Avatar
Nihat Genç

Böbürlenme Tayyip Bey senden büyük Hadrian var!

featured

Nihat Genç yazdı…

Tayyip bey, Roma İmparatoru Hadrianus tıpkı sizin gibi 21 yıl iktidarda kaldı!

Milattan sonra 117-138 arası!

Hadrianus Anadolu topraklarında en çok eser bırakan imparatorun adı!

Aradan tamı tamına ikibin yıl geçmesine rağmen halen yıkılmamış ayakta yüzlerce eseri var!

Tayyip Bey’e benzeyen çok yönleri de var, öncelikle, Hadrianus da çok gezerdi, İmparatorluk’un merkezi Roma’ydı ama üşenmedi İngiltere’ye gitti, orada eserleri duruyor (117 km.lik savunma duvarı, eşsiz). İmparatorluğun kuzey sınırı Tuna’ya gitti, orada eserleri var. Hiç erinmedi ta Trabzon’a gitti, halen müzede eserleri var, ve, Afrika’ya birkaç sefer gitti, ve meşhur İskenderiye’yi neredeyse yeniden yarattı orada eserleri var!

Ve en çok sevdiği ve gittiği yerler, Efes’ti, ve İzmir’de ve Tarsus’ta ve Antalya’da ve Antakya’da ve Balıkesir’de ve İznik’te ve Bolu’da ve Dursunbey, Kırkağaç, Orhaneli, Erdek, Hisarlık, Mudanya, Gölyazı, Çavdarhisar, Ezine, ve Gazipaşa’da eserleri kartpostal kıvamında duruyor!

Anadolu’da Hadrianus’un İzleri adlı kitabın yazarı Onur Gülbay’ın kitabın girişindeki şu sözlerini alıntılayarak başlayalım:

‘…Roma İmparatorluğu’nun gücünün simgesi olan bu muhteşem yapıların tüm Roma dönemi boyunca Anadolu’da nerdeyse üçte birinin tek bir imparator döneminde yapılması, Klasik Arkeoloji açısından dönemin ne denli önemli olduğunu açıklamakta…’

Şu cümleler de Hadrianus’un kendisine ait:

‘.. Yaşam kısadır, durmaksızın, tükenmeden bize yabancıymışçasına, önceki ya da bizden sonra gelecek yüzyıllara değiniriz. Ama taşlarla oyunlarımda onlara yaklaştım. Sanat eserlerini kopyalayıp çoğalttırarak bu ilişkiyi pekiştirdim. Eminim yöneticiliğim, zaferlerim ve kurduğum kentler kadar villamdaki bu heykeller de konuşulacak. Hatta onlar dile gelip yirmi yıllık iktidarımın on iki yılını belirli bir yer mesken seçmeksizin geçiren beni de anlatacaklar…!’

Hadrianus neden önemli, çünkü bu topraklarda halen yaşayan 80 milyon insanın seksen milyonu da mutlaka Hadrianus’un eserlerini görmüştür. Ya şehrinde yanıbaşında ya tatile gittiğinde ya yolu üzerinde ya turizm fotoğrafları içinde ya da Efes’i ya da Kilikya ve Kapadokya’yı bilmeyen mi var, yani Hadrianus bir çok şehri yeniden restore edip kurdu ve bir çok şehri kendi inşa etti!

Hadrian’ın asıl önemi, aradan geçen ikibin yıla ve seller ve depremler ve yağmalara rağmen onlarca eseri hala ayakta!

Hadrian’ı bu yazıya konu edinmemin asıl sebebi, Hadrianus büyük depremler görmüş Antakya ve İznik’e deprem sonrası hemen gidip bu şehirleri hem restore ettirmesi hem de sıfırdan inşası, ve…

Deprem görmüş Antakya ve İznik gibi şehirlerden vergiyi bağışlayıp hiç almaması!

Ve betonun ve demirin kullanmadığı çağda mermerleri oyarak yüzlerce, binlerce, tapınaklar, tiyatrolar, stadyumlar, kapılar, geçitler, su yolları, yerleşim yerleri-kentler ve her biri eşsiz dünya müzelerini süsleyen heykeller yaptırması!

Hadrianus çağında Anadolu büyük bir şantiye görünümündeydi ve yaptığı eserlerle Anadolu altın çağını yaşadı ve sonraki yüzyıllarda eserleri taklit edildi ve Rönesans’ı tetikledi!

Bu büyük başarının bir sırrı olmalıydı, ki, bütün seferlerinde, bir, felsefecileri, iki, mimarları yanında götürürdü, sayın Tayyip bey, ve Hadrianus şiir ve edebiyatla ilgilenirdi ve Romalı olmasına rağmen kendini Yunan kültürü ve mimarisi konusunda yetiştirdi!

Akropolis Türkçe’de yukarı şehir demektir, kale hisar gibi şehirler yükseğe yapılırdı, ovaya tarlaya depremden korunmak için asla şehir kurulmazdı hem de saldırılardan korunmak için!

Anadolu tarihinin en büyük mimarı Hadrian gelin görün ki Tayyip Bey gibi dini bütün Müslüman değil pagan-dinsiz-kitapsız bir imparatordu!

Yeri göğü yaratan Zeus diye bir tanrısı vardı ve hatta kendini Zeus’la kıyasladığı ve hatta kurduğu şehirlerin ahalisi onu övmek için Zeus yakıştırmalarıyla anısına heykellerini yaptırmıştır!

Uçakları ve altında seksen tane kortej arabası olmayan Hadrian, keski aletleri ve halat ve kaldıraç’tan başka hiçbir şeyi yoktu. Yani teknoloji olmadan bunca harika eserleri yapabilmesi bence de hepimiz için ‘utanç’ verici!

Ve o eserlerin üstünde biz de tam bin yıldır oturuyor ve hiç sormuyoruz, bu harika mermerleri bu sütunları bu denli bezemeli süslü işlemeli oyan sanatçıları kimdi, bu eserlerin estetiğine karar veren yöneticilerin bilgisi eğitimi görgüsü nedir diye merak etmeyişimiz, içimizden kimseleri yaralamıyor mu?

Uşak, Afyon ve Kütahya’da halen onbinlerce –dünyanın en büyük mermer ocakları- mermer ocağımız var ve mermer taş bloklarını pek tabii başta Çin’e satıyoruz, ancak, neden mimarımız yok ve neden mermer bloklarını bizler hiç oyamadık konuşturamadık ve anıt yapılarımızda kullanamadık!

Sayın Tayyip bey, haşa bir dinsizi sizden üstün tutacak değilim, üstelik Hadrian’ın sevgilisi yanında bir de oğlan’ı yani 14 yaşlarında dillere destan bir sevgilisi vardı, Nil’de boğulmuş, ne desem bilmem.

Bir de bugün eski ruhunu kaybetmiş ama kısmen faşingi andıran bir nevi bahar eğlencesine festivale dönüşen Diozenes şenlikleri vardı ki ağzıma almaya korkuyorum. Diozenes şenliklerinde ahali Tanrılarla rahiplerle dalga geçerdi yol ortasında öpüşürdü önlerine çıkan devlet görevlilerine madik atar alay eder dalgasını geçerdi, ki, bu edepsizlikler rezillikler bayramını açılışını da Hadrianus yapardı, ne desem, ahalinin herkesle herşeyle dalga geçip eğlenmesini anlamak mümkün değil, ama Hadrian izin verirdi, haşa!

Kabul edelim, ikibin yıl öncesi Anadolu’ya yüzlerce eser vermiş Hadrianus muazzam bir yetenek!

Yöneticilerimiz ve sanatçılarımız ve medyamız ağzından bir kez olsun Hadrian ismini duymamak ne kadar acı verici bir körlük!

Kabul edelim, bütün insanlık tarihi bu eserlere hayranlığını yaza yaza çize çize bitiremiyor ve bütçemizde çok yüklü yer tutan turizm gelirlerimiz Hadrian sayesinde, dünyadan milyonlarca turist çekiyor!

Yani Hadrian’ın eserlerinin üstünden ikibin yıl geçmesine rağmen hala Hadrian’ın parasını yiyoruz!

Ve Hadrian, Anadolu’ya dünyaları kattı ve onca depreme rağmen canlılık neşe ve estetik ve kültür ve coşku getirdi. Ve şaşıracaksınız Hadrianus Anadolu’ya Roma Barışını getirdi, bu büyük mimari atılımın sırrı da burada, şehirlerin inşası için kimseye savaş açmadı!

Bu satırları yazmama ve Hadrian’ı hatırlamama sebep, son günlerde deprem bölgesinden yıkılmış çökmüş şehirlerin görüntülerini bütün dünya seyrediyor, çürük yapılarımızı ahlaksızlığımızı beceriksizliğimizi…

Ve bu yıkılmış şehirler için bize para lazım, ihracat üretim ve pek tabii en başta turizm geliri, ki, açtım Kültür Bakanlığı tanıtım fotoğraflarını….

Tanıtım resimlerinde nerdeyse istisnasız hepsinde Hadrian’ın şehirleri, tapınakları, sütunları, tapınakları, stadyumları!

İki bin yıl önce yaşanan ve onbinlerce insanın öldüğü o büyük depremlerde mesela Antakya ve İznik’e en çok ‘yardımı’ yapan Hadrian’dı, bugün, turizm gelirlerine yani ayakta kalmış turistik eserleriyle hala Antakya’ya deprem bölgelerine en büyük yardımı yine Hadrian yapıyor!

Ve seksen yıldır ülkeyi yöneten sağ iktidarlar ve tarikatlar ve cemaatler ve yağmacılar ve talancılar, soruma bir bin yıl daha karşılık alamayacağımı biliyorum, ‘eser’ nedir?

80 yılda inşa edilen 80 büyük yığın moloz mu?

Eser, nedir?

Yıkılmayan, ayakta, kalıcı, hayranlık verici!

Hadrian’ı geçtim, eski şehirlerimizin tam ortasında gidiş-geliş yollar yapmak için o güzelim Selçuklu Osmanlı şehirlerini yıkanlar kim?

Sivas Divriği Camii, Selimiye, Süleymaniye, Gök Medrese, Çifte Minare, vs. yüzlerce irili ufaklı şaheserlerimiz sembolik bir kenarda kalıvermişler. Modern şehre ve mimariye hiç ama hiç taşınamamış. Babadan kalma elmas yüzük gibi!

Herşeyi çabuk ve ucuzuna yapan grayderler buldozerler yol makineleri kamyonlar ekskavatörler deliciler vinçler kazıcılar yükleyiciler bin çeşit teknolojik alet elinizde…

Ve bu iş makinelerinin alayı tek bir eser tek bir sokak tek bir şehri inşa edemiyor, neden?

Şehri sokağı canlandıracak büyüyü huzuru rahatlığı ve güven duygusunu inşa edecek tek bir mimari eseri neden beceremiyoruz!

Çünkü iştahta şehvette parada talanda aşıralaşmış sağ muhafazakar kafalarda ölçü yok denge yok harmoni yok estetik yok cesaret yok bilgi yok teknik yok ahlak yok!

Yağma ve talan aşkı, ucube ve çirkin yüzbinlerce taklit bina, ve sonuç: yüzbinlerin ölümü ve koskoca şehirler yani seksen yılın birikimi gayrisafi gelirimiz bir gecede moloz yığınına dönüşüyor!

Böbürlenme Tayyip Bey senden büyük Hadrian var!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. İsiniz gucunuz hrykel😂😂herkes kendi atasina hayran yazik 😂😂

  2. Eser bırakmak için Allahının olması gerekmez. Hatta ne kadar Allahsızsan o kadar kalıcı eser bırakırsın. Benim için bu konu çok net. Keşke sizin için de bu kadar net olsa Nihat. Kalıcı eser Allahsızların işi. Aynen.

  3. Hitit medeniyetini konu alan bir önceki yazınız ve bugün Roma medeniyetinin Hadrianus eliyle bu topraklara bıraktıkları kültür mirasları ki bugün hala ekmeğini yediğimiz eserler; ‘altın yumurtlayan tavuk’ benzeri kıymetini resmeden örneklemeleriniz Anadolu’nun bugün mirasçıları olan bizlerin onlara olan vefa duygularımızı (borç değil, çünkü borcun bir miktarı olur) hatırlatması bakımından önemlidir.Teşekkürler Nihat Genç.

  4. 24 Mart 2023, 18:01

    Nihat bey, tam gerçekleri yazmış. bir gerçeğimiz de, bir Orta Doğu ülkesi olmamız. aynen diğer Orta Doğu ülkeleri gibi.

  5. Teşekkürler.
    Bundan daha iyi nasıl anlatılır, bilmiyorum.
    Bilimi ve aklı dışlayan iktidar, malesef yaptığı yanlışların nelere sebep olduğunu göremiyor, görülmesinden korkuyor.
    Sağolsun Nihat Bey, “Kralın çıplak görülmesini” çok güzel anlatmış.
    Tekrar teşekkür ederim.

  6. Mevcut dramatik durumu ve büyük trajedimizi yine çok güzel bir yazıyla bizlere anlatıyorsunuz, binlerce tşk.

  7. 24 Mart 2023, 12:35

    Teşekkürler Nihat Genç.
    Çok tüyolar veriyorsun.
    Türk Milleti
    İnşallah bu seçimlerde
    Benliğini hatırlar.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!