Cami avlusundaki Kemalistler

Hüseyin Vodinalı yazdı…

Seçim bitti.

Gençlerin umutları da…

“Kemal Dede” 13 senedir olduğu gibi yine kaybetti.

Ama o gülerek ‘yola devam’ açıklaması yaptı.

Gençler ise Afgan ve ÖSO flamalarıyla gösteri yapan sığınmacılar ve Akepelilere bakıp ağladı.

Soros’un finanse ettiği TESEV’in kurucusu ‘Dersimli Kemal’, ikinci turda 11 buçuk milyon seçmeni sandığa getiremedi.

Evet, Erdoğan ve AKP, seçimi son derece adaletsiz ve hakkaniyetsiz biçimde yürüttü.

İftiralar atıldı, devlet imkanları sonuna kadar kullanıldı, yasadışı göçmenler oy verdi, sandıklar Akepelilerin eline kaldı vs.

Ama el insaf…

Bu seçim kaybedilecek bir seçim miydi?

Mutfak yanarken, ekonomi iflas bayrağını çekmişken, depremin acıları ve ihmalleri tazeyken, yolsuzluklar, adaletsizlikler, kayırmacılık, parti devleti uygulamaları filan hepsi varken…

yCHP lideri bir altılı masa (7’li de diyebiliriz) kurdu ki dillere destan.

Amerika’nın sevdiği, Türk halkının sevmediği kim varsa oradaydı.

Atatürkçü kimse yoktu ama.

“Biz Atatürkçüyüz” diyenleri katiyen almadılar.

Amerika batarken AB çökerken bunlardan medet umdular.

Anayasayı değiştirip özerklik çıkaracağız bile dediler.

Oysa Batı esasında muhalefete pek ciddi destek vermedi bu sığınmacılar yüzünden.

Avrupa, ‘göçmenler gelmesin Türkiye’de kalsın’ diye, ABD de Kürt Devleti kuracağı için yine Suriyeli Arapların Suriye’de değil Türkiye’de olmasını istediği için çaktırmadan Erdoğan’a destek attı.

Rusya da elbette Erdoğan’ı destekledi çünkü muhalefetin tüm unsurları azılı birer Rusya düşmanı, Batı muhibbi idi.

Zaten Kılıçdaroğlu son dönemeçte, Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı Rusya’ya saldırdı.

FETÖcüleri, Sorosçu neoliberalleri, PKK yancılarını, Atatürk karşıtlarını, Batıcı LGBTcileri milletvekili listelerine doldurdu.

TBMM’ye bir tane Kemalist denebilecek insan giremedi.

Oysa Türkiye’de yükselen değer Atatürkçülük ve Kemalizm idi.

Atatürk milliyetçiliği idi.

Şimdi bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz Atatürk’ün Altı Oku idi.

Seçimi Erdoğan yine kazandı.

Rahatlığının sebebi anlaşıldı.

Ebedi “Looser” Kemal Kılıçdaroğlu rakibi olduğu sürece seçim kaybetmeyeceğini biliyordu.

Kılıçdaroğlu bunu bilmiyor muydu? Emin değilim.

Dediğim gibi boş kaleye gol atamadı ama “oyna devam” dedi saat dokuz buçukta çıkıp.

Gülerek…

Kemalist Gençler ağlıyordu..

Atatürkçü İhtiyarlar ağlıyordu..

Memleketin yabancı işgaline uğramasına çılgınlar gibi sevinen Akepe seçmeni ise havaya ateş ederek galibiyeti kutluyordu.

yCHP’de ise koltuklar korumaya alındı hemen güç kalkanları devreye sokuldu.

“Kılıcdaroğlu niye gitsin ki” dedi Küçükkaya…

“Kemal bey başarılıydı” dedi Ayşenur ‘Kavala ve Demirtaş Sevici’ Arslan…

‘Zaten seçmen çok kötüydü’, ‘cahiller yine yapmışlardı yapacaklarını’.

(Evet bizim seçmen maalesef ağırlıkla cahil ve muhafazakardır, ‘Alevi’ adaya oy vermez, peki bunu bilmiyorlar mıydı? Bir de inadına seçim öncesi “Ben Aleviyim” diye video çekti. ‘Ben Türküm’ dese oy kazanırdı halbuki)

PKK’lı Sakine Cansız’a ağıtlar yakan Canan Kaftancıoğlu ise İmamoğlu ile birlikte başa geçme planları yaptı.

Bolu belediye başkanı hemen ‘İmamoğlu’ diye öne çıktı.

Ümmetçiler, ‘milliyetçiler’ ile bir olup seçimi kazandı.

Neoliberaller, yetmez ama evetçiler, federasyoncular, fetöcüler kazanamadı.

Ama sonunda cami avlusuna bırakılan, her NATOsal seçimde olduğu gibi Kemalistler oldu.

Bundan sonra ne mi olur?

Kemalistler, küçük bir ihtimal CHP’yi yeniden ele geçirir.

Hiç sanmam.

Büyük ihtimal yeni bir oluşumla, daha geniş bir çatı hareketiyle tarih sahnesine yeniden çıkarlar.

Artık bizi ölüm ile sıtma arasında sıkıştıracak ukala dümbeleklerine ihtiyacımız yok.

Onlar son şanslarını bu son NATO seçiminde yitirdi.

Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.