Fatih Altaylı ile Buğra Kavuncu program öncesinde çok güzel anlaşmışlar.
İyi top çevirdiklerini sanıyorlar.
İddialara hiçbir cevabın verilmediği programı anlatmayacağım.
Birkaç önemli nokta var.
“Büyük gazeteci” Altaylı, Gazeteci Celal Eren Çelik ile birlikte ortak yazdığımız yazıdan alıntı yapıyor, Kavuncu’ya “Muammer Çalışkan sizin akrabanız mı” diye soruyor, yazıyı okumaya başlıyor, gülüyor, sonra da sormaktan vazgeçiyor.
Buğra Kavuncu da “Hepimiz Adem’den geldik” cevabını veriyor.
Neymiş, ailesiyle yargılamışız onu! Ailesinde çok farklı fikirden insanlar varmış falan!
Tabii ki insanlar ailelerinden dolayı yargılanamaz. Ama bir de eşyanın tabiatı vardır, hayatın olağan akışı vardır. Kavuncu ve Altaylı ailesinde eşyanın tabiatına ve hayatın olağan akışına uygun olmayan bir durum var.
Diyor ki “akraba önemli değil!” Fatih Altaylı da çok derin gazeteci ya, o da tasdikliyor, “evet öyle.”
O zaman gelelim bazılarını duyduğunuz, bazılarını ilk kez duyacağınız o tesadüflere…
***
Başlayalım…
Bir adam düşünün.
35 yaşında milyon dolarların sahibi olmuş. Ortaya çıkan Panama Belgelerine ismini ‘altın’ harflerle yazdırmış, Almanya’nın en ‘derin’ şirketinin CEO’su olmuş, buralara gelirken dayısının kendisinin elinden tuttuğunu ve buralara geldiğini söylemiş, şimdi de “Akraba önemli mi” diye soruyor.
Dalga geçiyor olmalı!
Bu adamın dayısı CIA ajanı Ruzi Nazar’ın öğrencisi…
MİT’e giriyor, CIA adına çalıştığı söyleniyor, sonra ayrılıyor, Türkiye’nin en etkin insanlarından biri oluyor, son olarak da FETÖ ile iş tutuyor ve Alman İstihbarat kurumu BND’ye çalıştığı ortaya çıkıyor.
Bu dayıyı FETÖ’nün iki numarasıyla “kanka” yapan kişi de Abdullah Gül.
Böyle bir dayınız olacak, aileniz konuşulmayacak, öyle mi?
Tamam, öyle olsun. Ama aynı dayısı, o şahsın elinden tutuyor ve işleri açılıyor. Bunu da kendisi söylüyor.
Bakıyoruz yine dayıya…
Partilerde danışmanlık yapmayan yakını kalmamış, maşallah tüm partilere arkadaşları sızmış.
Birisi Rasim Bölücek.
***
Size belki de hiç duymadığınız bilgi vereyim.
Rasim Bölücek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun baş danışmanı olmasına rağmen, 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra yaklaşık 6-8 ay binaya gelmiyor. Hatta bırakın binayı, Türkiye’de değil. Amerika’da.
Bir Genel Başkan Yardımcısı soruyor Kılıçdaroğlu’na, “Başkanım, danışmanınız nerede?”
“Onun işleri var” diye yanıt alınca, “Böyle başdanışmanlık mı olur” diye düşünüyor.
Ne oluyorsa oluyor, Bölücek şartlar oluştuğunda Türkiye’ye geliyor ve binaya giriş yapıyor.
İşte o Bölücek’in en sıkı çalışma arkadaşı Canan Kaftancıoğlu… Kaftancıoğlu ile Buğra Kavuncu da birlikte Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’a başkan yaptılar.
***
Baba Orhan Kavuncu.
O da başka bir partide çalıştı. BBP Genel Başkan Yardımcılığı yaptı yıllarca. Dayı Altaylı’nın her işine koşan fedakâr enişte.
Türk Ocağı Vakfının da başında.
Koca vakfı var yani.
***
Teyze Mualla Kavuncu.
FETÖ’den tutuklanan ve yakın zamanda Devlet Bahçeli’nin araya girmesiyle dışarı çıkarılan eski Zaman Gazetesinin yazarı Mümtazer Türköne de teyzenin eski eşi! Yani Buğra Kavuncu’nun eski eniştesi.
***
Kuzen İsmail Kavuncu.
AKP’li. Eski Eyüp Belediye Başkanı.
Hakan Şükür’le dost. ‘Sağlam FETÖ’cü’ deniyor.
***
Muammer Çalışkan.
Eski Adana Borsa Başkanı. Bank Asya’cı. FETÖ’den ceza aldı.
Kuzen İsmail Kavuncu’nun eniştesi.
***
Bir başka kuzen…
Dayı Enver Altaylı’nın kızı. Metin Can Yıldız ile evli.
Yıldız FETÖ’cü.
Bu ikilinin evlenmelerine vesile olan Mustafa Özcan ise FETÖ’nün iki numaralı ismi.
***
Tamam bunların hepsi tesadüf.
Tesadüfler devam etsin o zaman.
***
İyi Parti’nin yeni Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem.
Yine Buğra Kavuncu’nun akrabası. FETÖ’cü Muammer Çalışkan üzerinden akrabalık var.
Kader onları İyi Parti’de birleştirdi.
Erdem’in babasının çalışma arkadaşlarından biri Ali Babacan’ın sağ koluydu, diğeri Ekrem İmamoğlu’nun şu an sağ kolu.
Bu da mı olmadı?
***
Gelelim bir başka kuzene…
Salim Cüneyt Kavuncu.
Eski Genelkurmay Komuta Kontrol Daire Başkanı. Rütbesi Tuğgeneral. Emekli oldu.
Sizin de var mı ailenizde bir general?
***
Diğer amca Burhan Kavuncu.
Uluslararası Türkistanlılar Derneği Başkanı.
İslamcılar arasında oldukça etkili…
***
Diğer kuzen amcakızı Sümeyye Kavuncu…
Burhan Kavuncu’nun kızı…
Sümeyye’nin kocası Furkan Torlak.
15 Temmuz dâhil öncesinde ve sonrasında dayı Enver Altaylı’nın sürekli görüştüğü gazeteci.
SETA’da çalıştı.
Sonra, kayınbabası Burhan Kavuncu’nun girişimleri sonucu başbakanlık basın müşaviri oldu.
Sonra?
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in danışmanı.
Darbe girişimi sonrası Enver Altaylı hapse girdikten sonra da eşi Sümeyye’den ayrıldı.
Türkiye’nin en büyük partisinin sözcüsünün danışmanı olmak kolay bir şey demek ki! Sizin akrabalarınızda da olabilir(!)
***
Yine mi olmadı!
Bakın bunu ilk kez duyacaksınız.
Bu kez amca Burhan Kavuncu’nun eşini tanıyalım.
Sümeyye ve Furkan’ın annesi…
Yıldız Ramazanoğlu.
Evet, kim dersiniz Yıldız Ramazanoğlu?
Ahmet Davutoğlu’na yakınlığı ile bilinen Karar gazetesinin 3 yıldır köşe yazarı.
Kavuncu soyismini neden kullanmıyor bilmiyorum ama…
Bunlar sizi şaşırtmıyor olsa gerek!
Sizin de ailenizde bu kadar önemli yerlerde çalışan ya da bulunan vardır kesin!
***
Buğra Kavuncu’nun kız kardeşi Ayşe Kavuncu Yaldız.
Kendisi eski bir polis.
Sonra akademisyen oluyor ve şu an Ankara’da bir üniversitede doçent.
***
… ve şimdi geldik yine yeni bir isme!
Enişte, yani Ayşe Kavuncu Yaldız’ın eşi Fırat Yaldız.
Geriye doğru gidelim şimdi…
Fırat Yaldız, şu an akademisyen…
Kastamonu Üniversitesi’nde doçent.
Daha önce Dokuz Eylül Üniversitesinde görev yapmış.
Ondan önce de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında (YTB) İzmir Bölge Sorumlusuymuş.
Kritik bir kurum ve kritik bir makam.
2012’de YTB’ye girmiş… Peki ama nasıl?
Fırat Yaldız, 2012’de kurumlar arası geçiş yapmış. Neredeyse kendisinin o dönemine ilişkin hiçbir bilgi yok ama araştırınca ortaya çıkıyor.
Buğra Kavuncu’nun eniştesi Fırat Yaldız da polismiş.
FETÖ’nün en etkin olduğu yıllar olan 2012’de kurumlar arası geçiş yapanlardan olmuş. Bana garip geldi, size de gelmeli, zira o dönemlerde bu geçişleri yapmak kolay olmuyordu.
Gelelim kritik bölüme…
2010 ila 2012 yılları arasında komiser Fırat Yaldız’ın görev yaptığı birim ne?
Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi kumpasların üretildiği, yönetildiği birim olan Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı.
Yani FETÖ’nün en güçlü olduğu zamanda, en güçlü kurumlardan birinin en örgütlü biriminde görev yapıyordu Fırat Yaldız.
Ama işte kendisi daha sonra ayrıldı ve kurumda adeta unutuldu.
Gariptir ki, Fırat Yaldız hakkında İzmir’deyken FETÖ üyeliğinden soruşturma başlatılıyor.
Gözaltına alınıyor.
Takipsizlik çıkıyor.
Yine soruşturma açılıyor, yine takipsizlik kararı geliyor.
Sonra bir soruşturma daha…
Yine takipsizlik veriliyor.
Bazıları “itirafçı” oldu dese de öyle bir bilgi yok.
Kendisini o dönemlerden tanıyan polislere ulaşıyorum.
TEM Daire Başkanlığı döneminde tanıyan arkadaşları Fırat Yaldız’ın “çok aktif” ve “iş bitirici” bir yapıya sahip olduğunu söylüyor ve ekliyor, “O dönemde kurum geçişleri bize çok manidar gelmişti”.
Dosyaya ulaşmak ne mümkün!
Tek bir bilgiye ulaşabiliyorum. O da azılı kaçak FETÖ’cü Önder Aytaç ile telefon görüşmelerinin olduğu bilgisine… Artık arkasında ne var bilmiyorum.
Peki Fırat Yaldız ile Ayşe Kavuncu Yaldız’ın nikah şahidi kim?
Ablamız (!) Meral Akşener!
Konumuza dönersek…
Ne diyorduk?
Aile ilişkilerinden kimse yargılanamazmış!
Neymiş?
“Hepimiz Adem’den gelmişiz!”
2018 yılında siyasete atılıp bir günde İyi Parti GİK üyesi olup, 3 gün sonra Genel Başkan Yardımcısı yapılıp, sonra da İstanbul İl Başkanı olabilecek ne yaptı bu Buğra Kavuncu sormak lazım!
Ama tabii bu da tesadüf!
Buğra Kavuncu “Hepimiz Adem’den gelmişiz” diyor ya… Ben de diyorum ki, Aileden hemen hemen hepsinin devletin en kritik yerlerinde görev yaptığı görünüyorken, işin içinde FETÖ – CIA – BND – MİT – İYİ Parti – CHP – AKP – BBP – MHP – Gelecek Partisi – DEVA Partisi – TSK – Emniyet – Başbakanlık varken düz memur çocuğu beni mi yapacaklardı İyi Parti’nin en önemli yetkilisi?
Siz Adem’den geldiyseniz, ben uzaydan geldim, sizden değilim, çünkü benim öyle akrabalarım yok, eminim ki kimsenin öyle akrabaları da yok!
Burada ismi geçen kişilerin, Buğra Kavuncu dâhil olmak üzere, hiçbiriyle işimiz yok! Gazetecilik görevimizi yapıyoruz, bağlantıları çıkarıp, soru soruyoruz. Böyle bir aile yapısına sahipseniz sizi kimse yargılamaz ancak arkanızdaki gücü merak edip araştırır. Biz de onu yaptık
Şimdi televizyonlarda bilmişlik yapıp mağduru oynamanın âlemi yok!
İmparatorluktan kalan bir devlette, maalesef bu tip insanlar çok oluyor.Cumhuriyetçiler gaflete düştü Atatürk ölünce işi sıkı tutmadılar.Halbuki su uyudu düşman uyumadı.
Demir gibi bir yazı.
Erdem bey emeğinize sağlık !
yazmaya devam edin lütfen sayenizde tarafsız gazeticiliğin güvenini yeniden hissediyoruz
Burhan kavuncunun islamcılığını merak etmişimdir, ne kadar organik ne kadar tarla sürme amaçlı. Özellikle MHP BBP ayrışma döneminde
Allah Allah Allah. Maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah maşallah hepsi yıldızlı
Kimin kiminle akraba olduğunu bulup çıkarmak herhalde sadece azgelişmiş ülkelerin gazetecilerinin işi olmalı!
tekrardan belirtiyorum, “hepimiz Adem’den geldik sozu” kavuncunun soyledigidir. Ben de onun bu cumlesi uzerinden onunla ilgili yorum yazdim. “Sen” den kasit Erdem Bey degil, kose yazisindaki sahistir. Ayrica Izmirli arkadasim, buradaki anlatilmak istenen borc Al-i İmrân Suresi-19, da belirtiliyor. “Allah katindanki din islamdir”. Bunun anlami da, Allah’in herkes uzerine yazdigi tek borc, baristir (islam = baris). Onun disinda baskalarini efendi (rab) edinmemektir. Olayin ozu bu. Umarim dogru anlatabilmisimdir. Amac kimseyi ikna etmek degil. Herkes kendi fikrini beyan ediyor. Belki birbirimizden birseyler ogreniriz diye.
Sizin dürüstlüğünüze bilginize saygı duyuyor ve selam gönderiyorum iyi ki varsınız.
Bunların başı, emperyalizmin memuru da senin reis zaten.
…..Ülkemizin 1950 yılından sonra işgali ve ABD emmeryalist sisteminin devşirmeilerisinde ilişkiler. ..Ben öz anadalu ve köy çocugu yurtsever olar a k hiç bir kurumda yer bula m adım…Böyle bir akraba ilişkim de yok…Biz uzaylı mıyız. .
Siyasi partilerde saflaşma seçimlere kadar sürecek. Tasfiyeler olacak. Tasfiye edilenlerin kuracağı yeni partiler olacak. Seçmen de bu bağlamda seçimini yapacak. Siyasi partilerin belirgin özellikleri yerine yani Akp din motifli muhafazakar, Chp laik, liberal gibi tanımları bir yana bırakıp yerel millici ve ya küresel, Abd yönelimli olup olmadığına bakacak seçmen. Yeni bir döneme giriyoruz. Fetö ve adamlarının Abd’nin içimizdeki ajanları olduğundan kuşku duyan kalmamıştır. sanırım. Her partiye serpiştirilmiş maskeli ve maskesiz Fetöcüleri ayırt etmek ve kurumları uyarmak başlıca vatandaşlık görevimizdir. Partili partisiz, okumuşu cahili, yazarı yazmayanı görevimiz bu olmalı. Tabii Fetö’ye yani Abd’ye hizmet etme yükümlülüğümüz yoksa.
Beynimde dinle-inançla ilgili hücre oluşmamış, ne yapacağım şimdi,dövünecek miyim?Senin Allah’ın bana hiç bir şey-borç emretmemiş,elim ayağım birbirine dolanmıyor! Yukarıda bahsedilen gibi girift bir aileye sahip olsaydım hele ki Fetullah şeytanına mektuplar yazan bir dayım olsaydı,utançtan insan içine çıkamazdım.Herkes biliyor ki,İmamoğlu’na seçim kazandıran pkk-fetö ortaklığıdır.O,İstanbul’da kalsın ,ülkece Akp şeytanından kurtulalım ama fetö -pkk iblislerine de siyasette yer vermeyelim istiyoruz. Siyaset temiz ,namuslu ve bu ülkeyi gerçekten seven ,din-tarikat tüccarı olmayan insanlar tarafından yapılsın ,kaldıysa .Erdem gazeteci de bunun için çalışıyor.
zaten benim soyledigim de o. nasil okuyup anliyorsunuz, hayret dogrusu.
Asıl efendileri olan yukarıdaki listede ismi gecenler…cevabını bildiğiniz konularda ”Yorumsuz” yada yorumlu manipulasyon yapmaya çalıştığınıza göre ”aynı menzile” giden yolculardan olma ve aynı efendilere hizmet etme ihtimaliniz yüksek..
Peki bunları bence kutlamak lazım niye eleştiriyorsunuz? Bunları o makamlara getirenlerin güç mi suçu yok bak ben azılı bir ak partiliyim ve yakın zamanda vekillik ak partide vekillik yapmış bir şahsın damadıyım ve bir kamu kurumun da düz memurum idarecilik için bir talebimiz olacaktı şartlarım tuttuğu halde Mehmet misbah Demircan gibi biri kayın babama randevu vermedi ama senin bu saydığın insanlara el pençe duruyorlar sonrada eleştir yeter yaw sizinde yok şu böyle bu böyle kim yaptı bunalrı kim bizim gibi canını bu parti uğruna vermeye hazır olanlar nerde hiç kimse soruyor mu misbah Demircan bir facia ama adam el üstünde tutuluyor
hepimiz adem’den mi geldik bilinmez ama kesin olan hepimiz Allah’in huzuruna cikacagiz. Makam ve mevki icin gercekleri carpitma bu kadar, bunu da Allah’i kullanarak yapma. Ama senin isin de zor, sorumluluklari altina girdigin insanlar var, belki efendilerin var. Zumer-11: “De ki: “Bana, dini yalnız Allah’a özgüleyerek, O’na ibadet/kulluk etmem emredildi.”.Din sorumluluk, yukumluluk, borc demektir. Arapca “borc”, ile ayni sekilde yazilir. Diyebilirsinki tesaduf, ama latincede de “religion, religio” ayni anlamdadir. Neyse, senin dinin sana, benim dinim bana. Dusundugunuz kotuluk varsa, Allah elinize ayaginiza dolayacaktir.
Başım döndü resmen. Reis bu kadar mı yalnız kardeşim bu kadar mı yalnız.
Fena…
Erdem bey
Yazınızda bir ufak hata var mail adresinizi iletirseniz size maille gondermek isterim acizane
Ya amma kıskançlık krizine girmişsin ama bu olayların geçtiği yıllar hep akp dönemi.. demekki o zaman bu olayları akp yapıyor.. ama şu bir gerçekki başkan kavuncu her alanda çok başarılı ve sende bunu çok kıskanıyorsun…
Son noktayı koyuyorum. Maymunla atamız ortak :))
Elinize, yüreğinize , emeğinize sağlık Erdem Bey. Bu kadar farklı bilgileri nereden bulduğunuzu hep merak ettim açıkçası. Önümüzdeki telgraf programında bunu kısaca açıklarsanız çok sevinirim. Iyi akşamlar.
Hepimiz ademden geldik…. hava hanim derki… adem yalan söylüyor, onlar benden cikti…, adem fitnecidir, yalancidir…
Sayın Atay, nefesinizi boşa yormayın demeyeceğim, sayenizde ne güzel yeni yepyeni şeyler öğreniyoruz. Elinize, yüreğinize sağlık. Bu gladio örgütlenmelerini, taktiklerini azıcık bu işlere merakı olan, perde arkasında ne dönüyor merak eden herkes az buçuk biliyor. Bu “adları lazım değil, kendileri lazımlık”ları Abant toplantılarında, Türkçe olimpiyatlarında, soros destekli STK’larında, Açık toplum vakıflarında, Tesev’de, medya’da, barış için 300 imzacı listesinde, isimlerini hemde alfabetik sıralı bulabiliriz. Bunların sağcı, solcu, islamcı, ateist, deist, şeriatçı, ülkücü, devrimci vs. vs. binbir suratı bir araya getiren, iplerini elinde tutan, bu garip, ilginç tesadüfleri yaratan bir güç var. Bu güç, bunların sahipleri asıl daha ağababaları Davos, Camp David, Bilderberg toplantılarında bir araya gelen, askeri gücü nato>shape>acc tarafından sağlanan küresel faşizmin yaratıcıları, küresel para sahipleri.
Lan ne Adem’i lan?Bin Ladin de Adem’den,Muaviye de Adem’den,Vahdettin de Adem’den,Hitler de Adem’den,Nitanyahu denen katil de Adem’den filan.Ee?Ben de Adem’denim ama Allah korusun bunlarla illiyetim varsa!Laf söyledi bal kabağı.Anamız ağladı 56 yıl kural kanun edeb adab memleket terbiye zam çoluk çocuk….Ne kadar doğrunun yanında durduysak o kadar eza çektik kendimize göre.Versenize öyle bir gün de etkili makam mevkiyi bizim gibilere de gösterelim cemil cümlenize etki ajanını haini işbirlikçiyi şuursuz haysiyetsiz şebeke elemanlarını nereye asıyoruz?Şaşırırsın.Sonra oturur Adem’den nasıl gelinirmiş anlatırız.
Sayin atay, veryansin yorum yayinlama konusunda devamli ve devamli cifte standart uyguluyor….Elestirilere verilen cevaplari bilerek yayinlamiyor…Sanki elestiren hakliymis gibi intiba yaratmaya calisiyor..Bazen de tersini yapip elestirileri yayinlamiyor..Sanki yapilan yorum dogruymus gibi..! Bazen de cok gec yayinlayarak istedigi amaca coktan ulasmis oluyor..Is isten gecip konu sogumus oluyor…Yorum yazmamizin bir anlami yok..Hani hep kahvecinin kazandigi bir duzen vardir ya, editor sanki kahveci olmus burada..Biz bosuna ugrasmayalim…Elinize saglik..Yorum yok..!
Sayın Erdem Bey, bu bilgiler gerçekten gariban ya da temiz kalpli normal insanların gözünü açıyor ve onlara daha dikkatli yaşamalarını, daha çok çalışmalarını öğütlüyor. Inanılmaz bir eser olmuş. Çevremizdeki sıradan medya bu bilgileri saklıyor. Milleti uyutmak için haber yapiyorlar. Kelimeleri, haberin içeriğini milletin uyumaya devam etmesini sağlayacak şekilde çok dikkatle seçiyorlar. Uyuşturucu kullanmış birisi gibi dünyadan habersiz olan iyi kalpli birisinin tv’leri izleyerek edindiği his “bazı insanlar önemli mevkilere geliyorlar.” Bu kadar. Gerisini hiç bir TV veya yazar doldurmuyor. Bu kişiler buralara nasıl geliyoru anlatmıyor. “Halk uyuyor, bırakın uyumaya devam etsin” diyor hepside . O yüzden size çok minnet borçluyuz gözümüzü açtığınız için. Gerçekten daha çok çalışmalıyız. Benim bu yazıdan anladığım bu.
bütün kaleler zapturapt altına alınmış ele geçirmedikleri yer kalmamış, Allah sonumuzu hayır etsin
BU ADAMLAR YAPTIKLARI HATALARDAN DERS ALMADILAR MI? ALDILAR, AMA ESKİ MEDYA DÜZENİ GERİ GELSİN 25 BİN DOLARLIK MAAŞLARI HANUT GEZİ VE YEMEKLERİ GERİ GELSİN İSTİYORLAR.
12 EYLÜL TÜSİAD DÜZENİNE DOYAMADILAR…
MEHMET ALTAN DA 60 BİN DOLAR MI ALIYORDU BİR ZAMANLAR YANDAŞ MEDYADAN…
Erdem Bey, gazeteci olarak görevinizi yaptığınız için sizi tebrik ediyoruz. Benim bu cümleyi kurmamam gerekiyor ama anlı şanlı gazetecilik konuyu araştırmak değilde üstünü kapamak oldu maalesef. Gazeteci kalmadı ülkede.
Biz de ademden geldik. ancak kuru bir emekli maaşı var. Bununla gurur duyuyorum Şaibeli ve onursuz varlık yerin dibine batsın, sahibini de batırsın. Yüce Mevla ve tabi ki halkımız aracılığı ile Erdem beyleri korusun ve güç versin
Bu tipler Fox adlı lagima hergun çıkarıldığında ağzı açık seyreden YchdpKK seçmenine ne demeli bilmiyorum. Aşağılamak icin değil ama önune kemik atılmış kucu gibi akp ve malum şahsın nefretiyle bu denli yönlendirilebilir sozde Atatürkçü eğitimli kitlede dalga geçip asagiladiklari akp seçmeninde olan zekanın on gorunun vatanseverligin bin de biri yok. Etrafim boyleleriyle örülü. Fox halk telebir nerede lağım kanalı var muhalifciik ayağına bunlarla kalkıp bunlarla yatıyorlar amaya fakata tahammülleri yok. Kk ve tayfası bunları surekli akp RTE nefretiyle biliyor gözleri hiç birşey görmüyor. Resmen istenmeyen adam oldum çevremde sanki akp secmeniymisim gibi benden hesap soranlar bile var. oysaki 2015 öncesi akpsi neyi savunuyor idiyse bin beterler. Bu hasta kitle var oldukça ulkenin kurtuluşu çok zor.
efsane yazı helal olsun…
Tüm kalbimle katılıyorum bunlar sülaleboyu çok kullanışlı olanlar ! Bu aileyi özellikle yapılandırmışlar ! Alemi kör milleti sersem sanırlar avanaklar!
Politikayı fetö işgalinden kurtarmadıkça Türkiyenin yönünü de doğrultamayız. Sürekli yanlış yöne çekeceklerdir.
Adamı veryansin tv ye cikarmiyorsunuz, ama Allah’tan mazlumlarin sesi “alo fatih altaylı” var :)
Hani öyle bir durum oluyor ki, bir de insanlar düşünüyor altaylı bu modern dans gösterisi için kaç milyon USD aldı diye falan..
Kul hakkıdır bu yemeyin :)
Değerli bir yazı. Tebrikler.
Ufak bir ek: “Mağduru oynamanın âlemi yok!” diyorsunuz, yazının sonunda. Ona mağduru oynatan mason soytarı üzerinde de biraz dursaydınız!