Hüseyin Vodinalı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Kafkasya’da bir şeyler oluyor!

Kafkasya’da bir şeyler oluyor!

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

ABD, Rusya’yı (ve Çin’i) kuşatma hamlesinde Ukrayna ve Suriye ile eş zamanlı olarak Kafkasya’yı hazırlamaya girişti.

Gürcistan’daki renkli devrim girişimleri geri püskürtüldü. Fransız ve Amerikan ajanı olan Cumhurbaşkanı Zurabişvili tasfiye oldu ve sokağa çıkan Amerikan AB bayraklı Maidan taklitçileri de kıç üstü oturdu.

Ancak Amerika-İsrail-İngiltere (Fransa da plase Kafkasya’da) üçlüsünde oyun bitmez.

ABD tüm yumurtaları elbette ki aynı sepete koymaz. Hemen gidip Erivan’ın kapısını da çaldı. Paşinyan gibi Soros destekli bir Cumhurbaşkanı ideal isimdi.

ABD, Ermenistan’ı son 5 sene içinde Rusya ile olan geleneksel müttefikliğinden çekip aldı. Bunda Aliyev’in, Erivan’ı cezalandırmak isteyen Rusya ile Karabağ savaşındaki akılcı işbirliği de rol oynadı.

İsrail ise Azerbaycan üzerinden faaliyetteydi. Bakü’nün hem İran’ı kuzeyden rahatsız etme potansiyeli vardı hem de petrolü. Hem de İran’da onca Türk varken Türkiye gibi bir kardeş ile birlikte güçlü bir ikili müttefik oluşturma şansı!

Öte yandan İran da Suriye’de Esad’ı satarken, Ermenistan ile flörte de devam ediyordu.

Son olarak, 14 Ocak’ta Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken Washington’da stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.

Ermeni-Amerikan stratejik ortaklık girişimi ilk olarak Haziran 2024’te ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı James O’Brien’ın Erivan ziyareti sırasında duyurulmuştu.

ABD daha önce 2008’de Ukrayna ve 2009’da Gürcistan ile benzer anlaşmalar imzalamıştı.

Bu anlaşmalarda şu iki temel faktör yer alıyordu:

-Savunma ve güvenlik işbirliği, ancak olası çatışmalara ABD’nin doğrudan askeri müdahalesini garantilemiyor.

-NATO’ya katılım isteklerinin tanınması.

2021 yılında ABD-Ukrayna anlaşması, Washington’ın Ukrayna ihtilafını Rusya’ya karşı vekalet savaşına dönüştürmesinin öncesinde güncellendi.

ABD-Gürcistan ortaklığı ise iktidar partisinin ABD çıkarlarıyla çelişen, ulusal egemenliği ön planda tutan politikalar uygulaması sonrasında Kasım 2024’te askıya alındı.

ABD-Ermenistan Stratejik İşbirliği Anlaşması’nda önemli maddeler var:

-Ermenistan Savunma Bakanlığı’nda ABD ordusunun bir temsilcisi yer alacak. Bu madde 2008’deki Gürcistan’da aynen geçerliydi. Ben bizzat savaşa gittiğimde Tiflis’te Savunma Bakanlığı içinde dolaşan onlarca ABD Subayını görmüştüm.

-Ermenistan topraklarında bir Amerikan üssü kurulması da söz konusu. Ortak askeri tatbikatlar Eagle Partner (Ortak Kartal) adıyla 2023’te başlamıştı. Hangi ülkeleri hedef aldığını söylemeye bile gerek yok.

Rusya bu duruma nasıl bakıyor diye soracak olursanız. Suriye’dekine benzer bir tavır içinde; yani Trump yönetiminden anlayış dilenme noktasında. Geleneksel ilişkileri ve Avrasya Ekonomik Birliği üzerinden kendince diplomatik baskı yapıyor ama pek işe yaradığı söylenemez!

RUSYA-İRAN STRATEJİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

Rusya’nın bu gelişmelere karşı asıl hamlesi, ya da ABD’nin Rusya’ya karşı Ermenistan ile işbirliği hamlesinin arka planı da diyebiliriz; 17 Ocak’ta imzalanacak Rusya – İran Stratejik İşbirliği anlaşması.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan Cuma günü Moskova’da, iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir boyuta taşıyacağı ileri sürülen “Tam Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması”nı imzalayacak.

47 maddeden oluşan anlaşmanın askeri ve savunma konularını da içerdiği belirtiliyor.

Ancak İran ve Rusya arasına Suriye kara kedisi çoktan girmiş durumda. Zaten belirli sorunlar var ki, Ekim’deki Kazan Brics Zirvesi’nde imzalanacağı duyurulan anlaşma ertelenmişti.

Şimdi ise Trump’ın 20 Ocak’taki yemin töreninden önce imzalanması öngörülüyor.

Şam’ın Avrasya müttefiklerince “satılışından” kaynaklı sorunlar ise giderek su yüzüne çıkıyor.

Son olarak İran Devrim Muhafızlarının üst düzey komutanlarından Behruz Espati, Rusya’yı İran’a ihanet etmek ve İsrail’e yardım etmekle suçladı.

Esad rejiminin devrildiği günlerde Suriye’de bulunan Espati, yayımlanan ses kaydında İranlı yetkililerin resmi açıklamalarının aksine, ülkesinin Suriye’de “yenik düştüğü itrafında” bulundu ve Rusya’yı suçladı.

Behruz Espati, “İran’ın İsrail’e yönelik füze saldırılarının ardından Rusya, Suriye’de İsrail lehine hareket etmiş ve Beşar Esad iktidarına ve İran’a ihanet etmiştir” dedi.

Espati’nin yalanlanmayan ses kaydında, “Rusya, İran’ın Heyet Tahrir Şam’a karşı savunma stratejisini reddetti. Rus güçleri Heyet Tahrir Şam yerine sadece dağlık bölgeleri bombalıyordu. Rusya, İsrail’in İran üslerine saldırmasına olanak sağlamak için hava savunma sistemini kapattı” ifadeleri de yer alıyor.

Gerçekten de Rusya Suriye’deki varlığı süresince İsrail’in saldırılarına yanıt vermekten hep kaçınmıştı.

Putin’in İsrail ve Yahudi lobisiyle olan ilişkileri buna yol mu açmıştı? Bunu bilmek zor ama somut olarak yaşananlar ortada.

Ortaklık Anlaşması’na ilişkin gelen son dedikodular arasında, İran’ın imza metnindeki “Kırım’ın Rusya’ya ait olduğu” ifadesine karşı çıkması da var.

Putin’in Trump ile yeni bir Yalta anlaşması yapma hesapları işleri karıştırıyor.

Muhtemelen Pezeşkiyan gibi reformist bir ismin de benzer hesapları var.

ABD ve yancıları İsrail-İngiltere ile kollektif batı dediğimiz güruh da bu gevşemelerin fırsatını kolluyor.

Suriye’de alınan darbe büyüktü.

Küresel güney genelinde, Rusya, İran ve (zaten en başından beri sahadan kaçan uyanık tüccar) Çin’in güvenilirliği ve sağlamlığının sorgulanmasına yol açtı.

BRICS gibi bir oluşumun geleceği sadece Güney Asya’da iyi görünüyor şu aşamada. O da sorgulanabilir.

Moskova, Pekin ve Tahran’daki pazarlıkçı liderler, ABD ve İsrail gibi emperyalistlerin sadece ve sadece güçten anlayacağını hala anlayamamış.

Bunu şu anda sadece Yemenli Husiler idrak ediyor.

Kafkasya’da ilginç hikayeler dönüyor ve yakında sıcak odalarda konuşulanlar sahaya yansıyacak gibi görünüyor.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Evet, gerçekler bunlar. Akıl, mantık ve zekanın söylediği de aynen böyle. Ancak bu gerçekleri halklara anlatmak nasıl mümkün? Halklar gerek yayın kuruluşları gerekse sosyal medyada her gün sayısız kez beyin yıkamasına tabi tutuluyorlar. Emperyalist köleci bakış açısı maalesef Müslümanları da esir almış durumda. Peki kim uyanacak? Uyandıran var, uyanan yok..

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!