Erdem Atay yazdı…
İzmir Alsancak’ta iki vatandaşımızın yağmurda elektrik akımına kapılıp hayatını kaybetmesi için söylenebilecek hiçbir şey yok artık.
İlk akıma kapılıp yere düşen Tıp öğrencisi kardeşimiz ve ona yardıma giden bir başka kardeşimiz…
Elektik akımına kapılan kardeşimize yardım etmek isteyen ve hayatını kaybeden İnanç Öktemay’ın 2014 yılında Albert Camus’un sözünü aktardığı paylaşım gündem oldu: Bir ülkeyi tanımak için, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.
Evet, ülkeyi tanıdık İnanç kardeşim. Zaten biliyorduk ve bilmeye devam etmemize rağmen sustuk bugüne kadar…
***
Nasıl bir ülkedeyiz peki?
Üniversite yıllarında kamu yönetimi dersinde görmüştük. Stratejik alanlarda özelleştirmenin ülkenin bekasına ve güvenliğine büyük zararı olacağını…
Enerji yani elektrik de bunlardan biriydi.
Ülke bir savaş durumuna geldiğinde ihtiyacımız olan stratejik yerler devletin elinde değilse, büyük tehlike altındayız demektir. Hele ki bu stratejik yerler yabancıların elinde olursa…
Konumuz bu değil ama farkındalığı yaratmak açısından bir giriş yapmış olayım.
Elektrik sağlayan şirketlere ihale verilirken AKP iktidarı rekabetin artacağını, daha ucuza elektrik üretileceğini, kaçak kayıp oranının düşürüleceğini ve şirketlerin bölgeye büyük yatırımlar yapacağını söylemişti.
Rekabet oluşmadı, aksine ihaleleri alan şirketler ülkede tekelleşti. İşte bugün İzmir, Denizli, Manisa, Aydın gibi illere elektrik sağlayan şirket Aydem ve bünyesindeki GDZ (Gediz), tekel oldu. Sadece AKP döneminde 15 milyar dolarlık iş aldı.
Rekabet bunun neresinde?
Her bölgeyi resmen parsellediler AKP sayesinde ve tekelleştiler.
Diğer yalan daha ucuza elektrik.
O da yalan…
Bir diğeri kayıp kaçak oranının azaltılması…
O da yalan… Kayıp kaçak oranı sadece doğu ve güneydoğu bölgesinde çok yüksekti. Ancak batı illerimizde bu oran dönemin Avrupa Birliği ve OECD ülkelerindeki gibi yüzde 6-8 oranındaydı.
Azaltıldı mı?
O da hikaye oldu.
Gelelim, son yalana… Yatırım yapacaklar!
Ne yaptılar?
Bu şirket içinden bir kaynakla konuştum.
Söylediği şu:
“Bu şirkette görevli olan tüm personel müdürü, mühendisi, şefi, işçisi şunu gayet iyi biliyor ki özelleşmiş olan bu şirket devir alındığından beri şehrin elektrik altyapısında asla ve asla yenileme veya güçlendirme çalışmaları yapılmadı. Olan tüm arıza ve kesintilerin sebebi bu.”
Anlattıkları bununla da sınırlı değildi.
Şirketin sırf ucuz diye Çin menşeli sözde CE belgeli ama standart dışı olan ve uygun özellikleri tam olarak karşılamayan elektrik malzemesi aldığını ve bunların kullanıldığını söyledi.
Çalışanların eğitimsizliği, tarikat ve cemaatleşme ve nepotizmin zirve yapması da zaten tuzu biberi…
İşin ehlileri nerede diye sorduğumda, hepsinin tasfiye edildiğini söyledi kaynağım.
Bir de taşeron şirketler var ki!
Son olayda taşerona suç atmaya kalkan şirketin geldiği durum.
***
Şimdi gelelim Aydem Enerji ve ona bağlı olan Gediz Enerji şirketlerine.
Aydem, 2018’de kuruldu. Ancak geçmişi eski.
AKP’nin iktidara gelmesiyle hızlı bir büyüme yaşayan Denizli merkezli şirketin ismi önce Bereket Enerji.
Aydın’ı aldı, Denizli’yi aldı, Muğla’yı aldı…
Elektriğin dağıtımı konusunda, özelleştirme ihalesinde başarılı çıkan tek şirket oldu.
(Aydın, Denizli ve Muğla elektrik dağıtım ihalesinin ardından Elektrik Mühendisleri Odası bir rapor yayınlamış, raporda, Aydem şirketinin Deniz Feneri EV davasının sanıkları Aykut Zahid Akman ve Kanal 7 ile bağlantılı olduğu yazılmıştı.)
Bereket Grubu bu ihaleleri aldıktan sonra gözünü İzmir ve Manisa bölgesinde elektrik dağıtımı yapan Gediz Elektrik’e gözünü dikti.
… ve bingo…
Gediz Elektrik’i de alarak Ege Bölgesinin tek hakimi oldu.
***
Fakat bir gariplik vardı.
Bereket Enerji 7 Mayıs 2012 tarihinde yapılan bir başka ihaleye girmiş, kazanmış ancak sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçmişti. Kamu İhale Kurumu da bu nedenden dolayı ihaleyi iptal etmek zorunda kalmış ve Bereket Enerji’ye de 6 ay süreyle ihaleye girme yasağı vermişti.
Ama ne hikmetse, cezadan sadece 5 ay 9 gün geçmişken, Gediz Elektrik ihalesi açılmış ve ihaleye girmesi yasak olan Bereket Enerji ihaleye girmişti.
Kimse de bir şey dememiş, ihaleye girmesi yetmezmiş gibi, Gediz Elektrik’i de bünyesine almıştı.
**
İşte bu devletimizin ayrıcalık tanıdığı şirket, Türkiye’nin en büyük şirketleri listesine bile girdi.
Şirket o kadar büyümüştü ki, kömür ve kömürlü termik santrallere de el attı. Yabancı şirketlerde HES projeleri yaptı, birçok zeytin ağacını kesmeye çalıştı.
Yatağan ve Çatalağzı gibi Türkiye’nin en kirli ve insan sağlığın tehdit eden termik santrallerini onlar yönetti.
Bereket Enerji Grubu artık sadece elektrik dağıtan değil, üreten ve satan da olmuştu.
Bir süre sonra ekonomik krize girdi.
Yapılandırmaya gidecekti.
AKP’nin desteğiyle bankalar bu şirketi kurtarmak için elinden gelen çabayı gösterdi.
Sonra ne olduysa oldu, şirketin ismini değiştirme kararı aldılar.
***
Bu kez Bereket Enerji Grubu, Aydem adıyla büyük ihaleler almaya devam etti.
Allah, pardon AKP ‘yürü ya şirketim’ dedi.
***
Şimdi bir isme dikkat çekelim…
İdris Küpeli.
ABD’de okumuş, orada finans, işletme üzerine eğitimler almış, sonra ABD’de bir süre çalışmış, 2012’de de Türkiye’ye dönmüş.
TANAP, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nde direktör olarak çalışmış, arkasından da SOCAR’ın Türkiye’nin Yatırımlardan Sorumlu Grup Başkanlığı görevine getirilmiş.
***
SOCAR’dan sonra nereye mi gelmiş!
Aydem şirketine!
Bugün İzmir’e elektriği veren özel şirkete. Hani AKP döneminde 15 milyar dolar kadar ihale alan şirkete.
Ne zaman geldi biliyor musunuz?
Bereket Enerji Grubu, Aydem yapıldıktan sonra.
İdris Küpeli’nin gelişi aslında bir nevi kayyumdu.
CEO yapıldı şirkete.
İsim değişikliği sonrası 28 Eylül 2016 tarihinde açılış yaptı Aydem.
Açılışa kimler katıldı dersiniz?
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz.
Aydem şirketinin açılışında Berat Albayrak
Enerji devi olan ancak isim değişikliğine giden bu şirket, ‘batmamak’ için isim değiştirdi, AKP döneminde binlerce ihale aldı. Bakın yüzlerce demiyorum, binlerce.
İşte İdris Küpeli’yi de SOCAR’dan alıp o şirketin CEO’luğuna zaten bu ekip getirdi.
Çünkü İdris Küpeli, Berat Albayrak’ın çocukluk arkadaşıydı.
Ortada büyük bir pasta vardı ve bu pasta AKP’den habersiz yenilemezdi.
Kayyum da atayamıyorsun… Ne yapacaksın?
Kendi adamını oraya sokacaksın!
Soktu da…
***
Şimdi başa dönelim.
İki güzel vatandaşımızı kaybettik.
Sorumlusunu arıyoruz.
Biri diyor ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi, biri diyor ki Konak Belediyesi, diğeri diyor ki Gediz Enerji şirketi.
Hepsinin açıklamalarına bakıyoruz, hiçbiri suçlu değil.
Tek suçlu yine millet!
Sen neden su birikintisi olan bir yerden geçersin!
***
Evet, onlara göre suçlu biziz ama bu kayırmacılığın, bu şirketlere ülkeyi peşkeş çektirmenin, büyük paraların döndüğü bu sektörde kendini zengin edenlerin hesabını soracağız.
***
Sizi tanıdık AKP…
“Bir ülkeyi tanımak için, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” cümlesindeki kaderi de sizi değiştirdikten sonra değiştireceğiz.
Artık bu şekilde ölmeyeceğiz, bu namussuz düzeni değiştirene kadar…
Çarpılacaksınız!
Sorular sorarak yazıyorsunuz ya okuyucuya büyük katkısı oluyor Erdem Bey. Okudukça okuyucunun zihni de soru soruyor. Bize hep bir anlatıcı, tanımlayıcı nasip olmuş, o anlatmış, tanımlamış biz dinlemişiz. Soru sorma, sorgulama, rahatsızlık duyma, çözüm bulma aşamalarını yaşamamışız; ezbercilik, kabullenme, bir adım ilerisi vurdumduymazlık alışkanlığımız sivrilmiş anlatılanları dinleye dinleye…
Şimdi haksızlık etmeyelim, yatırımları gözüküyor, neye? Son model 06 plakalı araçlara, kamyonetlere.
Ha birde aylar önce mesaj gönderdiler, elektrik kesintileri nedeniyle size geri ödeme yapacağız diye, link gönderdiler, linki dolduruyorsun ama geri ödemede tık yok.
Her yer ve her şey başhırsıza ve başkatile çıkıyor.Güzel!
soyu bozuk haramiler utanmaz ar damarları yok.hesap vermezler milletin içinden çıkıp milleti köle bellerler.