Erdem Atay
Erdem Atay
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. O şanlı İstiklal Madalyası şimdi kimin elinde?

O şanlı İstiklal Madalyası şimdi kimin elinde?

featured

Erdem Atay yazdı…

Birinci Dünya Savaşı başladığında sadece bir yıllık teğmendi. Savaşın ve karmaşanın bitmediği o yıllarda ona da bir vatan görevi verilmişti. Onu ilk olarak Erzurum’a, Azap ve Köprüköy’de savaşması için göndermişlerdi.

Bu muharebelerden sonra yolu, hepimizin bildiği Sarıkamış’a çıkmıştı.

Eski ismi Üçkilise olan şimdi Ardahan’ın Göle ilçesinin Yavuzlar köyü olarak bilinen köyden geçerken o ve bölüğü bir anda ateş altında kalmışlardı. Saldıran Ruslardı.

Göğüs göğüse çarpışan bölük girdiği pusudan çıkamamış, Ruslar galip gelmişti.

Rus askerler burada Türk subayların bir kısmı esir almıştı.

Aralarında o da, yani Teğmen Mehmet Arif Ölçen de vardı ve yaşı henüz 23’tü.

***

Ölçen tam üç yıl Rusların himayesinde esir kalmıştı.

Bu süre zarfında eline kalemi almış ve anılarını yazmaya başlamıştı. Nasıl savaştıklarını, neler yaşandığını, kendilerinin nasıl esir alındığını, Rus askerlerin tavır ve hareketlerini, …

Çarlık Rusyası’nın son günlerine yaklaşırken de yazar Yusuf Akçura ile de karşılaşmıştı. Bunu da anılarına not etmişti.

***

Bolşevikler Çar’ı devirip, devrimi başarmışlardı.

Bunun üzerine Ruslar esir tuttuğu 400 Türk askerini Varnavin kasabasında serbest bırakmıştı. Aralarında Teğmen Ölçen de vardı.

Büyük bir özlemle 21 Ağustos 1918 günü atlamıştı trene… İstanbul’da Sirkeci Tren İstasyonuna gelmişti. Ondan mutlusu yoktu, artık vatanındaydı.

***

Ülkemiz işgal edilmişti. Ölçen doğru Mustafa Kemal’in yanına geldi. Onun kurduğu Kuvvay-i Milliye’ye katıldı.

En ön cephede savaştı. Afyon cephesinde zaferlerin kazanılmasında onun da payı büyüktü.

Türk milletinin büyük bir kahramanıydı.

Verdiği mücadele sonrasında kendisine, Türk milleti için en şanlı armağan olan, İstiklal Madalyası verilmişti.

11 Kasım 1958’de Ankara’dan bindiği tren Polatlı durağındayken kalbine bir ağrı indi ve oracıkta hayatını kaybetti.

Kendisinde bu büyük savaşlara ilişkin ve Türk devrimiyle ilgili çok sayıda bilgi ve belge vardı.

İstiklal Madalyasıyla birlikte tüm bunlar oğlu Ali Nejat Ölçen’e kaldı.

***

Ali Nejat Ölçen ülkemizin yetiştirdiği en değerli aydınlardandı. Cumhuriyet neferiydi. İki dönem CHP milletvekilliği yapmıştı. İktisatçıydı ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda önemli görevler üstlenmişti.

16 Kasım 2020’de 98 yaşındayken bu değerli aydınımızı da kaybettik.

Dergi de çıkarıyordu Ali Nejat Ölçen, burada da cumhuriyetin değerlerini korumaya çalışıyor, cumhuriyete atılan çamurları tek tek temizliyordu.

Mesela, ‘Dersim’de soykırım yaşanmıştır’ iddialarına ilişkin çok önemli yazılar kaleme almış, bu iddiaları tek tek çürütmüştü.

***

Dersim demişken, şimdi size başka bir konu anlatalım.

Yıl 2008.

Munzur Dergisi’nde manşetten bir habere yer veriliyor.

Haber eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’le yapılan bir söyleşiden aktarılıyor.

Emniyet Müdürlüğü, Valilik, Senatörlük, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı vekilliği gibi görevler yapmış olan Çağlayangil ile yapılan söyleşi yılı ise 1986.

Ancak söyleşi ilk kez 2008’de bu dergide yayımlanıyor.

Çağlayangil’le yapılan söyleşinin bir kısmı da Youtube’a yükleniyor.

… ve bu röportajda söylenen bazı sözler o günden beridir soykırım kanıtı olarak karşımıza çıkarılıyor.

Hatta öyle ki, 1 Aralık 2019’da Alman ARD televizyonunda bir belgesel yayınlanıyor.

Belgeselde Türk ordusunun 1937-1938 yıllarında Dersim’de zehirli gaz kullanarak soykırım yaptığı söyleniyor. İtirazlar gelince programı yapan kişi iddialarını Çağlayangil’in ses kaydına dayandırdığını belirtiyor.

Munzur Dergisi’nde yer alan haberde ve Youtube’daki kayıtta Çağlayangil şöyle diyor:

‘Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden bunları fare gibi zehirledi. Ve yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler.’

Konuşmanın önü arkası yok! Bu kadar!

Bu cümlede bulunan iddialar o dönem bomba gibi düşünce araştırmacı yazarlar harekete geçiyor. Araştırmacı Yazar Cengiz Özakıncı, ‘Kalemin Namusu 1, Türk Savun Kendini’ kitabında bu sözlerin nasıl çarpıtıldığını net bir şekilde tam 64 sayfa boyunca ispatlarla anlatıyor.

***

Neyse, konumuza dönelim…

Yıl 2015 oluyor.

Bir kitap çıkıyor.

Kitabın adı: Dersim ve Madımak Söyleşileri.

Çağlayangil ile yapılan söyleşinin tam metni ilk kez bu kitapta yer alıyor.

Kitabı yazan da Munzur Dergisi’ne bu haberi yapan da, Youtube’a bu kesilmiş, biçilmiş söyleşiyi koyan da aynı kişi…

İşte o an devreye Cengiz Özakıncı giriyor ve yaptığı incelemeyi Veryansın Tv’ye anlatıyor. Özakıncı, Munzur Dergisi’nin yayınında Çağlayangil’in söyleşisinin sansürlendiğini ortaya çıkarıyor.

Çağlayangil bu tartışılan sözlerinin devamında, ‘Rivayet… Gözümüzle görmedik ki…’ sözlerini kullanıyor ve bu yukarıda söylediği sözlerin rivayetten oluştuğunu açık açık dile getiriyor.

Ancak Çağlayangil’in bu sözlerinin dergide ve YouTube kaydında kesildiği belirleniyor.

Yani yazar Türk Ordusunun Dersim’de katliam yaptığını hatta soykırıma giriştiğini anlatmak istiyor.

O derginin sahibi ve kitabın yazarı Mesut Özcan.

***

İki ayrı konu arasındaki bağlantıyı merak ediyorsunuz. Anlatıyorum.

‘Dersim’de soykırım var’ yalanlarını çürüten Ali Nejat Ölçen vefat ettikten sonra babasına ait defterler, belgeler ve İstiklal Madalyası da oğlu Dumrul Ölçen’e kalıyor.

Zaten İstiklal Madalyası Kanununa göre madalya satılamaz, bağışlanamaz. Bu durum bağış kanununa da aykırı…

Ancak geçen günlerde Cumhuriyet’te bir haber çıktı. Arkasından da Odatv aynı haberi aldı sitesine taşıdı.

Haberde Ali Nejat Ölçen’in madalyayı birine bağışladığı söyleniyor.

Araştırdık. Evet, Kurtuluş Savaşı kahramanımızın madalya ve defterleri kanuna aykırı bir şekilde bağışlanmış. Ancak bağışlayan kişinin de Ali Nejat Ölçen değil, Dumrul Ölçen olduğunu öğrendik.

Peki bu şanlı madalya kime bağışlandı dersiniz?

Çağlayangil’in sözlerini dergisinde sansürleyen Mesut Özcan’a…

Neydi…

Madalyayı verenler Dersim’de soykırım olmadığını ispatlayanlarken…

Madalyayı alanlar ise Dersim’de soykırım olduğunu ima edenler çıkıyor…

***

Bütün bunları yazarken çok önemli bir konuyu atlamayalım…

Gençlik yıllarında Tuncelili genç bir memur, kafasına ‘Dersim olaylarını’ takıyor. Burada olup biteni öğrenmek istiyor. Etrafındaki birçok kişi de bu genç memurun, Dersim’de bir katliam olduğunu kanıtlamak istediğini söylüyor.

Araştırmalar yapıyor, köy halkıyla konuşuyor, kütüphanelere giriyor, söyleşiler yapıyor.

Bu çok tartışılan İhsan Sabri Çağlayangil röportajını da bu genç memur yapıyor.

Soykırıma kanıt olarak gösterilen ve sansürlenen Çağlayangil söyleşisini yapan genç memurun kim olduğunu biliyor musunuz?

Sıkı durun!

Kemal Kılıçdaroğlu

Peki Munzur Dergisi sahibi Mesut Özcan’ın kitabının önsözünü yazan kişinin kim olduğunu biliyor musunuz?

O da Kemal Kılıçdaroğlu

***

Sayın Dumrul Ölçen, madalyayı bağışladığı Mesut Özcan’ın bu düşüncelerini biliyor mu, bilmiyorum. Yazmak da bize düşüyor.

Bu yazıda kimseyi suçlamıyoruz. Biz birilerinin yalan ya da dolanlarını dikte ettirmeye çalışmalarına karışmıyoruz.

Biz şerefli, şanlı, kanla alınmış İstiklal Madalyası’nın takibindeyiz. Onun için bu yazıyı yazıyoruz.

… ve şimdi sizlere soruyoruz:

O şanlı, şerefli İstiklal Madalyası’nın şu an bulunduğu yerden memnun musunuz?

"

Yazarın notu (12 Temmuz 2023)

21 Şubat 2021 tarihinde yazdığım bu yazıdan yaklaşık 2 buçuk yıl sonra, hayatını Aralık 2021’de kaybetmiş Dumrul Ölçen’in eşi, Ali Nejat Ölçen’in gelini Sayın Yıldız Ölçen bana ulaştı.
Madalya ile ilgili çıkan haber sonrasında madalyayı Mesut Özcan’dan aldıklarını, şu anda madalyayı evlerinde tuttuklarını açıkladı.

Yazıda ‘madalyanın takibindeyiz’ demiştim. Şimdi o şanlı madalya olması gerektiği yerde, bir kahramanın torunlarının evinde duruyor.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

21 Yorum

  1. Yazılar olsun nasıl bir cendereye düşmüşüz.! Ey TÜRK GENÇLİĞI..??? Kimimizin fikri, hangimizin haberi varda acep ne derece bir bilgimiz var bu olaylardan..???
    VERYANSIN’ da olmasa neçe olurdu halımız..?

  2. Kendimizden çalınıyoruz erdem bey farkında değiliz

  3. Doğu perinçek hep haklı çıkıyor. Bu adam ABD ve AB’nin CHP üstüne oturttuğu bir ajan. Atatürkçülere bonzai içirdiler. Hala arkasından gidenler var bunların.

  4. 23 Şubat 2021, 20:02

    Size çok ama çok teşekkür ederim. Bugünlerde artık kafamdaki soruların cevabı netleşti bu yeni CHP den ülkeme bir fayda gelmez benim asıl üzüldüğüm nokta Büyük Atatürk’ün bu mirasına bizlerin sahip çıkmaması iyiki sizler varsınız saygılarımla

  5. Güzel bir yazı olmuş. Umarım temiz vicdanlarda yankılanır.

  6. Mesut Özcan’la Dumrul Ölçen’in madalyayı verecek kadar bağlarını da yazabilseydiniz iyi olurdu.Sayın Cengiz Özakıncı’dan İhsan Sabri Çağlayangil’in söyleşisinin kesintiye uğratılmış yerlerini detayıyla izledim.Siz de İstiklal Madalyasının ne şerefli hakedişten ve ellerden nerelere geldiğini yazıyorsunuz. Aydınlattığınız için çok teşekkürler.İyi ki varsınız.

  7. 21 Şubat 2021, 13:19

    Ali Nejat Ölçen’le çok eskilere dayanan tanışlıklığım vardı. Bu nedenle oğul Ölçen’in çok da düşünmeden bağışlama beni daha fazla yaraladı. Bir İstiklâl madalyası ve beratı emanetçisi olarak (baba deme Yusuf Balcı’dan intikal) her şey bir yana madalya ve beratı birilerine bağışlamayı aklımdan geçirmem. Bunun yerine benden sonra ona oğlumun sahip çıkması için gerekeni yaparım. Üzüldüm.

  8. Okudum.Bu durumdâ Elbette HAYIR.

  9. Tebrikler Erdem kardes. Senin gibi arastirmaci gazeteci artik zor bulunuyor Turkiye’de. Emeklerine tesekkurler guzel kardesim.

  10. 20 Şubat 2021, 20:30

    Benim merak ettiğim de bu kişiler o mevkilere nasıl gelebiliyorlar, koskoca bir CHP nasıl ele geçirilebiliyor bu bir avuç insan tarafından? Bence asıl sormamiz gereken soru biz nerede hata yaptık geçmişte ve bugün nasıl önlem alabiliriz bunların önünün kesilmesi için.

  11. 20 Şubat 2021, 19:29

    Sayın Erdem Bey, gazetecilik mesleğinde ’gazetecilik nedir ve nasıl yapılmalıdır’ı tekrar genç yaşlı diğer gazetecilere (meslektaşlarınıza) ve Türk halkına gösterdiğiniz için teşşekkür ediyorum. Bence ’gazetecilik nedir’ unutulmuştu ta ki siz yazmaya başlayana kadar. Keşke sizden 20-30 tane daha olsa.

  12. 20 Şubat 2021, 18:31

    Kilicdaroglunun Ataturk Doneminde yapilanlara ne kadar dusman oldugunu gosteren bir ornek daha gormeyenlere yaziklar olsun!

  13. 20 Şubat 2021, 18:20

    ata mın şapkasının altına sığınıp dış ğüçlerle iş birliği yapan parti için de ne kadar cumhuriyetci milliyetci atatükçü isim varsa tasfiye eden ve bunlara dün kahraman deyip parti içi felaketleri gördüğünde hain diyen bir lider ve yönetim den bahsediyorsnuz değilmi yani kılıçdaroğlundan..sıkılmadan 9/9 yenilği alıp halen partiyi tepe taklak aşağı götürüken sormuyomusunuz o varken akp yi indiremeyeceğini sonra mazeretimi konuşuyorsunuz…..ATATÜKÜ ANMAYAN İSİMLERİ ÖNCE KINASIN PARTİ İÇİNDE TUTACAĞINA..LAFTA VE SÖZDE KALDILAR..MİLLET NESİNE İNANSIN TAŞ YAĞSA ERDOĞAN DİYORLAR..BVAŞARI KADRO İLE GELİR….MİLLETE SALAK KOYUN EŞŞEK DERLERSE O NUN ÇIKARCI YAZARLARI YANİ MASONLARA ÇALIŞANLAR TABİKİ BAŞARILI OLAMAZLAR….

  14. Memnun değilim.
    Ulan hadi bu bağışlanmaması gereken şanlı madalyayı verdin (ki karşılıksız verdiğini düşünmüyorum) verdiğin adamın kim olduğuna baksana!

  15. 20 Şubat 2021, 16:15

    AKP, Türk Milletini inim inim inletse de “TÜRK ULUS DEVLET MODELİNİ” anayasal olarak yıkacağı güne erişebilmek için koltuğunu asla terketmeyen ve vatandaşları AKP’nin zararlarıyla bu nedenle banane tarzında başbaşa bırakmış bir Atatürk düşmanıdır Kılıçdaroğlu.. Kılıçdaroğlu halkın AKP’den neler çektiğini gerçekte zerre kadar bile iplememektedir. O, yalnızca Türk devletinden intikam planlarını anayasal kapsamda gerçekleştirebilmek için AKP’nin kendi kendine sönmesini bekleyen, bu sönme süresinde halk sosyoekonomik olarak ne çekerse çeksin umrunda bile olmayan, kendi intikam planında yeni ortaklar arayışına odaklanmış azılı bir Atatürk düşmanıdır.

  16. 20 Şubat 2021, 16:00

    Kaleminize sağlık, Dumrul Ölçen niçin madalyayı Mesut Özcan’a vermiş?
    Kılıçdaroğlu zaten göğsünü gere gere ben Dersim’li Kemal’im diyor. Seyit Rıza’yı çevrede sayılan sevilen muteber bir şahıs olarak görüyor.

  17. Bir hayır da benden Erdem Bey, okurken bile yüreğim ezildi. Bu konuyu gündeme taşıdığın için seni kutluyorum.

  18. 20 Şubat 2021, 15:40

    Teşekkürler Sn. Atay, müthiş bir yazı. Önerim Sn. Kılıçdaroğlu ile bu röpörtaj işini konuşup daha sağlıklı bilgi almanız, size hayır derse sahteciliği kabul etmiş demektir.

  19. Dersimli Kürtçünün T.C’ne kini ve PKK/hdp sevgisinin kökleri çok eskiye dayanıyor dedik bir türlü anlatamadık..

  20. Hayır tabi ki memnun değilim!.
    Ben Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı olmadan önce de ,onun görevli olduğunu düşünüyordum ..
    Çünkü tavırları samimi gelmemişti bana.. İnsan verdiği sözden ertesi günü dönüyorsa, o kişi güvenilmezdir!
    Maalesef haklı çıktım.. Şimdi ki hali ortada..

  21. Okudum anladım.Memnun değilim.Daha ne kadar alçaklık?Tüm kalbimle Dumrul’u,Mesut’u,Kemal’i lanetliyorum.Boşver kalbimi hücremin zerresine kadar lanetliyorum.Lanet olsun size lanet!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!