İran-İsrail savaşı

Hüseyin Vodinalı yazdı…

İsrail’i Lübnan’dan Yemen’e uzanan direniş ekseni aracılığıyla “bin kesikle öldürmekte” olan İran, İsrail’in Şam’daki elçiliğine füze saldırısı sonrası eldivenleri çıkarıyor.

İsrail’in bu açık meydan okuması doğrudan bir savaş ilanı statüsünde.

Daha önce de Suriye’de İranlı askerleri hava saldırısıyla öldürdü ama bu kez İran toprağına direk saldırmış oldu ve ikisi general, 10 İran subayını katletti.

İran bu yeni tırmanış karşısında en üst düzey ağızlardan İsrail’e aynı şekilde yanıt verileceğini bildirdi.

Tahran, sanılanın aksine diplomasiyi batılı ülkelerden daha çok kullanıyor.

İsrail, İran’dan gelecek saldırıya karşı tam teyakkuz haline geçerken, Tahran ABD üzerinden yeni bir hamle yaptı.

İran kaynaklarının bildirdiğine göre, Umman aracılığıyla ABD’ye bir teklif götürüldü.

Çünkü Netanyahu’nun, bir oldu bitti ile ABD’yi yanında İran’a karşı savaşa sokma niyetinden haberdarlar.

Biden ise buna sıcak bakmıyor. Basra körfezinin bir savaş sonucu kapanması demek, petrol fiyatlarının uçuşa geçmesi demek.

İran’ın ABD’ye ilettiği teklif şöyle:

Tahran, Umman aracılığıyla ABD’ye, Gazze’de acil kalıcı ateşkes ve İsrail’in Refah’a saldırmamasını garanti etmedikçe doğrudan İsrail’i vurma niyetini bildirdi.

İran ABD’ye seçenek sundu: Gazze’de kalıcı ateşkes ve Refah için garanti verirseniz İsrail’e saldırıyı önlersiniz dedi.

Ancak önce İsrail, ABD’nin de desteklediği bu teklifi kabul etmedi.

Netanyahu “İsrail, Refah da dahil tüm Hamas taburlarını ortadan kaldıracak. Dünyada bunu durdurabilecek hiçbir güç yok” diyerek cehennemin kapısını bir kez daha araladı.

Askeri endüstriyel kompleksin sözcüsü Pentagon da her koşulda İsrail’e destek vereceklerini bildirdi.

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan da buna, “ABD’nin İsrail’in Şam’daki elçiliğimize saldırısından önceden haberi vardı ve bu saldırıdan eş sorumludur” sözleriyle misilleme yaptı.

Artık masada bir uzlaşma yok.

Sadece İran Devrim Muhafızları’nın “Basra’yı kapatmayız” mesajı var o da petrol ve gaz alıcıları Çin ve Hindistan’a yönelik.

Bu arada AB ve NATO da Ermenistan üzerinden Azerbaycan’ ı provoke etmeye çabalıyor.

Neyse ki Tahran-Bakü diplomasi hattı, Rusya ve Türkiye’nin de gayretleriyle açık ve işliyor.

Ancak bu kez İran doğrudan topa girebilir.

Ülkedeki tüm hava savunma ve saldırı sistemleri alarma geçirildi.

İsrail’in nükleer güç olma kozu da yakında elinden kayabilir.

İranlı Nükleer Fizikçi Aghamiri bugün yaptığı açıklamada, Ayetullah Hamaney’in nükleer silah edinme konusunda fikrini değiştirdiği anda bunu yapabilecek her tür teknolojiye sahip olduklarını belirtti.

Batılı uzmanlar da bir süredir benzer şeyler söylüyordu zaten.

İsrail karşısında İran hem bir direniş eksenine sahip hem de Rusya, Çin ve Kuzey Kore’den oluşan Asya kalesinin desteğini alıyor.

Rusya ve Çin, üzerlerine gelen Batı tehdidine karşı İran’a memnuniyetle yardımcı olacaktır.

Zaten İran, nükleer programı ve hipersonik füze teknolojisini onlardan aldı.

ABD ile sahte bir bahar yaşayan AKP hükümeti ise olası bir savaş durumunda iki arada bir derede kalacak ve zaten batık ekonomi iyice dibe vuracaktır.

Soykırımcı İsrail, seçimi de kaybettiren kamuoyu baskısıyla ticareti kesmeye hazırlanan Erdoğan’ı tehdit etti.

Azeri ve Kazak petrolünü Ceyhan üzerinden alan (ihtiyacın yüzde 60’ı) Tel Aviv, böyle bir durumda etkili olduğu ABD üzerinden Ankara’ya yeni ekonomik darbeler indireceğini söylüyor.

Batı ile Doğu arasında binamaz AKP ise ne yapacağını kara kara düşünüyor.

İran – İsrail savaşı bu esnada adım adım yaklaşıyor.