Avatar
Hüseyin Vodinalı

ABD’nin 1980 senaryosu… İran’a karşı bu kez Irak yerine Türkiye mi?

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

1979’da İslam devrimi olup da ABD ve Batı, İran’dan kovulunca senesine Irak-İran savaşı çıkmıştı. 

Saddam Hüseyin o zamanlar ABD ile pek sıkı fıkıydı. 

Neocon ekibin önde gelen üyesi Donald Rumsfeld, 23 sene sonra bombalayacağı Bağdat’a gelip Saddam ile el sıkışıp silah satıyordu.

8 sene savaştılar, her iki taraftan birer milyon insan öldü. 

Savaşılan sınır 8 sene sonra ABD çıkarları uğruna dökülen onca kandan sonra yine aynıydı.

Bugün ise ABD, Sevr’in Washington versiyonu BOP planına sadık kalarak Türkiye’yi parçalamak için var gücüyle çalışıyor. 

1980’deki Irak’ın yerini Türkiye’nin almasını istiyor. ABD’nin Irak’ın 1988’deki perişan halinden yararlanarak üzerine çöreklenip böldüğü gerçeği ortada. 

Amerika bugün Yunanistan’ı koca bir Amerikan üssü haline getirdi. 

Karadeniz’de Ukrayna savaşı bahanesiyle gerilimi yükseltmek için uğraşıyor. 

Son gelen haber İngiliz Savaş uçaklarının Karadeniz’de Ukrayna tahılının ihracatını güvenceye almak için devriye gezeceğiydi. 

Çılgınca değil mi? 

ABD ise misket ve uranyum bombaları vermesinden sonra 300 km menzilli ATACMS füzesi verecekmiş. 

Son Ukraynalıya kadar savaşın sürmesini isteyen ekipten Blinken’in Kiev ziyareti esasen Türkiye’yi de hedef alıyor. 

Montrö ve tarafsızlığı savunmaya jeopolitik olarak mahkum Türkiye’yi cezalandırmak için uğraşıyor ABD.   

Nasıl mı? 

Konunun uzmanı ATASAM Başkanı Volkan Özdemir’e başvuralım: “Batı (ABD), bölgedeki uzantıları, bilhassa Ermeni yönetimi eliyle İran ve Türkiye’yi kapıştırmak için çatışma ortamı kurguluyor.”

  1. Amiral ve Rauf Denktaş’ın Askeri Danışmanı Mustafa Özbey ise “İran’ı Azerbaycan’la çatışmaya sokup, Türkiye’yi de İran’la çatışmaya sokmak isteyenler var. Bu tipik bir ABD/İsrail projesidir” diyor.

Yani ABD, Türkiye’yi Batı, Kuzey ve Güney’den çevirip üzerine bir de İran ve Rusya ile çatışmaya sokmayı amaçlıyor.

Güneyi de unutmayalım, Kerkük, İdlib ve Menbiç’te savaşa benzer gelişmeler oluyor. 

Tamamı da IŞİD ve PKK’nın sahibi olan ABD kaynaklı.

Güney Kafkasya’da oynanan Amerikan oyunu şöyle: Ermenistan’ı Rusya’dan koparıp, Ukrayna gibi kukla bir devlet olarak Azerbaycan’a karşı kullanmak ve Bakü’nün yanında devreye girecek olan Türkiye’yi önce İran, sonra Rusya ile düşmanlaştırmak hatta savaştırmak. 

Yani tipik 1980 projesi. 

Vietnam’da 60 bin askerini kaybeden ABD, 1973 sonrası asla kendi askerini cepheye sürmedi. 

Hep başka ülkeleri veya terör gruplarını kullandı.

15 Mayıs 1919’daki İngiltere gibi tıpkı; savaştan perişan çıkınca ekonomisi de patlayınca Yunan’ı sürmek zorunda kaldı. 

Emperyalizm, Roma’dan beri çöküş dönemlerinde hem daha çok savaş çıkarır hem de kendi adına başkalarını savaştırır. 

Bu, artık emperyal bir hefemonya kuramadığını anladığında olur. 

Bugün de ABD’nin yaptığı budur. 

Çökerken savaşlardan medet ummak. 

Bunun için hem vekalet orduları hem de etki ajanları lazım. 

Yine ATASAM Başkanı Dr. Volkan Özdemir’e dönelim:  “Ayrıca milliyetçi kisveyle Batı/İsrail’in çıkarları adına provokasyon yapanlara özellikle dikkat. Bu unsurların bir amaç doğrultusunda ülkemizi Rusya ve İran’a düşmanlaştırmak için çalıştıkları gayet açık. Oysa Rusya, hem Türkiye ile iyi ilişkiler hem de Paşinyan’ı cezalandırmak için 3 yıl önce Azerbaycan’a yeşil ışık yakmıştı. Bakü, Moskova’nın dur dediği yerde durmuştu. Aksini iddia edenler ve Türkiye-Rusya’ya rağmen 2. Karabağ Savaşı’nın kazanıldığını söyleyenler ya maksatlı ya da cahilce konuşuyorlar.”

Gazeteci Erkin Öncan da konuyla ilgili ortaya atılan yalan haberleri derlemiş: 

Azerbaycan – Ermenistan gündeminde Yalan haberler: 

  • Türkiye (Hakan Fidan) İran’ı uyarmadı. 
  • Ermenistan ve Azerbaycan sınırlarına İran askeri gönderilmiyor. 
  • Devrim Muhafızları, Ermeni paramiliter güçler oluşturmadı. 

Gerçek haberler: 

  • İran Azerbaycan’a askeri heyet gönderdi. 
  • İran sınırlarında toprak değişikliğini kabul etmeyeceğini açıkladı. 
  • İran, Ermenistan’ı bölgeye üçüncü tarafları (ABD) davet etmemesi konusunda uyardı.

Amerikalı Strateji uzmanı Andrew Korybko ise benim tezimi doğruluyor: 

“İran’ı Türkiye ile 1980’lerdekine benzer, bölgeyi bölerken her ikisinin de kanını akıtacak uzun süreli bir savaşa sürüklemek ABD’nin çıkarınadır. İran, kendisine kurulan benzeri görülmemiş derecede tehlikeli jeostratejik tuzağa düşmemelidir.

Batı, Moskova’nın Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (CSTO) aracılığıyla Erivan’a karşı karşılıklı savunma taahhütleri nedeniyle çatışmanın içine sürükleneceği veya tarafsız kalarak söz konusu bloğun itibarını sarsacağı beklentisiyle, Rusya’nın güney çevresi boyunca büyük bir çatışmayı kışkırtmak için Ermenistan’daki aşırı milliyetçi duyguyu kullanıyor. İkinci senaryo Rusya’nın herhangi bir kuvvetini Ukrayna’dan uzaklaştırmak istememesi ve aynı zamanda Azerbaycan’ın müttefiki Türkiye ile savaş riskine girme endişesi taşıması nedeniyle daha olası.”

İran’ın da aslında Azerbaycan ile papaz olmasını gerektiren bir durumu yok. 

Gürcistan üzerinden Orta Asya’ya geçen mevcut yol “Orta Koridoru” kurtarıyor. Şimdilik. 

Azerbaycan’ın 2020’deki Karabağ zaferiyle Zengezur koridorunu açması İran’ı çok da tehdit eden bir gelişme değil yani.

Ancak Kuzey ve Batı komşularından biri NATO üyesi ve öbürü de İsrail ile aşırı sıkı fıkı. 

İran’daki Türk azınlık (neredeyse yüzde 40) düşünüldüğünde bu Tahran’ı rahatsız eden asıl mevzu. 

Türkiye’ye İslam Devrimi ihracı dönemlerini (büyük ölçüde) ardında bırakan İran, Ankara’ya güvenmek istiyor ama salıncak dış politikası ve NATO Turancısı etki ajanları tedirgin ediyor.

Gerçi İran da Türkiye’deki ümmetçileri destekliyor.   

Mesela İran toprakları üzerinden Türkiye’ye akın akın gelen ABD yetiştirmesi eski Afgan askerleri hangi kamplarda ve kime karşı eğitiliyor? 

İdlib mi? PKK mı? Şam mı? Yoksa İran mı?

Yazıyı Amiral Cem Gürdeniz’in bugünkü (10 Eylül 2023) muhteşem (https://www.veryansintv.com/yazar/cem-gurdeniz/kose-yazisi/dostluk-dusmanlik-jeopolitik/) yazısından bir alıntı ile bitirmek isterim: 

“100 yıl sonra, günümüzde Kafkas seddinin yerini, emperyalizmin soykırım yalanları üzerine kurulan Ermenistan iddiaları ile Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki ABD ve vekillerinin askeri gücü ile çevrelenme ve bölücü terör süreci almıştır. Gelecekte her iki emperyal proje başarılırsa Anadolu doğudan koparılacaktır. Böylece Anadolu’nun Avrasya ile ulaşım yolları tıkanacak, Türk ve yükselen Asya dünyasından tamamen soyutlanacaktır. (…) Korkarım bazı emrivakiler ile Türkiye ABD’nin savaşının içine çekilmeye zorlanacaktır. Çok hassas bir döneme giriyoruz. NATO’da soğukkanlı ve aklı selim ile davranmak ve çatışmayı körükleyen emperyalist gruptan uzak durmak esas olmalıdır.”

Bitirirken son bir not: 11-20 Eylül 2023’te ABD-Ermenistan askeri tatbikatı yapılacak.

ABD’nin 1980 senaryosu… İran’a karşı bu kez Irak yerine Türkiye mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Bu ifadedeki “mahkum” sözcüğü yerine “mecbur” sözcüğünü kullanmış olsaydınız keşke…! Yanlış anlaşılmaya pek müsait olmuş böyle bence…Montrö ve tarafsızlığı savunmaya jeopolitik olarak mahkum Türkiye’yi cezalandırmak için uğraşıyor ABD. Yazınızın tamamı ise bence çok derslerle dolu elinize yüreğinize sağlık

  2. özünde Amerikancı bu iktidar ülkeyi savaşa sokar. ben önlem alabilecek bir devlet aklı beklemiyorum.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!