Nejat Eslen yazdı…
Bütün uluslararası siyasi meseleler coğrafya denilen mekan ile ilgilidir.
Atatürk bu nedenle, ‘’Ben siyasi meseleleri de askeri vaziyetlerde olduğu gibi harita üzerinde mütalaa ederim’’ demiştir.
Jeopolitik (ceopolitika), coğrafya denilen mekan ile ilgilidir ve coğrafya denilen mekan üzerinde ‘’geniş’’ düşünmeyi gerektirir.
Jeopolitik, güvenlik ve refah hedeflerini gerçekleştirmek amacı ile coğrafya denilen mekanı güce dönüştürür, avantajlı coğrafi dengeler için vizyon geliştirir.
Strateji, mevcut durum ile arzu edilen gelecek arasındaki köprüleri kurar.
Strateji, büyük hedefler için ‘’ büyük’’ düşünme sanatıdır.
Strateji, neyin, ne ile, nasıl elde edileceğini kararlaştırır.
Jeostrateji ise ‘’geniş’’ düşünen jeopolitik ile ‘’büyük’’ düşünen strateji arasındaki arakesiti oluşturur. Jeostrateji, büyük hedefler için coğrafya denilen mekanda, jeopolitik vizyonu stratejik hamlelere dönüştürür.
Afro-Avrasya coğrafyasının (Dünya Adası’nın) merkezinde konuşlanmış olan Türkiye’nin bu konumunu güce dönüştürme, Kuzey, Güney, Batı veya Doğu istikametlerinde (eksenlerinde) jeostratejik açılımlar (hamleler) yapabilme imkanı vardır.
2 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
paşam, işte 21. yüzyıl şimdi tam anlamıyla başladı.. türkiye bugüne kadar uyumadı, konjonktür müsait oldukça ilmek ilmek işledi.. nihayet kurudu türk devletler birliği ancak bu başlangıç.. onu çok ilerilere götürmemiz lazım. dili , dini, parası bir hale getirmemiz gerekiyor. bu bir süreç. amaç da o zaten.
selamlar.
komutanım, sizin de belirttiğiniz gibi, bu yazınızda yazdıklarınız, Türkiye’yi yönetenlerin ve Türk Devleti’nin Atlantik’çilik gözlüklerini atmakla mümkün olacaktır.