının Sonu”, ikincisi de Yavuz Alogan’ın “Devleti Düşünürken” başlıklı makaleleri.
Amiral Gürdeniz, dünyaya zor gücüyle hükmetmeye kalkan ve artık düşüşte olan ABD’nin ‘demokrasi diye diye demokrasiyi tepelediğini’, Alogan ise küresel faşizm dalgasının Türkiye’deki versiyonunu yazmış.
Evet, belki herkes çok farkında değil ama dünya genelinde bir küresel faşizm veya yumuşatılmış ifadesiyle bir totalitarizm pandemisinin yaşandığını söylemek yanlış olmaz.
Amerika ile başlayalım.
ABD’de 2000 seçimlerinde oğul Bush’un şikeli biçimde başkan seçilmesiyle başlayan bir oligarşik darbe süreci bugün Trump ile taçlanıyor.
MAGA sloganı (Amerika’yı yeniden büyük yap) bariz bir faşist/emperyalist slogandır.
ABD’nin “kurallara dayalı düzen” diye söz ettiği şey de aynısıdır. ABD’de gerçek manada bir demokrasiden söz edilemez. Anglo Sakson – Siyonist bir oligarşi CIA, FBI ve NSA gibi kuruluşlar eliyle halkı maymun gibi oynatmaktadır.
Küresel yüzde birlik bir hegemon sınıfın diğer yüzde 99’a hükmetme çağına girdik.
Tıpkı 1890’lardan itibaren Batı’da başlayan modern faşizm süreci gibi. Bu sürecin sonunda 100 milyon insanın öldüğü korkunç bir dünya savaşıyla sonuçlandığını söylemeye gerek yok sanırım.
İsrail’e gelelim. Amerikalı entelektüel Jeffrey Sachs’ın deyimiyle “Dünyanın en korkunç ve karanlık orospu çocuğu Netanyahu” darbecinin tillahıdır.
Anayasayı delmiş ve iki ırkçı faşist ortağı ile bölgeyi kana bulamış ve katliamlarına hala devam etmektedir. Oğlu ise Miami’de Kübalı kızlarla oynaşmakta.
Onun desteklediği yeni HTŞ eski El Kaideciler Suriye’deki eski “diktatör” Esad’ı devirmiş şimdi Alevi soykırımına girişmişlerdir.
Hakeza Ukrayna’da seçimleri ve tüm anayasayı iptal eden komedyen Zelensky, bugün Avrupa’daki en korkunç diktatörlerden biridir. Muhalefet seslerini işkence ve cinayetlerle susturuyor, küçücük çocukları, genç kızları bile cepheye kıyma makinasına yollamaktan çekinmiyor. Öte yanda karısı St. Moritz’lerde kayak tatilinde.
“Demokrasi”nin beşiği Avrupa’ya uğramadan olmaz elbette. AB denilen organı iki dönemdir halk tarafından seçilmeyen (Avrupa Parlamentosundaki saçma aritmetikle göreve gelen) Amerikancı faşist Ursula Von Der Leyen ve şürekası Avrupa’yı Amerika adına yönetmektedir. Nazi torunu Von Der Leyen’in milyarlarca avroluk pfizer yolsuzluğu yargıya bile taşınamadı.
Sonra Romanya mesela. NATO ve savaş karşıtı aday Calin Georgescu seçilecekken Ursula teyze duruma el koydu ve Romen anayasa mahkemesi seçimleri yalan bir bahane ile iptal etti. Avrupa’nın demokrasisi ABD’nin çıkarına değdiği yere kadardır.
Almanya da bunun açık örneğidir. Sözde sosyal demokrat özde Amerikan boy Şolz ve yeşil faşist ortağı (geri zekalı) Annalena Baerbock, ABD uşaklığı yapacağız diye koskoca sanayi devi ülkelerini mahvettiler. Halk bunlara kızıp Afd denen hafiften ırkçı/faşist ama NATO karşıtı partiyi destekleyince şimdi şubat seçimlerinde Romanya modelini uygulayıp ülkenin ikinci partisini seçime sokmamayı planlıyorlar. Poliste, yasal bir parti olan Afd üyelerini teşkilattan atmaya bile başladılar.
Fransa’nın saçma sapan başkanlık sisteminde Macron artık sarayında topal ördek de olsa Napolyon vari bir diktatör olarak oturmaya devam ediyor. Halk yüz kere ayaklandı ama bir türlü makus talihinden kurtulamadı. Macron uluslararası bankerlerin temsilcisi aynı zamanda. Trudeau gibi o da eşcinsel olduğu için seçildi.
Güney Kore’de Amerikancı Cumhurbaşkanı karısının yolsuzluğunu ortaya çıkaran meclise kızıp bir gece ansızın parlamentoya darbe yapıp feshedince ortalık karıştı. Ama Allahları var (ya da yok mu?) Koreliler sağlam çıktı tepki verip darbeci Cumhurbaşkanını indirdi ve mahkeme tutuklama emri verdi. Ama adam bir türlü tutuklanamıyor!
İngiltere deseniz pabuç değiştirir gibi başbakan değiştiriyor ama gelen gideni aratıyor. Çünkü orada da fiiliyatta halkın sesi dinlenmiyor. İngiltere’yi yöneten derin devlet yuvarlak masacılar, göçmenlere neredeyse dokunulmazlık tanımış durumda. Adamlar küçük kızlara tecavüz ediyor. Tepki için sokağa çıkanlar, hatta twit atanlar tutuklanıyor. Corbyn, Galloway gibi gerçek halk adamları ise meclise dahi sokulmuyor. Trump’ın sağ kolu Elon Musk bile bunlarla dalgasını geçiyor. İşte size yazılı anayasası olmayan İngiliz demokrasisi!
Sonra Mısır mesela. Darbeci Sisi yıllardır koltuğunda güzelce oturuyor. ABD, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail ile iş bağlıyor. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi. Batı ile işbirliği yapıyorsanız sizden demokratı olmaz. Bakınız Suudi Arabistan’a, ne kadar demokratlar değil mi?
Sonra efendim, Rusya, Çin, İran, Azerbaycan ve Kuzey Kore diktatörlük ile yönetiliyor diye edebiyat yapılıyor. Evet bu ülkeler, lamı cimi yok totaliter rejim olsa da inanın bana Batı’daki kadar eşitsiz ve faşizan rejimlere sahip değil. Kuzey Kore lideri için bile bunu söyleyebilirim. Saddam da diktatördü, öldürdüler şimdi Iraklılar onu mumla arıyor. Veya ‘diktatör’ Esad gitti şimdi kafa kesen “demokratlar” geldi. Ama onlar demokrat çünkü İsrail, ABD ve AB’nin faydalı hizmetkarları!
Bu döngü değişmez, kapitalizmin kaçınılmaz kısır döngüsüdür. Ekonomik üçkağıtlar yüzde biri korkunç zengin, halkı ise per perişan eder. Ekonomik kriz çıkar, yüzde birlik oç takımı bunun çözümünü daha çok faşizm ve daha çok savaşta bulur.
Bugün yaşadığımız döngü de bunun faşizm (plandemi, dijital gözetim, yapay zeka ve diğer teknolojik yeniliklerle destekli) dönemidir. Ardından hiç kuşkunuz olmasın bir savaş gelecektir.
1950 ve 60’larda yaşanan görece refah, demokrasi ve bağımsızlık dönemi ise şimdiki döngüde muhtemelen 2030-40’lardan sonra gelecektir.
Turk yazarlari bir gun Amerika’yi birakip Turklerin sorunlarina gelecek ama ne zaman bakalim?! Milletin hali ortada, egitim, ekonomi ortada, hukuk ortada, ulkeye yari sultanlik rejimi gelmis bizim yazarlar hala abd soyle yok boyle biktik artik!
Demokrasi, Barış, Özgürlük,
Amerikan ağzı laflar, bunların söylendiği yerlerde hiç iyi şeyler olmaz.
Hayırlısı!
El kaide el Nusra hts bunlar mezhep cinayetleri işlemiyor mu SUAT kardeşssss..şaka mısın nesin..belli ki tarikatci kafa ile yatıp kalkıyorsun…dünya yapay zeka ile hesaplamalar yapar geleceği planlar bizim Suat kardeş gibiler de Taliban bozmalarini devlet yönetimine ister…bunların CIA yonetiminde olduğunu ne zaman göreceksiniz eyyy akp goller eyyyy tarikatciler..ülke devlet bu kafalarla yönetilmez..ogrenemediniz hala( fetoden de ders çıkaramadı biz Suat kardesss)
Sn Alogan’ı tam ve doğru anlamamış olabilir misiniz?
Emperyalizmin tahlili yüzyıl önce yapılmış.Demokrasinin düşmanı SİYASİ GERİCİLİK diye adlandırılmış.Tepesinde İngiltere ve ABD deki MALİ OLİGARŞİ bulunuyor.Yahudi ve Anglo Sakson ittifakından doğmuş.İngiltere ve ABD de püritenlik ve Evanjelizm adı altında SİYONİZM olarak kitlelere yutturulmuş…Dünyadaki kötülüklerin kaynağı bu azınlığa SİYONİST OLİGARŞİ, Emperyalizme de SİYONİST EMPERYALİZM dersek, insanlık DÜŞMANLARINI netleştirmiş oluruz… Siyonist Oligarşi tüm dünyaya yeniden NİZAM vermeye hazırlanıyor.
sevgili vodinalı,
suriye’de yıllarca mezhep savaşı güdüldü. iranlı katiller, sünni kesimi öldürdü. nasrallah idi yanılmıyorsam bunun için günah çıkartırcasına itiraflarda bulundu. “alevi katliamı” sözünüzü doğru bulmuyorum. zira yapılan , esad dönemi’nde insanlara işkence ve katliam yapanların yakalanıp idam edilmesi meselesidir. yoksa orada sırf bir mezhebe mensup oldu diye insanların öldürüldüğü söz konusu değildir. bu sözlere dikkat edilmelidir. özellikle sizin gibi kitlelere ulaşan yazıları olan birinin cümleleri sarf ederken iki kere düşünüp , ciddi bir tartıdan geçirilerek böyle hassas konularda yazmasını bir okurunuz olarak beklerim.
öte yandan pasifik hesaplaşmasının yaklaştığını , bunun karada başlayacağını düşünüyorum.
selamlar.
el kaidecler yönetime el koydu ve Alevi katliamı yapmayacaklar ha. İşte buna gülerim.
mezhepçi yaklaşımlarınızı kendinize saklayın. burası türkiye cumhuriyetidir. mezhepler üzerinden konuşulmaz.