Avatar
Hüseyin Vodinalı

İran’dan sonra sıra kimde sizce?

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

Artık sanırım görmeyen paylaşmayan kalmamıştır; Amerikalı emekli General (1966-2000 arası görev yaptı) Wesley Clark’ın o meşhur videosundan söz ediyorum.

Ne demişti Clark, 2007 yılında verdiği bir konferansta hatırlatalım:

“11 Eylül’den 10 gün sonra, Pentagon’a gidip Savunma Bakanı Rumsfeld ve yardımcısı Paul Wolfowitz’i gördüm.

Alt kata indim. Generallerden biri beni içeri çağırdı.

‘Efendim, gelip benimle birkaç dakikalığına konuşmalısınız’ dedi.

‘Peki, ama çok meşgulsünüz’ dedim. ‘Hayır, hayır, Irak’la savaşa girmeye karar verdik’ dedi.

‘Irak’la savaşa mı gireceğiz? Neden?’ dedim.

‘Bilmiyorum’ dedi.

‘Peki, Saddam’ı El-Kaide’ye bağlayacak herhangi bir bilgi bulmuşlar mı’ diye sordum.

‘Hayır, o konuda henüz bir şey yok, sadece onlar Irak’la savaşa girmek konusunda karar almış durumdalar’ dedi.

Birkaç hafta sonra onu tekrar görmek için gittim, o sıralar Afganistan’ı bombalıyorduk. ‘Hala Irak’la savaşa girme durumunda mıyız’ diye sordum.

‘Daha da kötüsü’ dedi. Masasına uzandı, bir kâğıt aldı.

‘Bunu az önce yukarıdan aldım. Beş yıl içerisinde Irak’la başlayan sonrasında Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’la devam edip İran’la bitecek yedi ülkeyi nasıl ele geçireceğimizi anlatan bir not’

Bu Anglo Sakson ve Siyonistler ilginç adamlardır.

Plan yaparlar ve plana sadık kalırlar, inatçılardır.

İnsan kayıpları onları pek ilgilendirmez.

Dünyayı yönetme iddiasındaki kapitalistlerden söz ediyorum.

Ne diyordu o General Wesley Clark’a, “Onlar Irak’la savaşa girmek üzere karar almış durumdalar!”

Onlar dediği işte bunlar; gözü kanlı sivri dişli yaşlı ve beyaz kapitalistler.

Finans kapitalin, askeri sınai kompleksin, büyük ilacın ve big tech’in sahipleri, para babaları, hatta onlara ‘parayı basanlar’ demek daha doğru olur.

Savaş, parayı basanlar ile kaynaklara sahip olanlar arasındadır her zaman.

Mesela Osmanlı’yı yenmeyi başardılar; parayı bastırdılar, kaynakların bulunduğu yerler çekip koparttılar.

Wesley Clark’ın anlattığı olay 2001 yılında 11 Eylül kumpaslarından hemen sonra gerçekleşmişti.

Bu Büyük Ortadoğu Projesi olarak adlandırılan plana göre, 2006’da İran dahil 7 ülke ABD’nin eline geçmiş olmalıydı.

Ne oldu peki?

Sadece Irak ve Afganistan ile yetindiler.

Onlarda da önce 2020’de Afganistan’dan kaçmak zorunda kaldılar şimdi ise Irak’tan kovalanıyorlar.

Başarılı oldukları tek şey kaos yaratmak oldu.

Irak, Suriye, Libya, Lübnan, Somali, Yemen, Sudan, Afganistan’ı parçalı, güçsüz, yıkık durumda bıraktılar.

Albay Ralph Peters’in NATO toplantısında gösterdiği o meşhur BOP haritasındaki Büyük Kürdistan’a ulaşmak için belli bir mesafe kat ettiler.

İsrail’e kardeş bir kukla devlet için yapmadıkları canilik, katliam, yıkım kalmadı.

Kurdurdukları IŞİDçilere, 12 yaşındaki bir Alevi çocuğun kafasını kestirip videoya aldılar.

İsrail, 33 bin kadın çocuk ve masum insanı katlederken bomba gönderdiler.

Güçleri bir tek İran’a yetmedi.

İran büyük lokma olduğu için zaten en sona konmuştu.

Adım adım ona geleceklerdi.

7 Ekim saldırılarını tezgahlayan Hamas ve Netanyahu’nun hedefindeki İran’a yani.

İran bunu bilmiyor muydu?

Elbette çok iyi biliyordu ve gerekli tüm önlemleri aldı: Rusya ve Çin ile bir savunma ittifakı kurdu, hipersonik füze teknolojisini geliştirdi, Direniş ekseni kurmak için tüm Batı Asya’yı ilmek ilmek ördü.

Suriye’de var, Irak’ta var, Yemen’de Lübnan’da, Filistin’de var.

İsrail’in katliamına Lübnan, Yemen, Suriye ve Irak’tan cevap veriyordu.

Netanyahu 7 Ekim provokasyonu ile yetinmedi bu kez Şam’daki İran elçiliğini vurdu.

20 yıldır güttüğü hesabı, yani ABD’yi yanında İran ile savaşa sokmayı planlamıştı.

İran’ın ABD ile pazarlıkları bunun içindi; yani savaşmaya (en azından kasım seçimleri öncesi) istekli olmayan Amerika ile büyük bir savaş çıkmaması için diplomasiyi kullandı.

Ve neticede İran, bizdeki NATOcu ve siyasi İslamcı herkesin tiyatro olarak nitelediği yanıtında, İsrail’in 1973 sonrası o dokunulmazlık efsanesini yıktı.

İsrail’in en az dört askeri üssünü füzelerle vurdu ve Tel Aviv’in kızlığını bozdu!

Şimdi İsrail’deki savaş kabinesi iki ucu şeyli değneği tutmaya çalışıyor: (Onur Sinan Güzaltan’ın paylaştığı gibi) “İsrail, İran’a cevap vermezse bölgedeki caydırıcılığını tamamen yitirecek… Cevap verirse, İran’ın bir sonraki adımının şiddetini ve çarpan etkilerini kestirmesi güç… İsrail çıkmazın içinde…”

İsrail, İran’a olası saldırısında yalnız olduğunu biliyor ve bu onun alışık olmadığı bir şey.

Ama geniş perspektiften bakarsak, Wesley Clark’ın anlattığı o plan er veya geç gerçekleştirilmeye çalışılacak.

Dolar hegemonyasını kaybetmek istemeyen kapitalistler buna 3. Dünya Savaşı ile umutsuzca çare arıyor.

İşte ben yazımın başlığını buna binaen attım: Ya İran’dan sonra sıra kimde?

İpucu vereyim; Albay Peters’ın haritasında Kürdistan en çok hangi ülkenin sınırlarını yutuyor?

Hangi ülkeye o büyük yılan yıllardır neoliberal zehrini boşaltıp duruyor ki son saldırıda yutmak için etleri liğme liğme hazır olsun diye?

Hangi ülkede ABD görevlisi gazeteciler müstakbel Cumhurbaşkanına danışmanlık yapıyor?

Hangi ülke, bir vesayet örgütü olan NATO’da yıllardır kılcal damarlarına kadar Atlantikçi zehrine batmış durumda ve hala Washington, Londra kapılarında çare arayışında?

Dikkat edin, ABD gizli belgeleri yıllardır açıklanır ama Türkiye ile ilgili kısımlar hep yine gizli tutulur.

Biz ancak dolaylı yoldan “Oltadaki Balık Türkiye”, “Satılık Müttefik”, “Rabıta”, “Bir Vesayet Örgütü olarak NATO” gibi kitaplardan öğreniriz dönen dolapları.

Çünkü ABD’nin elinde kalan son “success story”si yani başarı hikayesidir Türkiye.

Ali gider Veli gelir, Ahmet gider Mehmet gelir, Atlantikçi düzen değişmez.

İran’ı, Rusya’yı, Çin’i rakip ve düşman belleyenler bunu bilmez mi?

Domuz gibi bilirler, ama onlar zaten ruhen Amerikalıdır, ister solcu olsun ister sağcı ister dinci ister etnikçi, hep kazanan tarafın adamlarıdır.

Ama ben size söyleyim; İran’dan sonra sıra Türkiye’dedir.

Hoş, 15 Temmuz FETÖ/NATO darbesi gerçekleşseydi, İran’dan önce sıra bize gelirdi, hatta İran’a bizi sürerlerdi.

Tıpkı Maidan darbesiyle ele geçirdikleri Ukrayna’daki Zelensky gibi birini bulurlar ve bunu yaparlardı.

2001’den 2024’e 23 yıl geçti ve ABD topallıyor, kaynak sahipleri toparlanıyor.

Ama dediğim gibi, bu adamlar zengin oldukları kadar da acımasız ve inatçıdır, plana hep sadık kalırlar…

Plana sadık kalanlara sadık kalan da çok bizim memlekette!

İran’dan sonra sıra kimde sizce?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. “7 Ekim saldırılarını tezgahlayan Hamas ve Netanyahu’nun hedefindeki İran’a yani.” Bu cümlede ki Hamas hariç tamamına katılıyorum.

  2. 18 Nisan 2024, 10:30

    Hoş kalem kullanmıyorsunuz ama yinede o kalemi tutan ele, o eli harekete geçiren beyne Allah zeval vermesin. Fikirsizler bütün köşeleri kapmış, ABD ve Israilin sözcüğünü yapmaya devam ediyorlar. Türkiye de İsraile bir tek füze atsaydı o füze de gelip bizim başımıza düşseydi yine bu dünyadan gözü açık gitmezdik. Yusufa su taşıyan karınca kısası gibi.

  3. Hele şükür İran’ın İsraile attığı füzelere tiyatro diyen ve gözü dönmüş İsraile cevap veren İran’a saldıran “hain, gafil, ümmetçi vs..” yazarlara bir cevap. Bugün İran’ın karşısında olmak İsrail ve ABD ile birlikte Tükriye düşmanı olmaktır. Bu kadar net.NATO’dan çıktığımız gün bu yazar bozuntuları ABD ve İsrail’de kendine ev alsın şimdiden.Bizden tavsiye.

  4. Öncelikle israil`in bu cografyada öncelikle basbelasi olarak kuruldugu bir gercek.
    2ci dünya savasi buna olanak tanidi.
    Taritede basbelasiydilar bugünde !!!
    Hic bir kavim yok ki bu kadar hos görülmesin !!!!
    Bunlar bir araplar iki. Ayni soyun sopu !!!
    Gelgelelim cok aptal ve namussuz bir halkimiz var !!!
    Hep namussuzlari iktidara getiriyor !!!
    CALIYORLAR ama bizede veriyorlar diyorlardi !

    ( Yasar Nuri Öztürk vidyolarina bakin ! )

  5. Yapiyorsun bu işi.

  6. Bugünü de boş geçirmedim,sayın Vodinalı’nın bilgi dolu yazısı sayesinde

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!