Avatar
Hüseyin Vodinalı

Kolektif Batı savaşı kışkırtıyor, Türkiye tehlikede

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

Seçimler AKP’nin hezimeti ile bitti.

Aslında bu hal ve gidişattan sonra yüzde 1 bile almaması gerekir ama burası Türkiye.

Bu arada çok kızdım seçim gecesi. 

Neden mi? 

10 ay önce Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu aday olsaydı AKP bugün iktidar değildi. 

Guguk kuşu ve hempaları sağolsun!

Neyse benim anlatacağım şeyler dışarısı ile ilgili.

Bizi de dolaylı olarak ilgilendiriyor elbette.  

Bakın, ABD olmasa İngiltere, İngiltere olmasa İsrail sürekli birinden biri dünya savaşı için kışkırtma peşinde.

Ukrayna’da yenilen NATO ve sahibi ABD-İngiltere ikilisi, Moskova’da korkunç bir terör eylemine imza attı. 

Tacik teröristlerin kullanıldığı bu olay, diğer terör eylemlerinden farklıydı.

Rusya buna çok sert yanıt verecğini bildirdi. 

Daha da önemlisi Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Başkanı Aleksandr Bortnikov bir hafta önce doğrudan adresi verdi. 

Madde bir; Bortnikov normalde fazla konuşan biri değildir. 

Madde iki; Bortnikov, “Saldırının ardında, ABD, İngiltere ve Ukrayna’nın olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Muhtemelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ona bu açıklamaları yapması için tam yetki ve görev vermişti.

Putin bugün yaptığı açıklamada ise, “Bu suçun yalnızca faillerini değil aynı zamanda zincirin tüm halkalarını, bu suçun nihai lehtarlarını tespit etmek bizim için önemlidir. Mutlaka onlara ulaşacağız” diye konuştu.

Aleksandr Bortnikov, 1 Mart’ta yaptığı açıklamada ise, Ukrayna topraklarında çok sayıda CIA üssünün bulunduğunu, Amerikalı, İngiliz ve Fransız istihbarat görevlilerinin bölgede aktif olarak çalıştığını söylemişti.

Bunları alt alta topladığınızda Rusya’dan şu mesaj çıkıyor: Artık hedefimiz sadece Ukrayna değil, tüm bu terörizmin arkasındaki Kolektif Batı’dır.  

Bortnikov, “Uzun zamandır oradalar, Ukrayna istihbarat servislerini kirli işlerinde kullanıyorlar” dedi.

Zaten Crocus saldırısı sonrası Rusya artık Ukrayna’da özel askeri harekattan savaş haline geçtiğini resmen açıkladı.

Ukrayna’nın her yeri, özellikle de NATO unsurları ağır füze saldırılarına hedef oldu.  

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev de NATO’yu işaret etti. 

NATO’nun kendi çıkarları doğrultusunda terör örgütlerine başvurmaktan çekinmediğini belirtti.

Stoltenberg ve Bauer gibi NATO şefleri bundan sonra ortamı yumuşatmak için bir iki açıklama yapsa da olağan kışkırtıcılar nükleer bir savaşa doğru giden bu çılgınlığa benzin dökmeye devam ediyor.

Daha önce NATO’da görev yapan emekli Fransız Generali Jean Paul Perruch, TV’de şöyle konuştu: “Rusların Paris veya Marsilya’yı vuracak yeterli nükleer silahı olabilir. Ama bizim de St. Peterburg ile Moskova arasında seçim yapabileceğimiz yeterince füzemiz var.”

İSRAİL’İN ŞAM SALDIRISI 

Onların yanına bir de terörist İsrail’i ekleyin. 

Son olarak Suriye’nin başkenti Şam’da İran Büyükelçisi konutunu 6 füzeyle vurdu. 

Saldırıda, ikisi general rütbesinde 7 İranlı askeri danışman ve 6 Suriye vatandaşı hayatını kaybetti. 

Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ile Tuğgeneral Muhammed Hadi Hac Rahimi, İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücünde görev yapıyordu.  

İran Milli Güvenlik Kurulu bu saldırının hemen ardından toplandı ve “Bunun İran topraklarına yapılmış bir saldırı olarak savaş suçu teşkil ettiğini ve karşılığının verileceğini” bildirdi. 

İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney de, ‘gaspçı ve nefret dolu Siyonist rejimin bu suçtan ve benzerlerinden pişmanlık duyacaklarını’ dile getirdi.

Çin ve Rusya da İsrail’in bu saldırısını kınadı.

Rus siyaset uzmanı Vladimir Bruter, saldırının Ortadoğu’da savaşa neden olabileceğini ve ABD’yi çatışmaya çekmeye çalışan İsrail’in de bunun peşinde olduğunu söyledi.

Rus uzman, “Doğal olarak İsrail, kolektif Batı’dan hiçbir ülkenin çatışmanın diğer tarafında yer alamayacağını düşünüyor” dedi.

Bu çok doğru.

Geçen hafta Biden yönetiminin sözde kınadığı Netanyahu’ya hala ağır silahlar gönderdiği ortaya çıkmıştı. 

Rusya-Çin ve İran’ın Mart ayında Basra ve Hint Okyanusu’nda yaptığı deniz tatbikatları kolektif batıyı ürküttü. 

Şimdi provokasyonlar ardı ardına geliyor. 

TÜRKİYE’YE ETKİLERİ 

Türkiye debelendiği ekonomik kriz denizinde yine “yılana” sarıldı.

ABD ile “düzelen ilişkiler” yeni tehlikelere yol açıyor. 

Moskova’daki terör saldırısında Tacik teröristlerden birinin İstanbul’dan Moskova’ya gitmesi ve CIA-MI6 destekli IŞİDÇilerin İdlib’den Ukrayna’ya uzanan bağlantıları Ankara’yı sıkıntıya sokuyor. 

Ayrıca İran rejimine yakın telegram kanallarının iddiasına göre İran Cumhurbaşkanı Reisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesinde “İsrail konusundaki iki yüzlü (petrol ve çimento dahil ihracata devam edilmesi) tutumunuz gözümüzden kaçmıyor” demiş. 

Bu “tutum” son yerel seçimlerde Türk seçmenin de gözünden kaçmadı ve bu söylemle Yeniden Refah Partisi AKP’den ciddi oy kopardı. 

Öte yandan İsrail basını da (Maariv gazetesi) Erdoğan’ın İsrail ile ilişkileri yeniden normalleştirmek istediğini yazdı. 

Maariv’in iddiasına göre, Telaviv’deki Türkiye Büyükelçi yardımcısı, İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Direktörü Jacob Blitstein’la yaptığı görüşmede, “Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert söylemi, Türkiye’deki yerel seçimlere dair siyasi kaygılarından kaynaklanıyor” dedi.

Adı açıklanmayan büyükelçi yardımcısının, yerel seçimlerden sonra Erdoğan’ın İsrail’le ilişkileri normalleştirmek istediği ve yeniden büyükelçilerin karşılıklı olarak atanmasını söylediği ileri sürüldü.

Erdoğan, ABD ile de ilişkileri normalleştirmek için çabalıyor. 

Mayıs’ta ilk kez Biden ile Beyaz Saray’da görüşecek.

Bu arada Türkiye, ABD ile top mermisi üretimi işbirlikleri yapıyor. 

Bunlar muhtemelen ABD yardımı olarak Ukrayna’ya gönderilecek. 

Türkiye’nin jeopolitik pusulası Amiral Cem Gürdeniz, Savunma Sanayi içinde NATO müdürlüğü kurulmasını da buna bağlıyor.

Karadeniz’de Romanya ve Yunanistan üzerinden açılan yeni cephe de Türkiye için tehlikelerle dolu. 

Romanya Köstence’de kurulmakta olan NATO üssünün “Karadeniz’de son 70 yıldaki en büyük savaş kışkırtması” olarak yorumlayan Gürdeniz, F16 uçaklarımızın Romen hava sahasını koruma görevine tahsis edilmesini tarafsızlığa darbe olarak niteliyor.

Etrafımız sürekli olarak Kolektif Batı’nın istikrarsızlık ve savaş tehdidi altında. 

ABD’nin güney sınırlarımızda PKK/YPG ile işbirliği, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in geçen ayki Gürcistan ve Ermenistan’ı yemleme ziyaretleri, Kıbrıs’ta yeniden federasyon fikrinin ısıtılması, Mavi Vatan’ın unutulup Somali’de batı çıkarları için riske girilmesi hep bir örümcek ağının parçaları.

Rusya’nın kolektif Batı’ya savaş ilan ettiği, İran’ın İsrail’e karşı harekete geçmek üzere olduğu bu tehlikeli konjonktürde Batı’ya yanaşmak, tüm dertlerimizin üzerine tam bir felaket olarak gelir.

Kolektif Batı savaşı kışkırtıyor, Türkiye tehlikede

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. İyiki varsınız Hüseyin bey.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!