Erdem Atay
Erdem Atay

Ağlatan armağan

ERDEM ATAY yazdı…

Yıl 1933…

Cumhuriyetimizin 10. yılı Türkiye’nin her yerinde coşkuyla kutlanmıştı. O kutlamaları yaşayanların, bu ana tanıklık edenlerin ‘muazzam’ diye tarif ettiği o gün Türkiye tarihine kazınacak bir olay daha yaşanmıştı.

1927’de Ankara Ulus meydanındaki Atatürk’ün o meşhur heykeli dikilmişti. Fakat meydan henüz tamamlanmıştı.

10’uncu yıl anısına Ankara’nın bütün il, ilçe, bucak ve köylerinde Cumhuriyet meydanı yapılması kararlaştırıldı. Bu yapılacak meydanlar arasında Ankara Ulus’taki Cumhuriyet Meydanı da vardı.

Ancak burasının temeli için özel bir şey düşünüldü.

Karar verilmişti.

Türkiye’nin tüm illerinden, ilçelerinden, bucaklarından ve köylerinden topraklar getirilecek ve Ankara Cumhuriyet Abidesinin kaidesine konulacaktı.

 width=

Millet seferber oldu.

Her ilden, ilçeden köylerden avuç avuç, çuval çuval topraklar getirildi.

Tek bir yerden toprak gelememişti…

Kıbrıs…

Türkiye Cumhuriyeti 10’uncu yılını yaşarken, Kıbrıs yabancı ellerde köleydi.

Evet, belki Türk evlerinde ve Kıbrıs’ta bulunan camilerde Türk bayrağı dalgalanıyordu ama Kıbrıs Türkü’nün boynu büküktü…

Onurlu bir milletin fertleri, hayatlarını yabancıların ellerinde geçirmek zorunda kalıyorlardı.

Kıbrıs henüz özgür bir Türk coğrafyası değildi ve oradan toprak getirilemeyecek olması Kıbrıslı Türkleri kahrediyordu.

***

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde bulunan Kıbrıs Türkü öğrenciler 1932 yılında Kıbrıs Türk Talebe Birliği’ni kurmuştu. Amaçları Kıbrıs için mücadele yolu aramak ve bir arada olup güçlenmekti.

Kıbrıslılar bu birlik içinde toplanmıştı.

***

Cumhuriyet Meydanı’nın temel atılma törenine çok az bir süre kalmıştı.

Bu kaideye topraklarını verememiş olmak içlerine o kadar oturdu ki, ‘Bir şey yapmalıyız’ dediler kendi aralarında…

Bu meydana verecekleri hür bir toprak yoktu çünkü ellerinde…

‘Peki ne vermeliydiler?’

Tüm toplantılarda bu soru soruldu…

Uzun konuşmalardan sonra karar verildi.

Aralarında Şevket Yurdakul, Mehmet Ali Pamir, Mahir Adataş, Münir Başar, Fevzi Ali Rıza, Ormancı Celal, Nusret Sadık Beyoğlu, Ekrem Şölen ve onlarca vatansever Kıbrıs Türkü vardı.

Artık yola çıkma zamanı gelmişti.

Toplandılar…

Hep birlikte Cerrahpaşa Hastanesinin o dönemki Başhekimi Rüştü Çapçı’nın makamına çıktılar.

Olayı anlattılar.

Başhekim önce şaşırdı, sonra gururlandı ve ‘tamam’ dedi.

O meydana Kıbrıs Türkleri tarafından verilecek olan armağanı hazırladılar…

O armağanı CHP yöneticisi Cevdet Kerim İncedayı’ya götürdüler.

Bunun Ankara’ya gitmesini ve Cumhuriyet Meydanı’nın temeline toprak yerine konulmasını rica ettiler.

İncedayı çok heyecanlandı… Armağanı kaptığı gibi yardımcılarından bunu Ankara’ya göndermelerini istedi.

***

… ve temel atma töreni gelmişti.

Recep Peker temel atma töreninde tek tek toprakları yerleştirdi önce…

Sonra…

Eline Kıbrıs Türklerinden gelen armağanı aldı…

Onu da o Cumhuriyet Meydanı’nın temeline koydu…

Olay coşkuyla karşılandı…

***

Kıbrıs Türklerinin armağanı neydi peki biliyor musunuz?

Neden hastaneye gitmişlerdi sizce?

***

O temele konulan Kıbrıs Türklerinin kanıydı.

Hepsi hastaneye gittiğinde kanlarını aldırdı ve bu kanları birleştirdi…

‘Bizim hür toprağımız yok ama o toprakları hür yapmak için dökmeye hazır bir kanımız var’ demişler ve kendi kanlarını Ankara’ya göndermişlerdi.

Adına ‘Mutlu Kan’ demişlerdi.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği Genel Sekreterliği yapmış eski İstanbul Vali Yardımcısı Avukat Şevket Yurdakul bu olayı şu sözlerle anlatmıştı:

‘Her Türk’ün ve Yavru Vatanlı bizlerin tükenmeyen özlemimiz, kanımızın ve diğer illerimizin toprakları yanında, Yavru Vatan toprağını da görmektir.’

İşte 1974’te o onurlu Kıbrıs Türkü’nün tükenmeyen özlemi gerçek oldu ve artık o andan itibaren Yavru Vatan’ın da bir toprağı vardı.

O toprağı almak için de kanlarını verdiler…

Tıpkı Cumhuriyet Meydanı’nın temeline verdikleri gibi…

Ama bu kez hastanede akıtmadılar o kanı, savaşta, cephe cephe çarpışa çarpışa sundular vatana o kanları…

Ve bir toprak aldılar, yeni bir vatan yarattılar!

***

Yaşasın o mücadelede kanlarını döken ve kahramanca çarpışan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve Türk Mukavemet Teşkilatı’nın onurlu neferleri…

Yaşasın Kıbrıs Türk halkı yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onu yaşatmak için kan döken şehit ve gazi mücahitleri…

 

 

Ağlatan armağan

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. 14 Şubat 2022, 23:38

    erdem hocam ,
    çok güzel bir yazı olmuş. kıbrıs davasını, tmt’yi bilmeyen içimizdeki ittihatçı kafalar ağzına geleni söylüyor. kıbrıs türktur, türk kalacaktır.
    selamlar.

  2. 13 Şubat 2022, 02:28

    Allah,Ecevitten Razi Olsun,O sakin Adam ilk defa o anda,kisa bir süre icin,sükünetine ara verdi!

  3. 13 Şubat 2022, 00:22

    Türk Mukavemet Teşkilatı’na Çete yakıştırması yapanlar, biliniz ki vatana ihanetin nedeni olmaz, bedeli olur.

  4. 12 Şubat 2022, 22:02

    Kıbrıs Türklerinin varlığını sürdürmesinde önemli rolü olan TMT’ye aymazca saldırılan bugünlerde gereksinime yanıt veren bir yazı olmuş. Çok şey öğrendim.

  5. Cok duygulandirdiniz, sag olunuz!
    Emeginize saglik!
    Keske deger bilsek!
    Sehit ve Gazilarimizin önünde saygiyla egiliyorum!
    Saygilarimla

  6. 12 Şubat 2022, 17:09

    TMT mensubu bir mücacit babanın oğlu olarak onur ve gururluyum sadece…Atatürkiyeme selam olsun.

  7. 12 Şubat 2022, 13:41

    Ağlattın be Kardeşim. Varol, sağol. Kalemine sağlık Kardeşim

  8. ulan bu milleti esir alamazlar !!!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!