Avatar
Nihat Genç

Paranın efendileri

featured

Nihat Genç yazdı…

Antakya’da binbeş yıl önce dünya tarihinin en büyük depremlerinden biri yaşandı ve yüzbinlerce insanın öldüğü o günkü felaket anlarında dahi insanlar birbirlerini öldürecek sertlikte dini bir kavganın içindeydiler! Tanrı tek midir üç müdür diye İstavroz’u tartışıyorlardı, tarihçiler, bu kadar büyük bir deprem bile aralarındaki kanlı istavroz tartışmasını durduramadı diye bahseder!

Gerçekten, Tanrı üç müdür tek midir, halkımız enkaz altında milletçe tarihi bir felaket yaşarken en doğru soru budur, Tanrı tek midir üç müdür?

Borsa, felaket fırsatını kaçırmadı ve çimento hisseleri borsada tavan yaptı!

Kim bilir ölenler arasında hissesi olanlar da vardır ancak borsada ayakta kalanlar ölenlerin hisselerini de gözlerimizin önünde kapış kapış mideye indiriyor ve borsa büyük felakete rağmen günlerce durdurulmuyor.

Borsa bu gücünü kimden alıyor?

Kimdir bu akbabalar, paraya tapanlar!

Paranın efendileri!

Önce hangi enkazın altındayız onu tanıyalım!

Hangi mabede tapıyorsak bu enkaz o Tanrı’nın lanetidir!

Birlik beraberlik zamanı ve büyük bir acı içindeyiz evet ama mesela Maraş ve özellikle Hatay’da bu kadar çok sayıda kıyamet kadar çürük bina hangi Tanrıların marifeti!

Başlı başına yüzlerce apartman dolusu bir sokak toptan çöküyor ve bunca binayı yapan susan görmeyen bunca binaya dokunmayan izin veren ve hala aman konuşmayın diyen hangi tanrılardır?

19. yüzyılda gelmiş geçmiş dünya tarihinin en büyük servetlerini ele geçiren Rothschıld hanedanı-ailesinin gücü komplo kumpas şehir efsanesi hiç değil gerçektir! Rothhschıld ailesi savaş bitmeden Waterloo’da Napolyon kazandı yalan haberiyle düşük hisseleri toplamış ve Avrupa’nın efendisi hükümdarlardan büyük bir güç haline gelmiştir!

Hisse senetleri ve tahvillerle hükümdarlar krallar imparatorluklar nasıl etki altına alınıp yönetilir işte Rothschıld ailesinin kendilerinin izin verip yayınladıkları çok kalın ciltli aile tarihlerinde ortadadır, savaşlar çıkıyor ve Rothschild ailesi her iki tarafı da tahvilliyor!

Büyük soru şudur, 1789 devrimiyle krallıklar devrildi ancak Avrupa’da onlarca yıl süren Napolyon savaşlarıyla yeni tür bir krallık ilan edildi, Cumhuriyet gitti yerine paranın efendileri geldi!

Üstelik gettoda hapis işkence ve aşağılama ve sınırlamalarla yaşayan Rothschıld ailesi eşit yurttaşlık haklarını 1789 Fransız ihtilali haklarıyla kazandı!

Ancak aile kendini herkesle eşit insan yapan Cumhuriyet’e ihanet etti ve bugüne kadar sağcı muhafazakar parti ve tarikatlar ve krallar yani Cumhuriyet düşmanlarını fonladı ve destekledi!

Cumhuriyet kazanımlarıyla Cumhuriyet düşmanı olmak, demokratik haklarla demokrasi düşmanı olmak, gözü dönmüş para babaları ve tarikatlar sayesinde, bu nankörlük, gözünü para bürümüşler tarafından, hep böyle oldu!

Fransız ihtilaliyle kazanılan haklar en başta Rothschıld ailesiyle ortadan kalktı ve başta Avrupa siyaseti para babalarının manipülatörlerin spekülatörlerin yani borsacıların kulu kölesi köpeği haline geliverdi!

Ve elinde büyük hisseler tutan para babaları yeniden imtiyazlı ‘dokunulmaz’ ‘korunan’ yeni ‘krallar’ haline geliverdi, o gün bugün!

Borsaya para babalarına hisselere tahvillere o gün bugün tapınan yeni bir Tanrımız var! Halkın iradesi gitti ve yerine İşte servetlere para babalarına tapınan ve sorgulamayan vahşi kapitalizm geldi! Yani para babalarının işgal ettiği ya da etki atına aldığı ya da ilga ettiği ya da tesirsiz hale getirdiği ya da daha çok kazanmak için habire savaştırdığı iktidarlar ve meclisler vahşi kapitalizmin karakteri haline geliverdi!

Toplumların hayatına çoktandır milli irade-halk iradesiyle seçilmiş meclisler değil büyük patronlar büyük holdingler ve borsa zenginleri ve onların medyası ve onların siyasileri satın alması karar veriyor!

Kapitalist dünyada iç savaşlar ülke savaşları silahlara bombalara her şeyi yaratan her şeye hükmeden her şeye karar veren işte bu para babalarıdır! Paranın gücü tarikatları dinleri hatta muhalifleri her şeyi satın almaya yetiyor!

Gözü kara bu vahşi para babalarının işte son savaşı, Amerikalı büyük patronlar Avrupa’yı gözlerinizin önünde Ukrayna savaşına doğru sürükledi!

Cumhuriyet kuru kuru sadece hukuk önünde her şeyin eşitliği değildir, Cumhuriyet’in onlarca denetim ve sorgu ve yargı kurumları vardır, meclis denetimi vardır, bağımsız savcıları vardır, Cumhurbaşkanlığı denetim kurumu vardır, Danıştay Sayıştay Yargıtay gibi kurumları vardır!

Bu bağımsız yargı kurumları kimseye üstünlük sağlayamaz, kimseye dokunulmazlık imtiyaz veremez ve herkesi herkesle eşitleyen, astığı astık kestiği kestik yasaları ve arkalarında meclis ve halk iradesi vardır ve Cumhuriyet’in yasal organları ‘tek otoritedir ve bağımsızdır ve güçlerini milli egemenlikten alır!

Cumhuriyet’e şirk koşanlar ülke bütünlüklerini ve toplumu bir arada tutamazlar, o tarikat bizim o iş adamları adamımız, diye kayıranlar, Cumhuriyet düşmanlarıdır!

Sorun iki tane müteahhidin cezaevine atılması değil, para babalarının belediye başkanlarına siyasi partilere ve devlete ve meclise ve seçimlere ve medyaya müdahil olmalarına karşı durmak ve siyaseti çıkarları doğrultusunda yönetmelerinin tek karar verici otorite meclis ve yargı yoluyla önüne geçmektir!

Cumhuriyet, meclis ve yargı kurumlarıdır, başka Tanrı tanımaz!

Hem kendi işadamlarını tarikatlarını koruyup kollayacaksın ve yargı ve meclis onlardan asla sual edemez diyeceksin hem de bu ‘enkazın’ altından kalkacaksın, mümkün değildir, bin yıllar geçse aynı felaket aynı enkaz aynı çürük yapılar devam eder!

Herkes Cumhuriyet dersini iyi çalışsın, öfke ve nefretini yanlış mecralarda heba etmesin!

Tarikatları patronları iş adamlarını borsayı Tanrı edinip dokunulmazlık vermiş iktidar ve muhalif partilerin hepsine Cumhuriyet’i ne olduğunu bir toplumun ayakta kalabilmesi için bağımsız yargının HERŞEY olduğunu olmazsa asla olmaz, olmazsa ülke ve toplum asla yaşayamaz diye en az enkaz altındaki çocuklarımızın feryatları gibi bağıra bağıra hatırlatmalıyız!

Mesela, işte gün gibi ortada Maraş ve Hatay’da yüzlerce çürük yapının patronları belediye başkanlarını parasıyla rüşvetiyle imkanlarıyla kulu kölesi köpeği haline getirip onbinlerce insanımızın ölmesine sebep olmuşlar, ortada meclisten çıkmış yasalara ve yönetmeliklere rağmen kendi keyif ve servetlerine servet katmak için!

Bu para babalarının üstelik yargıda adamları var partilerde siyasette ve medyada kendilerini koruyan menfaat ortağı maaşlı köpekleri var!

Enkazdan daha acı gerçeğimiz birbirine düşman rakip mezhep ve tarikatların yargıyı aralarında üleştirdikleri bir düzen var!

Cumhuriyet’i yıkmak için kendi patronları ve tarikatlarını ve yapılarını zengin etmek için kendi adamlarına imtiyaz ve dokunulmazlık verilen bu düzen: asıl gerçek ‘enkaz’ın ta kendisidir!

Depremler çok canımızı yakıyor ama insana düşen büyük felaketlerden ders çıkartmak tarihte ve siyasette insanlığı kardeşleyen eşitleyen asla ayrım gayrım yapmayan doğru bir siyasette insanlığın yani binlerce yıldır altta kalanların canı yananların acı çekenlerin aşağılanan ve canları varlıkları hiçe sayılanların yanında durmaktır!

Sizin Tanrınız kimdir, siz hangi tanrılara hizmet ediyorsunuz?

Altta kalan canı yanan insan canlı yerine koyulmayan evlatlarını ailesini kaybedenlerin yanında mısınız yoksa korunan asla sual edilmeyen tarikatların para babalarının yanında mı?

Çürük yapılar kof siyasetler ve şahsi ve parti çıkarları peşinde annelerimizi çocuklarımızı yasalara rağmen göçükler altında acılar feryatlar içinde öldürenler kimdir?

Siyaseti ve medyayı ele geçirmiş para babaları patronlar borsalar ve tarikatlardır!

Siyasetimizde aklımızda medyamızda akademimizde insanlık rotasından asla şaşmamalıyız!

Kimseye yasalar karşısında efendilik kutsallık patronluk üstünlük ayrıcalık vermeyen Cumhuriyet’i tüm kurumları ve kavramlarıyla bir daha aramalıyız!

Parasıyla servetiyle diniyle mezhebiyle kutsallığıyla mübarekliğiyle kendini efendi kılanlardan kurtulmanın tek yolu bağımsız yargısı ve meclisiyle Cumhuriyet kazanımları ve kurumlarıdır!

On ayrı şehre yayılmış onlarca yıl altından kalkılamayacak kadar bu ağır enkaz bize şunu öğretiyor: yolun sonu göründü! Devleti ve yargı kurumlarını imtiyaz verdiği para babaları ve tarikatlarıyla işgal edenlerin sonu geldi!

Hem para babasına tapacaksın hem tarikatına şeyhine tapınacaksın hem mezhebini dinini kutsal addedip üstünlük efendilik taslayacaksın hem de bir toplumu bir ülkeyi bir arada tutacaksın, mümkün değildir!

Asıl enkaz, ordusu hukuku yargısı saraylarla efendilerle imtiyazlı patronlarıyla dokunulmazlıklarla yıkılmış, Cumhuriyet’in ta kendisidir!

Aklımızı başımıza alalım doğru yerde duralım, Suriye’de savaş oldu milyonlarca Müslüman müslümana kıydırıldı, Kılıçdaroğlu batılı efendileri üzmemek için doğru yerde durup bu kanlı savaşın hesabını iktidardan soramadı ve çok büyük bir fırsat kaçırıldı. Ve, Fetö savaşında Kılıçdaroğlu, Fetö’yü ve Nato’yu ürkütmemek için doğru sorular soramayıp halkımızı yanına alamadı ve bir büyük fırsatı daha kaçırdı. İşte, yine, büyük bir dönüm noktasındayız, doğru sorular soramayıp kendi belediye başkanlarını dahi sorgulayamazsanız, bu tarif edilemez acılar içindeki enkazdan fayda sağlayanlar yine para babaları tarikatlar ve millete efendilik üstünlük taslayanlar galip çıkacaktır!

Paranın efendileri

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. Yirmi yıldır yıldır binlerce Nihat Genç yazısı okudum. Bu yazı, son günlerin getirdiği keder, öfke ve ümitsizlik ikliminden midir bilemiyorum ama mümkün olsa bu yazının bir silüeti TBMM girişinde bir yere silinmez kalemle ve ya bir ışıklı hare gibi yazılabilseydi ne olurdu.

  2. “Asıl enkaz, ordusu hukuku yargısı saraylarla efendilerle imtiyazlı patronlarıyla dokunulmazlıklarla yıkılmış, Cumhuriyet’in ta kendisidir” abi şu cümleyi sözsüz karikatür yaptirsana .

  3. 9 Şubat 2023, 10:41

    Nihat Bey, kaleminize sağlık. Bu yazınızla yine ben ve benim gibi insanların ufkunu açtınız. Demek ki insanlık onuruna uygun tek yönetim şekli “Cumhuriyet”tir!

  4. helal nihat baba

  5. 8 Şubat 2023, 14:04

    yazı çok önemli ve doğru bir konuya deyiniyor. peki bu yaşanan acı tecrübeye rağmen Cumhuriyeti ayağa kaldıracak irade, güç oluşacak mı? sorun, ortada bunu yapabilecek bir iradenin ve siyasetin olmaması.

  6. Yıllar önce ben, en kötü insanların büyük işadamları ve politikacıların olduğuna karar verdim.
    Dünya’nn bu hale gelmesinin nedeni onların aç gözlülüğü… Daha sonra hala doymadıklarını görünce, kendilerinin ölümsüz olduklarına inandıklarını düşünmeye başladım. Ama eninde sonunda dünya yok olacak! diye düşünerek, belki de bu yüzden Mars’ a gitmek, orada yaşamak için çalışıyorlar. Elen Musk’ a yıllar önce ( rakkamı hatırlamıyorum) milyon dolarlar vermişlerdi…
    Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Bizim şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü Atatürk aşımız var.
    Bu enkazın altından çıkacağımıza inanıyorum.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!