Erdem Atay
Erdem Atay

Akşener’in hamlesinin 3 sonucu

featured

Erdem Atay yazdı…

Meral Akşener’in önce masayı çok ağır ifadelerle terk edip, sonrasında masaya oturmasının birçok sonucu oldu. Hepsini tek tek sıralayacağım. Ama şunu gördük ki, Türkiye’de siyasetçilerde karakter sorunu var. Bugün kime, “Türkiye’deki siyasetçilere güveniyor musun” sorusunu sorsanız size “Hayır” yanıtını verecektir. Seçim yine her zamanki gibi, milletin içine sinerek oy verdiği bir seçim olmayacak. Çünkü bu halk siyasetçilere güvenmiyor.

***

Değerli bir büyüğüme sordum, “Neden hep açığı olanlar siyasette” diye. Yanıt çok netti, “Açığı olduğu için siyasetteler”.

Evet, durum tam da bu. Birileri her şeyi ‘not ediyor’ ve siyasetçilerin yaptığı hata ve yanlışları kaydediyor. İşte tam burada sistem işlemeye başlıyor. Açığı olan kişileri istediğini yaptırmaktan kolay ne olabilir?

Görmedik mi?

Yıllarca Tayyip Erdoğan Türkiye’yi böyle yönetmedi mi? Kimlerin açığı varsa onların dosyasını çekmecede tuttu ve onlara makam vererek istediğini yaptırdı. Paralar kazanmasının önünü de açtı. Yetmedi, bu günahkarlara daha fazla günaha girmesi için alan bile açtı ve o yeni günahlar da yeniden zaten kabarık olan dosyaya eklendi. Böylece kontrol daha fazla Erdoğan’a geçmiş oldu.

Hani hep ‘liyakat’ niye yok diyoruz ya! İşte bundan. Açığı olmayan bir kişi bağımlı olmaz, hele ki ülkesini seviyorsa, ülkesinin çıkarına olmayacak bir kararı da imzalamaz.

İşte eski FETÖ’cüler… Erdoğan onların hepsini yanına almadı mı? Bizler de sürekli sormuyor muyuz, “yahu bu adam FETÖ’cü ne işi var bu kurumun başında” diye.

İşte onlar FETÖ’cü olduğu için o kurumların başında…

Ya da yine soruyoruz, “Yahu bu adam yolsuzluk yapmadı mı, neden üst düzey bir bürokrat yapıldı” diye…

İşte Erdoğan, onları bilerek bürokrat yaptı. Kontrol edebilmek, istediği her şeyi onlara rahatça yaptırabilmek için.

Ankara’da bazı yargı kararlarına şaşıranlar bir bilene danışıyor, “Hakim neden bu kararı verdi” diye soruyor. Cevap açık: “Sıkıyorsa öyle karar vermesin, çünkü o hakimin şu açığı var”.

Bugün Türkiye’de, ülkeye yönetmeye hazır olan kimse liyakatı öne çıkarmaz, kontrol edebileceği insanları yanında tutar ve dediklerini yaptırmayı amaçlar.

Bu Erdoğan’ın en büyük gücüdür. MİT’in, Emniyet’in ve sözde gazetecilerin bazı kişilerle ilgili oluşturduğu dosyaları hazır olarak alır, sonra bunları günü gelince açar.

O yüzden bu süreçlere gelmedik mi?

Eşlerinin korkuları yüzünden ülkesini satan bürokratlar gördük.

Çocuğuna makam sağlamak için vatanını harcayanlara tanık olduk.

Para için ajanlık yapıp ülkesini tehlikeye atanlara şahit olduk.

Açıkları ve günahları yüzünden karakterini beş paralık eden kişileri tanıdık.

Bunlardan o kadar çok var ki!

Günahı ve açığı olmayanları da o günaha itmek için her türlü yöntem deneniyor.

İşte Türkiye’de siyaset bu yüzden çok çirkin ve karaktersiz. Herkes herkesin açığı üzerinden operasyonlarını gerçekleştiriyor.

Açığı olmayanlar da sistem dışına itiliyor.

Siz kontrol edemediğiniz kişileri yanınızda bulundurur musunuz? Hele ki günahlarla bezenmiş bir hayatınız varsa!

***

Net yazıyorum, lafı falan dolandırmadan. Bugün Türkiye’de açığı olmayan, günaha bulaşmamış ve bu günah ve açıkları kayda geçirilmemiş siyasetçi kalmadı. O yüzden bu siyasetin çirkinliğini görünce şaşırmayın. Gerçek maalesef bu.

İşte birileri, birilerinin yularını tutup istediği yere savuruyor.

Benim gördüğüm de bu.

***

Plan hazırdı.

Amaç Ekrem İmamoğlu’nu sisteme dahil etmekti. 2019’daki Rand Corporation raporunda bunu görmüştük, rapor Ekrem İmamoğlu’na işaret ediyordu. ABD’nin muhalefete destek vereceği ve İmamoğlu’nun da Erdoğan’a karşı zafer kazanabileceği belirtiliyordu.

Cumhurbaşkanı olmayacaksa bile bir şekilde önümüzdeki süreçlerde bunun olabilmesi için yolun açılması gerekiyordu. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’na karşı bilenmişti. Olası bir Kılıçdaroğlu başkanlığında İmamoğlu’nun siyasi hayatı tehlikeye girebilirdi.

‘Beşli çeteyi’ arkasına almış olan ve kendi medyasını bile oluşturmuş olan İmamoğlu, proje olarak artık hazırdı.

Fazla uzatmayalım…

Meral Akşener’in bu hamlesi İmamoğlu’nun sisteme dahil olmasını sağladı.

Önümüzdeki süreçlerde İmamoğlu’nun nasıl parlatıldığını göreceğiz. Ayrıntıları başka yazılarda yazarız.

***

Meral Akşener’in hamlesinin ikinci sonucu ise, HDP’nin halkın tepkisini almadan ittifaka doğrudan katılması oldu.

Bugüne kadar CHP tabanının rahatsız olması, İyi Parti’nin varlığı ve AKP’nin şerrinden uzak durma nedeniyle açıkça HDP ile ittifak yapamayan Altılı Masa, bugün kimsenin tepkisini almadan bir sandalye daha çekti tarafına.

Akşener’in, ‘Ben yokum’ demesinin hemen ardından HDP desteğini verdi. Siyasi kriz arasında bu durum hiç dikkate bile alınmadı ama toplum hazırlanmış oldu.

Akşener masaya döndü ve ilk açıklama HDP yönetiminden geldi, “Muhalefetin adayını destekleriz”.

Kimseden tek bir tepki gelmedi. Sinerji oluşmuş, Erdoğan’ı devirmek birincil ilke olmuştu.

Artık HDP de kimseyle kavga gürültü etmeden ittifaka katılmış oldu.

***

Akşener’in hamlesinin bir sonucu da oluşabilecek 3. İttifakın bitmesine sebep olması.

Ne Cumhur ne Millet İttifakı diyen ve milli hassasiyeti fazla olan seçmenin Memleket-Zafer-Adalet ve Doğru partilerinin birlikte oluşturabileceği ittifaka sarılması birilerini rahatsız ediyordu. Bir anda bu ittifak da bir çırpıda başlamadan bitirildi. Muharrem İnce Akşener’in masayı dağıtmasının ardından, “Yepyeni ittifaklar oluşacak artık” demesi, Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş için belediye binasında toplanalım” çağrısı bu ittifak görüşmelerini sonlandırdı.

İnsan bazen soruyor… Hani söz konusu vatansa gerisi teferruattı? Ama değilmiş, pamuk ipliğine bağlıymış her şey.

İşte Akşener’in masayı dağıtma hamlesi üçüncü, cumhuriyetçi bir alternatifi de dağıtmış oldu. Yenisi kurulur ama sinerji sağlanır mı bilinmez.

***

Türk siyasetinin fay hatlarıyla oynadılar artık. Kimsenin kimseye güvenmediği, birkaç parti dışında kimsenin ilkesinin kalmadığı bir ortamdayız.

1921 Anayasasını isteyen ve ülkenin bölünmesi umurlarında olmayan Cumhur ve Millet ittifakı aldı başını gidiyor.

Cumhuriyetin değerlerini konuşan yok, Atatürk devrimlerine sarılan yok, Türk diyebilecek cesareti gösteren yok, üniter devlet yapısını savunmaya kalkan yok, …

Artık ilke yok!

Operasyonlar tamamlandı.

Hedef belliydi ve Türk’ü, Atatürk’ü bu topraklardan silmekti. Bizlerin ilkesi de bu değerlerdi.

Bugün ilke konuşan yok.

Erdoğan’ı devirmek üniter devletin varlığını korumaktan daha önemli hale geldi.

Türk milletinin de algıları iğdiş edildi.

Koca koca adamlar her türlü esir alınmış olan siyasetçilerin arkasında tesbih gibi sıraya diziliverdi.

El birliğiyle yazık ettiler bu ülkeye.

Günahı ve açığı olanları kullanarak bir devleti yıkıyorlar. İlkesiz toplum ve siyaseti de miras bırakıyorlar.

***

Fakat inanıyorum ki, ilkesi olanların kazanacağı günler gelecektir. Günahlarıyla esir alınmış siyasetçilere ve onları kontrol eden emperyalistlere tokatı Cumhuriyet diyebilen, Atatürk devrimlerine inanmış, Türk milleti demekten korkmayan gençler atacaktır.

Esir edilmişlere karşı tam bağımsız hareket edebilen bizler kazanacağız.

Cumhuriyet kazanacak!

Akşener’in hamlesinin 3 sonucu

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

14 Yorum

  1. 7 Mart 2023, 21:48

    yorumcu arkadaşların yazdıklarına ilaveten, halkımız tehlikenin tam olarak farkına varırsa o zaman harekete geçer. bu olmazsa, tek şans emperyalistlerin aralarının bozulup tam güçsüzleşmeleri gerekiyor.

  2. Nihat Genç’in bugünkü yazısından>>> “…Millet, Kılıçdaroğlu’nu ve Altılı Masa’yı sevdiği için değil, MİLLET, AKP gitsin kararını vermiştir, gerisine şimdi bakacağız!..” + Atatürk’ün 22 Haziran 1919 amasya tebiliğinden>>> ‘da Amasya’da ilan ettiği ve “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”

    • Düzeltme: Nihat Genç’in bugünkü yazısından>>> “…Millet, Kılıçdaroğlu’nu ve Altılı Masa’yı sevdiği için değil, MİLLET, AKP gitsin kararını vermiştir, gerisine şimdi bakacağız!..” + Atatürk’ün 22 Haziran 1919 amasya tebiliğinden>>> “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”

  3. Yazı çok güzel ama hatalı bir yer var; Akşener 3 Mart’ta Masadan kalkıyor İnce 5 Mart’ta TV100’de Akşener’e AKP’nin kurucularından diyor canlı yayında. İttifak kurmak istediği birine böyle mi der insan ?

  4. Dusmanimin dusmani diye kimseye oy vermeyin. Ben gecersiz basacagim. Eger herkes boyle yaparsa, bu sistem biter ve halk da gorur, gecersiz oy basanlarin cogunlukta oldugunu. Obur turlu boyle olur iste, bir oraya bir buraya, aradan da bunlar goturuyor.

  5. 100 yıl önce Tarihin akışını değiştirecek olaylar bu coğrafyada yaşandı ve yeni yüzyılda da bu coğrafyanın tercihleri geleceğimizi ve tarihi şekillendireceği bir gerçektir. Mühim olan Kemalist ideolojinin bu topraklara yeniden sirayet etmesidir, gerçekleşmesini ümit ettiğimiz budur. Bunun için tarihi olaylar yaşanmaktadır buna kayıtsız kalmak vahim neticeler doğuracaktır. Ulusal çıkarlar doğrultusunda millet seçeneksiz bırakılmamalıdır. Gazinin meclisi bölücülere, yobazlara, abd-ab sevicilere bırakılmamalıdır. Derhal ve acil olarak milli çıkarları düşünenler ortak bir aday belirlemelidirler. Türk milleti çaresiz ve seçeneksiz bırakılmamalıdır!!!

  6. Önümüzdeki süreci daha az hasarla atlatmanın yoluna bakmak lazım maalesef..romantik ve isyankar olmanın zamanı hiç değil zaten ‘her anasının gözü değişim istiyor’

  7. “ Erdoğan’ı devirmek üniter devletin varlığını korumaktan daha önemli hale geldi.”. Gidin oyunuzu AKP’ye verin o zaman, Cumhuriyeti Erdoğan kurtarcak diyorlar!

    • 7 Mart 2023, 14:01

      İşte siz ve sizin gibi milyonlarca kendiliksiz aynı zihniyete sahipsiniz. Cehenneme giden yola taş döşemeye devam edin bakalım. İlk kim yanacak?

    • Erdoğana vermemek için gidip bölücülere fetöcülere natoculara zevkle verin o zaman

    • 7 Mart 2023, 15:55

      Üniter devlet kelimesinin anlamını ve ağırlığını anlayamamış cahiller ya da hiç önemsemeyen bölücülerden olduğun için bu tepkiyi vermeni normal karşılıyorum.

  8. Nasıl kazanacağız abi? Ben otuzuna yaklaşmış bir insanım. Ömrümün üçte ikisi siyasal islamcıların yönetimiyle geçti. Atatürkçü askerleri doğradılar sesimiz çıkmadı. Orduyu, eğitimi, yargıyı, vatanın en hassas kurumlarını tarikatçılara teslim ettiler. Şimdi sözde cumhuriyetçi, sözde devleti düşünsünler bizleri yönetecek. Atatürk’ün kurduğu partide hiçbir Atatürkçüyü bırakmayan insanlar yönetecek. Önümüze bi sandık koyacaklar ikisinden birini seç diyecekler.
    Benim hiç umudum kalmadı, öğrenilmiş çaresizlik içindeyim.

    • Senin 30 yine iyiymis kardesim, ben 46 yildir duzgun bir siyaset ve siyasetci gormedim. Gargamel, garaoglan, hoca ve muhsinnbsskan haric. Bunlarada halk destek vermedi. Yani elimizle ettik, elimizle sectik hep curukleri… o yuzden ne dolara, nede baska finans merkezlerine kizamiyorum, cahiliz elimizle ediyoruz..

  9. Tespitleriniz yine çok doğru..3. ittifak veya vatansever cephenin en büyük sorunu kibir..Hepsi de en vatansever benim diyor ama hiç biri vatansever cepheyi bir araya getirmek için ciddi bir mekik diplomasisi yapmıyor.Vatansever cephenin eldeki siyasileri zayıf kalıyor onları bir araya toplayabilecek bir lider profil siyaset dışından dahi çıkmıyor.Bu da vatandaş olarak benim tespitim olsun..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!