CHP yoldan nasıl çıktı?

Nihat Genç yazdı…

CHP’nin kendi kuruluşunu varlığını inkar etmesi, beş para etmez sağcı ve tarikatçı ve liberalleri alıp vatanseverleri kovması ve vatan hainlerinden özür dilemesi ve özerklik vaatleri, vs. hadi hepsini bir kenara koyalım, hafıza tazeleyip, CHP’nin geçtiğimiz on yıl içinde nasıl tarihi fırsatlar teptiğini hatırlayıp milletçe kahrolalım!

İddiam şudur, başarısızlıklarının eşi benzeri dünya tarihinde yoktur!

Bu kadar tarihi fırsat ‘ancak’ kasıtla bir tezgah bir senaryo sonucu tepilir, başlayalım!

BİR

AKP iktidarı Suriye Savaşı’yla Müslümanı Müslümana kırdırttı ve milyonlar ölürken on milyonlar göç etti ve Suriye parçalandı ve tarihin en kanlı örgütü İŞİD ortaya çıktı!

Türkiye’nin savaş gibi bir derdi yoktu, içerde ordu ve hukuk engelini ortadan kaldıran AKP’nin .ötü kalktı ve Osmanlı hayallerine kalkıştı ve tarihimizin en büyük fiyaskosu on milyon göçmen elimizde patladı!

CHP, Suriye Savaşı’na karşı köklü bir muhalefet neden yapamadı!

Dikkat edin Suriye savaşı boyunca Davutoğlu ve AKP hükümeti batılılardan tek bir karşı çıkış kınama almadı!

CHP’nin Suriye Savaşı’nda çok sert politik pozisyon alamaması acaba ürküteceği Batılı dostları mıydı?

Hatırlayın o yıllarda savaş ve karışıklık ve kontrolsüz bölgelerin ortaya çıkmasıyla PKK’ya Lazkiye’ye kadar inen bir Kürt koridoru gündemdeydi, yani bu koridor aşkına suskun kalmak biraz işlerine mi geliyordu?

Hatırlayın Amerikan’ın Irak Savaşı’nda da benzeri olmuş sol liberaller savaşla kuzeyde bir Kürt devleti kurulma şansı doğuyor diye Amerika’ya karşı çıkmamış ve milyonlarca Müslümanın ölümüne AKP medyası dahil sessiz kalmışlardı!

Şüphesiz birkaç CHP’li vekil dil ucuyla sözümona güya kınayan harcıalem laflar ettiler ancak savaşa karşı yekpare ve sert bir muhalif politika oluşturmadılar!

Oysa sadece Suriye Savaşı süreci AKP iktidarını yerle yeksan edecek vahşilikteydi, fetih hayalleri ve Emevi Camii’nde kılacakları namaz o günlerde manşette dalga konusuydu!

Başörtülü bacımın başörtüsü diyerek iktidara gelen AKP şimdi milyonlarca başörtülünün öldürülmesinde milyonlarca Müslüman çocuğun katledilmesi ve sakat kalmasında başrollerde oynuyordu!

Müslümanlar Müslümanlara kırdırtılıyor üstelik mezhep savaşları ve hatta İşid tarafından soykırım uygulanıyordu ve hatta İşid Suriye’den Türkiye’ye ve Avrupa’ya Amerika’ya kadar modern tarihin en kanlı eylemleriyle dünyayı ayağa kaldırmışken!

Üstelik Suriye Savaşı başlamadan önce Esat Tayyip Erdoğan’ı kardeşçe ağırlamış ve karşılıklı sınırlar açılmış ve hatta Suriyeli bakanlar Türkiye’yle Suriye’nin birleşebileceğini dahi söylüyorlardı!

Araya Haçlıların kullanışlı adamı Davutoğlu girdi ve Müslüman Kardeşler’i bahane ederek Esat’a savaş açıldı. Amerika ve Rusya ve İran aklınıza gelebilecek bütün emperyalistler silahları ve ajanlarıyla bölgede cephe açtılar!

Bölgeden her gün bombardıman ve kanlı savaş sahneleri görüntüleri geliyor ve halkımız infial içindeydi. Gözümüzün önünde bir ülke bizimkiler sayesinde parçalandı ve Müslüman göçmenler yollarda denizlerde insanlık utancı görüntülerle aç çıplak sahipsiz yurtsuz perişan öldüler öldürüldüler!

Bu savaştan bize ne deyip arkamıza Türk Milleti’ni alıp çok köklü ve sert bir ‘muhalefet’ neden yapılamadı!

Bir gizli el bizi Orta-Doğu bataklığına sokuyordu ve masaya yumruk o zaman vurulacaktı ve Tayyip Erdoğan emperyalizmin projesi BOP’un başıydı!

Ki, yandaş medya, o günlerde ‘ümmet, Osmanlı’ gibi kavramlarla uçuyor, Esat’ı Eset yapmış mezhep kavgalarını manşete taşıyıp akıllarınca savaşa haklı bir kılıf bulma peşindeydi, hatta Türk toprağı Süleyman Şah türbesini dahi IŞİD korkusuyla kökünden kazıyıp kaçırmışlardı!

Dünya tarihinde savaşların yıkmadığı iktidar indirmediği kral olmamıştır, CHP sayesinde Türkiye hariç!

Çünkü elinizde insanlığımızı utandıran kardeşi kardeşe kırdırtan binlerce savaş görüntüsü var ve bu görüntülerle millet panik ve korku içindeydi!

Ve millet Müslüman dediklerimiz şeytan çıktı Müslüman diye güvendiklerimiz Haçlı ordusuyla birlikte Müslüman öldürüyor, diye ayağa kalkmıştı!

Ve ülke kaynakları heba edilmekte ve asıl, kime karşı, Müslümana karşı savaşıyorsun!

Soralım, AKP’yi devirecek bu büyük imkan CHP tarafından neden kullanılamamıştır, bence, hem Fetö ve PKK ve hem de batının kullanışlı liberalleri CHP’nin beynine karargahına girdi kafasını alt üst etti!

Savaşa karşı saf ve duyarlı ve köklü ve tam karşıdan CHP’nin muhalefet etmesine izin vermediler!

Aksine göçmen sorunuyla sonuçları halen başımıza bela Batı’nın tezgahı bu savaşın başlatıcısı ve kışkırtıcısı Davutoğlu’na on vekil verip baştacı edildi ve seçim arifesinde de Suriye Savaşı’nın utancı ve vahşi sonuçları Davutoğlu yüzünden manşete taşınamadı ekranlarda konuşulamadı!

    İKİ

Aynı yıllarda Türk ordusu ve hukukuna karşı operasyonlar son raddeye gelmiş binlerce subay haksız hukuksuz ve sahte delillerle hapse atılmıştı!

CHP yine sözde dil ucuyla ve bir iki vekilinin gayretiyle operasyonlara karşı çıkmış, ancak o yıllarda Gezi’yi ortaya çıkartacak kadar halkın içinde yoğunlaşmış patlayacak basıncı siyaseten parti olarak kullanamadı!

O yıllarda CHP üst yönetimine hem Suriye Savaşı hem de Fetö operasyonlarına karşı sert ve etkili bir dil ortaya koyamıyorsanız diye yüz yüze defalarca uyardık!

Fetö’yü başımıza bela eden AKP’dir, yana yakıla hem Fetö hem de AKP’ye karşı çok sert bir dil geliştirilmeli, dedik.

Anlamak mümkün değil, CHP Fetö de zarar görür diye operasyonlara karşı göğsünü siper edemedi, yarım yamalak güven vermeyen kuru laflarla gaz alındı, yani geçiştirildi, hepsi bu.

Fetö operasyonlarıyla infial içinde halkımızın güvenlik ve beka endişelerini sahiplenemedi!

Şu hale bakın, Türk Tarihinin en büyük siyasi olayları yaşanıyor ve ordu ve hukuk Fetö ve hamisi AKP tarafından imha ediliyor ve CHP gaz almak dışında siyaset üretemiyor!

Ki, o yıllarda hem Suriye savaşı hem Türk Ordusu’na yapılan hukuksuz saldırılarla kamuoyu panikte ve ayaktaydı ve devlete sahip çıkacak öncü ve sürükleyici ve güvenilir bir lider kadrosu bekliyordu!

AKP’yi devirmek için adına Silivri denilen bu büyük tarihi fırsat da kaçırıldı!

Kılıçdaroğlu neden Fetö’ye meydan okuyan bir dille karşı çıkacak cesareti kendinde bulamadı, aklınca suçu AKP’ye yıktı, ki doğrudur, ancak kamuoyu karşısında tarafsızlığı ve güvenliği test ediliyordu ve hem Fetö hem AKP arasında asla ayrım yapmamalıydı!

Görüşüm nettir,  CHP’ye sızdırılan Fetöcü unsurlar Kılıçdaroğlu ve CHP’nin elini ayağını bağladı, CHP’nin yolunu ve rotasını değiştirip bu büyük tarihi fırsat heba edildi!

   ÜÇ

Açılım süreci ve Hendek olayları!

Beşyüzün üstünde özel harekatçımız ve binlerce doğulu genç öldü, her gün ekranlarda kan gövdeyi götürdü, Allah’ın her günü Kobani olayları konuşuldu, ve CHP’nin kafası bu süreçte yine çok karışıktı!

Toprak bütünlüğüne sahip çıkması gereken CHP bugünlerde PKK lehine Kobani diye tutturdu!

Kobani’niz batsın!

Açılım’ı başımıza bela eden AKP’ydi, Güneydoğu’da bubi tuzaklarıyla her sokağın PKK’nın eline geçmesine seyirci kalındı, akıllarınca sokakları kapatıp öz yönetim gerçekleştiriyorlardı ve Oslo’da görüşmeler ve Habur’dan elini kolunu sallayarak giren PKK’lılar, ve valilere PKK’lılara dokunmayın emirleri, ülkede büyük bir infial uyandırdı!

Bu yıllarda topluma korku endişe salan IŞİD’in ve PKK’nın kanlı saldırılarını unutmayalım, Suruç’taki bombalı saldırıda 35 kişi öldü, Gar Katliamı şehrin göbeğinde 109 kişi katledildi ve Kızılay Güvenpark’ta PKK saldırısıyla 38 kişi öldürüldü ve Genelkurmay’ın içi denecek Merasim sokakta (ki meclise yürüme üç dakika) 30 kişi öldürüldü!

Tüm bu katliamlar karşısında CHP yine PKK saldırılarını dil ucuyla kınadı, oysa CHP, bütün bu katliamları IŞİD PKK demeden çok sert şekilde kınayacak Türk Milleti’ni arkasına alacaktı!

Mesela Güvenpark saldırısı sonrası tek bir CHP’li olay yerine ve sonra yasına matemine katılmadı!

Değil bütün bu katliamlar, tek bir bombalı saldırı dahi AKP iktidarını devirmeye yeterdi, ülke tarihinin kaos içinde en kanlı günlerini yaşadık ve PKK’yı üzmemek adına CHP bu tarihi fırsatları hiç edip devlete ve toprak bütünlüğüne sahip çıkamadı!

CHP yönetimi ülkenin bölünmezliği ve toprak bütünlüğü konusunda Türk Milleti’ne güvence veremedi, aksine ‘kobani-kobani’ deyip şüpheli şaibeli milli düşmanlardan yana bir görüntü verdi!

Türk istihbaratına, bayrağımız ve ordumuz dışında PKK denen vahşi örgüte ikinci bir bayrak ikinci bir ordu kurulması emri verildiği Tayyip tarafından dillendirildi ve gizli masalar milli bir utançla ortaya çıktı, satılmış akil adamlar halkı ikna turuna ve Diyarbakır meydanında megri megri gırla gitti!

Sonuç, bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti hem HDP’nin hem AKP’nin karşısına geçecekti, geçemedi.

Ve bu çok derin milli beka endişesiyle devrilmekte olan (ki anketler o günlerde AKP’yi yüzde onbeşlere düşmüş gösteriyordu) AKP yine paçayı kurtardı!

Ve, yıllar sonra AKP’nin büyük çalımıyla HDP AKP’nin düşmanı oluverdi ve CHP HDP’yi kucakladı!

Ki, onu da söyleyeyim, HDP’den hayır gelseydi AKP HDP’yi CHP’nin kucağına atmaz işbirliğini sürdürürdü!

Bugün seçimler neden kaybedildi deniyor, milli güvenlik endişesi yüzünden!

Milli güvenlik endişesi o yıllarda CHP’den ülkeye toprağa ve anayasaya sahip çıkmasını bekliyordu!

   DÖRT

17-25 Aralık olayları Türk Tarihi’nde ancak Fetret dönemlerinde ortaya çıkan çok büyük bir yarılmadır.

Çünkü devlet o gün ortadan ikiye bölündü.

Savcılar polisler bürokrasi, kim, hangi makam hangi bakanlık kimin elinde, keşmekeşe ve devlet içi iç çatışmaya döndü!

Türk Devletleri Tarihi’nde ancak bir-iki kez görülmüş bu büyük felaketi hepimiz yaşadık!

Devlete sızmış Fetöcüler bayrak açtı ve Tayyip ve MİT başkanını ve şürekasını tutuklamaya kalktı!

CHP ve Kılıçdaroğlu, hem Fetö hem AKP’yi karşısına almalıydı, ama olmadı, o günlerde Kılıçdaroğlu’nda tuhaf yüz ifadeleriyle bir şeyler oldu, ve…

Kamuoyuna Fetö’nün sızdırdığı ses kayıtlarına sahip çıkıp dillendirirken Fetö tarafına yine hiç dokunmadı ve tam tersi hem Fetö’nün dersanelerine sahip çıkıldı ve hem de Samanyolu TV önünde Fetö’ye sahip çıkılan görüntüler ortaya çıktı!

Oysa çok basit, toplumu arkasına alabilmek için hem AKP hem Fetö ikisini de karşısına almalıydı.

Tuhaflık burada, Fetö’ye dokunmadı o meşhur ses kasetiyle (ki  Fetö’nün de isteği buydu) Tayyip’e saldırdı. Burada duralım. İkisine birden saldırmayışı Kılıçdaroğlu’nun o gün sonu oldu. Güvenilirliği gitti. Ve Fetö’nün kullanışlı elemanı haline o gün geliverdi ve AKP’nin eline büyük koz verdi! Kılıçdaroğlu sayesinde AKP hem PKK ve hem de Fetö yükünden kurtulmuş hem de bu iki haini CHP’nin sırtına yüklemiş oldu!

Oysa olup bitenden CHP’ye ne?

CHP o gün hem Fetö hem AKP’yi ikiz kardeşler olarak suçlayıp devlete ve cumhuriyete sahip çıkacaktı!

Düşünün bir devletin savcılarıyla bakanları birbirini tutuklamaya iç savaşa girişmiş, yani, devlet ortadan karpuz gibi bölünmüş ve bu tarihi fırsat niçin kullanılamadı?

Bir ara toplam alalım. Genelkurmay başkanı ve binlerce subay sahte belgelerle tutuklanmış ve Suriye savaşı ve ülkenin her sokağında katliamlar ve devlet AKP sayesinde ortadan ikiye bölünmüş iç savaş manzarası, bütün bu süreçlerde devlete ve Cumhuriyet’e anayasaya ve toprak bütünlüğüne ve milli güvenliğe sahip çıkması gereken CHP’nin kafası çok karışık. Ya PKK şüphesi ya Fetö şaibeleri içinde sıkıştırılıp kıskaca alındı!

Keşke CHP de Hindistan’ı kuran Kongre Partisi gibi ‘yolsuzluklar içinde’ tarihe karışsaydı, çok daha ağırı oldu, ihanet ve utanç içinde infilak etti!

    BEŞ

Dünya çapında şöhreti ve yankısı olan Hrant Dink cinayetinin arkasında kimler var diye uzun bir on yıl ayağa kalkan bir CHP yok.

O sessiz on yıl boyunca liberaller ve Fetö cinayeti Ergenekoncular’ın (derin devletin) üstüne yıkmış ve kirlettikleri ordu, devlet, derin devlet imgesiyle iktidarlarının keyfini sürüyordu!

Hrant cinayeti en azından AKP döneminde yapılmıştı ve failini bulmak AKP iktidarının göreviydi, ancak fetöcüler kafaladıkları liberaller ve medya vasıtasıyla faili çoktan bulmuşlar ve üzerini kapattılar!

Bugün bile Hrant’ın dostları katilin Fetö olduğunu inkar edecek kadar sıyırdıkları kafadan delilikten kurtulabilmiş değiller, bu hastalığı CHP’ye bulaştırdılar! CHP medyası bugüne kadar bir kez Hrant’ı öldüren Fetö ve suçüstü yakalanıp kasıtla susan liberallerdir, diyemedi!

Oysa katil gün gibi ortada, katil dans ediyor, katil Fetö’nün ve AKP’nin iktidarında.

Her gün başta Habertürk ve CNN katillerin derin devlet olduğunu her akşam beyin yıkayarak veriyor ve CHP karanlıklar içinde uyutulmuş uyuşturulmuş!

Hrant’ın ölümüyle oluşturulan derin devlet algısıyla CHP’ye kumpas kuruldu ve liberaller istisnasız bütün ekranlarda gondol şarkıları söylüyor, Taraf gazetesi kapış kapış ve kitleler Kurtlar Vadisi ve Ezel gibi dizilerle kasıtla karanlığa boğuluyor!

Bir akıllı dürüst adam çıkıp Hrant cinayetinin arkasında Fetö var diyemedi!

Ve Hrant cinayetiyle Kemalist ve ulusalcı ve Cumhuriyetçiler kriminiliza edildi ve tam tersi vatanseverlerin kriminiliza edilmesi yeni CHP’nin hain liberallerle tıklım tıklım doldurulmasına vesile oldu!

Yani Hrant cinayetiyle kirletilen Cumhuriyetçilik algısının keyfini sadece liberaller ve Fetö değil CHP’de vatanseverleri temizleyerek çıkardı!

Oysa sadece Hrant cinayetinin izi sürülerek faillerini devlete polis şefi olarak yerleştiren AKP iktidarı, bir değil on kez indirilirdi!

     ALTI

Bu süreçte, SKY’dan kovuldum ve sırasıyla Avrasya, Halk TV ve Ulusal Kanal’da dörtyüzün üstünde haftalık programlar yaptım.

Bütün programlarımda istisnasız yahu bu ülke ‘çalınan sınav sorularını’ niye konuşmuyor, dedim, ısrarla her program dedim.

Çünkü on yıl boyunca çalınan sınav sorularını medyada dillendiren tek kişi yoktu! İhtilaller olup Basra harap olduktan sonra ancak cılız birkaç ses çıktı, o kadar!

Milyonlarca gencin hakkını yiyen Fetö tarafından çalınan sınav sorularına karşı CHP yönetimi acaba niye çok yüksek perdeden bir ses çıkartmadı, hepsi laf olsun cılız geçiştirilen birkaç cümle, bu kadar!

Oysa çalınan sınav soruları devletin namusudur!

Devletin namusuna hukukuna sahip çıkması gereken de Cumhuriyet’i kuran CHP’ydi!

Devlet hakkaniyetli ve güvenilir bir sınav dahi yapamıyorsa devlet değildir!

Bugün devletin sınavına, milli piyangosuna ve seçimlerine, kimse inanmıyorsa, devletin bu asli olmazsa asla olmaz kurumlarına sahip çıkılamayışıdır.

Tam tersine, çalınan sınav soruları karşısında yer yerinden oynamalıydı!

Ve bir daha soralım CHP’yi susturan kimlerdi?

    YEDİ

Fetö darbesi!

Türk ordusuna yerleşmiş doksan bin casustan söz ediyoruz, böyle bir şey mümkün olamaz, beş kişi değil on kişi değil, doksan bin, demek ki, devletin ordusu hukuku işgal edilmiş!

CHP bu işgal görüntüsünü kasıtla ‘işgal’ diyerek tanımlayıp anlatamadı!

Hiç suçu olmadığı halde önce karmaşanın kafa karışıklığının sonra ihanetin tam ortasında kaldı!

Türk ordusuna sızmış Fetöcü unsurlar devletin halkın vergileriyle onlara teslim ettikleri savaş uçaklarıyla halkı bombaladı!

Savaş uçaklarının ses bombaları Ankara semalarında sabaha kadar sürdü başta Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları Fetö tarafından esir alınıp elleri kelepçelendi!

Ve çok tuhaf, Halk TV o gece, Fetö darbe bildirisini okudu ve bildiride darbeyi laik cumhuriyetçi ordunun yaptığını seyircilerine bildirdi, ve hem Bağdat Caddesi’nde ve hem de Ankara Tunalı Hilmi’de halk bu yayınlara inanıp savaş uçaklarını alkışladı. Yani ihanete bilmeden kandırılıp ortak oldu! Açık ki Halk TV’ye Fetö tarafından yerleştirilen unsurlar bu bildiriyi okuyup Cumhuriyetçi seçmeni yanıltmak için bugünler için beslenmiş!

Kılıçdaroğlu artık dümensiz bir yola girdi, Fetö tarafından kandırılıp, bekle, darbe oluyor, iktidar senindir diye aldatılıp, maymuna döndürüldü!

Ve o gece sokağa çıkması gereken CHP’liler sonra kendilerini ‘evet mecliste AKP’yle birlikte darbeyi protesto ettik’ diyen bir avuntuyla yetindiklerini sandılar ama sokakta onları görmeyen halk inanmadı!

Ve hem Fetö karşısına hem de bu belayı başımıza saran sensin diye AKP’nin karşısına dikilmesi gereken cumhuriyetçi kitleler bekleyedursun AKP nihayet ‘kahraman’ olma şansını yakaladı ve halkı sokağa sürüp kendilerince destanlar yazdılar! Bu belaları başımıza saran kendileri değilmiş gibi şeytanı oldukları sürecin anında hokus pokus kahramanı oluverdiler!

Bu süreç CHP için bir iflas en azından muazzam bir beceriksizlikti ancak sonra sonra anladık ki darbe gecesi kendi kitlelerini harekete geçiremeyen CHP .ötü başı çoktan Fetö’ye kaptırmış, akıl almıyor, evet doğru duydunuz, bu tarihi fırsatı da devletin bekası ve Cumhuriyet adına lehlerine kullanamadılar!

Fetö’yü devlete yerleştiren AKP’dir, bu kadar açık, yani darbenin suçu da günahı da müsebbibi de AKP’dir, ancak CHP sayesinde film tersine döndü!

Tersine AKP küllerinden doğdu ve mitolojik kahramanlar gibi meydanlarda medyada bas bas hem Fetö’yü hem CHP’yi itham eden yaralayıcı yıkıcı parçalayıcı ve altından kalkılmaz şaibelerin şüphelerin hedefine oturttu!

Soralım, darbeden, güven vermeyen şaibeler karanlık tezgah suratlı bir CHP çıkmasının sebebi acaba nedir kimlerdir?

   SEKİZ

Ve tüm Cumhuriyetçiler’i partiden temizleyen Kılıçdaroğlu işe Seyid Rıza gibi vatan hainlerinden Fetö’den özür dileyerek başladı, partiye PKK şaibesi olan Kaftancıoğullarını Sezgin Tanrıkullarını ve Atatürk’e kefere diyenleri ve Merve Kavakçı’nın kocasını ve nicesini doldurdu!”

Ve tarihimizin en büyük haini Mustafa Sabri’nin soyundan Ekmeleddin’i aday gösterdi!

Ve CHP’ye sızdırılmış Fetöcü ve PKK’lı unsurlar karşısında cevap veremedi aksine suçlamaları doğrularcasına bu hainleri liste başlarına koydu!

Ve gelişen milli savunma sanayine sahip çıkacağına laf soktu ve milli güvenlik politikalarına hainlerin diliyle karşı geldi ve AKP artığı çöplerle altılı masayı kurdu ve darbe gecesi ortalıkta hiç görülmeyen başta Akşener gibilerle ittifak yaptı ve PKK ve Fetö şüphe ve şaiyalarıyla baş başa kalıp seçime girdi!

    DOKUZ

Ve 6 Şubat 2023’de dünya tarihinde eşi benzeri çok az görülen kıyameti andıran bir deprem oldu!

İkiyüzbine yakın insanımız öldü!

AKP’nin yolsuzlukları Kızılay’ı çadır satması imar yasaları, şüphe götürmez şekilde, depremin suçu faili ortada!

6 Şubat sonrası bir ay içinde AKP çöktü!

İnananı destekleyeni kalmadı, istisnasız her vatandaş, bu iş bitti, dedi!

Deprem çok büyük yıkımdır ancak ekonomi için bir şanstır, yüzbinlerce yeni bina yapılacak ve yüzlerce inşaat şirketi bölgeye akacak ve o kadar betonu taşı tahtası musluğu kapısı işçisi ekonomiyi canlandırır!

AKP dört koldan inşaata girişip seçimlere üç ay da kalmışken CHP’nin Fetö ve PKK’yla iç içe yüzünü ve çok yaygın medya ve devlet imkanlarını kullanıp CHP’yi köşeye kıstırdı! Depremzedeleri kovan CHP’li belediyeleri utançla izledik!

O günlerde CHP’li üst yönetimin tavır ve davranışlara yakından şahit oldum, gördüklerime inanamadım, aralarında bakanlık dağıtmaya çoktan başlamışlar, kibirlerinden tafralarından geçilmiyor, yüzde yüz garanti diyor başka hiçbir şeyi ciddiye almıyorlar, sonradan öğrendik ki AKP’yi yüzde 25’lerde gösteren bir anket ellerine tutuşturulmuş!

Toplam, Suriye Savaşı, on milyonlarca göçmen, mezhep savaşları, Müslümanın Müslümana kırdırtılması ve bombalı saldırılar ve önce devletin karpuz gibi ortadan ikiye bölünmesi ve sonra darbe ve tarihimizin en trajik depremi!

Bu tarihi fırsatları kaçırmak beceriksizliğin ürünü hiç değil!

Üst üste bir daha yaşanması ancak 1000 yılda bir olan bu tarihi fırsatları CHP’ye kaçırtan, Fetö ve PKK ve liberallerin CHP’yi işgal etmesi!

Cumhuriyet’i kuran partinin beyniyle oynaması, tersanelerine girilmesi!

Kuruluşunu inkar etmesi, özerklik sözleri vermesi,  hainlerle iş tutması!

Kendine olan güvenini kaybetmesi!

Suçüstü yakalanmış tescilli hainleri liste başına taşıması!

Muhalif ekranları beka konusunda millete zırnık güven vermeyen soytarı liberallerle doldurması!

Ve: Hasar çok büyük!

Bugün CHP’nin elinde kalan tek şey belediyeleriyle fonladığı beslediği sosyal medyayı yöneten trölleri!

İhanetle yanıp kül olduklarının hala farkında değiller!

Ağırlığı ‘varlığı’ kalmadı!

Ve Cumhuriyet’in nöbetini tuttuğunu sandığımız aydınları işte bu yalan-dolan sahte-çürük tutarsız akılsız politikaların peşinden sürüklediler! Cumhuriyet Gazetesi, Sözcü Gazetesi, Tele 1, Halk TV, alayı, (şu Amerika’daki tuhaf tarikatlar gibi) ‘toplu intihar’ ettiler!

Cumhuriyetçi seçmeni oyaladılar kandırdılar ve affedilmez bir hayal kırıklığına sürüklediler, yetmedi!

Tarihin büyük kırılma anlarında Türk Milleti büyük devlet adamları çıkartmayı hep başarmıştır, Köprülüler, Gazi Osman Paşalar, İstiklal kahramanlarımız, işte bu susturulmuş posterci Atatürkçü aydınlar dürüst bir vatansever siyasetçinin gelmesini de el birliğiyle engellediler! Cumhuriyetçi seçmeni bunca ihanete ve hezimete rağmen hala Kılıçdaroğlu’na mecbur bırakma görevini yerine getirdiler!

Tarihin büyük kırılma anlarında büyük devlet adamları yanında milletimiz padişaha karşı cesur konuşan eyvallahsız aydınlar çıkartmayı başarmıştır, Cumhuriyet ve Sözcü gazetesi yazarları, istisna!

Yakılmış yıkılmış çökmüş hurda kalıntılar üzerine ileride Tarihçiler konuşmaya başladığında, dünya coğrafyalarında eşine rastlanmayan kendi kendini imha eden bir ‘mahvoluş’un izlerini hayretle resmedecek!

Bir daha ele geçmeyecek tarihi fırsatlar ki son şanslarıydı satılmış fonlanmış tayin edilmiş esersiz kifayetsiz maaşlı ve kirli ve şaibeli siyasetçi ve yazarlar ve sözümona posterci Atatürkçüler tarafından heba edildi!

Bu sürecin başlarında bizler de CHP’ye yakındık ve sürecin ikinci yarısında ihaneti gözlerimizle gördük uyarmaya başladık. Vatan hainleri komuta kadrosunu ele geçirmişti. Ve tarihi savaşın kaybedileceği ve Cumhuriyet sancağının düşman eline geçmesi an meseleydi.

Bu toprağın çocukları Mustafa Kemal’in askerleri bizler Cumhuriyet sancağı düşman eline geçmesin hepten mahvolmayalım korkusuyla ‘sancağı’ komutanları ihanet etmiş bu savaşta işte bu sütunlarda göğsümüzü siper edip koruduk!

Bu sütunlarda lekesiz yenilmemiş ve onurla gururla ve tertemiz Cumhuriyet sancağını açıp bu kanlı ve ihanet dolu süreçler boyunca Fetö’ye PKK’ya AKP’ye ve maalesef CHP’ye karşı ve sözümona gardolapçı Atatürkçülere karşı dalgalandırdık!

Düşmanla işbirliğine girmiş küstah kibirli zavallı ve dümenci tezgâhçı ve cüce bu aydınları-elitleri, büyük Türk Milleti’ne şikayet ettik!

Bugün onurla bağımsızlıkla nara ata ata konuştuğumuz yer, bu tertemiz Cumhuriyet Sancağı’nın gölgesi, bu sütunlardır!