Gülümser Heper
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. Moğol işgaline karşı Atatürk milliyetçiliği

Moğol işgaline karşı Atatürk milliyetçiliği

featured

Prof. Dr. Gülümser Heper yazdı…

Türkiye Cumhuriyeti’nin önünde iki büyük sorun var. İkisi de tarihten beri devlet aklının baş etmek zorunda kaldığı iki temel sorun. Birisi devlet aklının, farklı inançları olan bir halkı nasıl konumlandıracağı ya da tanımlayacağı. Diğeri ise farklı halkların devlet aklı içerisinde nasıl rehabilite edileceği ve kendisini devlete ait hissettirileceği.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma girişimlerine bu iki temel sorun sacayağı olmuş görünüyor. Haçlı ittifakının emperyalist politikaları, aramızdaki kardeş Moğolların (ki ben onları FETÖ’cü alçaklara benzetirim) ihaneti, sarayın aymazlığı, emirlerin işbirliği, halkın kimliksizliği, ekonomik yıkımın enkazı adım adım bizleri yıkıma sürüklerken Anayasa ve ilk dört maddesinin gündeme gelmesinde, getirilmesinde yadırganacak bir şey yok. Bizi yıkımdan koruyacak dinamikler tek tek harcıalem kullanmanın neticeleri! Bu yaşımıza gelmiş halen “devlet nedir” ve “nasıl şekillenir” diye tartışıyoruz. Kimileri, içine üfleye üfleye balonlaşmış, ne olduğu belli olmayan, kendi tarihinde dahi yenilmiş bir İslam idealinin çerçevesinde devleti dikte ettirmeye çalışırken, aramızdaki bölücüler, devlet yıkıcıları iyice takatten düştüğümüzü görüp artık bölünme terennüm ediyorlar.

Anadolu’da ne saf bir Türk tarihi ne de saf (çıktığı şekliyle) bir İslam tarihi bulmak mümkün değildir. Bilhassa Anadolu’da Irk ve Din ideallerinin sübjektif içeriği nedeniyle, Tük tarihinin yüz akı olan Anadolu Selçuklu Devleti’nde bu idealler, devlet aklının bir parçası olmamıştır. Hele bir de utanmadan cihat idealini Selçukluya monte etmeye çalışan odaklar, Selçukluyu hiç mi hiç anlamamıştır. Kimse de cihat ideali olan bir devletin, Abbasi’ye, Eyyubi’ye niye kılıç kaldırdığını sorgulamamıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin ideali, devlet olmak, medeniyet kurmak, denizlere açılarak, ticaret yolları açarak, ekonomiyi düzeltmek ve halkın memnuniyetini kazanmaktır. Selçuklu ile Osmanlı’nın ideal devletindeki farklılık ayan beyan ortadadır. Birisi ideal bir Türk devleti kurmaya çalışmakta diğeri emperyalist hedefler gütmektedir.

Cumhuriyet kurulduğunda da aynen Selçuklu gibi, devletin temel malzemesi olarak kullanılan Türklük ve İslamiyet kavramları hayli tartışılmış ve bu iki idealin Anadolu’daki kadim halkları birleştiren tek kavram olamayacağına karar verilmiştir. İşte bu nedenle anayasamıza Türk Vatandaşı ve Atatürk Milliyetçiliğine vurgusu yapılmıştır. Devlet kuran bu aklın vurgusunun arkasındaki unsur, derin bir tarih bilincidir.

“Şimdi bu kadın ne diyor?”, Türklük ve İslam idealine karşı laf mı ediyor diyen arkadaşlar olduğuna eminim. O nedenle ne demek istediğimi açıklamak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Türkeli olduğu şüphesiz. Anadolu’ya akın akın gelenlerin ve burada bir devlet kuranların da Türk olduğundan şüphe yok. Ancak halkların yaşamın gereği olan tarihini, devlet kurma ve sürdürme için gereken akılda bir yere yerleştirmek zorundayız. Bunu da açıklayayım. Anadolu’da başta uç beyliklerinde ve merkezin farklı bölgelerinde olmak üzere Hıristiyan Bizans ve onun devamı Rum Pontus devletinin, yine Ermeni kontlukları ve Arap devletlerinin haklarıyla, tabii ki yaşamanın gereği olarak hemhal olmuş Türklerin, bir halk tarihi var. Yine yolu Anadolu’dan geçmiş Frankların, Vikinglerin, Kürtlerin, bilcümle kendisini İslam tarihi içerisinde tanımlamak zorunda kalmış Ezidilerin, Süryanilerin, Dürzilerin, Yahudilerin, Ortaçağ tarihi öncesinden kalmış medeniyetlerin hatta ve hatta Perslerin halkları mevcut. Yani saf bir ideal olarak İslamiyet’e vurgu yapmak safdillik.

Anadolu’ya gelen Türklerin daha başlangıçtan itibaren İslam’ın içerisindeki muhalif kanadın temsileri olduğuna da şüphe yok. Bırakın Türkleri, dört halife sonrası İslam’ı saf haliyle barındıran, onu Hz. Muhammed’in ailesinin devamı olanların kuracağı devletler zinciri olarak kabul eden bir Ortadoğu, Asya halkı da yok. İslam Tarihi’nin en kanlı ayrışması olarak kabul edeceğimiz Emevi-Abbasi ayrışmasının ne olduğunu düşünüyorsunuz? Koskoca Emevi devletinin hanedanlarından ancak birkaç kişinin Abbasi kılıcından kurtularak terki diyar etmesinin gerekçelerini niye tartışmıyorsunuz?

Kısaca söylemek gerekirse Hz Muhammed ve ailesinin İslam’ı, halkların tarihinde en fazla yüzyıl içerisinde reddedilmiş ve devlet kurma ve sürdürme geleneğinin içerisinde yeri olmayacağı anlaşılmıştır. Türklere, Arap ve Pers halklarının dahi reddettiği bir din devleti algısını dikte ettirmeye çalışmak abesle iştigaldir. Türkler en başından itibaren Arap ve Pers halklarının İslamiyet içerisindeki ayrışma tarihinden, kendilerini ayırmış, ayırmayı başarmış bir halktır. Bu ayrışmanın devlet aklındaki izlerini Anadolu’da kurdukları Anadolu Selçuklu Devleti’nin yönetim modelinde görmemek için tarih bilmemek lazımdır.

Günümüzün sorunu tarih bilmeyen yöneticilerin ve kimliğini kaybetmiş Türklerin, işgal şartlarında devleti hangi kavramlar üzerinden şekillendireceğine yanıt aramasıdır. Sorun Türk halkının devlet kurma ve sürdürme bilincinde yapılan tahrifattır. Bu tahrifatta sağ zihniyetin ne idiğü belirsiz bir İslam ideali, sol zihniyetin emperyalizmin tezgahından geçmiş halklar bilinci başat rol üstlenmiştir. Anadolu’daki Türkiye Cumhuriyet’i cehaletin, tarih bilmezliğin, ideal eksikliğinin pençesinde inim inim inlemektedir.

Türkler Dünya tarihinde en fazla devlet kuran (tabii ki devlet yıkan) bir halk olarak olarak tanımlandığında acı acı gülümsüyorum. Şimdilerde de bir yıkım tehdidi altındayız. Zamanın haçlı işgali artık Emperyalizm ismiyle tanımda boyut değiştirmiş. Ancak bizi yıkacak olan ne Hıristiyanlık kılıfındaki haçlı ne de Hıristiyanlığın emelleri olan emperyalizm. Bizi yıkabilecek tek şey aramızdaki ideal yoksunu, tarih bilinci olmayan, devletin soyut kavramların üzerine oturtulmuş somut bir varlık olduğunu bilmeyen MOĞOL KARDEŞLERİMİZİN SALDIRISI.

Zaman zaman aydınlarımızın yazılarını okuyorum. Türklerin tarihinden bihaber bu aydınlar, Türklerin tarih boyunca yaşadığı bu sorunları analiz dahi edemiyorlar. Rusya tarihi, Çin tarihi, Avrupa Devletler tarihi üzerinden Türkiye Cumhuriyeti kaderini yorumlama işgüzarlığı gösteren bu aydınların kendi tarihlerini küçümsediklerini, hatta ve hatta tiksindiklerini gördüğümde içim kan ağlıyor.

Cumhuriyet’in ilk döneminden itibaren Mustafa Kemal Atatürk ve onun fikri külliyatını besleyen akademisyenlerin, neden ısrarla Anadolu Selçuklu Medeniyetinin devlet kurma ve devleti sürdürme geleneğini incelediğini dahi yorumlayamıyorlar. Zira onlar bu halkın geleneği, inancı ve savunma dinamiklerinin yetmeyeceğini düşünüyorlar. Ancak bu ihanetin bir parçası olduklarının farkında bile değiller. Türkiye Cumhuriyeti’nin şekillendiği Anayasa’dan Türklük bilinci ve laiklik ilkesini çıkardığınızda devlet kalmayacağını anlayamıyorlar.

Millet fakr-u zaruret içerisinde ve önceleri Osmanlının şimdilerde emperyalizmin, kimliksizleştirme politikalarının altında ezilmiş. İslamlaştırma siyasetinin içerisindeki Mevlanalar, Moğollarla işbirliği yapmış ve devletin içerisindeki aidiyeti farklı halkları, yıkım politikalarına alet ediyorlar. Anadolu İslam’ının halk felsefesi yıkılmış ve cübbeliler, ne idüğü belirsiz tarikatlar İslam ve şeriat devleti ideallerini halka dikte ettirmeye çalışıyorlar. Aynen Moğolların yaptığı gibi kadıları artık Moğollar atıyorlar. Anlaşılacağı üzere artık işgal karşısında Anadolu Selçuklu Devleti’nin halk dinamiklerine sahip değiliz. Ahi Evran ve etrafında şekillenen sosyal devletin askerleri ne yazık ki yok. Moğol işgaline kılıç kaldıracak güç yok.

Bu devleti yıkımdan kurtaracak tek güç, laiklik ilkesi, onun tarihsel çıkarımlar yaparak kurguladığı sosyal devlet algısı, İslam’ın Anadolu’da reforma uğramış şekli ve devrim bilincidir. İşte biz buna ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ diyoruz. Salt bir şekilde Atatürk Milliyetçiliğini şiar edinmiş bir parti bekliyoruz.

[email protected]

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. Ben ne diyorum siz ne diyorsunuz alakasız şeyler yazıyorsunuz ben kendimi biliyorum Türk’ün de kim olduğunu biliyorum bilim dediniz bana hiç kanıt gösteremediniz ben sizi kaale bile almam size cevap vermemin sebebi burada yazılarımızı birileri görür de insanlarımız gerçek tarihimizin farkına varır diye yazdım sizin düşüncelerinizin benim için bir önemi yok.

  2. 8 Mart 2021, 12:56

    ‘@ CEM adlı yoruma : Burada “Moğolları sevin! ya da Moğolları sevmek zorundasınız!” diyen hiç oldu mu? -Olmadı… Çünkü uydurmak işinize geliyor, olmayanı oldurmaya çabalıyorsunuz aynen şu Türklük Tarihi konularında işinize geldiği gibi arzu ettiğiniz doğruları görmek istiyorsunuz. Ama sizin yüreğiniz de kötü; “Moğol” sözü geçtiği andan beri Zenofobik bir birey gibi kimyânız değişiyor; (bu koşulda ne kadar “Irkçı değilim!” deseniz de orada görünen köy kılavuz istemiyor..). Aklı ve sağduyuyu devreden çıkaran nefret duygusu böyle bir şey, o konuda benim elimden bir şey gelmez.. Daha neyin ne olduğunu bile bilmediğiniz kafa karışıklığı içinde olduğunuz yorumlarınızdan anlaşılıyor. Demagoji ile bilim olmaz!..”Haklı görünmek” uğruna bir hastalık gibi tutulduğunuz şu “çarpıtma” alışkanlığını bırakamayacak kadar çâresizsiniz, elden bir şey gelmiyor üzülüyorum…

  3. Ben ırkçı değilim söylediklerimi çarpıtmayın Moğolları sevmek zorunda değilim ayrıca Türklüğü bilmediğiniz ortada neyi kabul ederseniz edin farklı Y-dna sonuçları çıkar hun devleti sadece Türklerden oluşmuyordu ki muhtemelen belkide en az yarısı asyalı soydu birlik dağılınca turani kitle batıya çekilmiş ayrıca şunu belirteyim birçok araştırmada bizim gerçek soyumuz çarpıtılmış çünkü batılıların bizle aynı soy oldukları işlerine gelmiyor gerçekler ağır geliyor onlara.Ben size araştırma sonuçlarını attım baktınız mı?Ayrıca şunu söyliyeyim tabiki bir ulus yüzde yüz bir olamaz ama ezici çoğunluk bir soydur ki dünyanın bir çok yerinde böyledir yoksa bir ulus olamaz işte yanı başımızda Araplar ve sözde var olduğu söylenen Kürtler kendi içlerinde çok farklılıkları var ulus olabilmişler mi.

  4. 7 Mart 2021, 18:54

    ‘@ CEM adlı yoruma : Buradan, Ulu Önderin nasıl bir düşünce yapısında olduğunu anlayamamış durumda olduğunuz belli oluyor. Bu kaynağı belirsiz Moğol alerjinizin ve “Dîndâr ve Kindâr nesile” özgü tutumun kaynağını anlayabilmek çok zor; geçmişi yansız ve doğru okuyan bir Türk’ün Moğollarla bir sorunu asla olamaz, olmamalı… Atatürk’ün Türklüğün kökeniyle ilgili bilimsel araştırmalar yaptırması, elde edilen “Brekisefallik” baş ölçüm verileriyle geçmişe ışık tutması onu IRKÇI yapmamıştır. Bunu ayık bir biçimde iyi anlamak gerekiyor; çünkü bu yapılan çalışmaların ne Türkiye Türklüğünü, ne de Genel Türklüğü 20.yy’da Batılıların bilimsel olarak ırkların ayrımını yaptığı gibi bir ırksallıktan beslenen bir ideolojik düzleme oturtarak asla IRKÇI-IRK ÜSTÜNLÜĞÜ-(APERTHEID)-SOYKIRIMCILIK güden bir YÖNETİM BİÇİMİNE (Rejime) dönüştürmemiştir. Türklük bir Dil ve Kültür kimliğidir, Atalarımızın kim olduğu bellidir, soyumuzun nereden geldiği bellidir, ancak Türk kalmak koşuluyla bu başka komşu soylarla karışmayacağımız anlamına da gelemez, bin yıllardır karışarak geliyoruz, yalnızca biz değil bütün uluslar karışıyor, bu çağda bu neyin karşıtlığı!.. Eleştiri suçlama değil, yorumunuz kendini ortaya koymuş; bu utanç duyulası ilkel Irkçı ve Moğolkarşıtı (Anti-Moğol / Anti-Mongoloid) sanrıdan bir an önce kendinizi kurtarmanızı ve târihimizi çarpıtmadan ve safsata yayınlara aldanmadan okumanızı dilerim. Ben ki, konuyu özel olarak yıllar önce araştırmış biriyim; Sibirya’daki, Moğolistan’daki Kurganlardan elde edilmiş DNA sonuçlarında bir değil birden çok Y-DNA ve Mt-DNA türü elde edildiğinden bu AYRIMCI-AYRILIKÇI ve TEKİL DNA TÜRÜNÜ (Haplotype) savunan görüşleriniz yıllar önce yerle bir olup iflâs etmiştir.

  5. Bir Görüş:Ben bilimsel araştırmaların sonuçlarına dayanarak konuşuyorum siz bilimsellikten uzaksınız Mustafa Kemal Atatürk’ün 1931-1941 yılları arasında liselerde okuttuğu kitaplar bir türlü alıp okuma fırsatım olmadı ama özetinden gördüğüm Türklerin beyaz brakisefal kafatası yapısına sahip insanlar olduğu bahsediliyor şimdi ulu önder’de mi ırkçı gerçekliklerden uzaksınız bizim anadolu Türklüğünün Moğollarla ne alakası var hiç benziyor mu keza söylendiği gibi eski yerli ahaliye de benzemiyor baya bizim atalarımız bozkırdan gelenler bakın bir Yozgatlı Türk Moğolistan’a geziye gidiyor oradaki Moğollar çocuğa sen Rus musun diyorlar neden Ruslara benzetiyorlar?Buyrun izleyin https://www.youtube.com/watch?v=deu8eh_OkVc&t=878s Keza Avrupalı araştırmacılar bugün ki Avrupalıların atalarının bozkırdan gelenler olduğunu söylüyor buyrun https://www.youtube.com/watch?v=Mm66_JB__YE&t=334s Göktürkleri yöneten hanedan asena kabilesinin ata ydna sonuçları r1a z93 bu soyun en eski buluntusu Sredny Stog kültürü M.Ö 4500-3500 arası tarihleniyor burası karadeniz kuzeyi https://en.wikipedia.org/wiki/Sredny_Stog_culture
    Kurganlardan bahsettiniz karadeniz kuzeyinde bizle alakalı soy iskandinavya’ya gitmiş
    birçok kurgan kalmış onlardan keza anglo-sakson kurganları da var https://en.wikipedia.org/wiki/The_King's_Grave
    Ayrıca oğuz şehirlerini yine türkler yıktı dediniz hangi türkler?Moğol işgalinde orta asya’yı Türkler kitlesel olarak terk ediyor zaten anadolu o zaman Türk oluyor kıpcaklar kazan’a ve kırım’a sığınıyor önemli bir kitle slav prensliklerine gidiyor ikinci bulgar imparatorluğunu kumanlar kuruyor kurucu Asen bugün ülkemizde bir sürü esen adlandırmasıyla bağlantılı yer var hatta bugünkü Romanya tarihi haritalarda kumanya diye geçiyor ve yine bir kitle macaristan’a sığınıyor mesela macaristandaki kumanların merkezi karcag bizim ülkemizde de karsak adında iki köy var
    Bizim soyumuz sintaştadan yayıldığı zaman kurganlar’dan çıkan sonuçlar gösteriyor ki doğuya gittikçe Asyalı soyun kadınlarını alıyor bazılarımız benziyorsa sebebi bu keza bazı topluluklar aslında Türk değilken Türkleşiyor benim çıkarımım bazı rahip sınıf bunları tek tanrılı inancı tanıtıp bu inancı dönmesini sağlıyor muhtemelen ritüeller Türkçe olduğunda dilde’de Türkçeleşme oluyor doğuda’ki Türk toplulukları bizden ziyade diğer doğu asyalı soylarla ortak çıkıyor burada genetik sonuçlar https://web.archive.org/web/20200628155241/https://turkipedia.fandom.com/wiki/Andronovo_culture
    Size birisi itiraz ettiğinde insanları ırkçılıkla suçlamayın işinize gelecek şekilde konuşmak zorunda değilim.Buda bonus olsun Trt Avaz Yörük avazı programı Makedonya dikkat edin 8:55 ve 9:40 Vladimir Putin’e benziyor iki yörük çocuğu neden?Ben kimseyi alçak görmüyorum sadece kim olduğumuzu anlamaya çalışıyorum.

  6. 7 Mart 2021, 10:49

    ‘@CEM adlı yoruma : Târihte “Moğol imparatorluğu” denilse de bu imparatorluğu oluşturan orduların oransal olarak büyük bölümü TÜRK boylarının birliğinden oluşmaktadır, Moğollar o dönemde bile sayıca azınlıktadır; bu yüzden bu yapıyı MOĞOL-TÜRK İMPARATORLUĞU olarak tanımlayabiliriz. O değindiğiniz (hep o tanıdık “mâğdurîyyete” kanıt sunduğunuz) yakılıp yıkılan yerler yine TÜRKLER eliyle yıkıldığı gerçeğiyle yüzleşmek durumunda kalırsınız. İKİNCİSİ ve en önemlisi “Bizim Moğollarla hiç bir alâkamız/ilgimiz yok, Onlar ASYALI biz BATILIYIZ; bambaşka IRKLARIZ” dediğiniz de gerçeklerle örtüşmüyor; (Yanlışlarla daha çıkmaz yanlışlara savruluyorsunuz; bu ayrışmacı IRKÇI-TEKİLCİ bir tutumdur; bununla birlikte kendi geçmişini ötekileştirme çabası “bir Ağacın canlanıp kendi kökünü kesmesine benziyor”). Günümüzde yaşayan Orta Asya Türklüğü ve Moğolistan Moğolları ile eski çağlarda yaşamış HUN ve GÖKTÜRK kurganlarından çıkan insan mumyalarının bilimsel araştırmalarla elde edilen çeşitli DNA örnekleri arasında benzerlikler bulunduğunu görmezden geçerseniz büyük yanlışa düşersiniz, bu nedenle Önder ATATÜRK’ün dediği gibi yorumlar ve bakış açıları değil, YALNIZCA BİLİM YOL GÖSTERİCİMİZ OLMALI…

  7. Moğollar Türklerle hiç alakası yok onlar doğu asyalı bizim soyumuz literatürde batı avrasya çobanları diye geçiyor onlar farklı ırk biz farklı bir ırkız avrupalılar bizi onlarla eş tutup bunlar doğu asyalı işgalçiler diyip bizi bu topraklardan sürmek istiyor yanlışa düşüyorsunuz ayrıca gittikleri her yeri yakıp yıkmışlar bugün kazakistan sınırları içinde kalan eski oğuz şehirleri var Seyhun nehri kenarında bunlar artık toprak bakın dikkat edin toprak diyorum herhalde durduk yere yıkılmadı şehirler.

  8. 6 Mart 2021, 16:36

    Moğollar kardeşimizdir ve her zaman kardeşimiz kalacaklardır. Onlar geçmişte ve bugünde Türkçe’nin de içinde yaşadığı Altay Dil-Kültür âilesinin ayrılmaz bir bireyidir.

    Gelgelelim şu yazıda; Moğol imparatorluğunu densiz ve anlamsız biçimde ABD’nin Postmodern İslâmist Terör Örgütü olan “FETÖ” ile eşleştirmek amacıyla bir soydaş ulusu aşağılamak büyük bir aymazlık yanılgısıdır.

    Geçmişimizde bir Türk boyunun başka bir Türk boyunu savaşla yıktığı olay çoktur, saymakla bitmez; e-öyle ise buradaki sorunsal kendi içinde çelişir: özetle Moğolların Anadolu’ya gelmesini yadırgamak, Altay Dil Dünyâsı içinde düşmanlıklar yaratma çabası yanlıştır, bu bir bilinçsizlik durumudur. Metafor dese o da değil, Mecâzî dese bu da değil, düpe düz “Moğol işgâli” ile düşman belleyen anksiyete tutulmasıdır bu!

    Bu sözleri hem akademik hem de Atatürkçü bir yazardan okuyor olmak daha da “yakışıksız” anlamda ilginç ötesi gelmekte. Öyle ki, geçmişten günümüze Moğollara karşı duyulan bu köktencil hınç duygusu ve “Orta Asya’dan kopup gelen Barbar kâfirlerden” türeyen korku geleneği en çok bağrımızdaki Arap Millîyetçileri, Ümmetçiler ve İslâmist siyâset çevrelerinin söylemlerinde kendini bulmakta iken…

    Nedenini biliyorsunuz; bunun için geçmişi doğru okumak yeterlidir…

    Başlığı düzeltmek elde olsaydı: “Mankurt işgâline karşı Atatürk millîyetçiliği” olurdu.

  9. 6 Mart 2021, 12:05

    Bilgilendirmenize tesekkur ediyorum, anlatiminiz guzel, yorumlariniza aynen katiliyorum, saygi ve sevgiler, varolunuz.

  10. 6 Mart 2021, 11:57

    Özetleyerek çok güzel yazmışsınız. İnanınız ki bu özetten dahi pek çok kişinin bir şeyler anlayabileceği birikime sahip olacaklarını düşünmüyorum.(İnşallah yanılırım.) Yorumlardan bunu anlayabileceğiz. Ancak Son paragrafınız ve son cümleniz çok yerinde olmuş.

  11. 6 Mart 2021, 10:28

    Yazınızın virgülüne dokunmadan altına imzamı atıyorum. Ancak siyasetten bağımsız “Türk Devlet Aklı” bu krizi de aşıp, tam bağımsız Türkiye’yi dünyadaki onurlu yerine oturtacaktır. Hem de çok yakında…..

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!